Sinema

Soraya’yı Taşlamak Film İncelemesi

Soraya’yı Taşlamak film incelemesi

Soraya’yı Taşlamak film incelemesi, Batılı gözüyle Doğu’ya dair hikayeler anlatmaya çalışan yapımların başında geliyor. İran asıllı Amerikalı Cyrus Nowrasteh yönetmenliğindeki yapıt, 1986 yılında İran’ın bir köyünde zina yapmakla suçlanan masum bir kadının (Soraya), köyün erkekleri tarafından taşlanarak öldürülmesini konu ediniyor. Yaşanmış olaylara dayanan eserin detaylarını, Soraya’yı Taşlamak film incelemesi içinde bulabilirsiniz.  

Soraya’yı Taşlamak Ne Anlatıyor?

Soraya’yı Taşlamak film incelemesi
Soraya’yı Taşlamak film incelemesi içinde, kadınların hakkı olmadığı bir ülkede, zina yapmakla suçlanan kadının hikayesine tanık olacaksınız.

Soraya’yı Taşlamak, monarşinin sona ermesinin ardından yeni bir dönemin eşiğinde olan İran’da gerçekleşen olayları anlatmaktadır. Bir kadın, önceki gece yeğeni Soraya’nın insanlık dışı cezalandırılmasına sebep olan durumları anlatmak için Fransız gazeteci Freidoune görüşmek ister. Freidoune, kadınların hakkı olmadığı bir ülkede, zina yapmakla suçlanan dört çocuk annesi kadının hikayesini oluşturmaya başlar. Tüm entrikalar ve asılsız suçlamalar arasında Soraya’nın istismarcı eşi, İslam’ı ve tüm köyü kirlettiğini düşündüğü kadına karşı bir karar almasını anlatır.

Soraya’yı Taşlamak Hikayesi Gerçek mi?

Filmde anlatılanlar gerçek bir hikayeye dayanır. Hikayenin başkarakteri Soraya, 1951 yılında İran’ın Kerman şehrine 60 km mesafede bulunan Kuhpayeh kasabında dünyaya gelir. Henüz 13 yaşındayken inek ve arsa karşılığında 20 yaşındaki Ali ile evlendirilir. Soraya toplamda 9 çocuk dünyaya getirir ve bunlardan sadece 4 tanesi yaşar. 1979 yılında İran’da gerçekleşen İslam devrimi ile tüm düzen değişir. 

Soraya’yı Taşlamak Kitabı Yazarı Kimdir?

Soraya’yı Taşlamak film incelemesi
Soraya’yı Taşlamak kitabının yazarı Fransız Freidoune Sahebjam’dır.

Kitabın yazarı Fransız gazeteci Freidoune Sahebjam, Fransızca da “La femme lapidée” adıyla çıkartmıştır. Freidoune Sahebjam 1933 yılında doğmuş, İran asıllı Fransız gazeteci, savaş muhabiri ve roman yazarıydı. 1990 yılında Soraya’yı anlattığı La femme lapidée romanıyla uluslararası alanda ün kazandı. 4 yıl sonra Soraya’yı Taşlamak birçok dile tercüme edildi. Amerikalı aktör James Caviezel’in, Freidoune Sahebajam’ı canlandırdığı 2008 yapımı “Soraya’yı Taşlamak” filminin senaryosunu bu kitap oluşturdu. Freidoune Sahebjam, 2008 yılında 75 yaşında hayatını kaybetti.

Soraya’yı Taşlamak Hangi Kitaptan Uyarlama?

Soraya’yı Taşlamak filmi, “La femme lapidée” isimli kitaptan sinemaya taşınmıştır. Kitabın arka kapak bilgisinde şu satırlar yer alır: 

Soraya omuzlarına kadar gömülmüştü çünkü vücudu çukurun içinde, uzun siyah saçları toprağın etrafına dağılmıştı. Kendisi tamamen yok gibiydi. Görmeden çevresine bakıyordu ve yanında sürekli fısıldayan sesleri duymadan dinledi. 

1987 yılında Soraya zina yapmakla suçlanır. Kocası, Soraya’nın onu aldattığını söylediği ve İslam hukukunun öngördüğü cezaya maruz kalır. 1979’dan bu yana İran’dan sürgün edilen yazar ve gazeteci Freidoune Sahebjam, gizlice oraya döner. Bu kadın adına verilen karardan infazına kadar geçen süreci anbean yeniden oluşturdu. Her yıl binlerce kadının çağ dışı dayatmalar ve sert İslami rejimler altında kalan kaderine dair zorlu bir tanıklık yaptı.

Soraya’yı Taşlamak Filmine İnsanlar Ne Tepki Verdi?

Soraya’yı Taşlamak film incelemesi
Soraya’yı Taşlamak film incelemesi ünlü eleştirmenler ve kamuoyu tarafından yapıldı. O yıllarda medyada büyük bir yankı uyandırdı.

Fransız gazeteci ve yazar Freidoune Sahebjam’ın gerçekleri ortaya çıkardığı Soraya’yı Taşlamak kitabı, 2008 yılında sinemaya Amerikalı Aktör James Caviezel tarafından taşındığında uluslararası platformlarda büyük bir tepkiye yol açmıştır. İran’da yaşanan olaylar hakkında, bu yapım sonrası birçok kamuoyu araştırmacısı buna benzer hikayeler ve araştırmalar yapmaya başlamıştır. 

Filmi izleyen ve yorumlayan birçok sinema eleştirmeni ise genel olarak hikayenin iyi yansıtılmadığını düşünmektedir. Nitekim karakterlerin geçmişleriyle alakalı bilgilerin net olarak verilmemesi, filmde sadece isim olarak kalmaları en çok eleştirilen konuydu. Bunun yanı sıra yönetmenin hikayedeki duygu ve düşünceyi yansıtmaktan kaçınıp direkt sonuca bağlama çabası sebebiyle yapımın eksik kaldığı düşünülmektedir. Ayrıca birçok eleştirmen filmin kitaptaki hikaye döngüsüyle birlikte hareket etmediğini, özellikle can alıcı noktaların kullanılmayıp geçilmiş olmasının film kalitesini zedelediğini düşünmektedir.

 İşte sizin için bir kısa film önerisi: ”Sence Film İncelemesi, Hikayesi ve Yapım Ekibi

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir