Tarihçiler, tarihin daha iyi anlaşılıp analiz edilebilmesi için onu sıklıkla dönemlere ve çağlara bölerler. Bu adlandırmalar, o dönem yaşarken değil, çok daha sonra yapılır. Akıl Çağı olarak da bilinen Aydınlanma Çağı bu dönemlerden biridir. Aydınlanma Çağı, 17. yüzyılın ilk çeyreğinde Avrupa’da ortaya çıkmış; bu dönemde bilim, felsefe, sanat ve edebiyat gibi alanlarda önemli eserler verilmiştir. Dolayısı ile Akıl Çağı bilim adamları da oldukça büyük başarılara imza atmıştır.
Akıl Çağı Nedir?
Aydınlanma Çağı 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da başlatılan bir çağdır. Kültürel alanda aydınlanma felsefesi olarak adlandırılan felsefenin benimsendiği çağdır. Aydınlanma felsefesi, akılcı düşünmeyi ve geleneklerden kopmayı yaygınlaştıran bir felsefedir. Avrupa’da karanlık çağ olarak adlandırılan orta çağın ardından insan zihninin ve kültürünün aydınlığını, kör ve batıl inançların etkisinden kurtulduğunu ifade etmek için bu döneme “Aydınlanma Çağı” denmiştir.
Rönesans, reform, coğrafi keşifler ve bilimsel devrim Aydınlanma Çağı’nın başlamasına ortam hazırlamıştır. Aydınlanma Çağı aynı zamanda tarihte büyük etki oluşturmuş, kendisinden sonra gelen dünyayı şekillendirmiştir. Bu çağda ortaya çıkan laiklik, özgürlük, eşitlik; eğitime, bilime ve akla verilen değer gibi birçok kavram günümüz dünyasını hala etkilemektedir.
Akıl Çağı Bilim İnsanları
Aydınlanma döneminde adını tarihe yazdıran bilim insanları aynı zaman yaptığı önemli çalışmalarla da insanlığa yol göstermiştir. Günümüzde kabul edilen birçok teori ve bilgi Akıl Çağı bilim adamları sayesinde icat edilen ve keşfedilen bilgilerden oluşmaktadır. Bu yazımızda da kendi dönemlerine ve geleceğe yön veren Akıl Çağı bilim adamları ve yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler vereceğiz.
William Gilbert(1544-1603)
İngiliz doktor, fizikçi ve doğa filozofu olan William Gilbert; o dönemde yaygın olan Aristotelesçi felsefeyi ve üniversitede skolastik eğitim yöntemini şidddetle reddetmiştir. Gilbert De Magnete (1600) isimli kitabıyla hatırlanmaktadır. Kitabında Dünya’nın kendi başına dev bir mıknatıs olduğundan ve merkezinde demir bulunduğundan bahsetmektedir.
Merkezdeki demirden dolayı da kuzeye gidildikçe pusulanın kuzeyi gösteren ucunun yere doğru yöneldiğini De Magnete kitabında açıklamaktadır. William Gilbert aynı zamanda elektron teriminin ilk kullanan bilim insanıdır. Bu nedenle bazı insanlar Gilbert’i elektrik mühendisliğinin ya da elektrik ve manyetizmanın babası olarak kabul eder.
Francis Bacon (1561-1626)
Bacon, Akıl Çağı bilim adamları ve düşünürlerinden biridir. Bir İngiliz olan Bacon çocukluğunda aldığı felsefe eğitimiyle tanıştığı skolastik felsefeye eleştirel yaklaşmış, onu tercih etmek yerine bilim ve deneye dayalı bir felsefi görüş geliştirmiştir. Bacon’a göre doğa, akıl ve bilim yoluyla keşfedilip anlaşılabilirdir.
Bacon bu sebeple sık sık deneyler yaparak doğanın gerçekliğini keşfetmeye çalışmıştır. Öyle ki, ölümünün bile karlı havada ölü bir tavukla deney yaparken zatürre olmasıyla olduğu söylenir. Bacon soğuğun çürümeye etkisinin olup olmayacağını araştırmaya çalışıyordu.
Bacon sadece deney yapmakla kalmamış, bilim ve deneyin yöntemlerini de göstermiştir. Bacon’a göre öncelikle gözlem yapmalı, gözlemleri kayıt altına almalıyız. Daha sonra bunları önyargısız ve tarafsız bir şekilde incelemeli ve test etmeliyiz. Bacon’a göre ancak bu şekilde doğru sonuçlara ulaşabiliriz.
Adam Smith (1723-1790)
Akıl Çağı’nda felsefi ve bilimsel birçok ilerleme gözlemlenmiştir. Bu alanlardan biri de ekonominin incelenmesi olan iktisattır. Adam Smith bu dönemde iktisat ve kapitalizmin işleyişi üzerine ahlaki ve bilimsel incelemeler yazmıştır. Ahlaki Duygular Kuramı ve Ulusların Zenginliği başlıklı iki eseri bu araştırmaların sonucudur. Smith geliştirdiği görünmez el, iş bölümün önemi gibi kavram ve açıklamalar ile günümüzün en önemli bilimlerinden olan iktisat biliminin doğuşuna kaynak olmuştur.
Pierre-Simon Laplace (1749-1827)
Fransız matematikçi ve gökbilimci olan Laplace üstün bir yazma yeteneğine de sahipti. Laplace çalışmalarını genellikle gök mekaniği ve ihtimaller hesabı üzerine yaparak o güne kadar yanlış bilinen birçok düşüncenin doğrusunu ortaya koydu. Örneğin o dönemde Ay’ın bir gün Dünya’ya çarpma düşüncesi yaygın olarak benimsenmişti. Laplace yaptığı çalışmalar ile Ay’ın yörüngesini değiştirdiği zaman Dünya’nın dolanma yönünü değiştirdiğini gösterdi. Laplace’in çalışmalarına göre gezegenlerin hareketlerinde olan değişmeler belli bir düzen içinde meydana gelir ve bunlar önceden tespit edilebilirdi. Bu ve bunun gibi birçok çalışmasını açıkladığı Traité de Mécanique Céleste adlı eser modern bilimde önemli bir yere sahiptir.
René Descartes (1596-1650)
Fransız filozof, matematikçi ve bilim insanı olan Descartes modern felsefenin kurucularından birisi olarak kabul edildiği için sıklıkla modern felsefenin babası olarak anılır. Aynı zamanda Descartes birbirinden ayrı olan geometri ve cebir alanlarını birleştirerek analitik geometriyi buldu. Kartezyen koordinat sistemi de yine Descartes tarafından bulunmuştur. Descartes 20 yılı aşkın bir süredir yazdığı matematik ve felsefe alanındaki önemli çalışmalarıyla Akıl Çağı’na adını yazdırdı. Bu eserlerden bazıları:
- 1641’de Latince yazılmış Meditationes de Prima Philosophia (İlk Felsefe Üzerine Meditasyonlar, Meditations on First Philosophy) adlı bir metafizik risalesi,
- 1644’te Yöntem Üzerine Söylem (Discourse on the Method) ve Principia Philosophiae (Felsefenin İlkeleri, Principles of Philosophy),
- 1649’da Bohemya Prensesi Elisabeth’e adadığı Les Passions de l’âme (Ruhun Tutkuları, The Passions of the Soul) adlı eseri yayınladı.
Antoine Lavoisier (1743-1794)
Fransız kimyacı Lavoisier yaşamı boyunca iki devrime tanıklık etmiştir. Birincisi yüzyıllar boyunca simya adı altında sürdürülen çalışmaların çağdaş kimya bilimine dönüşmesidir. İkinci devrim ise 1789 Fransız ihtilalidir. Lavoisier yaptığı çalışmalar ile çağdaş kimyanın kurucusu kabul edilir. Bugünkü modern kimyanın pek çok kuralı Lavoisier tarafından geliştirilmiştir.
- Lavoisier bir maddenin mutlaka katı, sıvı veya gaz hallerinde bulunduğunu söyleyen ilk kişidir.
- Havayı analiz ederek havadan oksijen ve azotu ayırmış, bu isimleri kullanan ilk kişi olmuştur.
- Kimyasal İsimlendirme Metodunu Lavoisier geliştirmiltir.
- O zamana kadar yanma olayının yanan nesnenin flogiston denen gizemli bir madde çıkarması ile gerçekleştiğine inanılırdı. Lavoisier yanma olayının maddelerin oksijen ile birleşmesi sonucunda oluşmasını keşfederek flogiston teorisinin sonunu getirdi.
- Lavoisier Kütle Korunumu Kanunu’nu çıkarttı ve bu olayı deneyleriyle kanıtladı.
Lavoisier 1794’te Devrim Mahkemesinde yargılanır. Yargıç Jean-Baptiste Coffinhal: “Cumhuriyet’in bilginlere ve kimyacılara ihtiyacı yoktur! Adaletin seyri ertelenemez” cümlesiyle Lavoisier’in idamını vermiştir. Lavoisier 8 Mayıs 1794’te, 51 yaşında iken “devrim” adına kafası giyon ile kesilerek idam edilir.
Antonie van Leeuwenhoek (1632-1723)
Genellikle mikrobiyolojinin babası olarak bilinen Leeuwenhoek Hollandalı tüccar ve bilim insanıdır. Leeuwenhoek bakteriyi ilk keşfeden ve kendi oluşturduğu mikroskobu ile tek hücreli mikroskobik canlıları ilk olarak inceleyen bilim insanıdır. İlk olarak gözlükleri büyüteç gibi kullanarak kumaşları incelemeye başlamış ve bu mikro canlıların varlıklarının farkına varınca da başka büyüteçler üretmeye başlamıştır. En sonunda ise mikroskop icat ederek mikroskobik canlıları yakından görebilme imkânına sahip olmuştur. Yaşamı boyunca 550 adet mikroskop merceği üretmiş, her biri ile yeni incelemeler yapmıştır.
- Leeuwenhoek kan hücreleri üzerinde araştırmalar yapmıştır. Kılcal damarlarını inceleyerek kan hücrelerinin geçişini gözlemlemiştir.
- Leeuwenhoek mikroskop altında kas liflerini gözlemlemiştir, daha öncesinde kasların liflerden oluştuğu bilinmemektedir.
- Bitkilerin birbirinden farklı bölümlerini incelemiştir. Bitki bölümleri ve yapılarının detaylarını ilk kez ortaya çıkaran bilim insanıdır.
- 1677 yılında spermatozoa’yı keşfetmiştir, yumurtaların sperm tarafından içine girilmesiyle döllendiği sonucuna varmıştır.
Aydınlanma çağı döneminde yaşamış olan tüm bu bilim insanları günümüzü etkileyebilecek çok sayıda çalışmaya sahiptir. Dolayısı ile bu dönemin düşünürlerinin insanlık tarihi için ne kadar önemli olduğu inkar edilemez.
Tarihe iz bırakan daha fazla bilim insanı için Osmanlı Bilim Adamları: Tarihe Bilimsel Bir Perspektif yazımıza göz atmalısınız.
Sıkça Sorulan Sorular
Aydınlanma Çağı ne demek?
Avrupa’da bilim ve felsefe alanlarında büyük gelişmelerin olduğu 18. yüzyıl, Aydınlanma Çağıdır. Bu çağ aynı zamanda Akıl Çağı olarak da bilinmektedir.
Aydınlanma Çağı’nın sonuçları nelerdir?
Aydınlanma çağı ile beraber orta çağ dönemi sonlandı. Orta çağda oldukça etkin olan kilise zaman içerisinde eski gücünü yitirdi. Bilimsel ve sanatsal pek çok gelişme ise beraberinde klasizim gibi güçlü akımları getirdi.
Aydınlanma Çağı günümüzdeki düşünce sistemini nasıl etkiledi?
Aydınlanma Çağı ile beraber geçmişte var olan dogmatik düşünceler yerini bilimsel ve özgürlükçü fikirlere bıraktı. Böylece günümüzdeki düşünce yapısının ilk temelleri de Aydınlanma Çağı sayesinde atılmış oldu.