Bebeklerde yenidoğan döneminden sonra çeşitli cilt hastalıklarının ortaya çıkması, doğal bir durumdur. Onların ciltleri yetişkinlere oranla daha hassas bir yapıya sahiptir. Böyle bir problemle karşılaşıldığı zaman her ne kadar endişe edilse de genellikle normal olarak kabul edilir. Çünkü yenidoğanların hastalık türlerine karşı pek fazla bağışıklığı yoktur ve bu direnci kazanmak için muktedir olması gerekir. Bu minvalde bebeklerde vücutta kırmızı lekeler sıkça görülebilmektedir.
Özellikle annelik duygusunu ilk defa yaşayacak olanlar, bebeklerin cildinde çeşitli kızarıklıklar ve kırmızı lekeler görerek telaşlanabilir. Ancak yenidoğanlar, anne karnından ayrılarak tamamen savunmasız bir ortama girdikleri için dış etkenlere karşı savunmasızdır. Dolayısıyla hassas cilt yapıları, bazı rahatsızlıkların oluşmasına imkân verir. Bu noktada kırmızı lekeler için endişelenmek yerine duruma sebep olan unsurları inceleyip saptamak en doğrusu olacaktır.
Bebeklerde oluşan cilt hastalıkları, her ne kadar doğal karşılansa da nadiren önemli problemleri de beraberinde getirebilir. Dolayısıyla ayrım yapabilmek ve ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilecek semptomları algılayabilmek için bu konuda yeterli bilgiye sahip olmanız gerekir. Peki, Bebeklerde vücutta kırmızı lekeler oluşmasının diğer sebepleri nelerdir? Gelin beraber inceleyelim.
Bebeklerde Neden Vücutta Kırmızı Lekeler Oluşur?
Yenidoğan döneminden itibaren oluşan bazı dermatolojik rahatsızlıklar, ebeveynleri panik haline sürüklese de çoğunlukla endişe gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Çünkü bebeklerin vücudunda kızamık ve kırmızı lekelerin oluşması normal kabul edilir. Ancak buna ek olarak pek çok etkenden dolayı böyle problemler ortaya çıkabilir. Bu sebeple uzman tavsiyesi almanız ve doktorunuza danışmanız en iyi seçenektir. Soruna sebep olabilecek unsurları aşağıda başlıklarda görebilirsiniz.
Cilt Kuruluğu
Cilt kuruluğu bebek cildinde en sık görülen problemlerden birisidir. Çünkü bebeklerde nem saklama kapasitesi oldukça düşüktür. Bu sebeple cilt onarıcı ve nemlendirici hijyenik bakım rutini uygulamak, dermatolojik rahatsızlığı ortadan kaldıracaktır.
İsilik
Özellikle sıcak havalarda görülen isilik yani sıcak döküntüsü, ter bezlerinin tıkanması sebebiyle ortaya çıkar. Yaz aylarında ya da sıcak ortamlarda bebeklere kalın kıyafetler giydirilmesi bu rahatsızlığa neden olur. Dolayısıyla cildin rahat bir nefes alabileceği pamuklu ve ince giysiler, tercih edilmesi isilik oluşmasının önüne geçecektir.
Pişik
Pişik, bebeklerde oldukça sık görülen bir durumdur. Bu rahatsızlık, kızarıklık ve kabarıkların oluşmasına kaynaklık edebilir. Pişik olmasının sebebi ise bebek bezinin cilde sürtünerek tahriş etmesidir. Dolayısıyla bebeğin cildini kuru ve temiz tutmak koşuluyla bu problemin önüne geçmek mümkündür. Ayrıca kıyafetlerin yoğun kimyasala maruz kalması da bunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple bebek cildine uygun kimyasal maddelerle giysileri temizlemeniz önerilir.
Ürtiker
Ürtiker, diğer adıyla kurdeşen, bebeklerde sıklıkla karşılaşılan bir cilt rahatsızlığıdır. İlaç ve besin alerjisinden kaynaklı olarak ortaya çıkar. Genellikle birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçer. Ancak 6 haftadan daha uzun süren kabarıklıklar için doktorunuza derhal danışmalısınız. Kurdeşen oluşmasını engellemek için de bebeğinizin alerjilerini saptayarak bu gıdalardan ya da ilaçlardan uzak tutmalısınız.
Çok Sık Öpmek
Öpücük hastalığı, tıptaki adıyla Enfeksiyöz Mononükleoz, bebekleri çok sık öpmenin sonucunda ağızdaki salya ve tükürüğün bebeğin hassas cildine geçmesiyle oluşur. Özellikle vücut ve kollarda kırmızı döküntüler oluşmasına yol açar. Fakat 2 ila 3 hafta kadar bir süre içerisinde kendiliğinden iyileşebilir.
Alerjik Reaksiyonlar
Bebekler, genellikle dirençsiz ve düşük bağışıklı bir yapıya sahip oldukları için pek çok unsura karşı reaksiyon gösterebilir. Bunlar; toz, gıda, ilaç vb. şeklinde sayılabilir. Dolayısıyla bu durumlara bağlı kızarıklık ve kırmızı lekeler meydana gelebilir. Böyle bir problemle karşılaştığınızda doktorunuza danışmanız ve bebeğinizin alerjilerini tespit etmeniz önemlidir.
Egzama
Bebeklerde yaygın olarak görülen atopik egzama, altı aydan küçükler için genellikle yumurta ve süte bağlı oluşan alerjenlerle ilgilidir. Bu durum, ciltte kızarıklık ve kaşıntı şeklinde kendisini gösterir. Çoğunlukla yüz ve kafa bölgesinde oluşmasına karşın ilerleyen yaşlarda vücudun başka bölgelerine yayılabilir. Ortaya çıkan semptomları hafifletmek ve rahatsızlığı en aza indirgemek için bebek cildine uygun bakım kremleri kullanabilirsiniz.
Atopik Dermatit
Atopik Dermatit, çevresel ve kalıtsal olarak oluşan bir egzama türüdür. Kalıtsal çerçevede ebeveynlerden herhangi birinin bu hastalığa sahip olması %50 gibi bir ihtimalle bebeğe de geçer. Çevresel bağlamda cilt bozulması kaynaklı ortaya çıkar. Bu rahatsızlığı iyileştirmek için; bağışıklık sistemini güçlendirmek, cildi nemli tutmak ve kortizon içeren ilaçları kullandırmak oldukça önemlidir.
Yenidoğanlarda; yüz, sırt ve göğüs bölgelerinde “İnfantil Akne” yani sivilcevari kızarıklar görülmesi oldukça yaygın bir olgudur. Bu durum, çoğunlukla anneden bebeğe aktarılan hormonlarla açıklanır. Ayrıca doğum sırasında bebeğin anne karnından tamamen korunaksız olan bir ortama geçişi mikrobiyolojik dış etkenlere karşı daha dirençsiz olmasına neden olur. Bu sebeple kırmızı lekelerin görülmesi kaçınılmazdır ve rahatsızlıklar genellikle birkaç ay içerisinde kendiliğinden geçer.
Tüm bu kapsamlar dahilinde unutulmaması gereken en önemli unsur bu tarz rahatsızlıkların enfeksiyon oluşturabilme potansiyelidir. Dolayısıyla rutin bir bakım uygulaması yapılmalı ve alerjenlere karşı önlemler alınmalı. Ayrıca çevresel etkilere sahip faktörlerde ekarte edilmelidir. Aksi bir durumda ise doktorunuza erken dönemde danışmak mutlaka en iyisi seçenek olacaktır.
Bebeklerde Oluşan Kırmızı Lekeler Tehlikeli Mi?
Bebeklerde kırmızı lekelerin olması, fazlasıyla sık rastlanılan bir durumdur. Çünkü yenidoğanlar, henüz cilt ve deri gelişimini tamamlamamıştır. Dolayısıyla çoğu dermatolojik rahatsızlık kısa süreli ve geçicidir.
Yenidoğan döneminde bebekler, daha hassas ve henüz hastalıklara karşı direnç kazanmamış bir durumdadır. Dolayısıyla ciltte çeşitli kızarıklık ve kırmızı lekeler gibi rahatsızlık oluşması doğal bir durumdur ve çoğunlukla tehlikeli değildir. Bunlar, vücudun farklı bölgelerinde çıkmakla birlikte genellikle yüz, sırt ve boyun bölgesinde yaygın olarak görülür. Bu endişe edilecek bir unsur değildir. Ancak nadirde olsa bazı problemlerin habercisi olduğu unutulmamalıdır.
Normal bir rahatsızlık durumunda sorunu ortadan kaldırmak için öncelikle bebeğinize karşı daha koruyucu ve duyarlı bir şekilde yaklaşmanız ve gözlem altına almanız, oldukça önemlidir. Sonrasında çeşitli bebek bakım ürünleriyle bir rutin sağlayarak lekelerin yok olmasını sağlayabilirsiniz. Aksi bir durumda uzman doktorunuza başvurarak çeşitli testlerle problemin kaynağını öğrenmeniz mümkündür.
Kırmızı Lekelere Karşı Ne Gibi Önlemler Alınabilir?
Bebeklerde vücutta kırmızı lekeler, yenidoğan sonrası gelişim döneminin normal karşılanabilen safhaları olarak görülebilir. Ancak bu tamamen göz ardı edilmesi gereken bir durum değildir. Dolayısıyla bu süreçte de alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır. Eğer “Bebeğimin vücudunda kırmızı noktalar var. Ne yapmalıyım?” Diye endişeleniyorsanız öncelikle sakin kalarak aşağıda yer alan unsurları değerlendirmeniz gerekir:
- Dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeliye en aza indirgemek için fazla öpmekten ve aşırı tensel temastan kaçınmalısınız.
- Alerjisi olabilecek yiyecekleri belirleyerek yedirmekten kaçının.
- Kıyafetlerin pamuklu ve hava şartlarına göre kalın ya da ince olmasına dikkat edin.
- Bezlerin sık sık değiştirilmesine ve kaliteli olmasına özen gösterin.
- Güneşe uzun süre maruz kalmasına izin vermeyin.
- Nemlendirici, vücut kremleri gibi bebeğinize uygun, cildi tahriş etmeyecek bakım ürünleri kullanın.
Cilt sorunları, yüzeysel olarak bakıldığı zaman zararsız gibi gözükse de en temelde bazı problemlerin habercisi olabilir. Ancak böyle bir durumda telaşa kapılmadan bebeğinize karşı daha hassas ve koruyucu davranarak gözlem altına almalısınız. Tüm bu yolları denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Hangi Yaşlarda Kırmızı Lekeler Meydana Gelir?
Vaktinde doğan bir bebekte bağışıklık hızlı bir şekilde gelişmez. Doğumun ardından 6 ay kadar bir süre içerisinde bu sistem, kendisini toplayarak savunma mekanizmasını oluşturur. Bu süreçte deri ve deri ekleri de gelişerek koruyucu özelliğin aktif olmasını sağlar. Dolayısıyla yenidoğan dönemi, bebekler için çeşitli dermatolojik rahatsızlıkların oluştuğu bir safha olarak belirlenebilir. İlk 6 ay ve 1 yaş bebeklerde vücutta kızarıklık gibi unsurların görülmesi daha az gerçekleşir.
Bebekler, gerek hassas ciltleri gerekse hastalıklara karşı bağışıksız yapısıyla cilt rahatsızlıklarına oldukça açıktır. Bu durum, herhangi bir tehlike içermemekle birlikte genelde birkaç hafta içerisinde doğru bakım yöntemleriyle ortadan kaybolur. Fakat kızarıklık gibi hastalıklar çoğunlukla ilk 6 ay ve 1 yaş aralığında daha sık kendisini gösterir. Bebekler 2 yaşına ulaştığında da bu tarz kırmızı lekelere karşı daha fazla bağışıklık kazanır. Dolayısıyla 2 yaş bebeklerde vücutta kızarıklık görülme ihtimali daha düşüktür.
Ateş Sonrası Kırmızı Döküntü Neden Oluşur?
Ateş sonrası kırmızı döküntü, halk tabiriyle altıncı hastalık, tıpta ise “roseola infantum” olarak bilinir. Genellikle 6 ay ila 2 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak yüksek ateş oluşur. Bu durum, 4 gün ila 1 hafta arasında devam eder. Süreç içerisinde; iştahsızlık, halsizlik ve boyun lenf nodlarında şişme meydana gelir. Bitiğinde de ateş ısısı bir anda düşerek deride kırmızı döküntülerin oluşmasına sebebiyet verir. Bu döküntü, birkaç saat veya gün arasında sürer ve kendiliğinden geçer.
Altıncı hastalıkla karşılaştığınızda ateşin düşürülmesi için ateş düşürücü ilaçlar kullanmak mümkündür. Öte yandan ılık suyla duş aldırmak, ortamın ısısı 22 ila 24 derece arasında ayarlamak ve ıslatılmış bezlerle soğutma işlemi yapmak gerekir. Ayrıca aşırı terleme sebebiyle sıvı takviyesi yapılmalıdır. Tüm bu süreçler için öncelikle uzman doktorunuza danışmalı ve onun söylediklerine göre hareket etmelisiniz.