Felsefe

Platon Felsefesi Nedir? Platon’un Felsefi Yaklaşımı Nedir?

Platon Felsefesi Nedir

Alfred Whitehead’in de dediği gibi, Batı felsefesinin tamamı Platon’a düşülmüş dipnottan ibarettir. Sokrates’in öğrencisi olan Platon, tıpkı hocası gibi bir şüphecidir. Her olguya şüpheyle yaklaşan Platon, şüphe sayesinde sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmuştur. Peki Platon felsefesi nedir? Platon Batı felsefesi için neden bu kadar önemlidir? Bu soruların elbette ki pek çok cevabı mevcuttur. Bu cevaplardan bazıları şunlardır:

  • Değindiği tüm konular hakkında en doğru yorumu yapmasa da en ilginç yorumları yapmış olması.
  • Yukarıda da değinildiği gibi her eserinin bozulmadan günümüze kadar ulaşmış olması.
  • Eserlerinin günümüzde bile açık ve anlaşılır bir şekilde okunabilmesi.
  • Akademi adını verdiğini dünyanın ilk üniversitesini kurmuş olması ve bu ismin günümüzde hala kullanılması.

Tüm bunlara ek olarak, Platon politik felsefenin kurucusu olarak kabul edilir. Ortaya attığı “İdealar Teorisi” ile adını daha da duyuran Platon’a göre maddi dünya değişkendir ve bu yüzden ona güvenilemez. Fakat deneyimlenen bu maddi dünyanın ötesinde daha sürekli ve güvenilir bir dünya olduğunu düşünen Platon, bu düşüncenin ışığında ortaya İdealar Teorisi’ni atmıştır. Teoriye göre, tümel gerçekler sadece akıl yoluyla öğrenilebilir. Bu süreçte ruhu oluşturan üç temel yapı taşı vardır; akıl, duygular ve arzular. Sayılan bu parçalar arasında aklın başa geçtiği bir yönetim şekli oluşturularak uyum elde edilir.

Platon ve Felsefe

Platon ve Felsefe
Platon felsefesi 5 temel başlık üzerinden açıklanabilir.

Bilgiyi yeni bir şey öğrenmek olarak değil, bilineni hatırlamak olarak ifade eden Platon’un felsefesi beş ana başlık altında toplanır. Bu beş ana başlık şu şekildedir:

  • Bilgi
  • İdealar
  • Ruhun Ölümsüzlüğü
  • Evrendoğum
  • Devlet

Hocası olan Sokrates’e ve Platon’a göre, felsefenin ana amacı insanın mutluluğa ve yetkin bir yaşama erişmesini sağlamaktır. Yetkin bir yaşama giden yol ise erdemli bir hayat sürmekten geçer. Bu düşünceye göre erdemin temelinde bilgi yer alır. Özünde idealar kavramı ve gerekçesinde evrendoğum vardır. Güvencesinde ruhun ölümsüzlüğü varken yaşamsal sığınağında ise devlet bulunur.

Platon’un Etkilendikleri ve Etkiledikleri

Dünya görüşüyle sadece çevresini değil, kitleleri etkileyen Platon’un da rol model aldığı kimseler bulunmaktadır. Platon’un etkilendiği bu önemli isimler başlıca şunlardır:

  • Sokrates
  • Pisagor
  • Parmenides
  • Heraklit
  • Protagores
  • Anaxagoras
  • Gorgias

Platon sadece Batı felsefesini etkilemekle kalmamış, her çağda dünyanın her yerinden insanı etkisi altına almıştır. Birçok öğrenci yetiştiren Platon, felsefe dünyasına çok önemli filozoflar kazandırmıştır. Usta bir deha olan Platon’dan etkilenen başlıca filozoflar şunlardır:

  • Aristotales
  • Plotinus
  • Augustine
  • Descartes
  • Frege

Platon’un Eserleri

Platon’un Eserleri
Dil gelişimi ve içerik hususunda Platon’un eserlerini 3 farklı dönemde ele almak gerekir.

Platon’un eserleri ilk dönem, orta dönem ve son dönem olmak üzere üç ana döneme ayrılır. Eserlerinin üç ana döneme ayrılmasının sebebi, dil bilimcilerin Platon’un dil kullanımdaki farklılıkları tespit etmesi ve eserlerin içerik değişimini fark etmeleridir. Bazı dil bilimcileri ve filozoflar, Platon’un eserleri arasında bir ayrım olmadığını ve bu eserlerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini savunur. Bazıları ise bu yazıda olduğu gibi Platon’un eserlerini üç başlıkta inceler.

İlk Dönem Eserleri

Platon’un ilk dönem eserleri, hocası Sokrates’in etkisinde kalarak yazdıklarıdır. Bu eserler genelde Sokrates’in bir konu ile ilgili uzman kabul edilen birine o konunun ne olduğunu sormasıyla başlar. Sokrates’in sorduğu sorular, ahlak felsefesinin kavramlarını içeren sorulardır. Böylece, uzman kişinin verdiği cevapları mantık yoluyla test ederek çürütür ve bu kişinin konu hakkında uzman olmadığını ortaya çıkarır. Kısa diyaloglardan oluşan bu soru cevap cümleleri pek çok şaka ve gönderme içerir. Bu sebeple eserler, tiyatro metinleri ile benzerlik gösterir. Platon’un bu şekilde yazdığı başlıca ilk dönem diyalogları ise şunlardır:

  • Sokrates’in Savunması
  • Charmides
  • Crito
  • Gorgias
  • Euthyphro
  • Hippias minor
  • Hippias major
  • Ion
  • Laches
  • Lysis
  • Protagoras

Sadece sorular soran Sokrates, kendisinin de konu hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia eder. Diyalogların sonunda, konu hakkında bilgili olduğunu söyleyen kişinin de iddiaları boşa çıkar. Sokratik metot adı verilen bu yöntemden etkilenen Platon, ilk dönem eserlerini bu şekilde ortaya çıkartmıştır.

Orta Dönem Eserleri

Orta dönem eserleri olarak adlandırılan dönemde Platon; Pisagor, Heraklit ve Parmenides gibi ünlü isimlerin düşüncelerinden etkilenmiştir. Bu düşünceler ışığında İdealar Teorisi’ni geliştiren Platon, hocası olan Sokrates’in etkisinden az da olsa çıkmıştır. İlk dönem eserlerine göre zıtlık gösteren orta dönem eserlerinde, fikirleri çürütülen ve bir şeyler ispat etmesi beklenilen kişi Sokrates’tir. Fakat çoğu araştırmacının düşüncesine göre Platon’un bu dönemde ortaya koyduğu eserlerdeki Sokrates’in gerçek Sokrates’i yansıtmadığı ve Platon’un yarattığı bir Sokrates olduğudur. Platon’un orta dönemdeki başlıca eserleri şunlardır:

  • Cratylus
  • Euthydemus
  • Meno
  • Parmenides
  • Phaidon
  • Phaedrus
  • Devlet
  • Şölen
  • Theaetetus

Son Dönem Eserleri

Platon, son dönem eserlerinde ikili diyalog tarzından iyice uzaklaşmıştır. Bu dönemde tıpkı monolog gibi benzer kesintisiz ve uzun konuşmalardan oluşan diyaloglar kaleme almıştır. Diyaloglar oldukça karmaşık argümanlar barındırmaktadır. Ayrıca Platon bu dönemde, orta dönemde yazdığı eserlerindeki konuların birçoğunu yeniden ele alarak daha detaylı işlemiştir. Fakat son dönem eserleri orta dönem eserleri kadar öne çıkmamıştır.

  • Critias
  • Sofist
  • Devlet Adamı
  • Timaeus
  • Philebus
  • Yasalar

Platon’un her dönemde işlediği konular değişmiş olsa da eserlerindeki karakterler, olayların yaşandığı yerler ve zaman Platon’un felsefesini oluşturan parçalar bütünüdür. Bu sebeple Platon’un eserleri sadece felsefi metinler olarak değil, edebi sanat değeri taşıyan eserler olarak da tüketilmelidir.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir