PsikolojiSağlık

Çoklu Kişilik Bozukluğu ve İnsanın Hayatına Olan Etkisi

Çoklu kişilik bozukluğu hastalığı ve insanlar üzerinde olan etkisi. Ayrıca çoklu kişilik bozukluğunu aktaran filmler de yazı içerisinde yer almakta.
Çoklu kişilik bozukluğu

Çoklu kişilik bozukluğu bir diğer deyişle disosiyatif kimlik bozukluğu, en basit şekilde bir bedende birden farklı kişiliğin barınması olarak tanımlanabilir.  Özellikle son zamanlarda filmlere ve dizilere daha çok konu edilmeye başlanan bu hastalığın en önemli özelliği, birden fazla karakterin aynı anda bir bedenin içerisinde yaşama durumu olarak nitelendirebiliriz. Yer yer yaşadıkları beden içerisinde birbirlerinden haberdar olmadıkları gözlemlense de uyumlu yaşama sürecine geçiş sağlamaları çok uzun bir tedavi süreci ile meydana gelmektedir.

Bir Bedene Hapsolmuş Kişiler

Bir Bedene Hapsolmuş Kişiler
Çoklu kişilik bozukluğu, farklı bir karakterin yanında 30 farklı karakter bölünmesine de yol açabilir.

Kişinin içinde bulunan öz karakteri dışında oluşan karakterlere “alter” adı verilir. Bireyin bir karakteri otuz yaşında bir ev hanımı iken, diğer karakteri on beş yaşında bir genç oğlan olabilir. Her karakterin farklı özellikleri, farklı düşünce yapıları ve hatta farklı hastalıkları vardır.

Alterler farklı bir kültürden ve hatta farklı cinsiyetten bile olabilir. Ana karakterde kısıtlı olan özelliklerin çoğunun diğer bir alterde sınırsızca görülmesi çok olağan bir durumdur. Örneğin ana karakter asla alkol ve keyif verici madde kullanmayan biriyse, alterlerden birinin bağımlı olması durumuna sıkça rastlanmaktadır.

Alterler çoğunlukla dışarıdan ayırt edilebilir. Fakat bunun böyle olmadığı vakalar da mevcuttur. Bu durumda hastalık benlik algısında ani değişimler ya da dissosiyatif amnezi olarak iki farklı grupta değerlendirilir.

  • Hayatınıza dair önem arz eden konular, kişiliğiniz, gündelik yaşantınız vb. konularda ani ve büyük çaplı unutkanlıklar yaşıyorsanız
  • Zaman zaman birbirinden farklı kişiliklere büründüğünüzü ve bunu kontrol edemediğinizi düşünüyorsanız
  • Yaşadığınız sanrı, nöbet ve unutkanlıkların herhangi bir keyif verici madde ile bağlantısı yoksa
  • Kişilik değişimleriniz size ve çevrenizdekilere zarar vermeye başladıysa

Eğer yukarıdaki durumlardan en az birini yaşadıysanız ve hali hazırda yaşıyorsanız, mutlaka ama mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.

Çoklu kişilik bozukluğu büyük ölçüde çocuklukta yaşanan travmalardan dolayı ortaya çıkmaktadır. Bu travma öykülerinin ne yazık ki büyük bölümü cinsel istismar içermektedir. Daha küçük bir oranda olsa da ölüm, savaş, hastalık, kayıp gibi travmalar da çoklu kişilik bozukluğuna sebebiyet verebilir.

Kişilik bölünmeleri özünde yaşanılan travma ile ilgili bağları koparma isteminden doğar.  Acı veren bir travmayla başa çıkmak için istemsiz oluşan bir nevi savunma mekanizmasıdır.

Farklı bir ruhsal sorun olarak karşımıza çıkan şizofreni hakkında merak edilenleri Şizofreni Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? yazımızda bulabilirsiniz.

Çoklu Kişilik Bozukluğu Hayatı Nasıl Etkiler?

Çoklu Kişilik Bozukluğu Hayatı Nasıl Etkiler
Çoklu kişilik bozukluğu tedavisi oldukça zordur ve yıllara yayılan bir süreçte gerçekleşmektedir.

Bu hastalığa sahip kişiler diğer majör psikolojik rahatsızlıklara benzer semptomlar yaşayabilirler. Örneğin, var olan gerçeklik algısının yitirilmesi, cinsel işlev bozukluklukları, anksiyete, depresyon, yeme ve uyku bozuklukları bunlardan sadece birkaçıdır. Ayrıca 1988 yılında Almanya’da ortaya çıkan vaka, insan beyninin bedenine olan yansımasını ve gücünü ortaya çıkartmıştır. Çoklu kişilik bozukluğu yaşayan hastanın kişiliklerinden biri görme engelliyken, diğeri de diyabet idi.

Ancak altere geçiş sağlandığında hiç bir sağlık sorunu kalmıyordu. Kişilikler birbirinden haberdardı ve özellikle tedavi ve bakım isteyen hastalıklara sahip olanlar, bu hastalıkların neden kendilerinde çıktıklarını merak ediyorlardı. Yapılan testlerde, diyabet hastasına geçiş yapıldığında vücudun gerçekten kendini diyabet zannettiği ve insüline ihtiyaç duyduğu gözlemlendi. Görme engelli kişiye geçildiğinde yapılan testlerde ise o kişiliğe geçiş yaptığı anda gözlerin tamamen görme kaybına ulaştığı ortaya çıktı.

Bu durumu iki farklı şekilde ele almak mümkündür:

  1. İnsan beyni bedene tamamen hükmedebilir ve hastalık oluşturabileceği gibi tedavi de üretebilir. Bunu çoklu kişilik bozukluğu gibi bir hastalığın yarattığı büyük ivme ile sağlamak sadece bu durumu fark etmemize aracı olmuştur.
  2. Bu hastalığa sahip kişilerin arasında olan karakter geçişlerinde, psikolojik bir durumdan öte, kişinin bedenini deneyimlere sahip benlikler ile kuşatıldığıdır.

Çoklu kişilik bozukluğu tedavisi oldukça zordur ve yıllara yayılan bir süreçte gerçekleşmektedir. Maalesef kesin bir tedavisi de yoktur. Tedavide asıl amaç hastalığın tamamen ortadan kaldırılması değil, hipnoz yöntemi ile diğer kişiliklerle bağlantı kurularak karakterler arası bütünlük ve uyumun sağlanmasıdır.

Konuyla ilgili olarak Beyza’nın Kadınları (2006) ve Split (2017) filmlerini izleyebilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir