Sanat yüzyıllar boyunca farklı fikir ve tekniklerle değişmiş, insanın bulunduğu her durumla yeni şekiller almıştır. Kavramsal sanat ise estetik olanın sanat olduğu kaidesine karşı çıkmak için ortaya konmuştur. 20. yüzyılın başlarında modern sanatın yayılmasıyla klasik anlayışa karşı bir duruş sergilenmiştir. Ancak bu sefer de sanat eserinden çok sanatçının popüler olması gibi bir sorunla karşılaşılmıştır. Peki, kavramsal sanat nedir? Detaylar için yazımızı okumaya devam edin.
Kavramsal sanat, 1959-60’lı yıllarda popüler olmaya başlayan bir akımdır. Bir eserin güzelliğinden, teknik kusursuzluğundan, estetik değerinden ziyade onun sanatsal anlamda neliği, kelime/kavram olarak karşılığı üzerine kafa yormuştur. Bir konu yahut obje, kavramlarla ilişkilendirildiğinde burada söz konusu olan o şeyin biçimi değil fikirsel arka planıdır. Özellikle sanatsal bağlamda kavramsal ifadesi bir eseri tanımlamak için kullanılıyorsa bu, çalışmanın düşünsel derinlik kaygısıyla ortaya çıktığına işaret eder.
Kavramsal Sanat Özellikleri
Kavramsal sanatın, diğer bütün akımlar gibi kendine has özellikleri vardır. Fikir ve kavram olgusu üzerine kurulan bu anlayışın ana kıstasları ise şunlardır:
- Düşünsel Vurgu: Kavramsal sanatta asıl vurgulanan biçimden ziyade düşünsel içeriktir. Estetik değer, fiziksel güzellik, teknik başarı pek önemsenmez. Sanatın ne göndergesel bir işlevle mesaj taşımasını ne de sadece estetik amaçlı kurgulanmasını kabul eder. Eser, bunlardan bağımsız ve fikirle iç içedir.
- Çoklu Malzeme ve Teknik Kullanımı: Medya araçları da dahil olmak üzere birçok farklı teknikten faydalanan kavramsal sanatta metin, fotoğraf, video, soyut semboller, objeler ve mekanlar da kullanılmıştır. Aynı zamanda performans sanatı da kendi başına kavramsal sanata hizmet eder.
- İzleyici Katılımı: İzleyicinin aktif katılımına bağlı olarak anlam bağını kuran ve güçlendiren kavramsal sanatta kişilerden eseri anlamaları ve yorumlamak için çaba göstermeleri beklenir.
- Eleştirel Yaklaşım: Dille derin bir bağ kuran bu anlayışta politik, kültürel, felsefi konular ele alınır.
- Sanatın Tanımına Yönelik Tartışma: Bilindik bütün anlayışları yıkıp geçen ve “fikirler sanatı” olarak adlandırılan bu görüş, geleneksel sanatın anlamını sorgular. Bu doğrultuda yeni sorular ve tanımlar ortaya atar.
- İfade Özgürlüğü: Sanatçıya ifade özgürlüğü ve materyal çeşitliliği sağlayan bu eğilim, geleneksel tekniklerin sınırlandırmalarından bağımsızdır.
Kavramsal sanatın temel aldığı hususlardan biri de sahip olunabilir, sergilenebilir nesneyi devreden çıkarma fikridir. Norbert Lynton’a göre kavramsal sanat herhangi bir nesne ya da mekanla sınırlandırılmamalıdır. Ona göre en etkili eserler, sıradan şeylerle en uygun düşünceleri aynı potada eriten işlerdir. Sanatı bir zevk alma aracı olmaktan çıkarıp estetiği dışlar. Bu görüş, klasik sanattan kopuşun en belirgin ifadesidir.
Kavramsal Sanat Öncüleri
Modern dönemde popüler olan diğer akımlardan da etkilenen bu anlayış, geleneğin ortaya koyduğu estetiğin ötesine geçerek anlamın peşine düşmüştür. Klasik sanatın dayattığı kurallardan memnun olmayan bazı isimler yeni biçimlerde kendini ifade etmiş, bu anlayışın gelişmesini ve yayılmasını sağlamıştır. Bu akımın en çok bilinen isimleri ise aşağıdaki gibidir:
- Marcel Duchamp: “Ready made” yani hazır ürünlerle yaptığı çalışmalar sayesinde ünlenen Duchamp, kavramsal sanatın öncülerinden kabul edilir. Özellikle “Fountain” isimli seramik tuvaleti bir sanat eseri olarak halka sunması kavramsal sanatın temel kıstaslarını önceden özetler niteliktedir.
- So LeWitt: Diğerlerinden farklı olarak “minimalist” sanatın da öncülerinden olan LeWitt, kurallar ve talimatlar ışığında yaptığı eserleriyle sanatçının kişisel ifadesini arka plana atmıştır.
- Joseph Kosuth: Kavram ifadesinin de gerektirdiği gibi dil ve sembolleri ön plana çıkaran Kosuth akımın gelişiminde önemli rol oynamıştır. Metin ve tanımlamalarla izleyicilere düşünsel deneyimler yaşatmayı amaçlamıştır.
- Lawrence Weiner: Metin tabanlı sanatın öncülerinden olan Weiner, kısa cümleler ve ifadelerle bir sanat dili kurmuş, izleyicilerini düşünmeye sevk edici mesajlar sunmuştur.
- On Kawara: Her günün tarihine özel boyama tekniğiyle resmedilmesinden oluşan “Date Paintings” serisi oldukça sıra dışıdır. On Kawara bu eserinde zamanın geçiciliği ve kayboluşunu ele almıştır.
- Yoko Ono: Genel olarak izleyicilerin katılımını gerektiren çalışmalar yapan Ono, kavramsal sanatın sınırlarını genişleten isimlerden biridir.
- Robert Barry: Eserleri soyut fikirlerin basit ifadelerle metinleştirilmesinden oluşan Barry, dilin ve düşüncenin rolünü vurgulamayı amaçlamıştır.
Kavramsal sanat sanatçıları ve eserleri yalnızca bu isimlerle sınırlı değildir. Fakat bahsi geçen kişiler bu akım adına büyük ses getiren isimlerdir.
Norbert Lynton kavramsal sanat ve modern sanatın geneliyle ilgili görüşleri önemsenen bir sanat tarihçisidir. Lynton’un görüşleri dikkatlice ele alındığında kavramsal sanatın müzede üç beş dakikada görülen esere duyulan beğeniyle sağlanamayacağı sonucu ortaya çıkar. Aynı zamanda sanatçının ününün esere duyulan beğeni ve hazzın önüne geçmemesi gerektiği düşüncesi de hakimdir.
Kavramsal sanatın özelliklerini net bir şekilde görebileceğimiz bu düşüncelerin özü, kavram ve betimleme arasındaki bağlantıda gizlidir. Norbert Lynton’a göre kavram, betimlemenin farklı bir biçimde görünüşüdür. Bütün bu düşünceler ışığında denebilir ki kavramsal sanat bugün postmodern düşünceyle iç içedir ve ona yön verir.
“Çağdaş sanat nedir?” yazımıza da göz atmak isteyebilirsiniz.