Bir sanat ve daha ziyade resim terimi olan natürmort, dilimize Fransızca’dan geçmiştir. Fransızca “nature” kelimesi doğaya işaret ederken “morte” kelimesi ise ölüme işaret etmektedir. Yani bir anlamda natürmortun doğayı hareketsiz/ölü olarak işlediği söylenebilir. Daha çok şey söyleyebilmek için isterseniz, bakalım natürmort nedir ve natürmort çalışması nasıl yapılır?
Natürmort Nedir?
Sanatta natürmort; genellikle meyveler, çiçekler, ölü hayvanlar gibi hareketsiz (ölü) nesnelerin estetik ve görsel temsili olarak anlaşılır. Her ne kadar çiçek, meyve gibi nesneleri natürmort olarak değerlendirmek yaygın olsa da başka türden nesneler de natürmortun konusu olabilir. Araç-gereç türünden nesnelerin resmedilmesine de natürmort adı verilmektedir.
Aslında cansız nesneler tarih boyunca hemen her zaman resmedilmiştir. İnsanların resim yapmaya başladığı ilk zamanlardan beri bu tür resimler var olmuştur. Ancak bir resim terimi olarak natürmort, 17. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Hollandalı ressam ve sanat yazarı Arnold Houbraken, 1650 yılları civarında natürmort terimini bir resim terimi olarak kullanmıştır. Bu resim teriminin Hollandalı bir ressam tarafından verilmesi tesadüf değildir. Bu teknik, o zamanlar Hollandalı ressamların sık sık başvurduğu bir resim tekniğidir.
Hollandalı ressamlar, natürmort resimlerle öylesine ilgilenmişlerdir ki bazı bölgelerde çok özel motifler gelişmiştir. Ayrıca bazı ressamlar da bu teknikle özel olarak ilgilenmişlerdir. Ünlü ressam Jan Bruegel bunlardan biridir. Natürmorta olan ilgisi onun “Çiçek Bruegel” olarak anılmasına neden olmuştur.
Natürmort Çalışması Nasıl Yapılır?
Natürmort, özellikle resme yeni başlayanların uyguladığı bir tekniktir. Hareketsiz ve görece basit nesneleri konu edindiği için natürmort çalışmak yeni ressamlar için daha kolay bir alandır. Bir sepet dolusu meyve çizmenin, ifadeli bakışlar vermekten daha kolay olduğunu kimse inkâr edemez.
Ancak natürmort çalışması yaparken de bazı detaylara dikkat etmek gerekmektedir. Bunlar aslında resmin hemen her alanında olduğu gibi:
- Işık ve gölge
- Perspektif
- Detaylar vb. faktörlerdir.
Adım Adım Natürmort Çalışması Nasıl Yapılır?
Natürmort çalışması yapmak isteyenlere yardımcı olması açısından iki aşamalı çizim tekniği sunuyoruz. Arzu edenler aşağıdaki adımları takip edebilir.
İlk Aşama
İlk aşama, nesneleri belirlemek ve taslak oluşturmakla ilgilidir.
- İlk etapta çizeceğiniz nesneleri seçip uygun bir fon üzerine yerleştirmelisiniz.
- Nesneleri net olarak görebileceğiniz ve çizimi rahat yapabileceğiniz bir pozisyon belirleyin.
- Nesneleri hafifçe çizmek önemlidir. Çünkü bu, herhangi bir hatayı değiştirmeyi ve silmeyi kolaylaştırır.
- Bu şeffaf çizim tekniğinde yönlendirici dikey ve yatay çizgileri kullanabilirsiniz.
- Her nesnenin şeklini, konumunu ve orantılarını görmeyi kolaylaştırmak için daha sonra silmek üzere çerçeve çizebilirsiniz.
- Artık her nesnenin ayrıntıları üzerinde çalışmaya hazırsınız.
- Önce her nesneyi kabataslak biçimde çizin.
İkinci Aşama
İkinci aşama resmi derinleştirmek adına tonlamalar yapmakla ilgilidir.
- İkinci aşamada ilk olarak her nesnenin üzerine gölge ve yansımalar kullanarak tonlamalar yapın.
- Bu işaretlerin doğruluğuna ne kadar özen gösterirseniz, çizimin bir sonraki aşaması o kadar kolay olacaktır.
- Tonu oluşturmanın ikinci aşaması, nesnelerin arasındaki ve etrafındaki boşluklara odaklanmaktır.
- Işık ve gölgenin nesneler arasındaki çizimine, nesnelerin kendilerinin çizimi kadar önem verilmelidir.
- Nesnelerin altına ve çevresine düşen gölgeler, yüzeylerinin gölgelenmesi kadar şekillerinin tanımına da katkıda bulunur.
- Tonlama ve gölgelerin, nesnelerin sınır çizgilerinde nasıl kullanıldığına dikkat edin. Nesne kenarlarında tonlama ve gölgeler farklı görünecektir. Kimini daha koyu kimini daha açık çizmeniz gerekebilir.
- Tonu oluşturmanın üçüncü aşamasında, tekrar nesnelere odaklanmalısınız.
- Bu sefer nesnelerin tonlarını derinleştirmeyi deneyin. Karanlık ve aydınlık alanlar arasındaki kontrastı arttırarak bunu gerçekleştirebilirsiniz. Bu, nesnelerin şeklini geliştirecek ve etkilerini artıracak bir hamledir.
- Bu aşamadaki en büyük sorun, tüm natürmort boyunca bir ton dengesini korumaktır, böylece hiçbir nesne çok karanlık veya çok açık görünmez. Bir ton ve form birliği aramalısınız.
- Birleşik bir görüntü oluşturabilmeniz için nesnelerin ton değerlerini ve aralarındaki boşlukları dengelerken dikkatli olmanız gerekir.
Natürmort Sembolleri
Natürmortta çeşitli türden semboller kullanılmaktadır. En yaygın olanları muhtemelen çiçek ve meyve aranjmanlarıdır. Bununla birlikte natürmort bir tabloda; düşen yapraklar, kelebekler, küçük tırtıllar ve böcekler de görebilirsiniz. Daha önceki dönemlerde ise Vanitas eserler de çok yaygındı.
Latince bir kelime olan Vanitas “boş görünüm, anlamsızlık” anlamına gelir. Bir vanitas natürmort, tabiri caizse, insan yaşamının geçiciliğinin bir sembolüdür.
Bu nedenle örneğin kafataslarını, sönmüş mumları, boş bardakları, kum saatlerini, ölü hayvanları, solmuş çiçekleri ve buna benzer tüm geçicilik sembollerini gösterir.
Hayatın geçici olduğu, güzel ve çekici gelen şeylerin anlamsızlıklarla dolu olduğu ifade edilmeye çalışılır. Kimi zaman bu sembollere, ifadeyi destekleyecek Latince bir deyiş de eşlik edebilir.
Natürmort tablolarda, enfes yemeklerin yanı sıra değerli bardaklar, sürahiler ve diğer hazinelerle cömertçe döşenmiş masaları görmek de mümkündür.
Natürmort Tablolarda Anlam
Natürmort bir tabloya baktığınızda bir masa üzerine yerleştirilmiş meyveler görebilirsiniz. Bu durumda böyle bir resmin ne anlama geldiği akıllara gelebilir. Hele çağımızda görüntü alan cihazlardaki teknoloji bu kadar ilerlemişken. Ancak natürmort tablolarda tüm anlamın görünürdekin ibaret olmadığını söylemeliyiz. Natürmort, sadece çiçek ve meyvelerin, kafataslarının, ölü hayvanların, testilerin ve silahların temsili değildir. Böyle bir çalışma neredeyse her zaman alegoriktir, mesajlar yayar, ahlaki içerik taşır.
Örnek olarak çiçekleri ele alalım. Her birinin farklı bir anlamı vardır ve kombinasyonları tesadüfi değildir. Dikenli güller genellikle İsa’nın çarmıhta çektiği acıyı temsil ederken, egzotik çiçekler ise zenginlik ve lüksü temsil ederler. Bir masada devrilen bardaklar veya ısırılan yiyecekler, izleyiciye zenginlik ve lüksün geçiciliğini hatırlatmayı istemektedir. Tırtıllar ve kelebekler ise çirkinden güzele dönüşümün estetik bir ifadesidir.
