EdebiyatPsikoloji

Hayata Dön Kitap Özeti ve İncelemesi

Hayata Dön Kitap Özeti ve İncelemesi

Psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu’nun Hayata Dön adlı kitabı, psikoloji kitabı sevenlerin rafında yer alması gerekenler arasındadır. Gerçek bir hayat hikayesinden alınan kitapta çocukluk dönemi travmalarının insanlar üzerindeki etkileri sade ve sağlam bir dille alınmış. Bu yazımızda Hayata Dön kitap özeti ve konusu hakkında bilgi vereceğiz. Ardından ufak bir inceleme yapacağız.

Hayata Dön Kitabı Konusu

Hayata Dön kitabı konusu, anne ve baba sevgisinden uzakta büyüyen Alâ’nın hikayesini anlatır. Esma Sultan ile büyüyen Alâ, tüm zorlu koşullara rağmen başarılı bir kadın olmuştur. Ancak yaşadığı travmalar, hiçbir zaman peşini bırakmamıştır. En sonunda psikiyatriye giderek yaşamını anlatmaya başlar.

Hayata Dön Kitap Özeti

Hayata Dön Kitap Özeti ve İncelemesi
Hayata Dön; gerçek bir öyküye dayanan psikolojik bir anlatıdır.

Alâ, üstü başı dağınık ve özensiz şekilde doktorun kliniğine gelir. Kliniğe gelir gelmez çıkardığı huysuzlukla beraber sadece üstü başıyla değil hareketleriyle de dikkatleri üzerine çeker. Bunun yanında doktor normalde bir danışana davranılmayacak biçimde Alâ’ya sert davranır.

Alâ ise bu davranıştan memnun kalır çünkü doktorun bu davranışı ona otoriter babaannesi Esma Sultan’ı hatırlatır. Bu bağdaşım sayesinde terapi süreci boyunca doktorunun takdirini ve sevgisini kazanmak isteyen Alâ’nın hayatı köklü bir değişim sürecine girer.

Alâ’nın Yaşamı

Hayata Dön kitap özeti için kronolojik olarak Alâ’nın hayatını ele aldığımızda önce aile yapısından ve doğduğu evden bahsetmemiz gerekir. Alâ, dünyaya gözlerini Esma Sultan olarak adlandırılan babaannesinin yalısında açar ve beklenenden çirkin bir bebektir. Beklenenden diyoruz çünkü Alâ’nın annesi Süreyya, İstanbul’dan kırsala gelin gelmiş, Türkan Şoray’ı andıran güzellikte bir kadın. Babası ise oldukça yakışıklı bir adam.

Alâ’nın çirkin, kara kuru bulunmasının ardından dedikodular da baş göstermeye başlar. Süreyya’nın bu bebeğe başka bir adamdan hamile kaldığı söylenir. Bu söylentilere baba, her ne kadar inanmasa da iftiralar onu kızından ve eşinden uzaklaştırmaya yeter.

Süreyya, Esma Sultan gibi güçlü bir figür tarafından istenmeyen gelin olarak nitelendirildiği için onun hiçbir çabası fayda etmez ve yalıdaki diğer gelinlere karşı her zaman ikinci sınıf muamelesi görür. Süreyya, sadece İstanbullu olmasından ötürü gördüğü bu muamelelerin suçlusunu kızı olarak görür.  Kalan hayatı Alâ’yı suçlamakla geçer.

Suçlanarak, sevilmeyerek, görülmeyerek geçen bir çocukluğun neticesinde Alâ, kekeleyen bir çocuk olmuştur. Hem kekeme hem çirkin olan bu çocuğun kaderinde babasının annesine atılan iftiralar neticesinde hapse düştüğünü görmek de vardır.

Babası hapisten çıkınca sürekli içki içen sarhoş bir adam haline döner. Annesi de silik ve hizmet ehli bir karakter olarak yalıdaki yaşamına devam eder. Annesinin gücü sadece Alâ’ya yeter ve onu mütemadiyen döver hatta onu öldürmeye çalışır. Bu durumu fark eden baba, Süreyya’yı öldüresiye dövmeye başlar. Alâ ise kendini kitaplara verir çünkü gerçek hayatı çekilecek gibi değildir.

Esma Sultan’ın Ölümü

Babaannesi Esma Sultan’ın banyo günü olan bir Pazar gününde Esma Sultan, banyo yaparken Süreyya’yı onu suyla haşlamakla suçlar, onun üstüne yürür. Süreyya ise ilk kez babaanneye karşılık verir. Bu karşılığı ilk kez gören Alâ annesiyle gurur duyar. Ancak yaşanan hengamede Esma Sultan ölür ve Alâ’nın şok etkisiyle havada kalan sağ işaret parmağı yüzünden annesi hapse girer.

Annesi hapisten çıktıktan sonra Alâ’ya eziyetlerini arttırır. Hatta Alâ’nın gözlerinin önünde banyoda kendini asarak intihar eder. Bu, yine Alâ’ya eziyet etmek için seçtiği bir yoldur.

Yaşadığı tüm bu travmatik deneyimler sonrasında Alâ, çok zeki bir hukuk öğrencisi olmuştur. Ancak bunun yanında sosyal yaşamdan uzak ve kendisini annesinin bir yansıması olarak görmeye başlar. Kitapta, psikiyatrın yani Gülseren Budayıcıoğlu’nun onu kendi çocuğu gibi yönlendirmesiyle Alâ adeta yeniden hayata döner. 

Sol ayağım kitabının özeti için yazımıza göz atabilirsiniz.

Hayata Dön Kitabı İncelemesi

Çocuk yaşta yaşadığı akılalmaz olayların Alâ’da bıraktığı etkilere baktığımızda, yalıda söz sahibi olamayan bir annenin çocuğu olarak kekelemeye başladığını görüyoruz. Aslında anne figürünün etkisi Alâ’nın tüm hayatını şekillendirir. Kendini annesiyle aynı kişiymiş gibi konumlandırmasının sebebi, annesinin hayatını yaşanmamış bir hayat olarak görmesidir.

Kitapta, baba sevgisinden mahrum kalan çocuk ve anne doğru bir iletişim kuramamıştır. Yaşadıkları yalıdaki otorite figürlerinin baskılarıyla psikolojik bunalımlara giren Süreyya’nın kendi kızına olan öfkesi intiharında da kendini belli eder.

Tüm yaşananlara rağmen iyileşmek isteyen Alâ’nın hayata dönüşü tüm okurlar için ders niteliğindedir. Hayata Dön, sadece psikolojik kitap sevenlerin değil herkesin sindirerek ve yorumlayarak okuması gereken bir kitaptır.

Sıkça Sorulan Sorular

Hayata Dön Hangi Diziye Uyarlandı?

TV8 ekranlarında gördüğümüz Kırmızı Oda adlı dizinin verdiği pek çok hasta hikayesinden birisi Hayata Dön Alâ’nın hikayesidir.

Kırmızı Oda Dizisinde Alâ’nın Adı Nedir?

Alâ’nın Kırmızı Oda dizisindeki adı Alya olarak geçmektedir.

Hayata Dön Alâ Gerçekte Kim?

Hayata Dön kitabı Alâ karakteri, İstanbullu Gelin dizisindeki Süreyya’nın dizide Yaz olarak adlandırılan kızıdır.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir