Ne, Ne Değildir?Sağlık

Beyin Ölümü ve Koma Arasındaki Fark Nedir?

Beyin Ölümü ve Koma Arasındaki Fark

Genel olarak birbirinin yerine kullanılan koma ve beyin ölümü kavramlarını, bu yazımızda derinlemesine anlatmaya çalıştık. Beyin ölümü ve koma arasındaki fark nedir? Ortak noktalar var mıdır? Nasıl birbirlerinden ayrılırlar? Tüm soruların cevaplarını sizler için hazırladık.

Koma

Koma
Komalar geçici veya kalıcı olabilmektedirler.

Komada olan bir hastanın çevresindeki insanlara veya gelişmelere cevap vermesi mümkün değildir. Gözler kapalıdır ve bilinç derin bir uykuda gibidir. Komadaki hasta hayattadır ve bir miktar beyin aktivitesi halen çalışır durumdadır. Yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak komadan uyanma ve iyileşme süresi değişebilir. Aynı zamanda komalar geçici veya kalıcı olabilmektedirler. Tüm bunlara ek olarak komadaki hastalar organ, göz veya doku bağışı için düşünülmez.

Koma durumunda olan hastalarda beyin sapı tepkileri, spontan solunum ve/veya amaçsız motor tepkileri olabilir. Bununla birlikte komanın üç olası sonucu bulunur. Bunlar:

  • Beyin ölümüne ilerleme,
  • Bilincin iyileşmesi,
  • Vejetatif durum gibi kronik olarak depresif bir bilinç durumudur.

Beyin Ölümü

Beyin Ölümü
Beyin dokusu öldüğünde, onu iyileştirmek için yapılabilecek hiçbir şey yoktur.

Beyin ölümü durumunda, hiçbir şekilde beyin fonksiyonu yoktur. Beyin ölümü, beyindeki şişlikten kaynaklanır; beyindeki kan akışı durur ve hücrelere oksijen verecek kan olmazsa doku ölür. Geri döndürülemez. Beyin dokusu öldüğünde, onu iyileştirmek için yapılabilecek hiçbir şey yoktur.

Beyin; düşünce, hareket ve vücudun kan basıncını, kalp atış hızını, vücut ısısını, hormonları, nefes almayı vb. korumasını sağlayan tüm nörolojik işlevler de dahil olmak üzere birçok işlevi yerine getirir. Bir kişi beyin ölümüne doğru ilerlediğinde, vücudun tüm sistemi durur. Beyniniz öldüğünde nefes alamazsınız, kalbiniz atmaz ve vücudunuz çalışmaz. Organ işlevini sürdürmek için (havalandırmalı destek gibi) büyük yapay tıbbi önlemler başlatılmalıdır ancak bu müdahaleler yalnızca geçici bir önlemdir.

Beyin ölümü refleksleri olarak da literatüre geçen lazarus refleksini hiç duymuş muydunuz? Öğrenmek için Lazarus Sendromu Nedir? Lazarus Refleksi Nedir? yazımızı okuyabilirsiniz.

Beyin Ölümü Testi

Beyin ölümü çok üzücü bir tanıdır ve sadece bulgularda şüphe olmadığında yapılır. Beyin ölümü, her 200 hastane ölümünün birinde meydana gelen nadir bir olaydır.

Doktorlar, beyin ölümünün meydana gelip gelmediğini belirlemek için bir dizi test yapmaktadırlar. Bu testlerle şu durumlar doğrulanır:

  • Hastanın sözlü veya görsel komuta yanıtı yoktur.
  • Hasta tepkisizdir.
  • Okülosefalik, tıkaç, okülovestibüler veya kornea refleksleri yoktur.
  • Spontan solunum yoktur.

Bu testler onaylandıktan sonra bile birçok doktor beyin ölümünü ilan etmeden önce ek testler talep etmektedir. Bunlar genellikle elektroensefalogram (EEG) ve serebral kan akışı (CBF) çalışmasını içermektedir.

EEG, beyin voltajını mikrovolt cinsinden ölçer. Bir kişinin giysilerindeki statik elektrik o kadar hassastır ki, EEG’de dalgalı bir görüntü verir (yanlış pozitif). Tüm olumlu tepkiler beyin işlevini gösterir. En derin komada olan hasta bir miktar EEG elektroaktivitesi gösterirken beyin ölümü gerçekleşen hasta göstermez.

Serebral kan akışı (CBF) çalışması, kan akışına hafif bir radyoaktif izotopun enjeksiyonunu içermektedir. Başın üzerine bir radyoaktivite sayacı yerleştirerek, beyne giden kan akışının miktarı ölçülebilir. Beyne kan akışı olmazsa, beyin ölür. Negatif bir beyin akışı çalışması, ölü bir beynin tartışılmaz kanıtıdır.

Beyin ölümü için tanı konma koşulları hakkında daha fazla detay öğrenmek için Türk Nöroloji Derneği Beyin Ölümü Tanı Kılavuzu* adlı çalışmayı inceleyebilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir