EdebiyatBilim

Vakıf Serisi İncelemesi ve Analizi – Isaac Asimov

Isaac Asimov denildiğinde akla ilk gelen eserlerden biri kuşkusuz Vakıf serisi olacaktır. Bilimkurgu severlerin okumaya doyamadığı harika bir seri. Ünlü bilimkurgu dehası Isaac Asimov'un usta kaleminden çıkmış Vakıf serisinin inceleme ve analizi sizlerle birlikte.
Vakıf Serisi İncelemesi ve Analizi - Isaac Asimov

Bu yazımızda sizler için bilimkurgu dehası olan Isaac Asimov’un Vakıf serisi incelemesi ve analizini paylaştık. Seri hakkındaki kısımlara geçmeden önce biraz Asimov’dan bahsetsek hiç de fena olmaz. Küçük yaşlardan beri bilimkurguya ilgi duyan ve 12 yaşından itibaren de kısa öyküler kaleme almaya başlayan Isaac Asimov, türünün gelmiş geçmiş en önemli yazarları arasındaki yerini korumaya devam ediyor. Şöyle ki “bilimkurgu” ve “edebiyat” sözcükleri yan yana geldiğinde, çoğu okurun aklına gelen ilk isim. Bilimkurgu edebiyatı nezdindeki tanınmışlığının en önemli nedeniyse, türe hak ettiği saygınlığı veren bir yazar oluşunda yatıyor. Keza Asimov, hayatı boyunca kaleme aldığı 500’den fazla yapıtıyla, 50’li ve 60’lı yıllarda yükselen pozitivist dünya görüşünün ve uzaya açılma eksenli sert bilimkurgu akımının öncü ismi. Asimov Vakıf serisini yaratma sürecini bu sözlerle açıklıyor:

“Büyük bir kapsam olarak galaksiyi kendine konu edinen bir hikâye yazmak istedim. Bunu yapmak için Roma İmparatorluğu’nu alıp onu çok daha geniş bir çerçevede yorumladım. Bunun için üçlemedeki toplumsal sistem Roma İmparatorluk sistemine çok benzer; hikâyemin çatısı buydu.”

Vakıf Serisi

Vakıf seris
Vakıf serisi, bizi hiç bilmediğimiz sıradışı galaktik bir ortama sürüklüyor.

Asimov’un ortaya koyduğu bu eserlerin, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki uzay yarışının hızlandığı ve yeni gezegenlere yayılma hayallerinin kurulduğu, Ay’a henüz yeni ayak basıldığı, dolayısıyla insanlığın doğayı kontrol edebilmesi ve dönüştürebilmesi adına önünde hiçbir engel olmadığı düşüncesinin yaygınlaştığı, bilime olan inancın ve endüstriyel sanayi üretiminin büyük hacimlere ulaştığı bir çağın dışavurumları olduğunu da belirtmek istiyorum. Şimdi Vakıf serisi incelemesi ile sizleri baş başa bırakıyorum.

Vakıf, üretilmiş en önemli bilimkurgu roman serilerinden biri. Başlangıçta kısa öyküler şeklinde kaleme alınan ve daha sonra bir üçleme haline getirilen eser, adeta incelikle yaratılmış galaktik bir destan olmasının yanında tescilli bir bilimkurgu edebiyat efsanesine dönüşmüştür. Öyle ki, bilimkurgu edebiyatının en prestijli ödülünü dağıtan Hugo Komitesi‘nce bir kereye mahsus olarak “Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu/fantezi üçlemesi” ödülüne layık görülmüştür. Üstelik bu ödülü, Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” gibi bir bilimkurgu başyapıtını geride bırakarak kazanmış olmasına dikkat çekerim.

Vakıf Serisi İncelemesi: Bilimkurgudan Çok Daha Fazlası

Vakıf Serisi’ni bu denli tarihi ve önemli kılan şey, hayal gücümüzü zorlayan yaratıcılığında gizli bence. Vakıf seri ustalıkla örülmüş kurgusunun yanı sıra, hız kesmeyen temposu, her defasında biz okuyucularını ters köşeye yatırması ve her seferinde de okurlarını şaşırtmayı başaran kitap sonlarıyla içinde merak ve keşfetme duygusu barındıran her canlıyı cezbetmeyi sürdürüyor. Özellikle bireysel arzuların rakip güçleriyle, toplumsal kaçınılmazlığın kadim mirası arasındaki çatışma üzerine oturtulmuş anlatışı, eserin felsefi yönüne de destek veriyor. Aslında sadece bilimkurgu edebiyatından hoşlananların değil, felsefeye ilgi duyan ve düşünmekten, sorgulamaktan haz duyanların da keyifle okuyabileceği bir bilimkurgu serisidir Vakıf…

Serinin yayım sırasına baktığımızda birinci, kronolojik sıraya baktığımızdaysa üçüncü kitabı olan Vakıf, milyonlarca gezegene yayılmış Galaktik İmparatorluk’un adım adım çöküşe doğru ilerleyişinin ve Hari Seldon adında bir matematikçinin, bu çöküşün ardından ortaya çıkacak karanlık çağları asgari düzeye indirme çabalarının hikâyesi. Seldon’un adına psikotarih dediği ve gelecekle ilgili bütün zaman olasılıklarının önceden hesaplanabilir kuramsal bir disiplin geliştirir. Bu disiplinin dayanak noktasıysa kuantum mekaniğidir…

Yazbuz’da kitap okuma alışkanlığımızı arttırıp, hep birlikte kültürlenme hareketi başlatıyoruz. Herkesin severek okuduğu kitaplardan biri olan Küçük Prens’i okuyup, inceledik. “Küçük Prens İncelemesi” isimli yazımızdan bu içeriğime ulaşabilirsiniz, iyi okumalar.

Vakıf Serisi İncelemesi: İlk Kitap Vakıf

ilk kitap
Uzay ve gelecek Isaac Asimov için her zaman Vakıf serisine ilham veren kaynaklar olarak yer almıştı.

Serinin ilk kitabı Vakıf, birbirinin devamı niteliğindeki beş küçük öykünün birleşmesinden oluşuyor. İlk kez Gnome Press tarafından 1951 yılında romanlaştırılan eserin “Psikotarihçiler, “Ansiklopedi Uzmanları”, “Valiler” ve “Tüccarlar” adlı ilk dört öyküsü, 1942-1944 yılları arasında Astounding Magazine’de yayımlandı. Kitabı oluşturan beşinci ve son öykü “Prensler” ise kurguya daha sonradan eklendi. Her ne kadar ana karakter Hari Seldon olarak benimsense de, roman iki yüz yıla yayılmış geniş bir zaman aralığında geçiyor ve dolayısıyla kendisinin hayatına dair çok fazla ayrıntı okuyamıyoruz.

Gençlik yılları, aile hayatı ve en önemlisi de psikotarih bilimini bulma ve geliştirme süreci bu ilk kitabın kapsama alanına girmiyor. Bu tarzda detayları ise serinin yıllar sonra yazılmış son iki kitabı olan Vakıf Kurulurken ve Vakıf İleri‘deki öykülerinde öğrenme şansına erişiyoruz. Ancak psikotarih bilimi sayesinde geleceği önceden hesaplamış olan Hari Seldon, kurduğu Vakıf her çıkmaza girdiğinde bir kurtarıcı edasıyla ortaya çıkıyor ve önceden kaydettiği holografik görüntüler sayesinde takipçilerine kılavuzluk ediyor. Birkaç yüzyıla yayılmış böylesi bir romanda sık sık zaman atlamaları görmek ve çeşitli karakterlerle karşılaşmak son derece doğal. Salvor Hardin, Gaal Dornick, Linmar Ponyets, Hober Mallow gibi isimler, ilk kitabımızın öne çıkan tiplemeleri. Dahası her biri inandırıcı, zeki ve ayrıntılı tasvir edilmiş karakterler olarak okuru kendilerine kolayca ısındırmayı da başarıyorlar.

Vakıf Serisi İncelemesi: Alışılmışın Dışında Bir Galaktik Evren Anlayışı

Romanın göze çarpan en önemli noktalarından biri şiddete karşı aklı ön plana çıkaran olay örgüsü. Asimov’un tüm yapıtlarına hakim olan bu tutumunu, ateşli bir hümanist oluşuyla açıklamak mümkün. Asimov, lazer tabancalı delikanlıların metal sütyenli kadınları kurtardıkları ucuz bilimkurgu romanları vermekten her zaman kaçınmıştır. Yazınsal metinleri, yoğun bilimsel ve felsefi temeller üzerine kuruludur. Şiddet ve özellikle de nükleer silahlar, onun romanlarında hep tiksinilecek son çareler, hatta çözümsüzlükler olarak sunulmuştur.

Vakıf, Asimov’un bu uzlaşmacı ve şiddet karşıtı anlayışının doruk noktası mahiyetinde. Galaksinin çeşitli yerlerinden devşirilmiş bir grup bilim insanından oluşan ve Terminius gibi doğal koşulları elverişsiz bir gezegende kurulan Vakıf, cılız varlığına yönelik her türlü tehlikeden zekice stratejilerle sıyrılmayı başarıyor. Vakıf, önüne çıkan engelleri bir bir ve zarifçe aşarken, biz okuyucular Asimov’un dehasına bir kez daha hayran kalıyoruz. Vakıf’ın bu kıvrak ve şiddetten uzak zekice hamlelerinin merkezindeyse bilim, ticaret ve din piramidiyle karşılaşıyoruz. Vakıf, bu üç önemli unsuru kullanarak her türlü tehdidi savuşturuyor ve dahası bir zamanlar gölgesinde uysalca konakladığı tüm güçleri teker teker hakimiyeti altına alıyor. Hatta bir zaman geliyor ki, yıkılan imparatorluğu küllerinden doğurabilecek tek güç konumuna yükseliyor.

Vakıf Serisi Okuma Sırası

Vakıf serisi incelemesi ardından akıllara gelen soru kuşkusuz Asimov Vakıf Seri hangi sıra ile okunmalı olacaktır. Okuma sırası biraz karmaşık gelebilir. Çünkü Asimov Vakıf üçlemesi adını verdiğimiz esas seriye eşlik eden 2 öncül, 2 ardıl kitap eklemiştir. Vakıf üçlemesi sırasıyla; Vakıf, Vakıf ve İmparatorluk, İkinci Vakıf kitaplarından oluşmaktadır. Seride olayların oluş sırasına göre okuma sıralaması ise tam olarak şöyledir; Vakıf Kurulurken, Vakıf İleri, Vakıf, Vakıf ve İmparatorluk, İkinci Vakıf, Vakfın Sınırı, Vakıf ve Dünya.

Edward Gibbon’ın yazdığı “Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi’ adlı kitabından ilham alan Asimov, literatüre ölümsüz ve epik bir eser bahşetmeyi başardı. Devamında yazılan altı romanla galaktik bir destana dönüşen eser, hayal gücünün sonsuzluğunda macera dolu bir yolculuğa çıkmak isteyenler için de cezbedici bir ilk adım niteliğinde. 1983 yılında Altın Kitaplar’ın “İmparatorluk” adıyla dilimize kazandırdığı eser, 2000’lerde İthaki Yayınları tarafından bir kez daha okura armağan edilmişti. Ancak aşılamayan telif sorunları ve bir türlü yapılamayan yeni baskıları nedeniyle temini zorlaşmış, sahaflarda astronomik fiyatlara alıcı bulur hale gelmişti.

Neyse ki sorunlar aşıldı ve İthaki bu güzide seriyi tekrar raflarla buluşturdu. Üstelik bu sefer yayım sırasına riayet ederek okurun takdirini de topladı. Seri, gözden geçirilmiş çevirileri ve ruhuna sadık kapak tasarımlarıyla kitaplıklardaki yerini almayı bekliyor. Serinin birkaç ay arayla basılması ve birkaç yıl içinde de tamamlanması öngörülüyor. Eğer hâlâ bu şaheserle tanışma fırsatına erişemediyseniz, şu sıralar tam zamanı olduğunu belirtelim. Üstelik Asimov’un kıvrak zekasından sağdığı uçsuz bucaksız bir kurgusal evrene dalmak bilimkurgu açlığınıza da iyi gelecektir…

Vakıf Serisine daha doğrusu Vakıf serisi (3 kitap takım) olarak online mağazalarda rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Sizin için alternatif mağazalardan birinin linkini buraya bıraktım.

 

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir