Varlık Fonu, her yılın ağustos ayında Cumhurbaşkanı tarafından atanan ekonomi ve finans uzmanlarına raporlar sunarak denetlenmektedir. Cumhurbaşkanı’nın mali hususta Sayıştay’ın haricinde böyle bir yetkiye sahip olması oldukça eleştirilmiştir. Peki günümüzde bu kadar tartışmaya açık bir husus olan Varlık Fonu’nun yönettiği yapılar nelerdir?
26 Ağustos 2016’da İstanbul’da kurulan Türkiye Varlık Fonu, Türkiye merkezli bir şirkettir ve başbakanlığa bağlı bazı şirketleri yönetmektedir. Son zamanlarda özellikle ekonomik ve siyasi çalkantıların sık sık yaşandığı bu günlerde Varlık Fonu da birçok siyasi tartışmanın odağındaki bir unsur olmaya başlamıştır. Olağanüstü hâl dönemindeki Kanun Hükmünde Kararnameler ile kurulan Varlık Fonu’nun denetimini Sayıştay yapmamaktadır. Bu durum, kurulduğu dönemde birçok eleştiriye maruz kalmasına ve “özerk” yapısı sebebiyle “istismara açık” olarak tanımlanmasına sebep olmuştur.
Varlık Fonu’nun Amacı
Varlık Fonu’nun yönettiği yapılar Türkiye’de birçok alandan birçok farklı şirketi içermektedir. Hazinede ortaya çıkan bu parçalanma yani Sayıştay’dan alınıp doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan para politikası oldukça fazla eleştirilmiştir. Bunun sebebi Hazine dışında bir kurumun özerk davranışlarının ülke ekonomisi için tehlikeli olduğu görüşü olmuştur. 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararnameler ile kurulan Varlık Fonu’nun amaçları şöyle sıralanmaktadır:
- Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğe katkı sağlamak,
- Yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak,
- Dış kaynak temin etmek,
- Stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek.
Bunlar görünürde oldukça gerekli ve faydalı amaçlar olsa da muhalif kanat bu amaçlar altında ekonomide devletin etkisinin azaltılarak liberalleşmeye hız kazandırmanın ana amaç olduğunu dile getirmiştir.
Varlık Fonu’na Bağlı Şirketler
Türkiye Varlık Fonu, 8 sektörden 23 şirket, 2 ruhsat ve gayrimenkulden oluşan bir varlık portföyüne sahiptir. Bunların:
- %35’i finans kuruluşlarından,
- %27’si enerji şirketlerinden,
- %13’ü taşımacılık ve lojistik şirketlerinden,
- %9’u maden kuruluşlarından,
- %8’i şans oyunlarından,
- %4’ü telekomünikasyon ve teknoloji şirketlerinden,
- %2’si tarım ve gıda kuruluşlarından ve
- %1’i ise emlak sektöründen oluşmaktadır.
Birçok farklı sektörden şirketi yönetme yetkisine sahip olan Türkiye Varlık Fonu’na bağlı şirketler ise şunlardır:
- Borsa İstanbul (%80,6),
- BOTAŞ (%100),
- Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (%100),
- Eti Maden İşletmeleri (%100),
- Halkbank (%75,3),
- İstanbul Finans Merkezi (%100),
- İzmir Limanı (%100),
- Kayseri Şeker (&11,1),
- Platform Ortak Kartlı Sistemler A.Ş. (%20),
- PTT (%100),
- Turkcell (%26,2),
- Türksat (%100),
- Türk Hava Yolları (%49,12),
- Türkşeker (%100),
- Türk Telekom (%6,68),
- Türkiye Denizcilik İşletmeleri (%49),
- Türkiye Hayat Emeklilik A.Ş. (%100),
- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (%100),
- Türkiye Sigorta A.Ş. (%81,10)
- TVF Türkiye Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. (%100),
- TVF Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş. (%100),
- TVF Rafineri ve Petrokimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. (%100),
- VakıfBank (%36),
- Ziraat Bankası (%100).
Yukarıdaki kuruluşlardaki paylara ek olarak, turizm bölgelerindeki çeşitli arsalar ve ruhsatlar, milli piyango ve at yarışı işlemleri (49 yıl süreyle) Varlık Fonu’na devredilmiştir. Ayrıca Savunma Sanayi Bakanlığı tarafından yönetilen bir fon olan Savunma Sanayi Destekleme Fonu, 3 milyar TL’yi üç yıl içinde geri ödenmek üzere Varlık Fonu’na aktarmıştır.
Varlık Fonu’nun Yetkileri
50 milyon TL kurucu sermaye ile kurulan Varlık Fonu, özel hukuka tabi olan ve mevzuata uygun olarak yönetilmesi gereken anonim şirkettir. Şirketin tek hissedarı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’dır. Varlık Fonu, ulusal veya uluslararası birincil veya ikincil pazarlarda aşağıdaki yetkilere sahiptir:
- Yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetlerinin, borçlanma araçlarının, sermaye piyasalarının alım satımı,
- Para piyasası işlemlerini yürütmek,
- Gayrimenkul ve diğer ilgili hakları kullanmak,
- Her türlü projeyi geliştirmek ve bu tür projeler için finansman sağlamak,
- Diğer her türlü ticari ve mali faaliyetler.
Varlık Fonu hakkında güncel medyada yer alan birçok haber ve eleştiri bulunmaktadır. Özellikle özerk bir devlet kurumu olan Sayıştay tarafından denetlenemiyor oluşu Varlık Fonu’nu eleştirilerin odak noktası haline getirmektedir. Bununla birlikte Yönetim Kurulu Başkanı’nın Recep Tayyip Erdoğan olması ve genellikle yakın çevresinden insanların Varlık Fonu’nun kontrolünü ellerine alması oldukça eleştirilmiş ve muhalefet tarafından “saray fonu” olarak adlandırılmıştır.
Özellikle 2018 yılında Türkiye Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği pozisyonuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı ve dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın atanması bu iddiaları güçlendirmişti. 2021 yılında Hazine ve Maliye Bakanı görevinden istifa eden Berat Albayrak Varlık Fonu yönetim kurulu kadrosundan da çıkarıldı.
Eğer Türkiye ekonomisini ilgilen konular hakkında okumaktan hoşlanıyorsanız Türk Lirası Neden Değer Kaybetti? başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.