Sinema

Mutlaka İzlenmesi Gereken Belgeseller

mutlaka izlenmesi gereken belgeseller

Belgeseller sinema tarihinde oldukça önemli bir yeri olan film türleridir. İlk olarak bilgi verme amacıyla çekilen belgeseller sinemanın bir sanat dalı olarak var olmaya başlamasından bu yana farklı amaçlarla da sanat tarihinde yer almaya başlamışlardır. Sizin için hazırladığımız “mutlaka izlenmesi gereken belgeseller” listemizde birçok bilgi verici belgeselin yanı sıra sanatsal algınızı genişleteceğini düşündüğümüz yahut politik duruşlara yakından bakan birçok farklı yapımları da yakından inceleyeceğiz.

Dikkat! Sıralama IMDb puanlarına göre düşükten yükseğe göre yapılmıştır.

Death to 2020 (6.8) – Yönetmen: Al Campbell, Alice Mathias

Death to 2020
Death to 2020

2020 hepimiz için oldukça zor bir yıldı. Tüm dünyayı sarsan gelişmelerin yaşandığı bu yılı absürt komedi mizacı ile beyazperdeye taşıyan bu belgesel filmde kelimenin tam anlamıyla “ağlanacak halimize gülüyoruz”.  Bu 12 ayda yaşanan görüntülerin “kurmaca” görüntülerle seyirciye sunulduğu filmde hemen hemen her şeyle dalga geçiliyor ve dünyanın geldiği o gülünç durum komedi ögeleri ile seyircilerle buluşturuluyor. Netflix’de yayınlanan belgesel Türkçede “2020 Bit Artık” adıyla gösterime girdi.

Fahrenheit 9/11 (7.5) – Yönetmen: Michael Moore

Fahrenheit 9/11
Fahrenheit 9/11

2004 yılında çekilen bu belgesel odağına Amerika Bileşik Devletleri başkanı George W. Bush’u alarak adeta siyasi bir hiciv yapıyor. Yayınlandığı yıl Cannes Film Festivalinde Palme d’Or (Altın Palmiye) ödülü ile dönen filmde hiçbir iddia asılsız değil. Amerikan toplumunun ve dünyanın tüm diğer insanlarının ABD siyasi figürleri tarafından nasıl “ayakta uyutulduklarının” anlatıldığı filmde birçok farklı olaya atıf yapılırken 11. Eylül Saldırıları’nın arkasındaki amaç bile cesurca açıklanıyor. Bu politik hiciv filminde iliklerinize kadar komplo teorilerine doyacağınız gibi aynı zamanda bu teorilerin hiçbirinin de asılsız olmadığını anlayacak ve ürkeceksiniz.

AMY (7.8) – Yönetmen: Asif Kapadia

AMY
AMY

2011 yılının temmuz ayında henüz 27 yaşındayken hayata veda eden ünlü R&B ve Jazz sanatçısı Amy Winehouse’un hayatını mercek altına alan bu 2015 yapımı belgesel film festivallerin hemen hemen hepsinden ödülle döndü. Babası ve kocasıyla kurduğu toksik ilişkinin Amy’i nasıl gün be gün alkolizme ve uyuşturucu bağımlılığına sürüklediğini göz yaşları içinde izlediğimiz film, sanat dünyasında kadın kimliğiyle var olmanın da zorluklarına değiniyor.

Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde onunla ilgilenmeyen ve sevgisini sakınan babasının yıllar sonra dünyaca ünlü bir Jazz sanatçısı haline geldiğinde Amy’den nasıl faydalanmak istediğini röportaj ve dokümanlarla görüyoruz. Kocası Blake’in onu maddi manevi sömürüşüne de tanık olduğumuz bu belgeselde Amy bir kadın, bir çocuk ve bir eş olarak ne derece zorluklar yaşayarak ölümün kıyısına geldiğini de saatler süren gelişmelerle inceliyoruz.

Waltz with Bashir (8.0) – Ari Folman

Waltz with Bashir
Waltz with Bashir

Yönetmen Ari Folman’ın bir rüyasından esinlenerek çektiği bu belgesel filmde, Lübnan Savaşı’na ve sonrasına tanıklık ediyoruz. Folman, yıllar önce rüyasında birçok köpeğin onu kovaladığını görür ve bu rüyanın Lübnan Savaşı sırasında yaşadıklarıyla bir ilgisi olduğunu düşünür ancak o dönemleri pek iyi hatırlayamaz. Yakın çevresinden birçok insana ulaşan Folman, Lübnan Savaşı ile ilgili hatırlayamadığı her bilgiyi toparlayarak dev bir bilgi yığını ile karşılaşır. Savaşın yıkıcı tarafıyla da bu şekilde tekrar yüzleşen Folman, edindiği her bilgiyi işleyerek onları animasyon biçiminde bir belgesel haline getirir. Sonuçta Altın Küre de dahil olmak üzere birçok ödülü toplayacak olan 2008 yapımı bu “savaş karşıtı” belgesele imza atmış olur.

Günümüz Orta Doğu krizinin nerelere kadar uzandığını merak eden seyirciler için oldukça bilgi verici olan Beşir’le Vals, aynı zamanda savaş karşıtı bir propaganda da.

Jodowsky’s Dune (8.1) – Yönetmen: Frank Pavich

Jodowsky’s Dune
Jodowsky’s Dune

Şilili sürrealist yönetmen, yazar, şair ve psiko-büyü uzmanı Alejandro Jodorwsky’nin çekmeyi planladığı ancak bir türlü bitiremediği filmi “Dune” üzerine Frank Pavich tarafından çekilen Jodowsky’s Dune belgeseli yönetmenin filmografisine ilgili olan her sinemaseverin izlemesi gereken bir belgesel. Filmde Jodowsky’nin kendi konuşmalarına ve filmi “çekemeyiş” sürecine de tanıklık ediyoruz.

