İnsanlık kendi tarihinin başından beri varoluşunu sorgulayan bir arayış içindedir. Bu arayışın en başında özgürlük kavramı gelir. Özgürlük nedir? Özgürlüğü nasıl bulabilir? Kendimizi ne zaman ve ne yaparsak özgür hissederiz? Özgür olmak beni mutlu eder mi? Hayatımın amacını bulursam özgür olur muyum? Hayatın amacını bulmak ile mutluluk arasındaki bağlantı nedir? İşte tüm bu sorgulamalar bizi başka bir soruya getiriyor: Dharma nedir? Dharma çarkı neyi ifade eder?
Dharma kelimesi kimi kaynaklarda darma olarak da geçebilmektedir. Sanskrit dili kökenli “dhar” ya da “dhri” kelimesinden türetilmiştir. Gerçeklik veya hukuk anlamında kullanıldığı gibi birçok farklı anlamda da kullanılabilmektedir. Kullanılan anlamlardan bazıları şunlardır:
- Evrenin işleyişini ve tinsel gelişimi sağlayan doğa yasalarının tümü. Bu yasalardan biri de karma yasasıdır.
- Doğruluk, ahlak, bilgelik, fazilet
- İlahi öğretilere ulaştıran yol
Hayatını dharma felsefesiyle yaşayan bir kişinin mokşaya (Sanskritçede özgürlük anlamına gelir) veya şahsi hürriyete ulaştığına inanılır.
Dharma Çarkı
Dharma kökeni Hindistan olan bir kavramdır. Dharma çarkı (kurallar çarkı) Budizm’de Buda öğretilerini sembolize etmektedir. Dharma çarkındaki 8 çubuk Buda’nın 8 kuralını temsil etmektedir. Dharma çarkı anlamı için Budizm’de özgürlüğün sembolü de denebilir. Dharma çarkı bazı kaynaklarda dharma tekerleği olarak da geçmektedir. Dharma çarkındaki şekilleri sembolize ettiği kavramlar vardır. Şekildeki daire dharma felsefesinin mükemmelliğini sembolize eder. Merkezi meditasyon disiplinini temsil eder. Dokaları birleştiren halka da bilinci sembolize eder. Hint sanatına ait en eski çizilmiş Budizm sembolü olarak gösterilir. 8 çubuğun temsil ettiği Buda öğretileri şunlardır:
- Doğru görüş
- Doğru niyet
- Doğru söz
- Doğru eylem
- Namuslu kazanç
- Doğru çaba
- Doğru dikkat
- Doğru konsantrasyon
Buda’ya göre dharma tekerleği ruhların hayat çarkının içinde doğup aydınlığa varana kadar tekrar ölüp hayata geri geleceklerinin simgesidir.
Dharma Yasası
İnsanlığın varoluşundan bu yana insan varlığını anlamlandırmak ve yaşadığı hayata bir yön verebilmek için kendine bir rehber belirlemek istedi. İçindeki gücü keşfetmek, hayatı anlamlandırma isteği, hedeflerini elde etme isteği insanın doğasında olanlar. İşte tüm bunlar “spiritüel yasalar” kavramını karşımıza çıkarıyor. Bu yasalar 7 başlık altında toplanıyor:
- İçsel göç yasası
- Sebep- sonuç yasası
- Alma- verme yasası
- En az çaba yasası
- Niyet ve arzu yasası
- Zihinsel bağımsızlık yasası
- Hayatın amacı yasası (dharma yasası)
Hint asıllı Amerikalı alternatif tıp doktoru ve yazar Deepak Chopra yukarıda belirttiğimiz yedi yasanın tamamını Başarının 7 Spiritüel Yasası adlı kitabında anlatmıştır. Oldukça detaylı ve anlaşılır şekilde yazılan bu başarılı kitabı merak edenlerin mutlaka okumasını tavsiye ederiz. Yazar kitabında başarıyı esasen “yaşama” başarısı olarak tanımlıyor.
Dharma Nasıl Bulunur?
Dharma yasası, Hayatın Amacı Yasası olarak da isimlendirilir. Kendi kendimize sorguladığımız “Bu hayattaki amacım nedir?” sorusuna odaklanır. Bu sorudan yola çıkarak hayatta ait olduğumuz yeri bulmak adına içimizdeki güçle ilk adım için cesaretle yola çıkmamız gerekiyor. Peki dharma nasıl bulunur? Bu yolda dış dünyayla bağları azaltıp kendi iç dünyamıza dönmemiz önemli bir nokta. Ama meditasyon ya da inzivanın mutlaka haftalar aylar sürecek diye de bir zorunluluğu yoktur. Bu yolculuğun belli kalıplara sığdırılması imkansızdır. Kişinin kendine has yaşayacağı bir yolculuktur bu. Dharma yasasının üç temel prensibi bulunmaktadır:
- İlk prensip her bireyin yaşamakta olduğu maddecil dünyaya fiziksel suretlerle geldiğini ve hakiki benliğini arayışta olan varlıklar olduğunu söyler. Benim yaratılış sebebim ne? Bu dünyadaki rolüm nedir? Olmam gereken kişi miyim? İçimdeki gücün farkında mıyım? Ve bu gücü kullanabiliyor muyum? Tüm bu sorulara cevap arayışına girmemizi sağlar. Sorulara cevap bulamadığımız bir durumda ise bunun zaman alabileceğini unutmamalıyız.
- İkinci prensip yaratılmış her bireyin dünyaya benzeri olmayan bir ruhla geldiğini savunur. Kişi kendine özel yeteneklerini keşfetmeli ve bunun farkına varmalıdır. Kişi aslında kolaylıkla yapabildiği bir işi yatkınlığı olduğu bir yeteneği bazen ilk arayışta bulamaz. Bulana kadar birçok kez başarısızlıkla karşılaşabilir. Birey bu başarısızlıklar sayesinde istemediklerini sevmediklerini görüp öğrenebilecektir. Yüreğinin ve zihninin ait olması gerektiği yeri ve zamanı deneyerek bulacaktır.
- Üçüncü prensip ise bireyin dharmasını yani hayat amacını bulması sonrası içindir. Bu potansiyeli sadece şahsı için değil birden fazla kişi ya da topluluk için faydalı halde kullanmasını açıklar. Bunun hayata geçirilmesi kişinin daimi iç huzurunu sağlayacaktır.
Bu üç prensip kolektif bilincin insanlığı ileriye taşıyabilecek bir kavram olduğunu bireyselliğin ise yaşam için yanılsama olduğunu göstermektedir.
Dharmaya Ulaşmak
Kişi benliğinde kendi dharmasını bulduğu an artık hayatın akışına kaptırmaz kendini. Artık hayat için kendine bir akış belirlemiştir. Bununla birlikte etrafındakiler de onunla uyumlu haldedir ve onun gelişiminde destekçi hale gelir. İşini severek yapan bir insan yaptığı işten fiziki olarak yorulsa bile ruhen yorulmayacaktır. Bu da onun fiziki yorgunluğunun çabuk geçmesini sağlar. Bu kişi yaptığının elinden gelenin en iyisi olduğunun farkındadır. Bu kişi artık dharmasıyla birdir, bütünleşmiştir.
Dharmasıyla bütünleşmiş bir birey için artık yaşamda taşlar yerine oturmaya başlamıştır. Onun evrene hizmet ettiği gibi evren de onun isteklerini gerçekleştirmek için hizmet edecektir. Felsefe denilince akla gelen önemli isimlerden Aristo’ya göre hayatın asıl amacı “iyi olmak” tır. Asıl olay hayatımızı değerli kılanı bulmaktan geçiyor. Tüm bunlarla birlikte kendi yolunu bulmak ve dünya için iyi bir şeyler yapmak inanışların temelini oluşturuyor. Hayattaki amacınız ya da yolunuz ne olursa olsun, kendinize ve insanlığa faydalı işler yapmak hayatınızı anlamlı hale getirecektir.
Bu dünyada var olan her bireyin kendine ait bir dharması vardır. Kişi dharmasını sadece görev bilinciyle bulamaz. Bu bir öze dönüştür. Yüreğimiz kimi zaman bizi yanıltmaya çalışan zihnimize rağmen doğru yolu içsel gücüyle bulacaktır. Yürekten inanmanın büyük bir güç olduğunu asla unutmamak gerekir.
Eğer farklı felsefeler hakkında bilgi edinmekten keyif alıyorsanız Felsefe kategorimize göz atabilirsiniz.