Balık Yedikten Sonra Boğaz Ağrısı Neden Olur?

Son zamanlarda, sıklıkla artan deniz ürünü tüketimi sonucunda “Balık yedikten sonra boğaz ağrısı neden olur?” sorusunun cevabı merak konusu olmaya başladı. Dünya üzerindeki pek çok besin alerjik reaksiyon oluşturabilir. Süt, yumurta, buğday ve balık bunlardan birkaçıdır. Herhangi bir deniz ürünü tükettikten sonra vücudunuzda meydana gelen anormal durumlar da bu alerjik reaksiyonun bir yansımasıdır. 

Yetişkinlerde ve çocuklarda ortaya çıkabilen bu durum, belirli bir zaman sonra düzelme eğilimi göstermez. Genellikle ömür boyu devam eden rahatsızlık yalnızca balık yemekle değil, ona dokunmakla veya içerisinde deniz ürünlerinin kullanıldığı yiyeceklerin tüketilmesiyle de tetiklenebilir. 

Balık Alerjisi Belirtileri

Balık alerjisi belirtileri de diğer gıda reaksiyonlara fazlasıyla benzer. Vücudunuzda aniden gelen anormal değişimler bu durumun habercisi olabilir. Semptomların derecesi, reaksiyonun derecesine göre değişim gösterir. Buna göre hafif veya yüksek şiddetli nöbetler geçirme ihtimali bulunur. Deniz mahsullerine olan duyarlılığın fark edilmesi için ortaya çıkan belirtiler şu şekildedir:

• Ürtiker veya deri yüzeyinde dökülme 
• Mide bulantısı ve kusma
• Karın krampları
• Hazımsızlık sorunları ve ishal 
• Burnun sürekli akması veya tıkanması
• Hapşırma
• Boğaz ağrısı
• Baş ağrısı

Bu belirtiler, genellikle hafif semptomların özelliğidir ve bir kısmı balık zehirlenmesi belirtileri olarak da görülebilir. Şiddetli gerçekleşen nöbetlerde ise aşağıdaki durumlar oluşabilir:

• Astım ve nefes almada zorluk çekme
• Kronik hazımsızlık
• Kusma
• Bilinç kaybı

Ciddi biçimde ortaya çıkan durumlara, zamanında müdahale edilmesi gerekir. Aksi durumda ölümle sonuçlanabilecek bir risk taşır. Bu sebeple deniz ürünlerine karşı hassasiyetiniz olduğunu düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden doktora görünmenizi tavsiye ederiz.

“Balık yedikten sonra süt içilir mi?” yazımız da ilginizi çekebilir.

Balık Alerjisine Ne İyi Gelir?

Vücudunuzda, deniz ürünlerine karşı hassasiyet bulunuyorsa, tükettiğiniz besinlere daha çok dikkat etmeniz gerekir. Kara etli deniz ürünü olarak nitelendiren somon, alamut, hamsi, uskumru, tolyoz tüketilmeden önce uygun koşullarda saklanmalıdır. Doğru bir şekilde muhafaza edilmediğinde histamin oluşumunu ve zehirlenme riskini arttırır. Kalkan ve mezgit gibi deniz ürünleri beyaz etli olduklarından dolayı risk daha düşüktür. Eğer bu ürünlere karşı hassasiyetiniz varsa, genellikle beyaz etli olanları tercih etmeniz veya hiç tüketmemeniz önerilir. 

“Balık alerjisi olanlar Omega 3 kullanabilir mi?” sorusu da deniz ürünlerine karşı hassasiyeti olanların alacağı önlemler karşısında merak ettiği bir konudur. Yapılan araştırmalara ve doktor görüşlerine göre kronik rahatsızlığı bulunan, kan sulandırıcı ilaç kullanan veya deniz ürünlerine karşı hassasiyeti olan insanların Omega 3 kullanması uygun görülmez. Bunun yerine, doktor önerisiyle farklı takviye ürünleri tercih edilebilir. 

Taze olmayan ve hijyenik şekilde pişirilmeyen deniz ürünleri, gıda rahatsızlanmalarına yol açabilir. Aynı zamanda bazı süt ürünleri, deniz mahsulleriyle beraber tüketildiğinde zehirleyebilir. Bu ürünler arasında en şiddetli etki yoğurtta görülür. Balık yoğurt zehirlenmesi belirtileri de tıpkı diğer rahatsızlıklar gibi ortaya çıkar ancak daha sonrasında ciddi bir şekilde ilerleyebilir.

Alerjik Reaksiyon Halinde Ne Yapılmalıdır?

Sağlık konusunda en kesin ve en doğru çözümü şüphesiz ki doktorlar verir. Alerjik reaksiyon gösterdiğinize karşı bir düşünceniz oluştuğunda mutlaka doktora danışmalısınız. Bunun yanında kimi zaman erken müdahale etmek gerekebilir. Uzmanların önerilerine göre deniz ürünü tükettikten sonra kendinizi kötü hissetmeniz durumunda şu adımları uygulayabilirsiniz:

• Kusmaya çalışın. Bu şekilde midenizde sizi rahatsız eden besinleri dışarı atabilirsiniz. 
• Bolca su için.
• Bir süre hafif gıdalar tüketmeye özen gösterin. 
• Limonlu su için. Mide bulantınızı gidermeye yardımcı olacaktır.
• Muz tüketin.

Belirtilen işlemler hafif zehirlenmeler, kısmi mide rahatsızlıkları için kurtarıcı olsa da kesin bir çözüm olarak görülmemelidir. Herhangi bir sorun oluştuğunu fark ettiğinizde vakit kaybetmeden doktora görünmek çok daha doğru olacaktır.