Kimi zaman, anlamına o kadar da hâkim olmayıp günlük olarak kullanmaya devam ettiğimiz bazı kelimeler vardır. Aristokrat terimi de zaman zaman karşımıza bu şekilde çıkmaktadır. Peki tam olarak aristokrat ne demek ya da aristokrat kime denir? Merak edenler buradaysa, gelin bu soruların cevabına hep birlikte bakalım.
Aristokrat Ne Demek?
Aristokrat terimi fonetik olarak size neyi çağrıştırıyor? Dikkatli düşünenler eminiz ki Aristoteles cevabını verecektir. Evet, bu terimin köken itibariyle ünlü antik Yunan filozofu Aristoteles ile bir ilişkisi vardır. Ancak bu ilişkiye geçmeden önce terimin ne anlama geldiğine bakalım.
Türkçeye Fransız dilinden geçen aristokrat kelimesinin orijinali aristocrate’dir. Fransızca da bu terimi Yunancadan devralmıştır. Yunanca da aristokrat kelimesi aristos temellidir. Aristos seçkin demek iken aristokrat; soylu kişi, asilzade, seçkin kimse anlamlarına gelmektedir.
Aristokrat terimiyle bağlantılı olan bir diğer kavram da aristokrasidir. Bu terim de iktidarın, hak edenlerde, en iyilerde, en seçkinlerde olduğu yönetim biçimini ifade eder. Bu yönetim biçiminde, iktidarda bir kast, bir aile veya birkaç kişi olabilir. Montesquieu, etimolojik anlamı koruyarak, Aristoteles tarafından verilen tanımı sürdürmektedir. Ona göre aristokraside bir değil, birkaç veya daha fazla kişinin yönetimi söz konusudur.
Aristokratlar Kimlerdir?
Aristokratlar, devletin ve toplumun tüm üyelerinin iyiliği için siyaset gibi unsurları kullanan kimselerdir. Doğuştan getirilmeyen bazı olumlu özellikler ve kabiliyetler aristokratlık ile karıştırılmamalıdır. Çünkü aristokratlar, doğuştan sahip oldukları bazı ayrıcalıklarla “diğerlerinden” ayrışmaktadır. Bu ayrıcalıklar, çoğu zaman aile veya soy kaynaklıdır.
Gücünün kaynağına göre;
- Askeri aristokrasiden,
- Toprak aristokrasisinden,
- Finansal aristokrasiden bahsedilebilmektedir.
Aristokratlar, ilk olarak antik Yunan’da ortaya çıkmış bir zümreydi. Aslında eski çağlarda hemen her yerde bir kast sisteminden söz etmek mümkün. Antik Mısır’da Hindistan’da veya Mezopotamya’da da toplum sınıflara ayrışmış durumdaydı. Ancak bu bölgedeki sınıflar başka terimlerle ifade edilmenin yanı sıra farklı kriterlere göre oluşturulmaktaydı.
Antik Yunan’da ise aristokratlar çeşitli kültürel ilgileri olan, toplumsal konularla ilgilenen elitler veya seçkinler zümresiydi. Sonraki zamanlarda ise aristokratlar farklı şekillerde ortaya çıkamaya başladılar. Örneğin Fransa’da aristokrasi, Orta Çağ’da savaşçı kastından kuruldu. Venedik’te ise zengin tüccar ailelerden oluşuyordu.
Aristokrat Kime Denir?
Günümüzde oldukça demode olsa da aristokrat tabiri kullanılmaya devam etmektedir. Bu durum da her ne kadar sosyal sınıfların ortadan kalktığını iddia etsek de etkilerini sürdürdüğünün bir işaretidir. Evet artık günümüzde opera seyretmek isteyen herkes dijital platformlardan hızlıca bilet alıp istediği yerden opera gösterisini seyredebiliyor. Üstelik localar da belirli bir zümreye ayrılmış değil! bununla beraber tüm kaynak ve olanaklara ulaşım şansı toplumun her kesimi için aynı değil.
Bu farklılığın sınıfsal farklardan değil de ekonomik koşullardan kaynaklandığı da söylenebilir tabi. Ancak sebep ne olursa olsun kişilerin ilgilerini belirleyen şeylerin de kültürel sermaye ile alakalı olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda aristokrat dinozor bir kavram olmak yerine geçerliliğini koruyor diyebiliriz.
Tüm bu tartışmaları bir kenara bırakarak somut verilere dönecek olursak aristokrat olabilmek için bazı özelliklere sahip olunması gerekiyor:
- Finansal, askeri veya sosyal üstünlüklere sahip olmak,
- İktidara yakın veya destekleyici konumda bulunmak,
- Yönetimle ilgili karar alırken veya destek verirken toplumsal yararı gözetmek.
Bu özellikler “Aristokrat aile ne demek?” sorusuna da cevap niteliğindedir. Çünkü tüm bu ayrıcalıklar kişilere değil ailelere atfedilen ayrıcalıklardır. Yani tam olarak bir aristokrat sınıftan bahsedebilmek için asil ailelerden bahsedebilmek gerekmektedir.
Bu durumda aristokrasi ve oligarşi arasında da bir ayrım yapabilir hale gelmekteyiz. Oligarşi de aristokrasi de belirli bir azınlığın yönetimi demektir. Ancak aristokratlar yalnız kendi çıkarlarını ve erki gözetmeyecek kadar asil ruhlu kimseler olarak değerlendirilir.
Türkiye’de Aristokratlar
Türk toplumun bir aristokratlar sınıfına sahip olup olmadığı her zaman tartışma konusu olmuştur. Çünkü Avrupa’da aristokratlardan bahsettiğinizde dükler, lordlar, konteslerden söz edebilirsiniz. Bu kimseler, iktidarın ayrıcalık tanıdığı imtiyazlı kimselerdir. Kurallar onlara göre şekillenebilir, kartlar aristokratlar lehine yeniden dağıtabilir. Avrupalı aristokratların sahip oldukları imtiyaz sayesinde sıradan halkın ulaşamayacağı şeylere ulaşmaları mümkündür. Bunun yanında bazı iddialara göre yüksek Avrupa kültürünün de devamını sağlayan aristokratlar olmuştur. Sanata ve bilime yaptıkları yatırımlarla gelişimi daima destekleyen bir sınıf oldukları söylenmektedir.
Avrupalı veya Antik Yunan’da yaşayan aristokratlarla kıyaslanacak bir sınıfın Türk topraklarında da doğup doğmadığı tartışmalı bir konudur. Kimine göre Osmanlı da dahil olmak üzere, Türk yönetimi hiçbir zaman belirli ailelere imtiyaz tanımamıştır. Ayrıca yönetim karşısında herhangi bir ailenin de özerk bir iktidara sahip olması söz konusu değildir.
Toprak sahibi olmak konusundaki farklılıklar, askeri ve finansal gücün daha farklı şekillerde ortaya çıkması kimine göre bir “Türk aristokrasisini” engellemiştir. Ancak kimi tarihçi veya siyaset bilimcisine göre Türk aristokratlar diye bir sınıftan söz etmek mümkündür.
Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşamış olan bazı aileler, saraya yakın isimler, paşalar imtiyazlardan yararlanmışlardır. Bu soylu ve de seçkin sınıfın Avrupa’daki gibi değerlendirilmeyeceği açıktır. Sanat ve seçkin edebiyat saray civarında gelişim gösterebilmiştir. Her ne hikmetse varlıklı aileler ve bazı seçkinler de “yeterince” sanat ve bilimle ilgilenmemişlerdir. Böylece bu topraklarda tam olarak bir elit sınıfı hiçbir zaman oluşmamıştır.
Dünyada Aristokrasi Etkileri
Bir zamanlar fırtına gibi esen Game of Thrones’u izlemeyen kalmamıştır sanıyoruz. Pek çok efsanevi özelliğinin yanı sıra bu yapım, aristokratlar hakkında da alegorik bilgiler vermekteydi. Seride sık sık bahsedilen ünlü aileleri hatırlarsınız. Bu aileler, şatolarda ikamet eden belirli “asil” özelliklere sahip seçkinlerden oluşmaktaydı.
Avrupa aristokrasi hakkında ciddi algılar oluşturan Game of Thrones’ta her ailenin bir arması olduğunu da hatırlarsınız. Peki bu arma alegorisinin tarihi bir olaya çok benzediğini söylesek!
Fransız Kralı 14. Louis, tarafından ilk defa “asillik için büyük armalar” uygulaması hayata geçirilmişti. Uygulama doğrultusunda Kral Louis, bir katalog çıkarılmasını ve bu kataloğun mahkemelere dağıtılmasını emretti. Söz konusu katalog emre göre aristokrat sınıfın adlarını, lakaplarını, armalarını ve ikametgahlarını içermeliydi. Bu sırada takvimler 22 Mart 1666’yı gösteriyordu. Ancak Fransız Kralı 14. Louis’nin emrettiği bu katalog hiçbir zaman gün ışığına çıkmadı.
Bu hikayeyle beraber düşünüldüğünde ne Selçuklu yönetiminde ne de Osmanlı’da benzer bir uygulama olmadığını söyleyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nde kimi zaman bazı ailelerin ayrıcalıklı söz hakkında sahip olduğu iddia edilse de adı üstünde bunlar iddia olmanın ötesine geçmemektedir.
Tarihten Ünlü Aristokratlar
Avrupa’daki aristokratlara dönecek olursak aralarında çok meşhur olmuş bazı isimler de bulmak mümkündür:
- Tolstoy,
- Giovanni Pico della Mirandola,
- Marquies de Sade,
- Felix Mendelssohn Bartholdy
Bu isimlerin yanı sıra metinlerden de aşina olduğumuz bazı kurgusal aristokratlar da vardır. Örneğin:
- Kont Dracula,
- Victor Frankenstein,
- Fitzwilliam Darcy, (Gurur ve Önyargı)
- Edmond Dantes (Monte Kristo Kontu) de kurgusal dünyanın aristokratlarındandır.
Günümüzde ise özellikle İngiltere, içeriği değişiklik göstermiş olsa da aristokrasiye ciddi önem vermektedir. Bunun yanı sıra dünyayı yönettiği iddia edilen bazı seçkin ailelerin varlığı da kimi zaman kulaktan kulağa yayılır.
Öğrenmek isteyebileceğiniz bir diğer yönetim biçimi de Feodalite olabilir. Bu konuda bilgi edinebilmek için Feodalizm ve Feodalite Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.