Meryem Ana tasvirlerinin yer aldığı tablolarda kırmızı karanfiller veya beyaz zambaklar görülür. Beyaz zambakların da tek başına Hz. Meryem’i temsil ettiği söylenebilir. Bazen Madonna zambakları olarak adlandırılan bu çiçekler, Bakire’nin iffetini ve saflığını temsil eder. Bundan önce ise Yunan tanrıçası Hera’nın doğurganlığı ve erotizmiyle ilişkilendirilmişlerdir.
Tarihsel Olarak Natürmort
Resim, insanlık tarihi kadar eski bir etkinlik olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk zamanlar, insanların mağaralara iletişim gibi farklı sebeplerle resimler çizdiğine inanılmaktadır. Bu dönemlerde dahi natürmort türü resimlerden bahsedilebilir. Ancak natürmort bir sanat akımı olarak 17. Yüzyılda tarih sahnesinde yerini almıştır.
Erken Dönemler
Mağara duvarlarındaki resimler geç antik çağda, örneğin Pompeii’de zaten biliniyordu. Çin ve Japonya’daki ipek ve porselen boyama da natürmortla benzer şekilde sınıflandırılabilir. Orta Çağ’da ise mesaj içeren resim egemendi. Motif olarak kullanılan nesnelerin, Orta çağda her zaman derin bir anlam taşıdığı söylenebilir.
14. ve 15. yüzyıllar ise arasında tablolar üzerinde düzenlenmiş nesneler ve bitkiler bulabilirsiniz. Ancak, Robert Campin veya Jan van Eyck’te olduğu gibi, bunlar genellikle bir alegori olarak tasarlanmıştır. Yani yine derin bir ifade içerdiği söylenebilir.
Daha sonraki natürmortlar, duvar kaplamalarında ve sunak kanatlarında hayranlıkla izlenebilir. Bu bir değişikliği gösterir. Natürmort bu dönemde Hıristiyanlık temaları içeren bir sahneye dönüşmüştür. Örneğin Pieter Artsen’in 1553 tarihli “Mesih ve Meryem ve Martha” adlı tablosunda, muhteşem bir şekilde boyanmış bir natürmort arka planda yer alır. Burada yaşam geçicilikle karşı karşıyadır. Kafatasları, kum saatleri, böcekler ve solmuş çiçekler ortaya çıkar. Aynı temalar tövbe ve münzevi sahneleri de içerir.
17. Yüzyılda Natürmort
Resimde natürmort tarzının altın çağı, özellikle Hollanda’da, aynı zamanda İspanya ve İtalya’da uygulanmıştır. Öyle ki yaşlı Jan Bruegel gibi bazı ressamlar, “Blumenbruegel” olarak adlandırılmıştır.
Aslında Hollanda’nın çiçeklerle ilişkisi resimle sınırlı değildir. 17. Yy çiçeklerin hemen her alanda ilgi çektiği bir dönem olmuştur. Ülkenin dört bir yanında çiçek yetiştiriciliği de bu dönemde artmıştır. Ayrıca çiçeklerden imal edilen güzel kokuya olan ilgiden de yine bu dönemde bahsedilebilir.
Natürmort, aynı dönemde Fransa’nın akademik sanatında tanınmamıştır. Bununla birlikte, Francois Desportes veya Jean-Simeon Chardin gibi tanınmış sanatçılar, natürmort çalışmalar yapmışlardır. Ancak özellikle Hollanda’da olduğu gibi yaygın bir ilgi kazandığı söylenemez.
19. Yüzyılda Natürmort
19. yüzyılın ikinci yarısında ise realistler ve empresyonistler natürmortu yeniden keşfettiler ve kendilerine özgü sanatsal araçlarla uyguladılar. Ancak bu dönemde natürmort daha farklı biçimlerde ortaya çıktı. Ressamlar, ilk zamanlarda olduğu gibi derin alegorik anlamları barındırmak için çok fazla resim yapmadılar. Daha ziyade doğa ve sanatsal kompozisyonun ayrıntılı gözlemleriyle daha fazla ilgilendiler.
Günümüzde ise natürmort hala kullanılan bir resim tekniğidir. Elbette içerik ve anlam dönemin şart ve anlayışına göre değişiklik göstermektedir.
Eğer sanat hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz 20. Yüzyılın En Etkili Sanat Akımları yazımızı ziyaret edebilirsiniz.