Dünya tarihte hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde değişiyor. Bu değişimin ana sebebi ise insanların neden olduğu küresel ısınma. Peki, küresel ısınma hakkında bilinmesi gerekenler neler?
1800’lü yılların ortalarından beri insanoğlu atmosferi etkilemeye ve sıcaklığı etkilemeye başladı. Bunu da endüstriyel amaçlar için kullanmaya başladığı fosil yakıtlar ile yapmaya başladılar. Özellikle sera gazlarının havadaki ısıyı atmosferde sıkıştırmasından dolayı çok daha sıcak havalar, deniz seviyelerinde yükselme ve ekosistemlerdeki olumsuzluklar gibi etkileri görüyoruz.
Bu konuda bilim adamları dünyanın ısısının endüstriyel dönemden önceki ısının 2°C üstüne çıkması halinde bütün insanlığı büyük bir felaketin beklediğini söylüyor. Bu yüzden 2015 yılında Paris’te birçok devlet tarafından ısıyı 2°C’nin altında tutmak için bir anlaşma imzalandı. Hazırladığımız bu yazımızda ise gezegenimiz hakkında önemli istatistiki bilgilere sahip olacaksınız. Ayrıca bu istatistiki bilgiler NASA gibi önemli kurumlardan elde edilen istatistiki bilgiler olacak.
Küresel Sıcaklığın Değişimi
Geçmişten günümüze kadar dünyanın sıcaklığı dalgalı bir şekilde ilerledi. Ancak endüstriyel devrimden sonra bu dalgalanmalar tahmin edilemeyecek sıcaklık artışlarına sebep oldu. Özellikle de son yirmi yılda, 2001’den beri meydana gelen 20°C sıcaklık rekoruna 19°C ile yaklaşıldı. Şu anda dünyamız sıcaklık olarak endüstriyel dönemden önceki sıcaklığın 1°C üzerinde. Bu sıcaklığın 2°C’nin üzerine çıkmaması için de birçok devlet tarafından Paris’te bir anlaşma yapıldı.
Küresel ısınmanın kuraklık ve toplum üzerindeki etkisini kapsamlı bir şekilde Küresel Isınmanın Sonuçları: Kuraklık, Açlık, Yoksulluk çalışmasında inceleyebilirsiniz.
Atmosferdeki Karbondioksit
Karbondioksit, havadaki ısıyı atmosferde sıkıştıran ve küresel ısınmaya etki eden en önemli sera gazlarından bir tanesidir. Endüstriyel devrimden sonra havadaki karbondioksit oranı 400 katı kadar yükseldi. Bu oran, uzun yıllar boyunca ortaya çıkan en yüksek karbondioksit seviyesi. Bu istatistikler her yıl Hawaii’de yer alan Mauna Loa yanardağındaki bir gözlem evinde inceleniyor ve genellikle her yıl mayıs ayında zirve noktasına ulaşıyor. Mauna Loa’daki haftalık karbon oranı ise 419.28 ppm.
Buzulların Erimesi
Küresel ısınma hakkında çok fazla bilgisi olmayan kişilerin bile duyduğu bir konu da buzulların erimesidir. Aşırı sıcaklardan dolayı buzulların erime oranı da oldukça yüksek bir seviyeye ulaşmış durumda. Özellikle de Kuzey Yarım Küre’de. 1990’lı yıllara kadar stabil bir şekilde kaldıktan sonra Grönland’de yer alan buzullar, her yıl 280 gigaton oranında azalıyor. Bu oran Antartikada ise yılda 150 gigaton olarak karşımıza çıkıyor. Buradaki eriyen buz miktarını daha iyi anlamanız açısından bir örnek vermek gerekebilir. Örneğin, Antartika’da eriyen buz miktarı dünyadaki tatlı su oranının yarısından fazlasına denk geliyor. Bu da dünyanın deniz seviyesi oranının oldukça önemli bir ölçüde etkilediğinin göstergesidir.
Deniz Seviyesindeki Değişiklik
Dünyadaki ısının artmasının sonucunda kutuplarda ve eriyen buzullardaki su, eriyerek deniz seviyesinin artmasına neden oluyor. Son dönemlerde daha da fazla olan bu artışın günümüzde, bir yılda 3-4 mm olduğu tahmin ediliyor. Bilim adımları eğer deniz seviyesinin yükselmesi hakkında önemli önemler alınmazsa, bu oranın bir yıl içerisinde 1 metreye kadar çıkabileceğini söylüyor. Bu da kıyı şehirlerinin veya birçok ülkenin bir felaket ile karşılaşması anlamına gelebilir. 1992 yılından 2020 Haziran’a kadar deniz seviyesindeki artış ise tam olarak 69.21 mm.
Kutuplardaki Buzulların Erime Oranı
Arktik Okyanusu’nda yer alan buzullar son dönemde küresel ısınmanın etkisi ile önemli ölçüde erimeye başladı. Buzullarda gerçekleşen bu erime, deniz seviyesinde ciddi bir artışa neden olmakta. Aynı zamanda okyanusun düzeninin de bozulmasına yol açıyor. Bu oran, normalde Kuzey Yarım Küre’deki yaz mevsiminin sonunda, eylül ayında yıllık olarak en düşük seviyeye ulaşır. Bu konu ile ilgili olarak bazı bilim adamları, deniz buzullarında yaşanan bu kaybın geri döndürülemez seviyeye geldiğinde Kuzey Kutbu’nda bir devrilme gerçekleşeceğini öngörmektedir.
Peki, küresel ısınmayı azaltmak mümkün mü? İşte bu sorunun cevabını Küresel Isınmayı Azaltmak İçin Neler Yapılabilir? yazımızda bulabilirsiniz.