Felsefe; gündelik hayatta ya da belirli bir bilim ya da teknik disiplininin altında ya da üstünde gereken ya da zaman ayrılan bütün düşünme faaliyetlerine verilen genel isimdir. “Bütün bilimlerin anası” gibi bir tabir bile onu tanıtmak için yeterli değildir. Felsefeye yeni başlayanlar için tavsiyeler vermek her ne kadar haddimiz olmasa da sizler için okuyucularından tam puan almış felsefeye giriş eserlerini bir araya getirdik. İnsanın kendisi ve doğa arasındaki neden sonuç ilişkilerini düşünmesi ve çözümlemesi süreçlerinin tamamını kapsar. Bu doğrultuda felsefe birkaç ana dala sahip olmuştur. Ancak bu konulara geçmek yerine; felsefe giriş kitapları için şahsi olarak beş önerimi siz değerli okuyucularıma sunuyorum.
Felsefeye Yeni Başlayanlar için Tavsiyeler ve Okunması Gereken Felsefi Kitaplar
Felsefeye yeni başlayanlar için tavsiyeler arasında, size vizyon katacağını düşündüğümüz kitapları listeledik. Ketçapla mayonez kadar felsefe ile bütünleşmiş beş ufuk açıcı kitap huzurunuzda…
Sofie’nin Dünyası
1991 yılında Jostein Gaarder tarafından kaleme alınmış bir şaheserdir. Norveç tarihinde en çok basımı ve satışı yapılan sanat eseridir. İngilizce’de philosophy olarak bildiğimiz filozof kelimesinden esinlenerek kitabın karakterine bilgi anlamına gelen Sofie ismi verilmiş. Kitap Sofie isimli küçük kızın “Kimsin sen?” yazılı bir kart bulması ile başlayan serüvenini anlatır. Ancak aslında size felsefe dünyasının giriş anahtarını sunar. Bu kitap sorgulama zihniyetinin temeli açısından eşsizdir. Direkt olarak bir felsefe kitabı alıp okumanın size karmaşık ve zor geleceğini düşünebilirsiniz. Fakat Sofi’nin Dünyası bu ön yargılarınıza balyoz etkisi yaratacaktır. Sofie’nin Dünyası, felsefe anlamında başlangıç yapabilmeniz için harika bir fırsat sunuyor.
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Friedrich Nietzche… Şimdi saatlerce ona sizi, size de onu anlatmak büyük bir vakit kaybı olur. İnsanların kendilerini ve dünyayı düşünürken; varoluşçuluk, postmodernizm ve postyapısalcılık üçgeninde de dahil edilebilecek bir düşünce anlayışı geliştirmiş eşsiz bir filozoftur. Metaforları kadar, döneme göre yaptığı radikal hareketler ile de dikkat çekmiştir. Kendisi hakkında yazılan onlarca eser mevcuttur (Benim favorim Nietzche Ağladığında). Ama Böyle Buyurdu Zerdüşt eseri aslında modern dünya ve insan arasında olan savaşı açığa çıkartan yegane eserdir. Nietzche Böyle Buyurdu Zerdüşt’ü “Herkes için ve hiç kimse için bir kitap” olarak nitelendirir. Kitabın insanoğluna büyük bir armağan olduğu okuyan herkesçe dile getirilir.
Nietzche Zerdüşt karakteri üzerinden temel felsefesini okuyucuya aktarmıştır. Kitabın anlatım özelliklerine değinildiğinde; yer yer şiirsel bir anlatım diline de başvuran Nietzche’nin, aslında bir felsefe kitabından çok daha fazlasını bize sunduğu gözler önüne seriliyor. Öyküleme metodunu ustalıkla kullanılan kitap, edebi bir eser kategorisinde de rahatlıkla yer alabilmektedir.
Kitap, üstüninsan ve bengi dönüş kavramları üzerinden ilerler. Üstüninsanı yeryüzünün anlamı olarak görür. İnsanı ise hayvan ve üstüninsan türleri arasında bir araform olarak ele alır. Nietzche’ye göre insan kendini aşmayı başarabilirse üstüninsan statüsüne erişebilir. Bu konuda inancı olursa da üstüninsan olma yolunda daha kolay ilerleme sağlayabilecektir. Kitap, üstüninsan olabimek için hangi duygulardan arınılması gerektiği ve yapılması gerekenleri öğütler. Sorgulamaya teşvik eden Böyle Buyurdu Zerdüşt felsefenin yapı taşlarından biri sayılır. Okumadan geçmeyin.
Denemeler
Bir çoğunuz Montaigne ismini hayatınızda en az bir kez duymuş olmalısınızdır. Bence şimdiye kadar okumadıysanız büyük bir kayıp söz konusudur. Montaigne’nin Denemeler’i okul çağından beri hepimizin en az bir kere duymuş olduğu bir eserdir. Montaigne şahsi hayatı üzerinden, insanlığı ve toplumsal hayatı ele aldığı eseri, etik değerleri ve ahlaki dayatmaları sorgular niteliktedir. Montaigne, Denemeler’in kendi tecrübelerini anlattığı ve bu ilerleyişle kendi kendi ile dertleştiği bir kitap olduğundan söz etse de kitaba üst pencereden bakıldığında insanoğluna derin öğütler içerdiğini görmek mümkündür.
“Bize yaşamayı hayat geçtikten sonra öğretiyorlar” diyen Montaigne, şan şöhret peşinden koşmak yerine mevcut halimizle yetinip ideal mutluluğa ulaşılabileceğinden bahseder. Hayatın tadına varmanın önemini de tüm denemelerinde vurgular. Yüzyıllar öncesinden yazılmış bu eser çağımıza ayak uydurabilecek kadar geniş kapsamlıdır. Felsefeye giriş kitapları arasında ilk sırada olsa kimsenin bir şey demeyeceği kalitede bir eserdir. Ancak tamamen şahsi zevklerime göre bu sırayı hazırladığımı tekrar belirtiyorum.
Küçük Prens
Bu kitabı buraya koymamak büyük bir ayıp olurdu. Kendisi çünkü gençlik çağlarımızdan itibaren bizi düşünmeye iten yegane eserlerden biri. Her daim doğru davranışlardan taviz vermeyen küçük bir prensin, gül için duyduğu aşk ile birlikte kat ettiği yol anlatılıyor. Küçük Prens’i bu şekilde anlatan çok kişiyi bulamazsınız haklısınız…
Küçük Prens hakkında yazdığımız detaylı incelemeyi okumak için siz de “Küçük Prens İncelemesi ve Analizi” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Komünist Manifesto
Direkt önerdiğim için bazılarınız bana kızacaksınız, ama ne kadar erken o kadar iyi olacaktır. Çünkü Karl Marx bunu ne dünümüz ne bugünümüz ne de yarınımız için kaleme almıştır. Hepimizin içerisinde yer alan Ütopya hayallerini bir çırpıda gerçek dünyaya endekslemiştir kendisi. Karl Marx ve Friedrich Engels Komünist Manifesto’da burjuva ve proletarya sınıflarının arasındaki çatışmayı anlamaktadır. Burjuva sınıfı sermaye ve üretim araçlarına sahip güçlü sınıf, proletarya ise iş gücü para karşılığında burjuva sınıfı tarafından satın alınan emekçi sınıftır. Sanayileşmenin gelişmesi ve üretimde makineleşmenin artmasıyla burjuva sınıfının proletaryanın iş gücüne bağımlılığı büyük ölçüde azalmıştır. Bu yüzden proletaryanın yaşam standartları olumsuz anlamda etkilenmiştir. Marks proletarya sınıfının bir araya gelerek bu gidişe bir dur demesini “Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” şeklinde bir söylemle destekliyor. Bu ne kadar efektif bir fikir gibi görünse de ütopik bir hayalden öteye gidemiyor.
Hem komünizm hakkında engin bir bilgi havuzu olan hem de derin bir felsefe barındıran Komünist Manifesto en kısa sürede okunarak hakkında düşünülmesi gereken bir kitaptır.
Felsefeye Yeni Başlayanlar İçin Tavsiyeler ve Kitap Önerileri
Felsefenin derin bir okyanus olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Öncelikli olarak felsefi terimleri araştırmanızda fayda olacaktır. Bu sayede akımlar hakkında kulak aşinalığınız oturacak ve zamanla daha güçlü bir şekilde kavrayabileceksiniz. Ardından felsefi akımları araştırabilirsiniz. Bu sayede tez ve antitez oluşumu konusunda düşünce yapınızı geliştirebilirsiniz. Felsefeye yeni başlayanlar için tavsiyeler hazırladığımız 5 kitaplık listemize sizin de eklemeyi istedikleriniz varsa, aşağıda yer alan yorumlar kısmından ekleyebilirsiniz. Böylece düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Felsefeye Yeni Başlayanlar İçin Tavsiyeler ve Takip Edilmesi Gereken Hesaplar
Felsefeyi takip eden kişiler için öncelikli olarak doğru kişiyi ve doğru yayını takip etmek hayati önem taşımaktadır. Doç. Dr. Hasan Aydın da bunlardan birisidir. Facebook ve Twitter’dan takip edebileceğiniz gibi kendisini Youtube’dan da izleyebilirsiniz. Bunun dışında Mimar Sinan Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencilerinden Dilozof da bir başka felsefe ile ilgili güçlü içerik üreticilerinden birisidir.
[…] aracı olarak kitap kültürünün de önemini bir kez daha hatırlatmakta fayda olacaktır. Felsefeye Yeni Başlayanlar İçin Tavsiyeler: Ufuk Açıcı 5 Kitap başlıklı yazımızda, tavsiye ettiğimiz yazılı eserlere […]