BilimNe, Ne Değildir?

Uydusu Olmayan Gezegenler Hangileridir?

Uydusu olmayan gezegenler

Günümüzde gezegenler, yıldızlar ve uydular gibi pek çok gök cismi gizemini hala korumaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilim insanları uzayda daha çok keşif yapabilme olanağına sahip olsa da gökyüzüne dair bilmediğimiz birçok veri şimdi bile mevcuttur. Gizemini korumaya devam eden gök cisimlerinden biri de uydulardır. Pek çok gezegen uydulara sahip olsa da hiç uydusu olmayan gezegenler de mevcuttur.

Doğal uydular olarak da bilinen Aylar, Güneş sistemindeki gezegenlerin ve asteroitlerin yörüngesinde döner. Dünya’nın uydusu Ay’dır ancak Güneş sisteminde de bilinen 200’den fazla uydu vardır. Bu nedenle gezegenlerin pek çoğu uyduya sahiptir. Ayrıca bunun yanı sıra, Plüton ve bazı diğer cüce gezegenlere ek olarak pek çok asteroidin de kendi küçük uydusu ya da uyduları vardır. Ek olarak Satürn ve Jüpiter gibi iki dev gezegenin her birinin etrafında dönen onlarca uydu olduğu için bu iki gezegen en çok uyduya sahip gezegenlerdir. Ancak Merkür ve Venüs gibi gezegenlerin hiç uydusu yoktur.

Uydular pek çok şekle, boyuta ve türe sahiptir. Öyle ki bazı uydularda atmosfer ve hatta yüzeylerinin altında gizli okyanuslar mevcuttur. Gezegen uydularının pek çoğu, muhtemelen erken Güneş sisteminde yer alan gezegenlerin etrafında dolaşan gaz ve tos disklerinden oluşmuştur. Ancak, bazı uydular, uzayın başka bir yerinde oluşan ve daha da büyük dünyaların yörüngesine yakalanmış olan nesnelerdir. Şimdi dilerseniz uydusu olmayan gezegenler hakkında bilmeniz gerekenlere geçebiliriz…

Hangi Gezegenin Kaç Uydusu Vardır?

hangi gezegenin kaç uydusu vardır
Neredeyse her gezegenin uydusu bulunmaktadır.

Uzayda, gezegenlerin etrafında yörüngelerine yerleşmiş olan birtakım gök cisimleri bulunur. Bu gök cisimlerine uydu adı verilmektedir. Uygular yapay ve doğal uydular olmak üzere iki kategoriye ayrılır. İnsan eliyle yapılmış ve genelde Dünya’nın yörüngesine yerleştirilmiş olan uzay cisimlerine yapay uydular adı verilir. Doğal olanlar ise Ay gibi, doğal olarak yörüngeye yerleşmiş ve Dünya’nın ekseni etrafında dönen gök cisimleridir. Güneş sisteminde neredeyse her bir gezegen en az bir uyduya sahiptir. Yani uydusu olmayan gezegenlerin sayısı çok da fazla değildir. Galaksi sisteminde bulunan gezegenlere ait doğal uydu sayıları şunlardır:

  • Merkür – 0
  • Venüs – 0
  • Dünya – 1
  • Mars – 2
  • Jüpiter – 79 (53 teyit edilen, 26 geçici olan)
  • Satürn – 82 (53 teyit edilen, 29 geçici olan)
  • Uranüs – 27
  • Neptün – 14

Bu listeden de anlayabileceğiniz üzere, Merkür ve Venüs uydusu olmayan gezegenler arasında yer almaktadır.

Merkür

merkür
Merkür, adını Roma mitolojisinden almaktadır.

Merkür uydusu olmayan gezegenler arasında yer almaktadır. İsmini Roma döneminden alan Merkür gezegeni ismini, Roma mitolojisine göre ticaretin ve haberleşmenin Tanrısı Merkür’den alır. Merkür’ün kavuşum gün sayısı 116 gündür. Bu sürenin ilk yarısında Merkür, Güneş’in önünden, diğer yarısında da arkasından gitmektedir. Diğer bir deyişle, Merkür yarısında Güneş’in batısında yarısında da doğusunda yer almaktadır. Uydusu olmayan gezegenlerden olan Merkür’ün başlıca özellikleri şunlardır:

  • Güneş sisteminde mevcut olan en küçük gezegen Merkür’dür.

Ayrıca Güneş’e en yakın olan gezegen de yine Merkür olduğu için, bu gezegen hakkında bilim insanlarının elde ettiği bilgiler oldukça sınırlıdır. Çünkü yüksek sıcaklık sebebiyle Merkür’e gitmek ve onun üzerinde incelemeler yapmak bir hayli zordur.

  • Merkür’ü Mariner 10 isimli bir uzay aracı 1 defalığına ziyaret edebilmiştir ancak yine de Merkür hakkında herhangi bir bilgi elde edememiştir.
  • Bu gezegenin bilinen bir uydusu bulunmamaktadır.
  • Çıplak gözle görülebilen beş gezegenin arasında Güneş sisteminin en küçük gezegeni olan Merkür de yer alır.
  • Ancak, Güneş’e çok yakın olduğu için Merkür’ün yeryüzünden izlenmesi çok zor bir durumdur.
  • Gezegenlerin pek çoğu sınıflandırılmış olmasına rağmen Merkür, Güneş’e çok yakın olduğu için bu gezegen hakkındaki bilgiler oldukça kısıtlıdır. Bu nedenle de Merkür sınıflandırılamamıştır ve kaya sınıfına mı yoksa yer benzeri sınıfına mı ait olduğu bilinmemektedir.

Venüs

venus
Venüs de adını çoğunlukla Afrodit olarak bilinen tanrıçadan almaktadır.

İsmini Yunan mitolojisinde Afrodit olarak bilinen Eski Roma Tanrıçasından alan Venüs, sıcaklık kategorisinde ilk sırada yer alan gezegendir. Ayrıca uydusu olmayan gezegenler arasında da yer almaktadır. Neredeyse Dünya ile aynı büyüklükte olan Venüs kendi ekseni etrafında ters yöne hareket etmesiyle meşhurdur. Ayrıca boyutlarının benzer olması sebebiyle Dünya ile kardeş gezegen ya da Dünya II olarak anılmaktadır.

Venüs; Çoban Yıldızı, Akşam Yıldızı, Sabah Yıldızı ve Tan Yıldızı gibi isimlerle de anılır. Bunun sebebi, Güneş doğmadan önce ya da battıktan hemen sonra yeryüzünden net bir şekilde görülebilmesidir. Herhangi bir uyduya sahip olmayan Venüs gezegeninin başlıca özellikleri şunlardır:

  • Dünya’ya yörünge olarak en yakın olan gezegen Venüs’tür.
  • Ek olarak, yeryüzünden bakıldığında en parlak gözüken gezegen de yine Venüs’tür.
  • Yüzey sıcaklığı en fazla olan gezegendir.
  • Atmosfer yoğunluğu en fazla olan gezegenlerden biridir.
  • En çok merak edilen gezegenlerin başında geldiği için Venüs’e sürekli olarak keşif aracı gönderilmektedir.
  • Venüs, ekseni etrafında ters dönmesiyle bilinir.

Uydu Nedir?

uydu nedir
Uydular gezegenlerin yörüngesinde dönmektedir.

Gezegenlerin kendi yörüngesinde dönen doğal nesnelere ay adı verilir. Bilim insanları tarafından genellikle uydu olarak adlandırılan ayların pek çoğu gaz devi olan Satürn ve Jüpiter’in yörüngesinde yer almaktadır. Güneş sisteminde yer alan 200’den fazla uydu bulunmaktadır.

Dünya’nın uydusu olan Ay, Dünya ile karşılaştırıldığı zaman onun yanında alışılmadık derecede büyük kalır. Uyduların pek çoğu, yörüngesinde döndüğü gezegene göre cücedir. Ancak Satürn ve Jüpiter’in bazı uyduları Ay’dan bile daha büyüktür. Bunun yanı sıra Ganymede ve Titan gibi uydular da Merkür gezegeninden daha büyüktür. Uyduların pek çoğu, küçük boyutlara sahip olması nedeniyle içlerinde atmosferi tutamazlar. Bu nedenle de zayıf yerçekimleri gazların uzaya salınmasına izin verir.

Dünya’nın uydusu olan Ay da başta olmak üzere pek çok uydunun, Güneş sistemi tarihinin başında büyük çarpışmalar esnasında oluştuğu düşünülmektedir. Bazı bilim insanlarına göre Ay, Dünya etrafındaki yörüngede bırakılmış olan enkaz bulutundan oluşmuştur. Diğer uydular ise, dev gezegenleri çevreleyen bir gaz ve toz bulutundan evrilerek oluşmuş olabilmektedir. Daha küçük olan uyduların pek çoğu büyük bir gezegenin çok yakınından geçerken yakalanan kuyruklu yıldızlardan ya da asteroitlerden meydana gelmiştir.

Gezegenlerin Neden Uydusu Vardır?

gezegenlerin uyduları
Gezegenlerin uyduları bilim insanlarının ürettiği cihazlar ile tespit edilmektedir.

Gezegenler oluşurken, onlarla çarpışan ve diğer gök cisimleri tarafından onlara fırlatılan kayalara maruz kaldıkları için uydulara sahiptir. Çarptığı gezegenlerin yerçekiminin etkisi altında olan bu kayaların yörüngeleri, milyarlarca yıl boyunca onlara ev sahipliği yapan gezegenleri çevrelemelerini sağlayan küresel bir şekle sıkıştırılmıştır.

