Ne, Ne Değildir?Sosyoloji

Asimilasyon Nedir ve Asimilasyon Politikası Nedir?

Asimilasyon kavramı, TDK anlamıyla farklı kökenden gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. Asimilasyon politikası ise devletin bilinçli bir şekilde azınlıkları susturarak kendi belirlediği kültürel yapının içine girmesini sağlar.
Asimilasyon nedir

Mülteci konusunun gündemde olması birçok farklı kavramla da tanışmayı beraberinde getiriyor. Bu kavramlardan biri ve belki de en önemlisi de: Asimilasyon. Peki asimilasyon nedir ve asimilasyon politikası nedir? Bu yazımızda sizleri detaylı olarak bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.

Asimilasyon Nedir?

Asimilasyon aslında birden fazla anlamı aynı anda taşıyan bir kelimedir. Fransızcadaki assimilation kelimesinden dilimize ve diğer birçok dile geçen kelime “özümseme, benzeşme, benzeştirme” olarak Türkçe ’ye çevrilebilmektedir. Birçok farklı alanda kullanılan kelimeyi ilk duyduğumuz yer Evrim Teorisi’dir. Evrim Teorisinde asimilasyon, canlıların hayatta kalmak için birbirine benzer özellikler gösterecek şekilde dönüşüme uğramaları anlamına gelmektedir. Genetik asimilasyon kavramı hem evrim teorisinin hem de biyolojinin temeli olabilecek bir konumdadır.

Doğa bilimlerindeki her paradigma değişiminin sosyal bilimleri de etkilediği bir dünyada asimilasyon kavramının da sosyal bilimlere konu olması hiç şaşırtıcı değil. Evrimin temel bir teorisi olan asimilasyon kavramı zamanla kültürel anlamda da bir karşılık bulmaya başladı. Biz bu yazımızda size genetik asimilasyondan çok kültürel asimilasyon kavramını açıklamaya çalışacağız.

Kültürel Asimilasyon Nedir?

Öncelikle ilk sorumuza gelecek olursak kültürel asimilasyon nedir? Asimilasyonu, belirli bir fikri, düşünceyi, topluluğu; ikincil bir grubun, ana dilini ve kültürünü de dahil olmak sureti ile baskı ile yitirme süreci olarak nitelendirebiliriz. Asimilasyona maruz kalan kültürün, alt kültüre dönüştürülerek zaman içerisinde yok edilme süreci olarak da nitelendirebiliriz. Asimilasyon ile ilgili bir diğer tanım ise; iki ya da daha fazla sayıda olan grup, toplum ya da klanların içinde yer alan kültürlerinden uzaklaşarak, birleşmesi ve tek kültüre dönüşmesidir.

Asimilasyon globalleşen dünyada birçok sosyal bilimcinin temel çalışma alanlarından birisidir. Multikültürel toplumların artması ile birçok devlet asimilasyon politikaları uygulayarak göçmenler ve alt kültür ögelerini genel nüfusa karşılık gelen topluma entegre etmeyi hedeflemektedir. Elbette asimilasyonun farklı türleri ve biçimleri de vardır.

Asimilasyon Türleri

Asimilasyon uygulanması ya da yaşanması gibi durumlarda ve bilinçli veya bilinçsiz olarak kitlelere etki edebilir. Asimilasyonun türleri sırasıyla aşağıdaki gibidir:

  • Tek yanlı – Çift yanlı Asimilasyon: Asimilasyon ile ilgili olabilecek bütün tanımların ilk olarak asimilasyonun tek yanlı olup olmadığı ile ilgili incelenmesi ile başlamaktadır.
  • Yapısal, Kültürel, Psikolojik ve Biyolojik Asimilasyon: Asimilasyon belirgin bir yapı olarak dört farklı pozitivist bilimin de dikkatini çekmiştir. Çünkü mevcut yapı içerisinde varlığını her alanda devam ettirebilme gücüne sahiptir. Bu yüzden de her alanda etkisini hissettirmesi mümkündür. Yukarıda olan dört sebebin dışında ayrıca, sosyolojik olarak da incelenmesi gerektiğini de ekleyelim.
  • Pozitif ya da Negatif Ayrımcılığa Karşı Asimilasyon: Ülkeler sosyal problemleri çözmek ya da varlıklarını sürdürmek adına ülke içerisinde azınlıkları asimile etme ya da ülkelerine yeni gelecek göçmen veya mültecilerin adaptasyon süresini hızlandırmak için asimilasyon uygulanmasının yanlışlığı ile ilgili olan çalışmaların tümüdür. Melting pot diye nitelendirilen olgu aslında tam olarak budur.

 

Kültürel asimilasyon
Belirli birtakım değerlere sahip olan topluluğun kendilerinden olmayanı dönüştürme çabaları

Anadolu topraklarında kalmış halkların zaman içerisinde Türk kültürü içerisinde erimesi, Bulgar Türklerinin Slav toplumu içerisinde benliklerini kaybetmesi ve Amerika yerlilerinin mevcut durumu kültürel asimilasyon örnek olarak verilebilir.

Melting Pot Nedir?

Eritme potası (melting pot), farklı unsurların bir araya getirilip uyumlu bir bütün haline getirilmesi işlemidir. Farklı ve birbirinden ayrı birçok kültürün tek bir çatı altında toplanıp nispeten daha uyum içinde yaşamalarını sağlayan Melting Pot kuramı, çağdaş sosyal bilimcilerin en temel çalışma noktasıdır. Kuram, kültürel çatışmaların önüne geçerek toplumdaki kültürleri birleştirecek bir “üst kültür” olması gerektiğini savunmaktadır. Bu farklı kültürler temelde oldukça uyumlu ve yapıcı da olabilirler, tamamen dışlayıcı ve “sorun çıkarıcı” da. Melting Pot, işin bu kısmı ile ilgilenmez. Kuram, toplumun her ögesinin uyum içinde birbirine entegre çalışmasını hedeflemektedir.

Bu uyumlu bütünün yaratılmasında kültürel olarak daha homojen bir hale getirilmeye çalışılan heterojen bir toplum kullanılmaktadır. Genellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki göçmen asimilasyonlarını tarif etmek için kullanılmaktadır. Amerika’da yaşayan farklı ırk, etnik ve kültürel değerlere sahip grupların zaman içerisinde birleşmesi ve tek bir kültüre dönüşmesi en güzel örneklerindendir.

Asimilasyon başta sosyoloji olmak üzere birçok alanla ilintili bir kavramdır. Asimilasyonla ilgili yapılmış “Asimilasyon ile Çokkültürlülük Arasında Amerikan Ana Akımını Yeniden Düşünmek” isimli çalışmaya göz atabilirsiniz.

Asimilasyon Politikası Nedir?

Asimilasyon Politikası
Devlet tarafından, kasten azınlık gruplarının belirli bir kültürel yapı içine sokulması asimilasyon politikası olarak tanımlanır.

Asimilasyon politikası, devletin bilinçli bir şekilde azınlık grupları susturarak, kendi belirlediği kültürel yapının içine girmesini sağlamasıdır. Bu tür asimilasyonlar zoraki ya da kişinin arz ve talepleri ile gerçekleşebilir. Ancak kişi bu tür asimilasyonları kabul etmemek konusunda direnmesi durumunda, normlar ile karşılaşabilir.

Negatif Yönleri

Asimilasyon politikaları yasa koyucular yahut sosyal hayatı düzenleyiciler tarafından temel bir unsur olarak görülse de birçok insanın eleştirisine maruz kalmaktadırlar. Genellikle daha özgürlük temelli bir sosyal ve siyasi anlayış benimseyen görüşler asimilasyon politikalarını “ırkçı” olarak nitelendirmekte ve insanlık suçu olarak görmektedirler. Onlara göre her kültürel unsur kendi içinde güzel ve uyumludur ve diğer kültürlerle saygı çerçevesinde yaşaması için yok olmasına gerek yoktur. Bir kültürü yok etmek en büyük suçlardan biridir.

60’lı yıllarda artan Hippiler ve daha lokal kültürlere yönelen görüşler Amerka Birleşik Devletleri’nin asimile eden ırkçı ve şoveniz politikalarını eleştirmişlerdir. Bununla da kalmayan dönemin ünlü sanatçıları, birçok farklı eylem ve protesto ile asimilasyon politikalarının önüne geçmeyi ve lokal kültürleri olabildiğince korumayı hedeflemişlerdir. Buna en güzel örnek 1973 yılında The Godfather filmi ile Oscar kazanan Marlon Brando’dur. Brando, ödül törenine kendi gitmek yerine Kızılderili bir kadını göndererek ve ona konuşma yaptırarak ABD’nin asimile edici politikalarını milyonların önünde sert bir dille eleştirmiştir.

Pozitif Yönleri

Asimilasyon politikaları birçok farklı görüş tarafından eleştirilmeye devam etse bile halen birçok sosyal bilimci gerekliliğini savunuyor. Orta Doğu’dan müthiş bir göç akınına maruz kalan Avrupa ya da Türkiye için asimilasyon politikaları başvurulacak son çare gibi görünüyor. Çünkü toplumların bir arada uyum içinde yaşamalarına engel olan unsurlar farklı kültürler için oldukça baskın olabiliyor. Bu bağlamda birçok devlet yahut hükümet halen asimilasyon politikaları uygulamakta. Bu politikaların doğru ya da yanlış olduğunu kesin bir dille ifade etmekten kaçınmak en sağlıklısı gibi görünüyor. Çünkü görünüşe bakılırsa, bu kavramla artık çok daha fazla haşır neşir olacağız.

Sosyoloji biliminde asimilasyon kadar önemli bir alan olan etnosentrizm ile ilgili “Etnosentrizm Nedir ve Etnosentrik Bakış Açısı Nedir?” isimli yazımızı bağlantıya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir