Joker, sinema dünyasında her daim varlığıyla renk katan bir karakter olarak yaklaşık elli yıldır bizlerle. 2019 yılında çıkan orijin hikayesiyle de beklentilerimize karşılık vermeye çalıştı. Öncelikle belirteyim, son paragraf dışında film hakkında sürpriz kaçıran sunmamaya çalışacağım. Joker film okuması yapmak için filmin öncesine ve filmin yapım süresince oluşan sürece de yakından bakmak gerekiyor. Joker filmi detaylı inceleme kısmına geçmeden öncesinde yaşananlara birlikte göz atalım.
Joker Kimdir?
Joker, hem karakter hem de geçmiş dönemde canlandırmalarıyla hem çizgi roman takipçileri hem de sinema severler için oldukça sevilen bir villain. Sinema dünyasında Joaquin Phoenix’e kadar 4 farklı aktör ile canlandırılarak her aktöründe döneminin güçlü oyuncularıyla canlandırılmıştı. Aralarında da en sevileni tartışmasız Christopher Nolan’ın efsanevi Batman üçlemesinde yer alan Heath Ledger’in canlandırdığı performanstı. Tüm bu geçmiş dönem oyuncuları düşünüldüğünde Joker orijin hikayesi ve Joker hakkında beklentiler ister istemez arşa çıkmıştı.Batman üçlemesinin üzerinden 10 yıl geçmesinin ardından DC, tekrar Batman filmlerini çekeceğini duyurdu. Batman filmlerinde Joker’e rol verilmesini beklerken, maalesef beklenmedik bir filmde Joker’in olacağı duyuruldu: Suicide Squad.
Suicide Squad ve Joker
Film, DC fanları tarafından takip edilen bir hikaye olan Suicide Squad’dan uyarlanacaktı. Çizgi roman hikayesinde, çok fazla bilinmeyen villian karakterlerin bir takım olarak çalışmasını ele alıyordu. İçlerinde ise en bilinen villian ise Joker’di. Filmin açıklanmasının ardından Joker’in de filmde yer alacağı kesinleşmişti. Joker karakterinin oluşturacağı beklenti, filmin kısa süre içerisinde önüne geçmeyi başardı. DC de bu duruma karşılık verecek bir seçim yaparak film için beklentileri karşılayabilecek bir oyuncu ile anlaştı: Jared Leto. Jared Leto daha önce; Requiem For a Dream, Fight Club, American Psycho ve Mr. Nobody gibi filmlerle oyunculuğunu ispatlamış bir aktör olarak beklentilere karşılık vermeyi başarmıştı.
Suicide Squad’ın çekim planı tamamlanıp setten fotoğraflar gelmeye başlayınca, Joker hayranlarını ikiye ayıran bir gelişme meydan geldi. Joker fazla renkli bir karakter olmuştu. Pop Art sanat akımından fırlamış, modern yüzyılda tamamen post gözüken ancak içerisinde oldukça tutarsız olan bir görüntüye sahipti. Yine de çoğu kişi tekrar Joker’i sinemada görmek için bu durumu görmezden gelmeye hazırdı. Çok geçmeden film sinemaya girdi. Ne hüsran… Film sadece beklentilerin altında yok olmamıştı, film gerçekten kötü bir yapımdı. Üstelik Joker filmin en yüksek beklenti unsuru olmasına karşın, film içerisinde toplamda 10 dakikalık sahne alamamıştı. Bir de üzerine Jared Leto’nun yaptığı “Ellerinde solo Joker filmi çekecek kadar çok sahne var!” açıklamasının ardından işler tamamen çığırından çıkmıştı.
Suicide Squad filmi baştan sona birçok hata barındırmasına rağmen, 2020 yılında devam filmi olan Birds of Prey vizyona girdi. Tıpkı ilk filmi gibi tepkiler alan yapım, IMDB üzerinde 6.2 puan ortalamasıyla seriye olan güvenin tamamen yok olmasına sebep oldu. Şahsen filmin sadece fragmanını izleyerek şunu sormak istiyorum: Elinizde Margot Robbie gibi bir oyuncu varken neden böyle bir film çekme gereği hissedersiniz ki? Cevabı aslında basit, Margot Robbie ile büyük ihtimalle yıl sonunda tamamlanacak bir sözleşmeleri var ve bu filmi sessiz sedasız çekerek bu anlaşmayı tamamlamayı planlıyorlar.
DC Evreni Hataları
Her şey DC için daha kötü gidemez diye düşünürken, sinema ve çizgi roman tarihinin en çok bilinen iki karakterinin aynı film içerisinde yer alacağı yapımın daha verecek cevabı vardı. Batman v Superman filmi yapım aşamasında, yönetmen değişikliği ve senaryo değişikliği yaşadığı haberleri gündeme geldi. Takipçiler olarak DC’nin bunu da batırma ihtimaline hiç ihtimal vermiyorduk. Ancak sonuç değişmedi, tamamen fiyasko ile sonuçlandı. Böylece Warner Bros ve DC arasında iplerin tamamen kopma noktasına geldi.
Ellerinde iyi bir formül olmadan tekrar film yapma işine girmek istemeyen DC, Wonder Women ve Aquaman gibi karakterlerin solo filmleriyle başarı yaşamayı da başardı. En büyük rakibi Marvel ile kıyaslandığında başarılarının devede kulak olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Sonunda Solo Joker Filmi Duyuruldu!
Sonunda Joker filmi üç yıl önce duyuruldu. Film, Joker’in orijin hikayesini anlatacağı kısa sürede sosyal medya gündemine bomba gibi düştü. Süper kahraman orijin hikayelerinden hepimize gına gelmiş olmasına karşın, Joker gibi bir villian karakteri görmek oldukça dikkat çekiciydi. Sonucunda Spider-Man orijin hikaye anlatmak için 2002’den beri 3 farklı oyuncu ve 3 farklı hikayeyle karşımıza çıkarken, Joker’e bu şansı vermek yanlış olmayacaktı.
Joker filmin başrolü için birçok aday konuşuldu. Ben de pür dikkat hangi oyuncu ile anlaşacaklarını beklemeye koyuldum. Bir ara tekrar Jered Leto oynayabilir mi diye düşünürken, Joaquin Phoenix ismi Twitter’da konuşulmaya başlandı ve kısa süre sonra da açıklandı. Bizim için de Joker filmi detaylı inceleme kısmında konuşulacak çok şey böylece bir araya geldi.
Joker Joaquin Phoenix
Joaquin Phoenix; Her ve Gladyatör gibi 30’a yakın gişe filminde oynamış ve Oscar kazanmış bir aktör olarak en az Jered Leto kadar Joker fanları için hype yaptırmayı başarmıştı. Özellikle Gladyatör filminde olan performansıyla, villian oynayabildiğini göstermiş ve çok sevilmişti. Düşünün, Russell Crowe gibi bir oyuncu bile Joaquin Phoenix sayesinde Oscar kazanabiliyor.
Zamanlar ilerliyor, film için beklentimiz git gide artmaya başlıyordu. Setten düşen fotoğraflar ise beklentimizin boşuna olmadığını ispatlar nitelikteydi. Film içerisinde tercih edilen oyuncular kadar, filmin renk paleti de oldukça dikkat çekiciydi. Böylece geçen 2018’de ilk teasar yayınlandı.
Teasar baştan sona Joaquin Phoenix kokuyordu. Herkes beklentiyi arttırmamak konusunda fikir birliğine varmış, DC’nin ve Warner Bros’un geçmiş yapımlarında yapılan hataların bu filmde de tekrar edilebileceği konusunda korku duymaya başlamıştı. Ekşi Sözlük, Reddit ve Twitter üzerinde olan yorumlarda, herkesin endişesi sabitti. Şahsen konuşmam gerekirse, yapım aşamasında Logan’a çok benzettiğim Joker’de, beklentilerimin boşa gitmemesi için çok umut ettim. Çünkü Logan (2017) standartların oldukça üzerinde olan bir süper kahraman filmi olmasına rağmen, abartıldığı kadar güçlü bir yapım olduğunu maalesef düşünmüyorum.
Joker Film Yorumları
Joker film okuması yapmaktan en çok haz alacağım film olacağını, film çekilmeden öncesinde de bana sizlere yansıttığım ölçüde göstermişti. Ben de film yayınlandığı ilk gün Joker’i izledim ve beğendim. İzlediğim gün aynen şunu söylemiştim: Oscar kesinlikle Joaquin Phoenix’e gidecek! Bu nasıl bir oyunculuktur arkadaş. Bu nasıl bir standart yükseltmedir. Kendinden önce oynayan dört büyük Joker oyuncusunu hiçe sayarak (The Dark Knight’da oynayan Heath Ledger efsanesini de içine katarak), gelmiş geçmiş en iyi Joker performansının bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tabi bunda etken olarak, bu filmin bir orijin hikayesi olduğunu da eklemek istiyorum. Ayrıca daha önce iki farklı oyuncunun aynı rol için Oscar aldığı tek karakter olan Godfather filmindeki Don Corleone (Marlon Brando ve Robert De Niro), bu istatistikliğine de veda edecek gibi görünüyor. Çünkü Joker ile daha önce Oscar kazanan Heath Ledger’in ardından bu yıl Joaquin Phoenix’de aynı rol için Oscar alacağını düşünüyorum, demiştim.
Filmin senaryosu, konusu ve temasına baktığımızda ise klasik bir orijin hikayesi olduğunu görüyoruz. Ancak diğer orijin hikayelerinden ayıran ufak bir farkla; yönetmen baştan sona kendi dokunuşlarını film üzerinde hissettirmeyi başarmıştı. Filmde oynayan yardımcı erkek oyuncu rolünde olan Robert De Niro ise bir resital sunuyor. Ancak Joaquin Phoenix’den onu konuşmaya fırsatımız kalırsa… Joker filmi detaylı inceleme yaparken yan oyuncuları da tabi ki konuşmamız gerek. Bu konuda çünkü film oldukça şanslı. Joker’in annesi rolüyle bizlere eşlik eden Frances Conroy, daha önce Six Feet Under’da kendini ispat etmişti. Robert de Niro ve Zazie Beetz’i de anmazsak olmaz.
Film IMDB üzerinden aldığı 8.6’lık puanıyla, en yüksek puan alan yapımlar arasında 32. sıraya yerleşmeyi başarmıştır. Filmin IMDB sayfasına Joker IMDB linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Joker’in Alıntı ve Gönderme Yaptığı Filmler
Film, kendinden önceki birçok kaliteli villian yapımına da selam vermekten çekinmiyor. Robert De Niro’nun başrolde oynadığı Taxi Driver filminde kullanılan çekim açılarını ve patlama noktalarını, Requiem For a Dream’in sahip olduğu drama estetiğini, güçlü müzik vurgularını ve son olarak da Birdman’in çekim açıları ve karakterin hem iç hem de dış boyutlarını yakalama arzusunu filme enjekte ederek izleyiciyle buluşturmayı başarıyor. Aslında bir noktada Fight Club’dan da alıntı yaptığını söylemek isterdim ancak yönetmen Artur’un sanrıları konusunda kendini hiç zorlamak istememiş. Film içerisinde azınlık hakları ve toplumun azınlıklara karşı olan tavırlarını eleştirirken, herkesin aslında içerisinde bir azınlık barındırdığı mesajını vermeye çalışıyor. Filmin sonunda ise anarşi, mutlak yönetim biçimi olarak gösteriliyor ve Joker’in mücadelesi anlam kazanıyor.
Joker Filminin Konusu ve Joker Filmi Detaylı İnceleme
Joker filmi detaylı inceleme kısmında öncelikli olarak tabi ki Gotham şehrine odaklanmamız gerekmektedir. Gotham şehri hiç olmadığı kadar kötü bir dönemindedir. Şehirde çöpler toplanmıyor, hayat kötüye gidiyor ve gündelik hayat ile suç artık bütünleşmiş bir şekilde yaşanıyordur. Bu olumsuzluklar içerisinde başrolümüz olan Artur annesiyle birlikte yaşayan bir palyaçodur. En büyük hayali bir gün komedyen olmaktır. Babasını hiç tanımamıştır. Ancak Artur’un ilginç bir hastalığı vardır. Artur olduk olmadık yerlerde kahkahalar atarak gülmesine neden olan bir sinirsel bozukluğa sahiptir. Bu yüzden de hayatı boyunca işleri hiçbir zaman yolunda gitmemiştir.
Joker’in Geçmişi
Gündelik hayatında yaşadığı sorunlar, onun psikozunu daha da kötü etkileyerek kendisini savunması için silahla gezmesine neden olmuştur. Bir gün metroda üç adamın saldırısına uğrar ve o adamları öldürerek oradan kaçar. Bu adamlar toplumun üst statülerinden birileri olması, şehir içerisinde olan azınlıkları ve toplum içerisinde yok sayılan insanları daha da suçlu gibi göstermiş ve bir noktada statüler arasında çatışma başlamıştır. Bu suçları bir palyaçonun işlediği bilindiği için toplumun alt kademesini oluşturan kişiler palyaço maskesi takarak eylem yapmaya başlamıştır.
Artur bu süre zarfında kendi geçmişine doğru yolculuk yaparken, annesinin onun babasının belediye başkanı olan Thomas Wayne olduğunu ve o hizmetçi olduğu dönemde kendisine hamile olduğunu açıklamıştır. Arthur da her zaman hissettiği baba özlemini gidermek için Thomas Wayne’nin karşısına çıkmış ancak annesinin akıl sağlığı yerinde olmadığını söylemesiyle şok olmuştur. Annesinin aslında kendi annesi olmadığını ve evlat edindiğini düşünmeye başlamıştır. Artur bir sinir krizi sonunda annesini öldürür. Yavaşça Arthur Joker’e dönmeye başlarken, en büyük hayali olan televizyon şovuna çıkmayı bir şekilde başarır ve yaptıklarını itiraf eder. Televizyon şovunu sunan şovmeni de öldürerek teslim olur. Polis arabasında götürülürken, fanatikleri onu kaçırır. Sonunda bir akıl hastanesinde olan Artur artık tamamen Joker olmuştur.
Joker’in Son Sahnesi
Joker son sahnesi filmin mutlaksızlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Filmin son sahnesine girmeden önce Joker makyaj yaparken, aynada annesinin resmini görür. Resmin arkasında “Sevgilerle T.W.” yazmaktadır. Bu da bir noktada annesinin haklı olduğunu ve aslında annesiyle birlikte olup ona da zulüm eden kişinin Thomas Wayne olduğunu gösterir. Bu da Artur’u yani Joker’i, Bruce Wayne’nin abisi yapar. Yani Joker ve Batman kardeştir.
Joker filmlerini hangi sırayla izlemeniz gerektiğini merak ediyorsanız, Joker Filmleri Hangi Sırayla İzlenmeli? yazımıza göz atabilirsiniz.