Felsefe

Felsefede Bilgi Nedir ve Nasıl Oluşur?

felsefede bilgi

Bilgi genel tanımıyla, bilen varlık (özne) ve bilinen varlık (nesne) ile arasında olan etkileşim ya da ilişkiden doğan ürüne verilen isimdir. Öznenin nesneyi yorumlamasına ya da hakkında barındırdığı yargıya da aynı şekilde bilgi adı verilmektedir. Bilginin doğası, bilginin oluşumu ve bilginin kullanımıyla ilgili kavramsal anlam ve toplumun kullandığı anlam arasında oluşan farklar günümüzde büyük bir kirliliğe neden olmaktadır. Peki, felsefede bilgi nedir? Nasıl oluşur ve nasıl yayılır?

Bilginin Kaynağı

Bilginin Kaynağı
Bilginin kaynağı, çok farklı şekillerde yorumlanabilir.

Bilgi genel anlamıyla oluşum süreci içerisinde üç temel yapı taşını esas alarak hayatımıza dahil olan bir üründür. Bu ürünün oluşumunda bulunan ilk yapı taşı düşünen bir varlık olarak öznedir. Özne bilgiyi nitelendirmek adına temel yapı taşlarından ilkini meydana getirir. İkinci kısım ise kaynak olarak ele alabileceğimiz nesnedir. Bahsi geçen nesne canlı ya da cansızlık taşıyabileceği gibi düşünce ya da bir fikir de olabilir. Bilginin kaynağını oluşturan son payda ise bilen özne ve bilinen nesne arasında meydana gelen ilişki ya da etkileşimdir. Bilgi hakkında yapılan tanımları üç ana başlık ekseninde toplayabiliriz:

  • Bilgiye sahip olan özne ya da genel haliyle bilen kişinin, bilinen nesnenin barındırdığı bilinme durumuyla oluşan etkileşimi.
  • Bilgiyi elde eden öznenin zihinsel durumu sonucunda belirli bir sürecin sonunda sağladığı kazanım.
  • Oluşan bilginin yönelimi olan obje, konu ya da nesnesiyle oluşan tanım.

Bilgi kaynağı üzerine yapılmış BİLGİ KAYNAĞI OLARAK AKIL çalışmasını inceleyebilirsiniz.

Bilgi Kirliliği Nedir?

Bilgi kirliliği
Bilgi kirliliğinin düzeyini oluşturan en temel olgu, cehalettir.

Bilginin oluşumunda yer alan sebep sonuç ilişkisi düşünüldüğünde, mevcut koşullarda bireyin ya da toplumun algısını belirli bir yöne toplamak için kullanılan ve mevcut koşuldan çok düşünülmesi ya da odaklanılması gereken konuya çağrışım yapma durumuna bilgi kirliliği ismi verilir. Genellikle gelişmekte olan ülkelerde ve düşük eğitim seviyeleri olan toplumlarda kullanılan bu durum sayesinde siyasi, politik ve ticari çıkarımlar elde edilmektedir. Bilgi kirliliğinin düzeyini oluşturan en temel olgu, aşağıda yer alan linkte de gözüktüğü üzere “agnotoloji” başlıklı bir sorundur.

İnsanların bu gibi durumların sonucunda kendi çıkarlarını gözeterek ilerlemesi, bireysel anlamda gelişimi engelleyerek radikal anlayış ve inanış biçimlerini tetikler. Böylece bilgi kirliliği kaynaklı olarak bireyler gelişimlerini alternatif bakış açılarına karşı barındırdıkları önyargı ya da tutumlarla sürdürürler. Sonucunda da toplumsal anlamda gerileyiş ya da duraksama meydana gelir.

Bilgi Kirliliği Nasıl Yayılır?

Belirli bir konuda bilgi yaymak adına en çok kullanılan yöntem demagojidir. Ajitasyon yapılarak kişilerin inanış biçimleri, toplumsal normları ve ahlaki yapıları ele geçirilebilir ve böylece manevi anlamda bireyin dolayısıyla da toplumun düşünce yapısı tekele zaman içerisinde indirilir. Bu durumun “asimilasyon” politikalarıyla olan benzeşliği aslında ortak paydada barınan çıkar gözetmenin en karanlık tarafıdır.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir