İnsan; tüm hayatı boyunca kendi benliğini, çevresinde gelişen olayları ve soyut kavramları anlamlandırma ihtiyacı hisseder. Geçmişe kısa bir bakış atıldığında dahi insanlık tarihinin merak ve bilme ihtiyacından doğan olaylarla bezeli olduğu görülebilir. Fakat her insan aynı düşüncelere ve benzer sorulara sahip olamayacağından, dünyayı keşfetme noktasında belirli ayrışmalar yaşanır. Bu durumun en net örneklerinden olan bilim ve felsefe, açıkça kutuplaşmaların yaşandığı iki önemli alandır. Dolayısı ile felsefe ve bilimin ortak özellikleri sık sık merak edilir.
Esasında bilim ve felsefenin birbirilerinden bütünüyle ayrıştıklarını ve birbirilerinden etkilenmediklerini söylemek mümkün değildir. Zaman içerisinde tarihsel olayların da etkisiyle insanlar, yanlış bir algıya kapılarak bireysel ve küresel çapta gelişimin önüne çekmişlerdir. İşin aslını öğrenmek ise araştırma yapan ve konunun detaylarına hakim olan bilinçli bireylere kalmıştır. Bu yazımızda, “Felsefe ve bilimin ortak özellikleri nelerdir?” sorusundan yola çıkarak her iki disiplinin benzer yönlerine ve genel anlatımlarına yer vereceğiz. Keyifli okumalar…
Bilim ve Felsefe İlişkisi
Bilim, temelde somut olaylar ve olguları kullanarak bilgiye ulaşmaya çalışan bir alandır. Felsefede ise soyut kavramlar ve teorik düzeydeki akıl yürütmeler bilgi için esastır. Pek çok insan kullanılan araştırma ve bilgiyi temellendirme yöntemleri nedeniyle yanılgıya düşmekte, bilim ve felsefe ilişkisi açısından negatif yönlü bir değerlendirmeye başvurmaktadır. İşin aslına bakıldığında, bilim ve felsefenin iç içe geçmiş ve birbirinden beslenen iki alan oldukları görülebilir. Öyle ki tarihe adını yazdırmış büyük filozofların bilimle uğraşıları veya bilim insanlarının felsefe öğrendiklerine dair veriler, durumun hiç de kutuplaşmalara dayanmadığını kanıtlamaktadır. Kısaca açıklamamız gerekirse, “Bilimsiz felsefe sağır ve dilsiz felsefesiz bilim ise kördür.” Bu da demektir ki bilim ve felsefenin tamamen birbirinden kopması imkansızdır. Zira aralarındaki ilişki, benzer amaçlardan doğmakta ve önemli düzeyde bilgi paylaşımına dayanmaktadır.
Konunun daha iyi anlaşılması için aralarındaki pozitif yönlü ilişkiye ve birbirilerinden ayrışmalarına neden olan farklılıklarına göz atalım.
Felsefe ve Bilimin Ortak Özellikleri
Felsefe ve bilim, konunun detaylarına inildiğinde pek çok açıdan birbirine benzer özellikler taşımaktadır. Buna göre;
- İkisi de aklın ilkelerini temel alır.
- İnsan aklının birer ürünüdür.
- Daima bilme ve yeni bilgiye ulaşma ihtiyacından doğmaktadır.
- Esas amaçları, hayatı anlamlandırmak ve insan ile dünyaya dair merak edilen soruları cevaplandırabilmektir.
- Geçmişten bugüne gelmeyi başaran mevcut bilgilerle yetinilmez. Aksine hem felsefe hem de bilim daima arayış içindedir.
- Ortaya atılan teorilerin tamamı şüphe ve meraktan başlar.
- Mevcut bilgilerin genişletilmesi için sürekli yeni sorular sorulur.
Felsefe ve Bilimin Farkı
Kökeni insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanan felsefe ve bilim ilişkisi, aralarında kurdukları sıkı bağa rağmen bir noktada birbirinden uzaklaşmıştır. Bilim ve felsefenin birbirinden uzaklaştığı dönem, erken modern çağa geçildiği günlere denk gelmektedir. Dönemin gelişmelerine bakıldığında ise bilimin pek çok disiplin gibi tüm bilimlerin anası olarak anılan felsefeden ayrıldığı görülmektedir. Böylece bilim, kendi başına bir disiplin haline gelmeyi başaracaktır. Bilim ve felsefe farkı konusuna gelecek olursak şu noktalarda birbirlerinden ayrıldıklarını belirtelim;
- Felsefe aklın ve mantığın ilkelerine uygun hareket eder. Bilim ise deney ve gözlem gibi somut kanıtlara inanır.
- Bilimin araştırma konusu var olan üzerineyken felsefenin olması gereken üzerinedir.
- Felsefe bilgi açısından kümülatif gelişirken bilim, sürekli olarak değişmekte ve ilerlemektedir.
- Bilimde olaylar arasındaki nedensellik ilişkisine dikkat edilirken felsefede olayların var olma nedeni açıklanmaktadır.
- Felsefede bugüne kadar toplanan bilgiler de dahil olmak üzere konular bütüncül bir bakış açısıyla ele alınır. Bilimde ise tam tersine konular parçalara ayrılmaktadır.
Felsefe Bilim midir?
Bilim ve felsefe arasındaki bağ, felsefenin de bir bilim olup olmadığı sorusunun sıklıkla sorgulanmasına neden olmaktadır. Her ne kadar belirli açılardan birbirlerine benzeseler de felsefe, bir bilim değildir. Bu önermenin insanların kafasını karıştırmasının esas nedeni ise felsefenin tüm bilimlerin anası kabul edilmesidir. Fakat olayın aslı İlk Çağ filozoflarının aynı zamanda birer bilim insanı olmaları ve çeşitli bilim dallarının akıl yürütme ve merak ilkesini temel alarak araştırma yapmalarıdır. Peki, felsefe neden bilim değildir?
Çünkü felsefe, tek başına bir alan olabilecek kadar gelişmiştir. Bilimin deney ve gözleme dayalı önermelerini kabul etmek yerine insanlığın var olduğu günden bugüne akla dayalı araştırmalarını sürdürmüştür. Bir filozof hiçbir dönemde bilim insanı gibi deney yapmamış, kanıtlama amacını gütmemiştir. Aksine felsefi bakış açılarıyla insanı ve dünyayı anlamlandırmaya çalışmışlardır. Fakat hiçbir zaman önermelerinin kesinlikle doğru olacağı gibi bir yanılgıya düşülmemiştir. Zira bilimin doğru kabul ettiklerine karşı felsefe, ne kadar tartışılırsa tartışılsın karşıt düşüncenin doğacağı sorulardan yola çıkmaktadır. Nihayetinde bilim ve felsefenin birbirlerinden bağımsız, fakat aynı zamanda birbirlerinden beslenen alanlar oldukları kabul edilmelidir.
Sizler için bu konuya benzer bir içerik daha: Din ve Bilim: Zıt Kutupların İlişkisi
Sıkça Sorulan Sorular
Felsefenin bilime olan katkıları nelerdir?
Araştırmacılara göre felsefe; bilime kavramları netleştirme, eleştirel değerlendirebilme ve yeni kavramlar üretebilme noktasında fayda sağlamaktadır.
Bilim felsefesinin önemi nedir?
Bilim felsefesi kapsamındaki çalışmalar ve tartışmalar çoğu zaman bilime yön vermektedir.
Bilgi insan için neden önemlidir?
Bilgi, insanların gerçeğe ulaşmasını sağlar. Dolayısı ile insanlar hayatta kalmak için de bilgiye ihtiyaç duyarlar.