Barok, 16. yüzyılın sonlarında İtalya’da ortaya çıkan ve 18. yüzyılda Avrupa’da yaygınlaşmaya başlayan bir tür sanatta anlatım biçimidir. Barok, barroco kelimesinden türetilen ve düzensiz inci anlamına gelen bir sözcüktür. Bu şekilde adlandırılmasının nedeni, Rönesans döneminin düzenli ve dengeli görünümünü bozması ve anlatımın abartıya evirilmesinden kaynaklanmaktadır. Barok sanatı etkili olduğu 14. ve 18. yüzyıllar arasında öylesine ses getirmiştir ki belirli bir döneme adını vermeyi başarmıştır. Barok dönemi boyunca mimari, resim, heykel ve müzik dallarında abartının esas alındığı, net detaylarla zenginleştirilen eserler verilmiştir. Günümüzde de önemli temsilcilerinin bulunduğu bilinen barok akımı ile ilgili önemli bilgilerin devamı için içeriğimizi okumaya devam edebilirsiniz. “Barok Sanatı Nedir? Barok Sanatı Özellikleri Nelerdir?” soruları başta olmak üzere döneme dair merak ettiklerinizi sizler için derledik. İşte detaylar…
Barok Sanatı Nedir?
Barok sanatı, etkili olduğu dönemde tüm sanat dallarının özelliklerini dönüştürmeyi ve yeni biçimler kazandırmayı başaran akımlardandır. Tam olarak başlangıcı ve bitişi bilinemese de özellikle 17. ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa’da resim, mimari, heykel ve müzik dallarını etkilediği görülmektedir. Bu sanat akımının en belirgin özellikleri; hareketin hakim olduğu detaylar, abartı, gösteriş, heyecan ve duygu patlamalarıdır. Bir eser gördüğünüz anda bu etkenlere odaklanırsanız barok dönemine ait olduğunu keşfedebileceksiniz.
Barok Sanat Türleri
Barok, çeşitli sanat dallarında kullanılan bir akım olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendinden önceki sanat akımlarının aksine durgunluğun ve düzenin bozulmasını esas alan Barok ile yepyeni bir döneme giriş yapılmıştır. Kuralların dışına taşan, hareketli, olay özelinde ve şaşırtıcı biçimlerdeki eserler; daha önce görülmemiş konuların ve işleniş biçimlerinin sanata dahil olmasını mümkün kılmıştır. Fakat bu, Maniyerizm (Üslupçuluk) veya Rönesans (Yeniden Doğuş) gibi kendinden önce gelen dönemleri geriletmesine veya yok etmesine neden olmamıştır. Aksine Barok sanatı, kendi başına var olmayı ve uzun yıllar adından söz ettirmeyi başarabilmiştir. Şimdi kısaca Barok sanat türlerinden bahsedelim ve konuyu daha incelikli ele alalım.
Barok Resim
Barok, 16.yüzyılın sonunda İtalya’da görülmeye başlandığı dönemde ilk olarak, resim sanatında etkilerini göstermiştir. Barok resimlerde asimetri, hareket, doğrusal olmayan şekiller ve abartı hakimdir. Genellikle ilk bakıldığında eserin anlatmak istediklerini kavramak zordur. Fakat resmedilen olayın abartılı ifadelerle aktarıldığı ve kuvvetli ışık yansımaları kullanılarak duygu ve hareketin güçlendirildiği net bir biçimde görülmektedir. Bu kimi zaman çok mutlu tasvir edilen gülen bir insan figürüyken kimi zaman vahşet ve gözyaşının esir aldığı bir figür de olabilir. Dönemin aristokrat sınıfının ilgisini çekmeye başlamasıyla barok resim sanatının mitolojik konuları, aile tarihini, kahramanlık öykülerini, azizlerin yaşamını ele aldığı görülmektedir. Aynı zamanda natürmort, manzara tek bir kişi veya grup portrelerinin de yaygın olduğu anlaşılmaktadır. En başarılı barok resim örneklerinden bazıları şunlardır;
- Holofernes’in Başını Kesen Judith- Caravaggio
- Aziz Thomas’ın Şüphesi- Caravaggio
- İnci Küpeli Kız- Johannes Vermeer
- Kutsal Aile Dinleniyor- Anthony van Dyck
- Masumların Katli- Peter Paul Rubens
- Nedimeler- Diego Velázquez
- Gece Devriyesi- Rembrandt
- Aynadaki Venüs- Diego Velázquez
- Davut Golyat’ın Kafası İle- Caravaggio
Barok Mimari
Barok mimari, resimle birlikte barok akımının en etkili olduğu sanat dallarındandır. Özellikle dönemin aristokrat sınıfının mimariye ve gösterişe olan merakı, barok mimarinin gelişimine ön ayak olmuştur. İlk örnekleri İtalya’da verilmeye başlansa da zamanla tüm Avrupa’ya ve hatta İstanbul’a dahi gelmeyi başarmıştır. Bu dönemde verilen eserlerde genellikle renk ve süs kullanımının yoğun olduğu, yuvarlak hatların tercih edildiği ve dış cephe yapımına daha fazla önem verildiği görülmektedir. Barok mimarinin temel unsurları ise fıskiyeli havuzlar, muazzam salonlar ve duvar işlemeleri, görkemli heykeller, geniş bahçeler, mükemmel tavan freskleridir.
Mutlaka görülmesi veya incelenmesi gereken dünyanın en başarılı barok mimari örneklerinden bazılarını sıralayalım.
- Versailles Sarayı- Fransa
- Madrid Kraliyet Sarayı- İspanya
- Luxembourg Sarayı- Fransa
- Paul Katedrali- İngiltere
- Trevi Çeşmesi- İtalya
- Belvedere Sarayı- Avusturya
- Ayazma Cami- Türkiye
- San Carlino Kilisesi- İtalya
- Madrid Kraliyet Sarayı- İspanya
- Juliusz Słowacki Tiyatrosu- Polonya
- Dolmabahçe Sarayı- Türkiye
- Malta Köşkü- Türkiye
Barok Heykelcilik
Barok akımının abartıya, duygulara ve harekete yer veren özellikleri heykelcilikte de kendini göstermiştir. Barok heykelcilik; ilk bakıldığında hareketliliğin hissedildiği, mimikler ve kıyafetlerde abartılı kıvrımların kullanıldığı, ifadelerin çok abartılı işlendiği, vücut oranlarının aslına uygun yapıldığı ve genellikle çirkin figürler ortaya konulmadığı görülmektedir. Ele alındığı döneme ve sanatçıların ilgilerine göre değişiklik gösterse de temelde barok heykelcilik, teknik açıdan üstünlüğü ve tamamen gerçekliği esas almaktadır.
Barok Müzik
Barok dönemin gösterişe ve şatafata olan ilgisi, müzik alanında da kendini göstermiştir. Özellikle soylular ve aristokrat sınıf arasında yaygınlaşan barok müzik, enstrümanların karşılıklı olarak yüksek sesle atıştığı bir stilin doğmasına neden olmuştur. Böylece duygular birbiriyle çarpıştırılmakta ve diğer sanat dallarında olduğu gibi güzellik abartıda aranmaktadır. Günümüzde ise Yngwie J. Malmsteen gibi önemli müzisyenlerin hala barok müzik akımını sürdürdüğü bilinmektedir.
Barok Sanatı Özellikleri Nelerdir?
Sanat akımlarına ve çeşitli sanat dallarının tarihine ilgi duyan kişiler için belirli dönemler çok önemlidir. Zira günümüzdeki sanat akımlarının ve sanatçıların tarzlarının belirlenmesinde, geçmişin izleri açıkça görülmektedir. Bu doğrultuda, çok uzun bir dönemi kapsayan ve sanat dallarına olan etkisiyle dikkat çeken barok sanatı hakkında bilmeniz gereken detaylara değinmemiz gerekir. Böylece hem merak ettiklerinizi öğrenecek hem de konuya tüm detaylarıyla hakim olacaksınız. Barok sanatının özellikleri şu şekildedir;
- yüzyılda İtalya’da ortaya çıktığı 18.yüzyıla gelindiğinde ise tüm Avrupa’da etkili olduğunu bilinmektedir.
- Soylular arasında gösteriş ve abartının yaygınlaştığı bir dönemde ortaya çıkması, gelişimine ön ayak olmuştur.
- Resim ve heykellerde vücudun damarları da dahil en ince ayrıntılarının işlendiği görülmektedir.
- Özellikle saray, şato ve kilise gibi yapılarda barok mimarinin etkisi göze çarpmaktadır.
- Duygular abartılı bir şekilde yansıtılmak istendiğinden üzüntü, neşe, acı veya ağlama fark etmeksizin her bir ifade coşkulu olacak şekilde resmedilmiştir.
- Mitoloji, azizlerin yaşamı veya aile tarihi gibi konulara yönelmişlerdir.
- Canlı renkler ve gölge-ışık teknikleri hakimdir.
- Barok dönemde kullanılan tekniklerin tamamı sonrasında gelen sanatçıları etkilemiştir.
En Etkili Barok Sanatçıları
Barok sanatının resim, müzik, heykel ve mimari gibi önemli sanat dallarında etkili olduğunu belirtmiştik. Şimdi ise bizlere harika eserler bırakan ve tüm insanlığın sanatsal yönünü doyuran önemli barok sanatçıları konusuna değinmek istiyoruz. Listemizde yer alan akımın temsilcilerini ve verdikleri muhteşem eserleri ayrıca araştırabilirsiniz. Barok dönemi sanatçıları şu şekilde sıralanabilir;
- Michelangelo Merisi da Caravaggio
- Francesco Borromini
- Gian Lorenzo Bernini
- Antonio Vivaldi
- Rembrandt
- Diego Velazquez
- Pietro da Cortona
- Pierre Puget
- Johann Sebastian Bach
- Gian Lorenzo Bernini
- Titian Rubens
- Henry Purcell
- Tintorette
- Johannes Vermeer
- Jean-Baptiste Lully
- Claudio Monteverdi
- Murillo Valezquez
- Arcangelo Corelli
- Jean-Philippe Rameau
Rönesans ve Barok Dönemi Karşılaştırması
Rönesans ve Barok, belirli açılardan birbirlerine benzer eserlerin verildiği iki önemli sanat akımıdır. Etkili oldukları döneme ve günümüze olan yansımaları, göz ardı edilemeyecek kadar büyüleyicidir. Dolayısıyla sanat tarihine ilgisi olan sanatseverler tarafından Rönesans ve Barok dönemi karşılaştırması, büyük bir merak konusu olmaktadır. Zaman zaman önemli tartışmaların yaşanmasına da neden olan bu iki sanat akımı ile ilgili değerlendirmeler, günümüzde dahi devam etmektedir.
Farklarına gelecek olursak Rönesans sanat akımı, sabitlik ve durağanlık temelinde gelişmektedir. Barok sanat akımı ise hareketi esas almaktadır. Rönesans’ın sakin görünümlü eserlerinin yanında Barok eserlerin abartısı, görkemi ve şatafatı direkt olarak göze çarpmaktadır. Kurallara ve ölçülere dikkat edilerek belirli bir çerçevede verilen Rönesans dönemi eserlerinin aksine Barok sanat akımının hakim olduğu dönemde, kural tanımazlık ve özgünlük ilkesi vardır. Bu doğrultuda Rönesans’ın gerçekçilik anlayışının aksine duyguları ön planda tuttukları söylenebilir.
Rönesans döneminin ardından gelen barok akımı, çok büyük ses getirmeyi başarsa da kendinden önce gelen akımların etkilerini ortadan kaldıramamıştır. Bu da günümüzde birbirinden harika tekniklere ve muazzam eserlere ulaşmamıza neden olmuştur. Dolayısıyla her iki akımın da temelde birbirinden farklı pencerelerden değerlendirilmesi ve ele alınması gerektiği söylenebilir.
Rokoko, barok ile sık sık karıştırılan bir sanat akımıdır. Rokoko hakkında çok daha fazlasını öğrenmek için Rokoko Nedir? Rokoko Dönemi ve Özellikleri başlıklı yazımızı ziyaret edebilirsiniz.