• Künye
  • Gizlilik Politikası
    • YAZBUZ KULLANICI VE GİZLİLİK SÖZLEŞMESİ
  • Hukuka Aykırılık Bildirimi
  • YazBuz Çerez Politikaları
  • İletişim
Yazbuz
  • Anasayfa
  • Haber
    • Gündem
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Spor
  • Bilim
    • Felsefe
    • Psikoloji
    • Sosyoloji
    • Astronomi
    • Tarih
  • Kültür
    • Edebiyat
    • Sinema
    • Müzik
    • İnceleme
    • Aktüel
    • Sağlık
    • Ne, Ne Değildir?
  • Blog
    • Deneme Yazıları
  • Video
  • İletişim
    • Künye
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Haber
    • Gündem
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Spor
  • Bilim
    • Felsefe
    • Psikoloji
    • Sosyoloji
    • Astronomi
    • Tarih
  • Kültür
    • Edebiyat
    • Sinema
    • Müzik
    • İnceleme
    • Aktüel
    • Sağlık
    • Ne, Ne Değildir?
  • Blog
    • Deneme Yazıları
  • Video
  • İletişim
    • Künye
No Result
View All Result
Yazbuz
No Result
View All Result
Home Bilim

Foucault’u Anlamak

Hatice Yüksek by Hatice Yüksek
Eylül 1, 2019
in Bilim
0

Michel Foucault, 20. yüzyılın sonlarının en ünlü düşünürlerinden biriydi. Akademik kariyeri, 1970’lerde Fransa’nın en prestijli üniversitesinde yani Fransa Koleji’nde, düşünce tarihinin profesörü olarak başladı. Bu sıradışı başlık, Foucault’nun felsefesi, tarihi ve siyaseti gibi disiplinleri içine alan çalışmalarının kendine özgü doğası nedeniyle yaratıldı.

Foucault, iktidar ve sosyal değişimle ilgileniyordu. İktidarın birey ve toplum üzerindeki etkisini dile getirip, iktidarın insan psikolojisi ve düşüncesini nasıl etkilediğini gözlemlemekteydi. Özellikle Fransa’nın monarşiden Fransız Devrimi yoluyla demokrasiye geçişini araştırmaktaydı. Fransa’nın monarşiden demokrasiye geçişinin sadece özgürlük ve bilim olarak adlandırmamızın çok basitçe oldugunu söylemiş ve bu tarz bir düşünce sistemi, gücün modern toplumlarda nasıl etki yarattığını yanlış anlamamıza yol açmıştır.

Örneğin, yeni hükümet biçimi artık işkenceye ve ceza olarak halka açıklıklara dayanmasa da, hala insanların vücutlarını kontrol etmeye – zihinlerine odaklanmaya çalıştı. 1975 yılında ‘’Disiplin ve Cezalandırma’’ adlı kitabında Foucault, Fransız toplumunun cezaevlerinde, akıl hastanelerinde, okullarda, işyerlerinde ve fabrika gibi yeni kurumlarda kullanılan “disiplin” ve “gözetim” uygulamalarıyla cezalandırmayı yeniden yapılandırdığını savundu.

Bu kurumlar, sadece kurumsal ceza tehdidi altında değil, aynı zamanda hakim inanç ve değerleri tam anlamıyla içselleştirmelerini sağlamak için sürekli olarak yontulmalarının sonucu olarak sosyal normlara uygun itaatkâr vatandaşlar üretti.

Foucault’nun görüşüne göre, yeni “disiplin” bilimleri (örneğin, kriminoloji, psikiyatri, eğitim), tüm “sapkınlığı” önceki toplumsal düzende imkansız olacak şekilde görünür ve böylece düzeltilebilir hale getirmeyi amaçladı.

Foucault, İngiliz filozofu Jeremy Bentham’ın 1787 Panopticon’unu kendi felsefesini anlatmak icin metafor olarak kullandı. Bentham’in Panopticon’u bir tür hapishaneyi temsil etmekteydi. Hapishane içerisinde bulunan mahkumlar, kendilerinin bir kişi tarafından izlendiğini düşünmekteydiler ve bundan dolayı, hapishane içerisindeki hal ve hareketlerine dikkat etmekteydiler. Bu tarz bir metafor, modern insanin kendini her zaman gözeten birinin oldugunu ve buna göre hareket ettigini gösteren bir tür orneklendirmedir. Gerçektende modern teknoloji ve endüstri ile beraber, bireyler kurumlar sayesinde gözetim altında olduklarını hissetmiştir.

Yazar , fabrikaların ve akıl hastanelerinin, egemen cinsel ahlak disipline uyum sağlayabilecek uysal insanların ortaya çıkmasıyla sonuçlandığını belirtti. Foucault, “zihinsel hastalıkları” (eski adı delilik olarak bilinir) olan kişilerin, bilimsel olarak belirlenmiş bir “norm” a yapılan amansız çabalarla kontrol edildiğini savundu.

Mesela, filozofun bir diğer eseri olan ‘’Cinsellik Tarihi Cilt 1’’ adlı kitabında, sapkın davranışlardan bahsetmek yerine, bilim adamlarının tıbbi müdahale ve düzeltme çabalarına eşlik eden “sapık” veya “eşcinsel” gibi sapkın türler hakkında konuştuklarını savundu.

Güç / bilgi dualizmi

Foucault, bilgi ve gücün yakından bağlantılı olduğunu savundu. Öyle ki, “iktidar / bilgi” terimini birinin diğerinden ayrı olmadığını belirtmek için kullandı. Her güç kullanımı onu destekleyen bilgi birikimine bağlıdır. Bilgi edinme iddiası bazılarını marjinalleştirirken, bazı grupların çıkarlarını ve güçlerini arttırır. Foucault’u böylesine geniş bir yelpazedeki bilginlere bu kadar çekici kılan şey, yalnızca soyut felsefe veya tarihsel değişim teorilerine bakmamasıdır. Aksine, gerçekte ne söylendiğini de analiz etmesidir. En önemli çalışmalarında, bilgi biçimlerinin nasıl değiştiğini haritalandırmak için metinlerin, görüntülerin ve binaların bir analizini yaptı. Örneğin, cinselliğin 19. yüzyılda bastırılmadığını savundu. Aksine, hastaların klinik ortamlarda, cinsel deneyimler hakkında konuşmaya teşvik edildiğini gösterdi.

Teknolojinin gelişmesi ve iletişim araçlarının rolünün yanı sıra, şimdi de iyi bir şekilde gözetim topluluğuna girdik. Foucault’nun bu konuyla ilgili görüşleri, sosyal bilimler ve beşeri bilimlerdeki bilim adamları tarafından araştırılmaya devam edilmektedir.

Ayrıca onun cinselliğin ve cinsiyetin çağdaş çalışmaları, akıl sağlığı kurumlarının ve tıp mesleğinin sosyolojik çalışmaları üzerinde de önemli bir etkisi olmuştur. Onun teorisinin önemli bir özelliği, gücün olduğu yerde her zaman direnişin olmasıdır. Dolayısıyla her zaman direniş bölgeleri vardır. Örneğin, eşcinsellik tarihsel olarak “günah” veya “tıbbi bir patoloji” olarak algılanmıştır. Oysa şimdi, değişimin nasıl mümkün olduğunu gösteren meşru bir “cinsellik” olarak yorumlanmıştır.

Mehmet Sadık Bektaş
[email protected]

Previous Post

Söyleşi: Hakan Unutmaz ve İlk Romanı “Höyük”

Next Post

Andy Warhol ve Pop Art Sanat

Hatice Yüksek

Hatice Yüksek

Mesleğini yapmayan mühendis.

Next Post

Andy Warhol ve Pop Art Sanat

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yayınlanan İçerikler

seo fd

Ocak 9, 2021
Lazarus sendromu nedir

Lazarus Sendromu Nedir? Lazarus Refleksi Nedir?

Mayıs 12, 2020
dekalog-incelemesi

Dekalog İncelemesi: Bölüm 1

Mayıs 11, 2020
Yazbuz

YazBuz, bilgi meta değildir sloganı ile takipçilerine sosyoloji, felsefe ve sanat başta olmak üzere bir çok alanda bilgilendirmeyi amaçlar.

Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin.

Kategoriler

  • Aktüel
  • Astronomi
  • Bilim
  • Blog
  • Deneme Yazıları
  • Edebiyat
  • Ekonomi
  • Felsefe
  • Gündem
  • Haber
  • İnceleme
  • Kültür
  • Müzik
  • Ne, Ne Değildir?
  • Psikoloji
  • Sağlık
  • Sinema
  • Siyaset
  • Sosyoloji
  • Spor
  • Tarih
  • Video
  • Youtube
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Hukuka Aykırılık Bildirimi
  • YazBuz Çerez Politikaları
  • İletişim

© 2020 YazBuz.com Bilgi meta değildir. Yazbuz.

No Result
View All Result
  • Bilim
  • Ne, Ne Değildir?
  • Kültür
  • Blog
  • Haber
  • Deneme Yazıları
  • Sosyoloji
  • Gündem
  • Felsefe
  • Psikoloji

© 2020 YazBuz.com Bilgi meta değildir. Yazbuz.