Sağlık

Migren Nedir? Migren Ağrısına Ne iyi Gelir?

Migren Nedir? Migren Ağrısına Ne iyi Gelir?

Hayatında bir kez olsun baş ağrısı şikayetinden yakınmamış birini tanıdınız mı? Genellikle hemen herkes yaşamı boyunca en az bir kez baş ağrısından şikâyet etmiştir. Baş ağrısı pek çok nedenle ortaya çıksa da en rahatsız edici nedenlerden biri migrendir. Migrenden mustarip olanlar da bu rahatsızlıktan kurtulmak için türlü türlü yöntemler denerler. Şimdi bakalım, migren nedir? Migren ağrısına ne iyi gelir?

Migren Nedir?

Migren, tekrarlayan baş ağrısı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlıktır. Bu nörolojik hastalık dünya nüfusunun %15’ini etkiler.

Migrene neden olan şeyin tam olarak ne olduğu bilinmemekle birlikte çevresel ve genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Her dört migren hastasından biri için ataklar yaşamı etkileyecek derecede ağırdır.

Migrenin kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Kadınların %20’sini, erkeklerin %10’unu, çocukların %5’ini etkiler.

Migren Türleri

Migren, esas olarak şiddetli ve tekrarlayan baş ağrılarına neden olan kronik bir hastalıktır. Nörolojik bir problem olan migrenin iki farklı türü bulunmaktadır. Bunlar;

  • auralı migren,
  • aurasız migrendir.

Aurasız Migren

Aurasız Migren
Aurasız migren kişilerin fiziksel aktivitelerini de etkileyebilir.

Migren hastaları arasında daha sık rastlanan tür aurasız migrendir. Bu rahatsızlık; 4 ila 72 saat süren orta ila şiddetli bir baş ağrısı ile kendini gösterir. Genellikle bu ataklara; mide bulantısı hatta kusma, ışığa ve gürültüye aşırı duyarlılık eşlik eder.

Aurasız migren şikâyeti belli başlı özelliklerle ayırt edilmektedir.

  • Ağrı, sadece kafatasının bir tarafını etkileyecektir.
  • Hasta kalp atışını kafasında hissediyormuş gibi bir izlenime sahiptir.
  • Ağrının yoğunluğu hastanın çalışmasını engeller ve uzanmasını gerektirebilir.
  • Ağrı hareketle kötüleşir ve rutin fiziksel aktiviteden kaçınılmasına neden olur.

Migren tanısı ancak en az beş ataktan sonra konulabilir. Eğer diğer belirtiler mevcutsa lokal olmayan, kafatasına yayılan ağrı da migren olarak değerlendirilebilir.

Auralı Migren

Auralı Migren
Auralı migrende nörolojik bozukluklar da meydana gelmektedir.

Migren hastalarının %20 ila %30’unda, auralı migren görülmektedir. Auralı migrende, baş ağrısına, bir nörolojik bozukluk olan aura eşlik eder. Bunun anlamı, ataklar sırasında bazı nörolojik faaliyetlerde bozukluk görülmesidir. Örneğin hasta, görsel veya duyusal, dil veya konuşma bozukluklarından şikayetçi olabilir.

Auralı migrende en sık rastlanan şikâyet, görme bozukluklarıdır. Hasta etrafa baktığında, parlak noktalar vs. görebilir. Daha az sıklıkla belirtilen şikâyet ise elde veya yüzde karıncalanmadır.

Tipik auralı bir migrende aşağıdaki özelliklerden en az üçü vardır:

  • Aura semptomları 5 dakika veya daha fazla sürede yavaş yavaş gelişir.
  • Art arda iki veya daha fazla aura semptomu ortaya çıkar.
  • Her aura semptomu 5 ila 60 dakika sürer

Migren Ağrısının Şiddeti

Migren hastalarının yarısında atak süresi altı saatten azdır ve tedavi ile bu süre daha da kısaltılabilir. Ancak hastaların yaklaşık %15’inde atakların süresi 24 saati aşmaktadır.

Genel nüfusun %1 ila %2’sinin en az üç ay boyunca ayda 15 günden fazla migren atağı geçirdiği tahmin edilmektedir. Buna kronik migren denir. Ayrıca şiddetli atakları birkaç gün devam eden yorgunluk izleyebilir.

Migren hastaları çoğunlukla 30 ila 40 yaşları arasındaki genç yetişkinlerdir. Ve vakaların %90’ında nöbetler 40 yaşından önce başlar. Bununla birlikte, hastalık çok daha ileri yaşlara kadar devam edebilir.

Migren Ataklarını Tetikleyen Faktörler

Migren Ataklarını Tetikleyen Faktörler
Gün içerisinde yorgun düşmek migren ağrılarınızı tetikleyebilir.

Migren ataklarını tetikleyen bazı iç veya dış faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin ortak noktası bir  durum değişikliği olmalarıdır. Örneğin:

  • Duygu durumunda olumlu veya olumsuz değişiklik,
  • Alışılmışın dışında fiziksel aktivite,
  • Her zamankinden az veya çok uyumak,
  • Menstrüasyon sırasında östrojen seviyelerinde düşüş gibi hormonal değişimler
  • Sıcak, soğuk, rüzgâr gibi iklim değişikliklerine maruz kalmak,
  • Alışılmadık veya güçlü kokulara maruz kalmak,
  • Beslenme değişimleri.

Bu tetikleyiciler kişiden kişiye değişir. Ayrıca aynı kişide de her zaman aynı belirtiler görülmez. Hassasiyet gösterilen faktörler bir ömür boyunca değişebilir.

Bu faktörlerin bazılarının belirlenmesi ve ardından ortadan kaldırılması nöbetlerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Düzenli uyumak, öğün atlamamak, çok şiddetli aktivitelerden kaçınmak faydalı olabilir.

Migren Tedavisi

Migreni tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi ne yazık ki yoktur. Tıbbi tedaviler, genellikle atakları önlemeye veya şiddetini azaltmaya yöneliktir. Temel tedaviler ise nöbetlerin sıklığını azaltmayı sağlar. Sık, yoğun, uzun süreli nöbet geçiren kişilere migren tedavisi uygulanmaktadır.

Migren ataklarını tedavi etmek için nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) ve triptanlar kullanılmaktadır. Bazı ilaçlar kimi migren hastalarında yan etkiye bağlı ağrılara neden olduğu için uzun süreli kullanımı önerilmemektedir.

Migren tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Migren Baş Ağrısında Tanı Ve Tedavi Yaklaşımları adlı çalışmayı inceleyebilirsiniz.

Migren Ağrısına Ne İyi Gelir?

Migren Ağrısına Ne İyi Gelir?
Karanlık bir odada dinlenmek migren ağrısına iyi gelecektir.

Migren ataklarına karşı uygulanabilecek en iyi önlem, hastanın ağrı geleceğini hissetmesiyle birlikte ilaç kullanmasıdır. Ancak ağrı kesicilerin kimi zaman tamamen etkisiz olması da mümkündür.

Migren atağı sırasında fiziksel faaliyette kaçınmak önerilir. Mümkünse ılık, karanlık ve sessiz bir odada uzanmak gerekmektedir. Ancak bazı ağrı tipleri hastanın uzanmasına dahi engel olabilmektedir. Bu durumda hasta tamamen rahat hissettiği bir pozisyonda bulunmalıdır. Bu kimi zaman cenin pozisyonu iken kimi zamansa “çocuk pozisyonu” olabilir.

Bazı alternatif tedavi yöntemlerinin de migren ataklarını engellediği iddia edilmektedir. Migren hastalarına özel olarak uygulanan botoks tedavisi bu yöntemlerden biridir. Diğer bir yöntem ise migren hastasının hacamat tedavisine başvurmasıdır. Bu yöntemin de baş ağrısı ataklarını ciddi biçimde azalttığı iddia edilmektedir.

Ayrıca bazı yiyeceklerin migren ataklarını tetiklediği de iddia edilir. Bu yiyecek ve içecekler kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için neyin atağı tetiklediğini hastanın kendisi tespit etmelidir. Örneğin kimi migren hastalarına soğan ve sarımsağı çiğ tüketmek kötü etkileyebilir.

Genel itibariyle düzenli ve stressiz bir yaşam migren ataklarının azalmasında etkili olacaktır. Mümkün mertebe stres oluşturacak durumlardan kaçınarak düzenli yaşamaya gayret edilmelidir.

Eğer sağlığınızı ilgilendiren konular hakkında bilgi edinmeye devam etmek isterseniz Sağlık kategorisindeki içeriklerimize göz atabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir