Geçmişten günümüze değin net olarak açıklanamayan bir konu olan uzaylıların varlığı, pek çok bilim insanının radarında. Yaşamın seyrini değiştirecek düzeyde bir öneme sahip olması nedeniyle, “Uzaylılar gerçek mi?” sorusunun cevabı için enstitüler ve bilim insanları tarafından yapılan araştırmalar güncelliğini korumakta. Yapılan çalışmalara istinaden her yıl binlerce haber çıkıyor. Söz konusu haberlerden bazıları uzaylıların varlığı hakkında bir şüphe yaratsa da bazıları asparagastan ibaret. Her ne kadar kurgunun ötesine geçmeyen haberlerle süslenen bir konu olsa da, uzaylıların var olma ihtimali insanlık adına her zaman heyecan yaratmaya devam ediyor. Sevilen serilerimizden biri olan şehir efsaneleri dizisinde bu seferki konumuz uzaylılar gerçek mi, değil mi?
Pentagon’un Uzaylılar Hakkındaki Raporu
Haziran ayında Pentagon tarafından 2004 ve 2021 yılları arasında yer alan 144 UFO olayını açıklayan bir rapor yayınlamıştı. Yayınlanan bu rapor, tanımlanamayan gökyüzü cisimlerinin dünyaya oluşturabileceği tehdidi değerlendirmek üzere hazırlanmıştı. Yer alan bilgilere göre kuşlardan balonlara, gözlem için kullanılan ekipmanlardan diğer gizli projelere kadar pek çok UFO nesnesinin fiziksel nesneler olmama ihtimalini ortaya çıkarıyor. Bu rapor, aynı zamanda 144 UFO olayını uzaylılara bağlamayarak pek çok insanın uzaylıların varlığı hakkında meraklı bekleyişlerini de hayal kırıklığına uğratmış oldu.
Kara Delikler Uzaylıların Güç Kaynağı mı?
Dünyada gizemini koruyan bir başka konu olan kara delikler, uzaylıların güç kaynağı olabilir mi? Uzaylıların varlığı hakkında meraklı olan pek çok kişi Güneş Sistemi’nin ötesinde bir yaşam olup olmadığını araştırıyor. Temmuz ayında yayımlanan bir makalede ise bilim insanları kara deliklere dikkat çekmişti. Kara delikler Güneş gibi bir yıldızın 100. katı kadar enerji yayabildiğinden, uzaylıların yıldızlararası faaliyetlerini güçlendirmek için kullanabilecekleri bir hedef olabileceği öngörülüyor.
Uzaylılar Dyson Küresi ile Kara Deliklerden Faydalanabilir mi?
İlk olarak 1960’lı yıllarda ortaya atılan Dyson küresi, enerji hortumlayan bir yapı olarak biliniyor. Dyson küresinin kara deliğin ufkunda yer alan beyaz sıcak maddedeki diskten enerji çalıp, bu enerjiyi uzaya yayabileceği biliniyor. Uzaya yayılan enerjiyse Dünya’daki gökbilimciler tarafından tespit edilebilen eşsiz bir dalga uzunluğuna sahip olabilir. Araştırmacılar, günümüzde teleskoplar ile bahsedilen dalga boylarını bulabilmek için algoritmalar keşfetmeye çalışıyor.
Uzaylıların Dünyası Bizim Dünyamıza Benzemiyor Olabilir
Uzaylılar hakkında yapılan çalışmalar ve ortaya atılan teorilerde uzaylıların yaşam alanları hep dünya gibi bir gezegene benzetilmekte. Ancak, ya uzaylıların yaşadığı gezegen bizim Dünya’mıza benzemiyorsa? Ağustos ayında yayımlanan bir çalışmaya göre dünya dışı canlıların varlığını sürdürebilmesi için kendilerine ait başka bir uzaylı gezegeni olabilir. Özellikle de “Hycean” adı verilen gezegenlerin Dünya’nın 2.5 katı büyüklükte olduğu ve hidrojenin oldukça bol olduğu atmosferler olduğu belirtiliyor. Bu atmosferlerin altında tatlı su ile dolu büyük okyanuslara sahip olduğunu da söylemek gerekiyor.
Samanyolu Galaksisinde Çok Sayıda Gezegenin Varlığı
Samanyolu Galaksisi’nde çok sayıda gezegenin bulunması, uzaylıların varlığı hakkında şüphe yaratıyor. Uzaylı meraklıların bu konudaki görüşleri ise tüm galakside yaşayan tek canlıların bizler olamayacağı yönünde. Ayrıca, Samanyolu Galaksisi’nde bu gezegenler oldukça çeşitli. Bazıları sistemlerinde yer alan yıldızın oldukça yakınında yer alırken, bazıları ise bu yıldızların en uzak tarafında yer almakta. Bu gezegenlerin konumundan farklı olarak her birinin sahip olduğu okyanuslarda, birbirlerinden habersiz küçük yaşam formları bulunuyor olabilir.
Satürn’ün Uyduların Yaşam Olabilir
Haziran ayında yayımlanan bir çalışmada, Satürn’ün 6. büyük uydusu olan Enceladus’ta yaşam olabileceği aktarılıyor. Uydunun alt kısımlarında yer alan denizlerde yaşam olabileceğinden bahseden çalışmada, su buzlarının uydunun buzul tarafının altındaki okyanuslardan geldiği sanılmakta. Buna ek olarak, keşif aracı Cassini, H₂ ve CH4 gibi çeşitli karbona sahip olan organik bileşiklerin gayzerlerden fışkırtıldığını keşfetmişti.
Şu anda “Uzaylılar gerçek mi?” sorusuna net bir cevap verebilmek oldukça zor. Ancak yapılan çalışmalar gelecekte asla tahmin edemeyeceğimiz bir gerçekle karşı karşıya kalabileceğimizin ipuçlarını veriyor.
İşte sizler için bir Şehir Efsaneleri Dizisi’nden bir başka içerik: Kola Neyden Yapılır?