İnsanların günümüzde tıbbi konular hakkında bilgi sahibi olması, kendilerine önemli bir avantaj sağlamaktadır. Nitekim semptomlarla birlikte bir hastalığın başlangıcı tahmin edilebilir, erken teşhisle büyük problemlerin önüne geçilebilir. Hayat kurtarıcı etkiye sahip bu bilgiler yalnızca size değil, çevrenizde tıbbi sıkıntı yaşayan kişilere de yardımcı olur. Bu anlamda en sık karşılaşılan tıbbi kavramlardan bir tanesi defekasyondur. Peki defekasyon nedir? Defekasyon alışkanlıkları nedir? Gelin bu soruların cevabını birlikte öğrenelim.
Defekasyon Nedir?
Diğer bir adıyla dışkılama olan defekasyon; dışkının, kalın bağırsağın son kısmı olan rektum ve anüs yoluyla dışarı atılmasına denmektedir. Defekasyonun merkezi, kuyruk sokumundaki Lumba-Sakral bölgede yer almaktadır.
Normal şartlarda rektum, defekasyon işlemi başlayana kadar boştur. Ancak bu durum, anüsün yaklaşık olarak 20 cm üzerinde sigmoid kolon ve rektumun birleştiği bölgede bir sfinkterin bulunmasına bağlıdır. Bununla birlikte kitle hareketi sigmoid kolondan, rektuma ittiğinde defekasyon işlemi başlamış olur.
Defekasyon bir reflekstir ve bir günde yaklaşık olarak 150 gr dışkı vücuttan atılır. Vücuttan atılan bu dışkı miktarının 100 gramı su ve 50 gramı katıdır.
Son olarak, defekasyonun kapsadığı başka maddeler de bulunmaktadır. Bu maddelere verilebilecek en iyi örnekler aşağıdaki gibidir:
- Nitrojen
- Safra Pigmenti
- Sindirilemeyen Gıdalar (Selüloz)
Normal Defekasyon Süreci
Defekasyon, aşamalı bir süreç hâlinde ilerlemektedir: Bir insanın dışkılayabilmesi için geçen süreçte sırasıyla şunlar olmaktadır:
- Defekasyon süreci, feçesin (dışkının) sigmoid kolondan, rektuma doğru yönelmesiyle başlamaktadır.
- Fekal (dışkısal) kitle, rektuma geldiğinde rektum duvarını gerer ve rektumun içerisindeki basıncı uyarır.
- Gelen uyarılar kolonlarda ve rektumda kitlesel hareketleri başlatırlar. Bu sayede de feçesin, anüse itilmesini sağlarlar.
- Kitle hareketi anüse yaklaşarak iç anal sfinkterin gevşemesine neden olur.
- Bu sırada dış anal sfinkterde gevşeme olursa da defekasyon meydana gelir.
Boşaltım gerçekleşirken birçok yardımcı kas grubu bu sürece katılmaktadır. Karın kaslarının ve diyaframın kasılması, karındaki basıncın yaklaşık beş kat artmasına neden olmaktadır. Karın içindeki basıncın artmasıyla birlikte feçesin çıkışı kolaylaşır. Bu tekniğe “valsalva manevrası” denmektedir.
Defekasyon süreci genellikle ağrısız geçmektedir. Birçok birey günde bir defa defekasyon yapmaktadır, ancak bu durum bireysel farklılıklara göre değişiklik gösterebilmektedir. Bireysel farklılıklardan kaynaklanan bu değişimler, günde 2-3 defa veya haftada 2-3 defa olmak üzere meydana gelebilir.
Defekasyon Alışkanlıkları
Bireylerin birçoğunda; sıklık, zaman, yer ve pozisyon gibi birbirlerinden farklı olabilecek defekasyon alışkanlıkları vardır. Bu alışkanlıklar, aşağıda yer alan özelliklere göre değişiklik gösterebilmektedir:
- Kültürel farklılıklar
- Dini inançlar
- Bireylerin özel tutumları
İnsanların, bu tarz mevcut alışkanlıklarından herhangi birinde bile farklılık meydana gelmesi durumunda, alışagelmiş olduğu defekasyon düzeni bozulabilir. Kişinin, defekasyon konusunda düzenli bir alışkanlık kazanabilmek için gün içerisinde kendisine en uygun zamanı belirlemesi gerekir. Bu zaman uyumadan önce ya da yemekten sonra gibi herhangi bir an olabilir.
Bireylerin diyet alışkanlıkları, defekasyon alışkanlığını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesidir. Lifli yiyecekler, fekal materyal hacminin artmasına sebep olur ve defekasyon refleksinin uyarılmasını sağlarlar. Bunun dışında çiğ meyveler, buğdaylar ve kabuklu besinler gibi lif içeren yiyecekler, feçesin yumuşamasını sağlayarak, yiyeceklerin bağırsaktan geçiş hızını arttırırlar. Böylece defekasyon, daha hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleşir.
Defekasyon Pozisyonları
Bireylerin defekasyon pozisyonu konusunda da farklı alışkanlıkları olabilmektedir. Çömelme pozisyonu, fizyolojik anlamda defekasyonun gerçekleşmesi için en verimli olan pozisyondur. Modern tuvaletler defekasyonun gerçekleşmesini kolaylaştıracak birkaç avantaj sağlamaktadır:
- Bireyin öne doğru eğilmesi
- Karın içi basıncının kullanılması
- Kalçadaki kasların kasılması
Sırtüstü yatma pozisyonunda, defekasyon gerçekleşirken kullanılan kasların kasılma gibi bir ihtimalinin bulunmaması sebebiyle yatağa bağımlı durumda olan insanlar, defekasyon konusunda güçlük çekerler. Eğer tıbbi anlamda sakıncalı bir durum yoksa, bu durumdaki insanların defekasyonunda oturma konumuna gelmeleri sağlanarak bireylere yardımcı olunabilir.
Defekasyonu Etkileyen Faktörler
Feçesin bağırsaktan geçişinin hızlanması, kalın bağırsaktan emilmekte olan su miktarını azaltmaktadır. Bu sayede feçes, yumuşak bir hâlde kalır ve defekasyonun zorlanmadan yapılmasını sağlamış olur. Bir günde yaklaşık olarak 2000 ml sıvı tüketilmesi de dışkının yumuşamasını sağlar.
Bireyin bağırsak işlevlerini sürdürme konusunda, geçmişte yapmış olduğu ve yardım aldığı eylemler varsa bunları devam ettirmesi gerekmektedir. Bunlara; kahvaltıdan önce bir bardak ılık su içmek veya gece yatmadan önce erik hoşafı tüketmek gibi eylemler örnek verilebilir. Yataktan kalkıldığında ılık su içilmesi, defekasyon isteğinin başlamasını sağlayan gastrokolik refleksi uyarmaya yardımcı olur.
Tuvaletlerin ortak kullanımı ya da sürgülü kapı kullanımı ile ilgili olarak koku, ses ve görüntü gibi faktörler bireyin rahatsız olmasına sebep olabilir. Bu tarz rahatsız olma veya utanma gibi durumlar, defekasyon refleksinin bastırılmasını sağlar. Defekasyon refleksinin bastırılması ise kabızlığa yol açar.
Eğer defekasyon sürecinde bir zorluk yaşıyorsanız Kabızlığa ne iyi gelir? yazısına bakabilirsiniz.