Zeitgeist Series (8.1, 8.2, 8.1) – Yönetmen: Peter Joseph

Zeitgeist Series
Zeitgeist Series

2007 ve 2011 yılları arasında çekilen bu üç filmlik belgesel serisinde yönetmen Peter Joseph bir dizi komplo teorisini seyirciyle buluşturarak mevcut ekonomik ve sosyal düzeni eleştiriyor. Sistem karşıtı oluşu ile meşhur olan bu belgesel serisi para piyasalarına ve kapitalist düzene alternatif olacak birçok farklı sosyal düzenin de önerisini sunuyor. Televizyon ve diğer kitle iletişim araçları ile toplumu pasif hale getiren güncel siyasi ortamın sadece bir dizi zengin baronun çıkarlarına hizmet ettiği görüşünü savunan film serisi, tüm insanlığa adeta “ayağa kalkma” çağrısında bulunuyor.

Qatsi Trilogy (Koyaanisqatsi, Naqoyqatsi, Powaqqatsi) (8.3, 6.6, 7.3) – Yönetmen: Godfrey Reggio

Qatsi Trilogy
Qatsi Trilogy

Modern dünyanın yıkıcı etkilerine dair sadece görseller ve müzik içeren bir yapım izlemek istiyorsanız Qatsi Üçlemesi sizin için biçilmiş kaftan. Yönetmen Godfrey Reggio tarafından yaklaşık 10’ar yıl arayla çekilen bu üç film endüstrileşmenin yıkıcı tarafıyla seyircileri olabilecek en radikal şekilde yüzleştiriyor. İlkel Afrika kabilelerinde yaşayan bir çocukla ABD’nin modern bir şehrinde yaşan diğer çocuğun sahip oldukları imkanların farklılığı kelime içermeden ancak bu kadar gerçek anlatılabilirdi. Birçok sinema eleştirmeni ve yönetmenin başucu filmi olan Qatsi serisi yaklaşık 5 saatlik görsel bir deneyim ve zihinsel bir yolculuk.

Kameralı Adam (8.4) – Yönetmen: Dziga Vertov

Kameralı Adam
Kameralı Adam

1929 yapımı bu Rus belgesel filminde Dziga Vertov, Moskova, Kiev ve Odessa’dan toplanmış büyük birkaç Sovyet şehrinin günlük rutinini belgeliyor. Anlatı ve sahne öğelerinden vazgeçen ve yalnızca montajın etkisine odaklan Vertov’a göre, filmler hayatı olduğu gibi göstermelidir. Her türlü kurgulama yönetmen için seyircinin küçümsenmesiydi. Bu yüzden Kameralı Adam avangart cesur sinemanın bir sanat formu olarak beslenmeye devam ettiği sinematik bir manifestodur.

Samsara (8.5) – Yönetmen: Ron Fricke

Samsara
Samsara

Samsara belgeseli yönetmen Ron Fricke tarafından 25 farklı ülkede ve 100 farklı yerleşim yerinde çekildi. 4 yılın emeği olan bu belgesele esin kaynağı olan “Samsara” Sanskritçe’de “yaşamın sonsuz döngüsü” demek. Samsara, Hinduizm ve Budizm’in temel felsefelerini anlamada birçok insanın temel aldığı bir kavramdır. Samsara belgeseli bu kavrama dünyanın dört bir yanından seyircilerle buluşturduğu görüntülerle farklı bir anlam kazandırmakta.

Yalnızca görüntüler ve müzikten oluşan bu belgesel tüm dünyada belgesel türüne farklı bir boyut kazandırıyor. Yitik kentlerden insan eli değmemiş doğal güzelliklere kadar birçok ortam bu belgeselde seyirciyle buluşuyor. Seyirci bu “yaşamın sonsuz döngüsü” karşısında görsel bir şölen yaşayıp var oluşa bambaşka bir pencereden bakıyor.

Baraka (8.6) – Yönetmen: Ron Fricke

Baraka
Baraka

Samsara’nın yönetmeni Ron Fricke tarafından yaklaşık 10 yıl önce çekilen bu belgesel filminde yine aynı temaya rastlıyoruz. Harika doğa görsellerine eşlik eden endüstriyel kentleşme unsurları modern dünyaya dair o kontrastı gözler önüne seriyor. Bir yanda en ilkel kabilelerin yerel inanç sistemlerine ve dinlerine, diğer yandan da modern insanın ilkel sayılabilecek bu inanç unsurlarına yer verilen Baraka belgeselinde yine görüntü ve müzik dışında hiçbir element yok. İşitsel ve görsel olarak size olabilecek en iyi sanatsal deneyimi sunan Baraka, belgesel türünde deneysel bir yapım.

Tarih temalı filmler izlerken de tıpkı belgesel izliyormuşsunuz gibi pek çok bilgi edinebilirsiniz. Bu konuda fikir önerisi almak için Orta Çağ Filmleri: Tüm Zamanların En Epik 15 Filmi yazımıza göz atabilirsiniz.

Shares:

1 Yorum

  • Şemsettin
    Şemsettin
    4 Ocak 2022 at 03:32

    Böylebir belgesel listesinde Samsara, Baraka ve Qatsi Üçlemesi’ni görmek beni acayip mutlu etti. Gözlerim bir de Ashes and Snow’u aradı. Gerçi belgesel türünde o kadar çok iyi yapım var ki… sinemada en sevdiğim türlerden biri.

    Reply

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir