Od Kitap Özeti, Kahramanları ve Özellikleri

Eserleriyle okurlarını büyüleyen İskender Pala, OD romanında tarihi ve edebi açıdan çok önemli bir kişilik olan Yunus Emre’yi anlatıyor. 13. yüzyılda büyük bir ilim ve kültür adamı Yunus Emre’nin yazar kişiliğinin yansımalarını ve halk arasındaki yerini bütünüyle yansıtmaya çalışıyor. Biz de Od kitap özeti hakkında bilgi verip ardından kahramanlarını size anlatacağız.

Od Kitap Özeti

‘Divan Şiirini Sevdiren Adam’ olarak da tanınan İskender Pala, akıcı ve anlaşılır bir dil kullanarak yazdığı bu romanı sayesinde pek çok ödüle layık görülmüştür. Farsçadan dilimize geçmiş bir sözcük olan Od, kelime anlamı olarak “ateşi” ifade eder.

İnce bir kurgu ve özenli bir dille anlatılan Od kitabı özeti uzun hikâyenin içerisinde önemli mutasavvıflar yer alır. Molla Kasım’ın, Yunus Emre’nin şiirlerini bulup onu aramasıyla başlayan hikâye Yunus Emre’nin gözünden anlatılır. Molla Kasım, mutasavvıfı hayatını anlatması için onu ikna eder ve roman bu şekilde ilerler.

Romanın başlangıcı Ucasar’da geçer. Yıllar öncesinde geçen bu olayda köyleri Çekirgöz çetesi tarafından saldırıya uğrayan halk, üzüntülü ve kederli bir durumdadır. Bu saldırılar sırasında Yunus Emre’nin yaralanan büyük oğlu İbrahim’i, tedavi etmek için Satı Nine’nin evine gitmeye çalışsa da bunu başaramaz ve büyük oğlu orada vefat eder. Yunus Emre’de karısını ve küçük oğlunu koruyabilmek için ahırın altındaki mahzende saklanmaya başlar.

Harap olan köyün ardından Yunus Emre ve ailesi, Sarıcaköy’e gelir. Dönemde devam eden Çekikgöz saldırıları odağında gelişen olaylar sonucunda, çocuklarını ve eşini kaybeden Yunus Emre’nin acısı ve kederiyle birlikte yollara düşerek dervişliğe ve şeyhliğe yükselişinin hikayesi etkileyici biçimde aktarılır.

Köyün yıkılışından ve kuraklaşmasından sonra Yunus Emre, Aslanlı Hükümdar’ının yanına gider. Hükümdar ona Tabduk Emre’yi bulmasını söyler. Böylelikle Yunus Emre hem Tabduk Emre’nin dergahına varmak ve oğlunu bulmak umuduyla yollara düşer.

Dergâha varan Yunus, burada her gün od için odun getirir. Bu süre boyunca kendisini dinler, düşünür. Dergâhta ilim, okuma ve yazma öğrenir. Bir süre sonra dergâha yalnızca odun değil su da taşımaya başlar ancak bu daha zor bir iştir. Yunus’un sırtı yara olur. Aynı dönemde Yunus’un Taptuk Emre’nin kızına tutulduğuyla ilgili dedikodular çıkar ve Yunus bu dedikodulara dayanamaz, dergâhtan ayrılır.

Yunus Emre Abdallarla Karşılaşır

Tek başına yoluna devam ederken Abdallar ile karşılaşır ve onlara katılır. Her akşam dua eden Abdallar, dua ettikleri müddetçe sofraları yemekle dolar. Yunus Emre bu duruma fazlasıyla şaşırır ve her gece kimin için dua ettiklerini merak eder. Bir gün dua etme sırası Yunus’a gelir. Yunus dua ettikçe sofra yemekle dolar ve neredeyse dört sofralık yiyecek ortaya çıkar.

Abdallar, bu duruma fazlasıyla şaşırır. Yunus Emre, her gece kim için dua ettiklerini sorunca da dergâha her gün odun taşıyan Yunus için dua ettikleri cevabını alır. Bu cevap karşısında Yunus Emre, dergâhtan ayrılmakla hata ettiğini düşünür ve oraya geri döner.

Acımak kitabı özeti için yazımıza göz atabilirsiniz.

Yunus, İsmaile Kavuşur

Dergâhta, arkadaşları tarafından hoş karşılanmayan Yunus Emre, taşa tutulur ancak buna aldırmaz. Kararlı bir şekilde yoluna devam eder. Bir süre sonra pişer ve Taptuk Emre tarafından özgür bırakılır. Arasını düzelttiği dergâh arkadaşlarıyla birlikte tekrardan yollara çıkar. Yollara düştüğü zaman boyunca bir gün, bir çeşme başında küçük oğlu İsmail ile karşılaşır.

Arayışla geçen onca yılın ardından küçük oğlu İsmail’i bulan Yunus Emre, büyük bir mutluluk içerisindedir. Oğlu ise geçip giden yıllar sebebiyle babasına kızgındır. İçinde büyüyen kinle Allah’a isyan etmeye başlayan İsmail, romanın devamında bu davranışlarından vazgeçer.

Od kitabı özeti kısa bir şekilde anlatılmaya çalışıldığında, roman buradan devam eder ve birbirine bağlı halkalar şeklinde olay örgüsü gelişir. Mevlâna, Barak Baba, Hacı Bektaş, Turakçın Baba, Temür Alp Ata, Taptuk Emre gibi önemli fikir ve ilim adamlarının yer aldığı romanda, bu kişiliklerin Yunus Emre ve tasavvuf üzerindeki etkilerine edebi bir estetikle değinilir.

Romanın asıl konusu, Yunus Emre’nin hayatı üzerinden ilahi aşk ve bu aşkla pişen bir insanın hikayesini aktarmaktır. Tasavvuf dünyasının gelişimi ve bu dünyada yer alan önemli kişiliklerin fikirleri okuyucuya olaylar üzerinden açıklanmaya çalışır.

Od Romanı Kahramanları ve Özellikleri

Od kitabının kahramanları ve özellikleri, çok sayıda ve derindir. Karakterlerin her biri ruh incelikleri ve önemli özellikleriyle birlikte verilir. Kişilerin iç dünyası, alışkanlıkları ve fiziki özellikleri olabildiğince aktarılır ancak bunların her biri Yunus Emre’nin gözünde olduğu şekliyle okuyucuya sunulur. Od kitabı karakterleri şu şekilde açıklanabilir:

Yunus Emre: Romanın asıl karakteridir, hikâye onun gözünden anlatılır. Tarihte gerçekten yaşamış bir kişilik olan Yunus Emre, annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, babası ve babaannesi ile yaşayan bir çocuktur. Babası, onu bir zaman sonra babaannesine bırakır ve kendi babasını aramak için yollara düşer. Böylece Yunus Emre’yi babaannesi büyütür. Bir zaman hayatının Sitare’si, karısı Elif’le tanışır ve evlenirler. İki oğlu olur ve Çekirgöz saldırıları sırasında ailesini kaybeder. Bu olayın üzüntüsüyle yollara düşen Yunus Emre, dervişlik ve şeyhliğe kendisini adar.
Molla Kasım: Romanın başında, Yunus Emre’nin şiirlerini görür ve bunun ardından onu bulur. Od kitabının konusu, Molla Kasım’ın Yunus Emre’nin hayatını yazmak istemesiyle başlar. Eğitimli ve dindar bir insandır. Olaylar karşısında gelişen fevri davranışlara sahiptir.
İbrahim: Yunus Emre ve eşi Sitare’nin büyük oğludur. Çekikgöz saldırıları sırasında vefat eder.
Temür Alp: İnsanlara her zaman anlatacak bir hikayesi vardır. Gençliğinde çeşitli kahramanlıklar yapmış olan bir karakterdir. Türk efsanelerini anlatan bilgili bir kişiliktir.
Satı Nine: Yunus ve Sitare ile aynı köyde yaşayan şifacı bir kadındır. Bitkilerden ilaçlar yapar. Sitare öldükten sonra Yunus Emre, küçük oğlu İsmail’i ona emanet eder.
Sitare: Yunus’un karısı ve aşkıdır. Zengin bir ailenin kızı olan Sitare, Yunus ile ilk defa koyun otlatırken karşılaşır. Olaylar karşısında her zaman soğukkanlı, güçlü bir kadındır. Çekikgöz’ün köye yaptığı saldırılar sırasında vefat eder.
İsmail: Yunus Emre’nin en küçük oğludur. Köye yapılan saldırılar esnasında Satı Nine’ye emanet edilir. Babasının kaybolduğu dönemlerde onu özler ve bekler. Sinirli ve huysuz bir kişiliktir.
Tabduk Sultan: Asıl ismi Taptuk Emre’dir. Gözleri kördür ve Yunus Emre’nin en büyük öğretmenidir. Görmemesine rağmen duyuları çok gelişmiştir ve her şeyi dokunarak hissedebilir.
Çelebi Faruk: Yunus Emre’yle Taptuk Emre’nin dergahında tanışır ve arkadaş olurlar. Var olan her şeyin Allah’a ait olduğunu düşünür.

Kitabı okudukça karakterler bütünleşeceğinizden emin olabilirsiniz. Öyle ki eser sizi adeta alıp Yunus Emre’nin yol ve erkanında yaşadığı olaylara götürecek. Kendinizi hiç beklemediğiniz bir tasavvuf enerjisi içinde bulmanız mümkündür.