Bir kayanın nasıl küresel bir şekilde yörüngeleştirildiğini anlamak için, Dünya’yı sürtünmesiz bir kâğıt parçası (yerçekimini temsil etmek için) üzerinde yüzen bir top olarak hayal edin. Topu kâğıda bastırır ve bu basık alanın etrafına çok hızlı bir şekilde (bir uyduyu temsil etmek için) madeni para atarsanız, paranın topu süresiz olarak dairenin içine aldığını görürsünüz.

Uydular Nasıl Oluşur?

Önde gelen bir teoriye göre, Mars büyüklüğünde bir cisim yaklaşık olarak 4,5 milyar yıl önce Dünya’ya çarpmıştır. Bu çarpışmanın sonucunda ortaya çıkan enkazdan birikenler de Dünya’nın uydusunu oluşturmuştur. Ancak, Dünya’nın uydusu olan Ay’ın aksine pek çok uydu, birlikte hareket eder ve yörüngelerinde döndükleri cismi meydana getiren aynı maddelerden oluşur. Diğer uydular, daha büyük bir gezegenin yerçekimi tarafından yörüngeye yakalanan asteroidlerdir. Yalnızca, cüce gezegen olan Plüton’un uydusu Charon’un tıpkı Dünya’nın uydusu olan Ay gibi oluşan bir çarpışma sonucunda oluşmaya başladığı düşünülüyor.

Uydularda Yaşam Var mıdır?

Bilim insanlarının Europa, Titan ve Enceladus üzerinde yapmış olduğu araştırmalar sonucunda buldukları su örnekleri onları heyecanlandırmıştır. Bu nedenle de bilim insanları, uydularda yaşam olabileceği ihtimalini tartışmaya başlamışlardır.

Jüpiter ve Satürn gibi gezegenler ise yaşanılabilir bölgenin dışında kalmışlardır. Bunun nedeni Güneş’e bir hayli uzak olmalarıdır. Ancak buna rağmen sahip oldukları yeraltı su okyanusları, bilim insanlarının ilgisini oldukça çekmiştir. Böylece pek çok bilim insanı, Jüpiter’in ve Satürn’ün uydularında araştırma yapmaya başlamıştır. Yapılan çoğu araştırmada herhangi bir canlı türünün izine rastlanmamış olsa da daha sonra o bölgede bir yaşam alanı oluşturulabilme potansiyeli olduğu bilim insanları tarafından düşünülmektedir.

Uydular İsimlerini Nereden Alır?

uyduların isimleri
Uydulardan elde edilen sinyaller bizlere uzay hakkında bilgi verir.

Uydular ilk keşfedildiği zaman geçici isimler alırlar. Örneğin, 2009 yılında Satürn’de keşfedilmiş olan ilk uydu, S/2009 S1 gibi geçici bir isim almıştır. Daha sonra, Uluslararası Astronomi Birliği, keşfedilen uyduyu onayladığı zaman uydu resmi bir ad almaya hak kazanır.

Güneş sisteminde yer alan uyduların pek çoğu ismini, çeşitli kültürlerin mitolojik karakterlerinden alır. Örnek vermek gerekirse, Satürn’de son zamanlarda keşfedilmiş olan yeni uydular İskandinav mitolojisinde yer alan ve bir Jötunheim (dev) olan Bergelmir’den almıştır ismini.

İstisna olan Uranüs’ün yörüngesindeki uyduların isimleri, William Shakespeare’in karakterleri ile ölümsüzleştirilmiştir. Bu nedenle Uranüs’ün bazı uyduları, Shakespeare’in oyunlarında yer alan Ophelia ve Puck gibi karakterlerden almıştır isimlerini. Ayrıca Uranüs’ün diğer uyduları olan Belinda ve Ariel’in isimleri de ünlü bir şair olan Alexander Pope’un şiirinden esinlenilmiştir.

Uyduların Kendi Uydusu Olabilir mi?

Astronom Sean Raymond’a göre; gezegenler yıldızların yörüngesinde, uydular da gezegenlerin yörüngesinde dolaşırken, küçük uyduların daha büyük olan uyduların yörüngesinde dolaşıp dolaşamayacağını sormak oldukça doğaldır. Ancak, bu zamana dek Jüpiter’in uydusu Callisto, Dünya’nın uydusu Ay, Satürn’ün uyduları Titan ve Iapetus gibi bu uyduları desteklemesi muhtemel herhangi bir alt uydu bulunamamıştır. Bunun sebebi, uyduların yörüngelerinde yer aldıkları gezegenin çok daha güçlü bir çekim kuvvetine sahip olması olabilir. Böylece, zamanla diğer nesneleri kendisi için başka bir uydu olarak bencilce alabilir. Dolayısıyla bazı gezegenlerin uydusu olmayan gezegenler arasına girme olasılığı da artar.

Eğer gizemlerle dolu uzay ilginizi çekiyorsa Kara Delik Nedir ve Kara Delikler Ne Kadar Derindir? yazımız da mutlaka hoşunuza gidecektir.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir