Felsefe

Arkhe Nedir? Filozofların Arkhe Görüşleri Nelerdir?

Arkhe Nedir

Felsefeyle uzaktan yakından ilgilenen her insan öğrenme sürecine Antik Yunan Felsefesi’nden başlamak zorundadır. İnsanlık tarihi kadar eski olan felsefenin sistematik olarak başlaması ve bir disiplin halini alması Antik Yunan Dönemi’ne denk gelir. Bilinen en büyük filozofların büyük bir çoğunluğu bu dönemde ortaya çıkmıştır. Elbette bunun çeşitli sosyolojik ve ekonomik sebepleri bulunmaktadır ancak her ne olursa olsun, sistematik bir felsefe tarihi bilgisi almak isteyen herkesin ilk başvuracağı kaynak Antik Yunan Felsefesi’dir. Bu dönemin felsefesinin şüphesiz en önemli kavramlarından birisi de arkhe’dir. Peki arkhe nedir, filozofların arkhe görüşleri nelerdir?

Arkhe veya arché Antik Yunan’da ortaya çıkan felsefi bir kavramdır. Anlamı, evrenin başlangıcı veya her şeyin başlangıcı ile bağlantılıdır. Terim Latince kökenli olup gelir köken veya ilke anlamlarına gelmektedir.

Felsefede Arkhe Nedir?

Arkhe (Yunanca, ἀρχή) bazen arkhé olarak da yazılır, birincil anlamları “başlangıç”, “köken” veya “eylem kaynağı” olan Yunanca bir kelimedir. Antik Yunan Felsefesi’nde arkhe, “nihai temel madde” ve “nihai kanıtlanamaz ilke”ye karşılık gelir. Arkaik dönemin felsefi dilinde (MÖ 8. ila 6. yy), arche (veya archai), var olan şeylerin kaynağını, kökenini veya kökünü belirtir. Antik Yunan felsefesinde Aristoteles, kendi içinde kanıtlanamaz ve elle tutulamaz olmasına rağmen, bir şeyin olmasının koşullarını sağlayan şey olarak arkhe’nin anlamı üzerine çalışmıştır.

Antik Yunan Felsefesinde Arkhe

Antik Yunan Felsefesinde Arkhe
Felsefe ile ilgili birçok bilgi Antik Yunan dönemine dayanmaktadır.

Antik Yunan felsefesinde mitolojinin de yarattığı etkiyle ve felsefenin doğuşuyla en temel çalışma alanlarından birisi ontoloji olmuştur. Ontoloji etimolojik bağlamda “Varlık Felsefesi” anlamına gelir ve felsefenin en temel disiplin alanlarından birisidir. Ontolojide çalışma alanı varlığın ilk olarak nereden ortaya çıktığı sorusudur ve metafizik açıklamaları da genellikle bu alan yapmaktadır. İşte ontolojik düşünsel süreçlerin altın çağını yaşadığı bu çağda “arkhe” terimi de varlığın temeline konulan bir madde veya bir şeyi sembolize eden bir kavramdır.

Antik Yunan felsefesinde arke, var olan şeylerin öğesi ve ilk ilkesidir. Bu, geri kalanının oluşumunda korunan bir veya daha fazla kalıcı madde veya doğa (physis) olarak kabul edilir. Her şey ilk olarak bundan var olur ve buna nihai bir halde çözülür. Bu varlık kaynağı her zaman korunur. Anaximandros, Aristoteles’ten sonra yazarların “temel madde” olarak adlandırdıkları şey için arche’ı kullanan ilk filozoftur. Antik Yunan filozofları, ilahi nitelikleri arkhe kavramına atfetmişlerdir. Her şeyi kuşatan ve değer veren cevherin ilahî ufkudur.

Thales’in Arkhesi

Felsefenin babası olan Miletoslu Thales (MÖ 7.- 6. yy), her şeyin ilk ilkesinin su olduğunu iddia etmiş ve onu hareket ve değişim içeren bir töz olarak kabul etmiştir. Teorisi, dünyadaki nemin gözlemlenmesiyle desteklenmiş ve dünyanın su üzerinde yüzdüğü teorisiyle çakışmıştır. Fikirleri Yakın Doğu mitolojik kozmogonisinden ve Homeros’un Oceanus’un (okyanus) tüm pınarların ve nehirlerin kaynağı olduğu şeklindeki ifadesinden etkilenmiştir.

Anaximandros’un Arkhesi

Anaximandros
Anaximandros

Thales’in teorisi, halefi ve saygın öğrencisi Anaximandros tarafından reddedilmiştir. Peki Anaximandros’a göre arkhe nedir? Anaximandros, suyun arkhe olamayacağını, çünkü karşıtı olan ateşi doğuramayacağını belirtmiştir. Anaximandros, hiçbir elementin (toprak, ateş, hava, su) aynı nedenle arkhe olamayacağını da iddia etmiştir. Bunun yerine, her şeyin kendisinden doğduğu ve her şeyin geri döneceği belirsiz bir töz olan “apeiron’u” arkhe olarak önermiştir. Apeiron (sonsuz veya sınırsız) tamamen belirsiz bir şeydir ve Anaximandros muhtemelen Hesiod’un kaos (esneyen uçurum) kavramından etkilenmiştir. Muhtemelen bunun öncelikle “açıkça belirsiz” anlamına gelmesini amaçlamıştır, ancak aynı zamanda “sınırsız kapsam ve süreye sahip” olduğunu da ileri sürmüştür. Zamansal sonsuzluk kavramı, ilk çağlardan beri Yunan felsefesinde ölümsüzlüğün temeli olarak kabul ediliyordu ve Anaksimandros’un tanımı bu anlayışa uygundu. Bu arkheye “ebedi ve yaşlanmayan” da denildi.

Parmenides’in Arkhe’si

Antik Yunan filozofları arasından belki en önemli isimlerden biri olan Parmenides de diğer çağdaşları gibi arkhe hususunda temel bir görüş ortaya koymuştur. Peki Parmenides arkhesi nedir?

Tüm felsefesini ontoloji üzerine inşa eden Parmenides, evrende gerçek tek bir varlık olduğuna inanıyor ve bunun her şeyin özü ve merkezi olduğu görüşünü savunuyordu. Diğer Antik çağ filozoflarına kıyasla bu “varlık” özü bir materyal değil, görünmez soyut bir konseptti. Arkheyi yani varlığın temelini, hareketsiz, yayılabilen, her şeyi kapsayan ve bir ve gerçek olan şey olarak tanımlıyordu. Bu da filozofun hem arkhe görüşünü hem de ontolojik felsefi sisteminin merkezinde bulunuyordu.

Lao Tse’nin Arkhe’si

Lao Tse
Lao Tse

En önemli Uzak Doğu filozoflarından biri olan Lao Tse (Lao Tzu diye de bilinir) Taoizm’in de kururcusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 5. Yüzyılda yaşayan Lao Tse her şeyin değişim olduğunu Heraklitos’dan dahi önce söyleyerek felsefenin şekillenmesinde etkin rol oynamıştır. Lao Tse’ye göre arkhe nedir sorunun cevabını almak için ise filozofun genel felsefesine göz atmak yeterlidir. Ona göre her şey var olmayandan var olan’a doğru bir değişim yolu kat etmektedir. Bu yol ise Tao’dur. Elbette Lao Tse, varlığın merkezine de bu kavramı yani Tao’yu koyar. Yani Lao Tse’ye göre arkhe Tao’dur.

Empedokles’in Arkhe’si

Presokratik yani Sokrates öncesi düşünürlerin belki de en önemlisi olan Empedokles de elbette arkhe hakkında bir görüş ileri sürmüştür. “Empedokles’e göre arkhe nedir?” sorusunun cevabı ise bizi tarihte ilk kez dört ana element tasviri yapılan felsefeye götürür. Evet, Empedokles, kendinden önceki filozofların (örneğin Thales) yaptığı gibi tek bir ana elementi arkhe olarak belirlemek yerine, 4 ana elementi (ateş-su-toprak-hava) varlığın temeli olarak görmüştür. Bu 4 element varlığın ve maddenin temelidir ancak Empedokles bu temeller üstüne inşa edilen maddelerin sevgi ve nefret ikilemleri ile birbirinden ayrıldığını savunmaktadır.

Felsefe alanında daha çok araştırma yapmak istiyorsanız Felsefeye Yeni Başlayanlar için Tavsiyeler: Ufuk Açıcı 5 Kitap listemizdeki önerilere göz atabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir