Tarih

Aristoteles’in Dünyanın Şekli ile İlgili Görüşleri

Aristoteles dunyanin sekli ile ilgili gorusleri

Aristoteles dünyanın şekli ile ilgili görüşleri ile çağında büyük ses getiren düşünürler arasında yerini alır. Kendisinden önce, düz bir disk şeklinde olduğuna inanılan gezegene ait görüşler; Pisagor’un “küre” yakıştırmasından yola çıkarak şekillenmiştir. Buna rağmen Pisagor, bunu destekleyecek herhangi bir kanıt sunamamıştır. 

Aristoteles, ayın evrelerini gözlemleyerek daha öncesinde ortaya atılan bu iddianın test edilebilirliğine dair önemli bir adım atmıştır. Gözlemlerini takip eden mantıksal çıkarımları, teorisini desteklemesine yardımcı olmuştur. Ona göre; ağırlık merkezine bağlı olarak küre, dünyanın şekli konusunda mümkün olan tek seçenektir.

Aristoteles Kimdir? 

Aristoteles Kimdir
Aristoteles kimdir sorusuna yanıt arayanlar için tüm detayları anlattık!

Aristoteles, Batı tarihinin en etkili düşünürlerinden biridir. MÖ 384 yılında Yunanistan’da dünyaya gelmiştir. Filozof ve bilim insanı kimliğiyle tarihteki en önemli entelektüel figürler arasında yerini alır. Çalışmalarıyla Hıristiyan Skolastikliği ve Ortaçağ İslam Felsefesi’nin yapısına katkıda bulunmuştur. Çalıştığı alanlar aşağıdaki gibi sıralanır: 

  • Biyoloji
  • Kimya
  • Etik
  • Tarih
  • Felsefe
  • Metafizik
  • Mantık
  • Fizik
  • Politik teori 

Çalıştığı bu ve daha birçok alandaki düşünceleriyle, çağını ve ilerisindeki dönemleri etkilemiştir. Günümüzde hala sıklıkla akademik çalışmalarda, özellikle felsefe alanında ismi anılır. 

Babasının ölümünün ardından Atina’ya taşındığı dönem, hayatındaki en önemli dönüm noktalarından birini oluşturur. Çünkü burada Platon’un Akademisine katılmıştır. Burada Platon ile beraber geçirdiği 20 sene, kişiliğinin ve çalışmalarının devamını şekillendirmiştir. Platon’un diyalogları da, Aristoteles ile olan beraberliğinin yoğun izlerini taşır. Platon MÖ 348 yılında öldüğünde, Aristoteles Atina’yı terk etmiştir. 

Aristoteles Dünyanın Şekli ile İlgili Yaptığı Çalışmalar

Aristoteles dünyanın şekli ile ilgili yaptığı çalışmalar, yaşadığı dönemin koşulları göz önüne alındığında oldukça ilgi çekicidir. Çünkü teknolojik aletlerin olmadığı bir dünyada, basit gözlemlerle küre şeklini temellendirmeyi başarmıştır. 

Ortaya koyduğu teori; ayın evrelerini ve ay tutulmasını gözlemlemesiyle başlar. Çalışmaları sonucunda küre şeklindeki bir yapının dairesel bir gölge oluşturabileceğini fark etmiştir. Bu iddia, denizde yapılan genel gözlemler tarafından da desteklenmiştir. 

Yeryüzündeki farklı konumlar arasındaki mesafeleri öne sürerek da bu savını kuvvetlendirmiştir. “Parçaların sürekliliği” ismini verdiği fenomende, düz bir çizgi üzerinde birbirinden çok uzak olabilecek iki noktanın küresel şekilde ne kadar yakın olduğuna işaret etmiştir. Bu konuda hem Hindistan hem de Afrika’da fillerin bulunması, dikkatini çeken nokta olmuştur. 

“Macellan’ın Dünyanın Şekli ile İlgili Görüşleri” içeriğimiz de ilginizi çekebilir!

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir