Sanat ve edebiyat tarihine dönüp baktığımızda, birçok farklı yaklaşım ve akımla karşılaşırız. Dönemin ruhu ve sanatçıların kendine özgü bakış açıları, belirli bir zaman ve bölgede üretilen yapıtların ortak özellikler taşımasını sağlar. Parnasizm akımı da edebiyat ve sanat dünyasını etkileyen yaklaşımlardan biri olarak kabul edilir. Peki, parnasizm nedir? Detayları yazımızda bulabilirsiniz.
Parnasizm Nedir?
Parnasizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, sanatın güzelliği ve biçimi üzerine yoğunlaşan bir şiir akımıdır. Bu akımın adı, Yunan mitolojisinde ilham perilerinin evi olarak kabul edilen Parnassus Dağı’ndan gelmektedir. Parnasist şairler, dikkatle ölçülmüş ve dengeli dize, mısra ve kafiye kullanımına önem verirler.
Parnasizmin temel ilkesi “sanat için sanat” yaklaşımıdır. Bu söz temel olarak sanatın herhangi bir dışsal amaç veya fonksiyon olmaksızın kendi değerine dayanarak var olduğunu ileri süren bir anlayıştır. Bu görüşe göre, sanat eserleri güzellik, estetik ya da duygusal ifade gibi özsel değerler için üretilir ve sanatın sosyal, politik, ahlaki veya didaktik bir mesaj taşıma zorunluluğu yoktur.
Parnasizm Özellikleri Nelerdir?
Parnasizm, 19. yüzyıl Fransız edebiyatının önemli akımlarından biridir ve belirli özellikleriyle ayırt edilir. Aşağıda akımın başlıca özelliklerini sıraladık:
- Parnasistler, sanatın kendine özgü bir değeri olduğunu ve bu değerin dış faktörlerden bağımsız olduğunu savunurlar.
- Parnasizm duyguların dikkatli bir şekilde denetlenmesini vurgular. Şairler, duygusal patlamalar veya kişisel ifadeler yerine, ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde düşünülmüş imgeler ve metaforlar kullanırlar.
- Parnasistler, şiirin biçimsel ve teknik mükemmeliyetini önemserler. Onlar için şiir, dikkatlice ölçülmüş mısra ve kafiye kullanımı gibi tekniklerle yaratılan bir eserdir.
- Dilin ve imajın önemini vurgularlar. Dil, şiirin anlamını ve duygusal etkisini aktarmanın ana aracıdır.
- Belirgin ve somut imgeler kullanmayı tercih ederler. Bu da şiirlerini görsel ve anlaşılır kılar.
- Parnasistler, şiirlerinde genellikle tarihi ve mitolojik temaları kullanırlar. Bunun yanında, egzotik ve uzak yerlere özlem, antik çağlara ve orta çağa olan ilgi gibi temalar da sıkça işlenir.
- Şiirde nesnellik ilkesini savunurlar. Şairler, kişisel duygularını veya düşüncelerini değil, dış dünyayı betimlemeye odaklanırlar.
Parnasizm, sembolizm gibi daha sonraki edebiyat akımlarına önemli ölçüde etki etmiştir. Öyle ki özellikle başlangıçta parnasizm ve sembolizm arasında keskin bir fark görmek son derece zordur. Ancak zamanla bu akımın sert nesnellik ve duygusal denetim ilkeleri gevşemiş, daha kişisel ve duygusal ifadelere de yer verilen bir şiire dönüşmüştür.
Parnasizm Nerede Ortaya Çıkmıştır?
Parnasizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmış bir edebiyat akımıdır. Özellikle Fransız şiirinde etkilerini gösteren akım, daha sonra görsel ve plastik sanatlar üzerinde de etki uyandırmıştır. Bilhassa parnasistlerin sanat için sanat ilkesi, biçimsel mükemmeliyetçiliği savunan pek çok sanatçı için bir çeşit motto haline gelmiştir.
Parnasizm Neye Tepki Olarak Doğmuştur?
Parnasizm, romantizm akımına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Romantizm, duyguları ve kişisel ifadeleri öne çıkaran, genellikle aşk, özgürlük, doğa ve ölüm gibi konuları işleyen bir akımdır. Ancak romantizm, bazılarına göre duygusal aşırılıklara ve öznel ifadelere fazlasıyla meyilli hale gelmiştir.
Parnasizm, bu duygusal aşırılıklara ve kişisel ifadenin ön planda olduğu yaklaşıma bir tepkidir. Sanatın ahlaki veya politik amaçlara hizmet etmek yerine, estetik mükemmeliyet ve biçimsel özelliklere odaklanmasını savunur. Onlar için, sanatın en yüce hedefi güzellik ve biçimdir.
Bu nedenle parnasizm, “sanat için sanat” (art pour l’art) ilkesini benimsemiştir. Bu ilke, sanatın kendi başına değerli olduğunu ve bir amaca hizmet etmek zorunda olmadığını vurgular. Bu anlamda Parnasizm, duygusal ve öznel romantizm akımına karşı bir tepki olarak daha objektif ve biçimsel bir sanat anlayışı sunmuştur.
Parnasizm Temsilcileri Kimlerdir?
Parnasizm akımının ilk temsilcileri, Fransız şiirinin ünlü şairlerinden bazılarıdır. Aşağıda popüler bazı isimleri sıraladık:
- Théophile Gautier: Gautier, parnasizm akımının öncülerindendir. Aynı zamanda “sanat için sanat” anlayışının en önemli savunucularından biri olarak kabul edilir. Gautier’nin eserleri, dilin ve biçimin mükemmel kullanımı ile tanınır.
- Paul Verlaine: Verlaine, hem parnasizm hem de Sembolizm akımlarının önemli bir temsilcisi olmuştur. Eserlerinde, özellikle müzikalite ve duyusal etkiler üzerine yoğunlaşmıştır.
- Stéphane Mallarmé: Mallarmé, parnasizm ve Sembolizm akımları arasındaki geçişi temsil eder. Şiirlerinde dilin ve biçimin karmaşıklığını ve zenginliğini araştırmıştır.
- José María de Heredia: Heredia, hem parnasizm akımının önemli bir temsilcisidir. Fransız Akademisi’nin de üyesi olan şair, şiirlerinde genellikle tarih ve mitoloji temalarını işlemiştir.
Bu şairlerin yanı sıra, parnasizm akımının etkisi, 19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında birçok Fransız şairi üzerinde hissedilmiştir. Daha sonra dünyada da etkileri hissedilen akımı, ülkemizde de bazı sanatçıları etkilemiştir.
“Konseptüalizm nedir?” yazımız da ilginizi çekebilir.
Parnasizm Türk Temsilcileri Kimlerdir?
“Parnasizm nedir?” sorusuna yanıt bulmak için edebiyatımızdaki parnasizm örneklerinden yola çıkmak iyi bir fikir olabilir. Ülkemizde parnasizm doğrudan bir edebiyat akımı olarak kendine yer edinmemiştir. Ancak parnasizm özelliklerini, özellikle ‘sanat için sanat’ anlayışını ve biçimsel mükemmeliyeti ön planda tutma eğilimini Servet-i Fünun dönemi şairlerinde görmek mümkündür. Servet-i Fünun edebiyatı, parnasizm birçok özelliğini benimsemiş ve bu özellikler Türk şiirinde belirgin bir şekilde kendini göstermiştir. Bu dönemin öne çıkan bazı isimleri şunlardır:
- Tevfik Fikret: Servet-i Fünun döneminin en önemli şairlerinden biri olan Tevfik Fikret, ilk dönem şiirlerinde biçimsel mükemmeliyeti ön planda tutmuştur. Ayrıca ‘sanat için sanat’ anlayışını da benimsemiştir.
- Cenap Şahabettin: Cenap Şahabettin, parnasizmin ve sembolizmin etkilerini gösteren bir başka önemli Servet-i Fünun şairidir. Şiirlerinde aşk, güzellik ve tabiat temalarını işlemiştir. Elhan-ı Şita şiiri parnasizm akımının en güzel örneklerinden biridir ve uzun yıllar kış mevsimi gazetelere bu şiir basılarak karşılanmıştır.
- Yahya Kemal: Her ne kadar bir Servet-i Fünun şairi olmasa da Yahya Kemal’in son dönem şiirlerine kadar parnasizmden önemli ölçüde etkilendiğini söylemek mümkündür. Daha çok neo-klasik olarak tanımlanan eserlerinin arasında parnasizm şiir örnekleri ve izleri bulunabilir.
Bununla birlikte, saydığımız şairler parnasizmin sanatçıları arasında doğrudan sayılamazlar. Her biri kendi kişisel ve edebi tarzlarına göre bu akımın farklı özelliklerini kullanmışlardır. Parnasizmin etkisi daha çok biçimsel titizlik, dilsel mükemmeliyet arayışı ve sanatın estetik değerini ön planda tutma şeklinde kendini gösterir.
Sıkça Sorulan Sorular
Parnasizm Kurucusu Kimdir?
Parnasizm, Théophile Gautier ve onun etrafında toplanan bir grup Fransız şair tarafından kurulmuştur. Bu grup, 19. yüzyılın ortalarından itibaren romantizm akımının aşırı duygusal ve öznel yaklaşımlarına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, parnasizmin "kurucusu" olarak genellikle Théophile Gautier kabul edilir.
Parnasizm Türkiye'de Hangi Dönemde Etkili Olmuştur ve Temsilcileri Kimlerdir?
Türkiye'de parnasizm doğrudan bir akım olarak kabul edilmez ancak özelliklerinden bazıları Servet-i Fünun dönemi şairlerinde görülür.
Parnasizm Neden Soğuk Bir Akım Olarak Kabul Edilir?
Parnasizm, duygusal aşırılıklardan ve kişisel ifadeden uzak durma eğilimindedir. Bu da akımın genellikle nesnel ve 'soğuk' olarak nitelendirilmesine neden olur. Parnasistler, duygusal yoğunluğun yerine estetik mükemmeliyeti ve biçimsel özellikleri koyarlar.