Sanat filmleri; konusu, olay örgüleri ve bizden izler taşıyan derin duyguları yansıtmasıyla özel bir yere sahiptir. Gişe filmlerinde hedeflenen yüksek izleyici sayısı; sanat filmlerinde yerini yapılmamış olanı yapma isteğine bırakır. Verilmek istenen mesajlar farklı ve özgün yollarla anlatılarak seyirciye ulaştırılır. Bu noktada en iyi sanat filmleri ve analizlerini öğrenmek isteyen pek çok kişi çıkabilir.
Türk sinemasında sanat filmlerinin sayısı hiç de az değildir. Her ne kadar ülkemizde ağır eleştirilere maruz kalsalar da kendi alanlarında iyi ödüller almış filmler bulunmaktadır. En iyi sanat filmleri kategorilerinde; senaryo ve oyunculuklarıyla ilgi çeken yerli ve yabancı sanat filmlerden bazılarını sizler için bu yazımızda inceliyoruz.
Masumiyet
Sanat filmi dendiğinde ülkemizde ilk akla gelen filmler arasında olan Masumiyet, konusu ve oyuncularıyla oldukça kaliteli bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Film izleyenleri öyle derinden etkiledi ki devam filmi çekilerek, karakterlerin tanışmaları ve geçmişleri anlatıldı.
Filmin başrollerinden Haluk Bilginer’in canlandırdığı saplantılı bir aşık olan Bekir, Uğur adında bir hayat kadınına tutulup kalmıştır. Nereye gitse onun yanında bulur kendini. Ancak üzücü olan Uğur’un kalbinin başkasında olduğudur. 1997 yapımı, yönetmenliğini ve senaristliğini Zeki Demirkubuz’un gerçekleştirdiği filmde; Güven Kıraç, Haluk Bilginer ve Derya Alabora oynamaktadır.
Yaşamın Kıyısında
Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın imzalı bu film, Cannes Film Festivalinde en iyi senaryo ödülüne sahip olmuştur. Yalnızlıktan kurtulmak isteyen Ali’nin bir hayat kadınıyla anlaşmasını ve evlenmesini izleyebildiğiniz bu filmde erken bir ölüm gerçekleşir. Ali’nin oğlu, bu evliliğe karşı çıkmak isterken babasının ölmesi ise olayları karmaşık bir hale getirmektedir.
Yeter, hayat kadını olsa da kendi kızının bu durumdan haberi yoktur. Kızının eğitimli ve iyi bir insan olması için çabalar. Ali’nin oğlu, Yeter’in kızına yardımcı olmak için Türkiye’ye gelir ve onu aramaya başlar.
Beyaz Bant
Oscar adaylığı almış ve aynı zamanda Altın Palmiye ödülüne sahip olan film, büyük bir etkileyiciliğe sahip. En iyi sanat filmleri yönetmenleri arasında gösterilen Michel Haneke birinci dünya savaşı öncesi bir dönemi izleyicisine yansıtmaktadır. Bir kasabada yaşanan otorite ve ceza kavramlarının yoğun olarak işlendiğini bu filmde görebilirsiniz. Baron, doktor ve rahibin insanlara uyguladıkları baskıları ve sonuçlarını da yakından görebilirsiniz.
Yol
Sanat filmlerinden bahsediyorken en prestijli film ödüllerinden olan Altın Palmiye Ödülü sahibi Yol filminden mutlaka bahsedilmesi gerekir. Filmde 1982 yılında cezaevinden izne çıkan mahkumların yaşadıkları konu edilmektedir. Sahip olduğu çarpıcı hikâyeler izleyiciyi derinden etkilemektedir.
Yılmaz Güney imzası taşıyan film, büyük zorluklar neticesinde çekilmiştir. Bütçede yaşanan sıkıntılar ve yazarın hapiste olması çekim süreçlerinde bazı zorlukların yaşanmasına sebep olmuştur. Bir dönem yasaklanan film 17 yıl boyunca izlenememiştir. O dönemde Köylerde ve Anadolu’da yaşanan sorunları izlemek isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir film.
Kış Uykusu
Nuri Bilge Ceylan imzası taşıyan ve oldukça beğenilen Kış Uykusu, Yol filminden sonra ikinci kez Altın Palmiye alan sanat filmi olmayı başarmıştır. Haluk Bilginer’in başrolünde oynadığı filmde kendisine Demet Akbağ ve Melisa Sözen eşlik ediyor.
Bozkırda, kış uykusuna yatmış gibi bir his uyandıran ve fazla kimsenin olmadığı bir butik otel filmin tam olarak merkezinde yer alıyor. Babasından kalan bu oteli işletme kararı alan Aydın, sevdikleriyle, otelle ve yerel halkla kurduğu zorlu ilişkileri sorguluyor. İnsanların ön yargılarını ve çaresizliklerini dile getirdiği bu mükemmel film, 2014 tarihinde izleyicisiyle buluşmuştu.
Kafka
Ünlü yazar Franz Kafka’nın önemli kitapları arasında yer alan Şato’dan etkilenerek yapılan film, oldukça beğenilen sanat filmlerinden olmuştur. Sıra dışı kurgusu ise daha çok ilgi çekici olmasını sağlamıştır. Kafka’nın kaybolan arkadaşının peşinden onu aramaya gitmesini konu alan filmin yarısı siyah beyaz şekildedir. 1919 yılında Prag’ta geçen film, Kafka’nın yaşadığı yerlerden izler barındırıyor. Genç bir yazarın kitap yazma macerasını da içermekte ve seyirciyi fazlasıyla etkilemektedir.
Pandora’nın Kutusu
Türk aile yapısı içinde karakterlerin zamanla nasıl duyarsızlaştıklarını temel alan bu film, sevgisizliğin nasıl derin yaralar açabileceğini bize gösteriyor. Birbirleriyle artık alakaları kalmayan kardeşlerin tek ortak noktaları olan annelerinin kaybolmasıyla tekrar bir araya gelmeleri kötülüklerin ortaya çıkışına sebep olacaktır.
En iyi sanat filmleri arasında yer alan Pandora’nın Kutusu üç farklı karakterin erdemsiz davranışlarına dikkat çekerken öğüt verici stiliyle de kötülükleri eleştiriyor. Aynı zamanda her şeyi kontrol etme hastalığının getirilerini de görebiliyoruz. 2008 yapımı filmin isminin devamı da işlediği konularla uyumlu: ‘’Açtırma Kutuyu, Söyletme Kötüyü!’’
Köpek Dişi
Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış Açısı” ödülü alan film, çocukların yaşantılarını merkez noktaya koyuyor. Ancak buradaki çocuklar aileleriyle birlikte dış dünyadan izole şekilde yetiştiriliyor. Evlerinin etrafındaki çiti aşmaları yasak olan çocuklar, dış dünyayla asla iletişim kuramazlar. Sadece evin babası çalışmak için o çitlerden çıkıp girebilmektedir. Duygusal ve ruhsal sıkıntıları hissettiren filmin Oscar adaylığı da bulunuyor.
Köpek Dişi (Kynodontas) filmi hakkında detaylı bir analiz için Kynodontas İncelemesi: Hastalıklı Bir Lanthimos Filmi yazımızı inceleyebilirsiniz.
Üç Maymun
En iyi sanat filmleri alanında başarısını kanıtlamış bir yönetmen olan Nuri Bilge Ceylan çok çarpıcı bir konuyu beyaz perdeye taşıyor. Ölümle sonuçlanan bir kazada, şoförüne para verip kendi yerine ceza evine gönderen Servet’in ahlak sınırlarını aşması olayları oldukça büyütüyor.
Şoförünü hem hapse gönderen hem de onun eşiyle ilişki yaşayan bu adam, gerçeklerden kaçarak içinde bulunduğu durumlardan kurtulabilecek mi? Üç maymunu oynamak gerçeklerin üzerini örter mi? Şeklindeki temaların cevaplandırılması ise seyirciye bırakılmaktadır.
Yeraltı
Ünlü Rus yazar Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar kitabından esinlenen Zeki Demirkubuz, yine özel bir film ortaya koyuyor. İnsanın toplumdaki yerini; çatışmalarla ve içine düştüğü var oluş çabalarının etkisinde sert bir dille ifade ediyor. Bir akşam yemeğine kendisini zorla davet ettiren Muharrem’in nefret ettiği arkadaşlarına karşı kendini kanıtlama çabasında düştüğü durumları izliyoruz.
Egonun ve nefretin, film ilerledikçe düzeylerinin artması kişinin çevresine karşı nasıl tepkiler geliştirebileceğini gösteriyor. Başrolünde Engin Günaydın yer alıyor ve karakterinin tüm özelliklerini seyirciye yansıtmayı başarıyor.
Gemide
Hayatı sorgulayıcı yanlarıyla büyük eleştiriler yapan bu sanat filmi, sahip olduğu konu itibariyle çok sevimli görünmüyor. Bir gemide yer alan dört kişilik mürettebatın yaşadıkları ve sonradan düştükleri ahlaksızlığı izliyoruz. Geminin Laleli’ye demir attığı sırada dışarı çıkan Boksör lakaplı kişinin, geri dönüp hırsızlığa uğradığını söylemesi üzerine olaylar başlıyor.
Tüm ekip paranın çalındığı yere gider ve oradaki kişilerle kavga ettikten sonra içlerinden birini kaçırırlar. Kaçırılan kişi Romen bir kadındır. Kaptan, kadını bırakmalarını söyler ancak her şey için çok geçtir. Ali ve Boksör kadına tecavüz etmiştir. Dört kişi arasında yaşanan çatışmaları derinlemesine hissedeceğiniz bu film başarılı bir kurguya sahip.
Pollock
Amerikalı dışavurumcu sanatçı Pollock’un hayatının konu edildiği bu yapıt, sanatçının sorunlarla dolu yaşantısını konu alıyor. Sanatına getirdiği yeni dışavurumculuk özellikleri onu sanat tarihinde önemli bir noktaya getirmiştir. Farklı sanat anlayışıyla modern sanatın starı olarak görülen Pollock’un yaşadığı şöhreti kaldıramayışı oldukça etkileyici bir şekilde yansıtılmış.
Ailesi ve galericiyle sorunlar yaşayan ve her defasında kavgalara karışan sanatçı, trafik kazasında ölmüştür. En iyi sanat filmleri arasında güzel bir biyografi örneğini bu filmde bulabilirsiniz.
Gelecek Günler
Fransız en iyi sanat filmleri arasında önemli bir yere sahip olan bu yapıt, insanın içine düştüğü büyük yalnızlığı gösteriyor. Filmin yönetmeni Mia Hansen-Løve kendi annesinin hayatından esinlenmiştir. Aldatılmak, işini kaybetmek ve değerli birinin ölümü karşısında karakterin yaşadıklarını onun aklına girerek yansıtmaya çalışmıştır.
Bir felsefe profesörünün olaylar içinde sıkışıp kalmasını görebileceğiniz ve kendi hayatınızdaki sorunlarla benzer noktalar bulabileceğiniz filmin yapım yılı ise 2016.
Uzak
Yine usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın bir filmini ele alıyoruz. Hayatını reklam fotoğrafları çekerek idame ettiren Mahmut’un istekleri gerçekleşmemiştir. Eşinden ayrılmasının etkilerini fazlasıyla üzerinde taşır. Çok sosyal hayatı olmasa da içkili sohbetlere katılmakta ve günlerini geçirmektedir. Birgün köylüsü Mahmut’un kapısını çalar ve iş aradığını söyler. Yanına yerleşen köylüsü; dünyayı gezme hayali kurmakta ve aynı zamanda iş arayışında bulunmaktadır.
Yusuf iş bulmayı beceremez ve kadınlarla çokça vakit geçirmeye başlar. Yusuf’un davranışları, her geçen gün Mahmut’un entelektüel hayatını olumsuz etkilemektedir. Dünyayı dolaşma hayallerine sahip olan Yusuf, Mahmut’la hep uzak kalır. Aralarındaki duvarları aşma şansı bulamamaktadır. Filmde anlatılmak istenen mesajlar daha çok görüntülerle verilmekte, sözcükler çok fazla kullanılmamaktadır.
Ahlat Ağacı
Kitap yazdırmak için yeterli parayı toplamaya çalışan bir gencin, babasının borçları yüzünden hayallerinin yok olmasını istememektedir. Babasının kumar düşkünlüğü sebebiyle olan borçları aileyi kötü durumlara düşürmektedir. Cebinden parasının bile babası tarafından çalındığını düşünen Sinan, kitabını yayınlatmak için babasının köpeğini satar.
Zorunlu askerlik için köyden ayrılır, geri döndüğünde babasının artık ailesinin yanından taşındığını görür. Ancak aralarındaki ilişki babasının kitabını okuyup beğendiğini söylemesi üzerine olumlu bir yöne evrilir. İzlerken gerginliğin yüksek oranda hissedilmesi filmin farklı bir boyuta ulaşmasını sağlıyor.
Mutlu Lazzaro
İtalyan bir ailenin köylerinde yaşadıkları sorunları konu edinen film, en iyi sanat filmleri alanında birçok ödüle layık görülmüştür. Bu harika sanat filmi iyi ve kötünün mücadelesini derinlemesine bir sorgulamayla ekranlara taşıyor. Zenginler tarafından köylülerin nasıl kullanılmaya çalışıldığını farklı bir anlatım tarzıyla göstermektedir.
İyi bir insan olan Lazarro, iyiliği yüzünden aptal görünmeye başlamıştır. Çevresinde kötü planları olanların istediklerini birer oyun gibi görmesi onu şehre kadar sürükleyecektir. Şehir için çok temiz kalan Lazarro’nun yaşadıkları oldukça etkileyici. Alice Rohrwacher’ın yazıp yönettiği filmin başrolünde Adriano Tardiola yer alıyor.
Sonsuzluk ve Bir Gün
Sonsuzluk ve Bir Gün filmi artık öleceğinin farkında olan bir şairin geçirdiği son günü anlatmaktadır. Yıllar önce boşandığı karısından bir mektup almasıyla derin duygu ve düşüncelere dalar. Hayatının çoğunu geçirdiği sahildeki evinde yaşamaya veda edecek olması ise onu hayalinde bir gezintiye çıkarır. Geçmiş hatıralarını düşünür ve bu hatıraları filmde seyirciye gösterilmektedir.
Şimdiki zamanı ve geçmişi karmaşık olarak yaşamaya başlayan şair, eski mutlu günlerinin düşleriyle avunmak ister. Çaresiz olan hastalığının ve şairliğinin etkisi onu sarmaktadır. Gerçekleştirdiği bu serüvende yeni ve beklenmedik kişilerle de karşılaşmaktadır. Yalnızlıklar ve pişmanlıkların derinden hissedildiği bu güzel film en iyi sanat filmleri içeriklerinde yerini almıştır.
Paris’te Gece Yarısı
64. Cannes Film Festivalinin açılış filmi olan yapımda, sonbaharda evlenecek Amerikalı nişanlı bir çiftin Paris’e tatil için gelmeleriyle başlıyor. İlk başlarda oldukça eğlenceli olan geziler, damat adayının Paris caddelerinde geceleri yaşadığı gerçeküstü durumlar nedeniyle tüm ailenin hayatını değiştirir. Bu genç adam, Paris’e derin bir aşk beslemeye başlar ve edebiyatçı olma arzusu oldukça pekişir.
Eğer edebiyat ve sanata ilginiz varsa bu filmi izlemelisiniz. Senariste özel komik dokunuşlarla birlikte pek çok büyük sanatçının isimlerini film içinde görmekte mümkün.
Bir Zamanlar Anadolu’da
Kentsel kaygılarını kenara bırakarak tekrar taşranın zorlu dünyasına dönen yönetmen, bu kez cinayet hikâyesiyle izleyicinin karşısına çıkıyor. Gerilim dozajı yüksek filmde bir savcı ve doktorun 12 saatlik gerilim dolu öyküsü beyaz perdeye aktarılmış. Cesedi sakladığı yeri hatırlayamayan bir katil ve onunla birlikte gezen kişilerin çatışmaları ve konuşmaları oldukça ilgi çekici.
Yılmaz Erdoğan, Muhammet Uzuner ve Taner Birsel’in başrollerini paylaştığı yapımda senaryo oldukça dikkat çekiyor. Kasabanın insana bir şey katmadığı ve yolların tek düzeliğine atıfta bulunan film aynı zamanda Cannes’da Büyük Jüri Ödülünü kazanmıştır.
Soğuk Savaş
Soğuk Savaş, birbirinden çok farklı olan iki insanın yaşadıkları bir aşkı konu ediniyor. 3 dalda Oscar adaylığı bulunan film aynı zamanda siyah beyaz olarak izleyicisiyle buluşuyor. Savaşın ve aşkın zorluklarının merkezde olduğu bu yapıt, bireyler arasındaki uyuşmazlıkları inceliyor. Kavuşmalarının imkânsız hale geldiği iki aşık, başka kişilerle evlenerek hayata tutunmaya çalışıyor.
1949 yıllarının Polonya’sı taşrasında tanışan çift, dönemin siyasal ve kültürel dönüşümlerini oldukça derinden hissediyor. Müzisyenlik yapmaları, Avrupa’yı dolaşmaları, birbirlerine karşı ihanet ve sadakat yaklaşımları ise uzun süreli bir aşkın filmini gün yüzüne çıkarıyor. En iyi sanat filmleri dalında aşkın derinden hissedilmesi filmin romantizmini fazlasıyla arttırıyor.
Birçok sanat filmini yakından incelediğimiz bu içeriğimiz sayesinde sanata doyacaksınız. Sanat filmlerinin insanda oluşturduğu derin hisleri keşfederek oldukça kaliteli vakit geçirebilirsiniz. En iyi sanat filmleri ve çok daha fazlası için yazbuz.com adresimizi takipte kalın.
Sıkça Sorulan Sorular
[toggle title=”Sanatsal Film Ne Demek?” state=”close”] Sanat filmleri bağımsız bir şekilde geliştirilen filmleri ifade etmektedir. Bu filmler sanat icrası ön planda tutularak çekilir. En iyi sanat filmleri yazbuz.com sitesinde incelenebilir.[/toggle]
[toggle title=”Sanat Filmi Nasıl Anlaşılır?” state=”close”] Sanat filmlerini anlamanın en iyi yollarının başında senaryolar gelmektedir. Bu filmler gişe yapma amacıyla değil daha önce yapılmayanı gerçekleştirme iddiasıyla çekilir.[/toggle]
[toggle title=”Türk Sanat Filmleri Uluslararası Ödül Aldı mı?” state=”close”] Türk sanat filmleri uluslararası arenada ödüller kazanmıştır. Kış uykusu ve Yol, sanat filmleri kategorisinde ödül almaya hak kazanmıştır.[/toggle]