SinemaSosyoloji

Cem Yılmaz Günümüzde Neden Güldürmüyor?

Cem Yılmaz Günümüzde Neden Güldürmüyor?

Cem Yılmaz, 21. yüzyıl Türk sanat camiasının en önemli isimlerinden birisi. Türk sanatının görsel anlamda hemen her kısmında (karikatür, sahne, sinema, show, televizyon) yer almayı başaran Cem, yaptığı hemen her iş ile 7’den 77’ye bütün Türkiye’yi eğlendirmeyi başardı. Özellikle; Her Şey Çok Güzel Olacak, Gora, Bir Tat Bir Doku ve Hokkabaz yapımlarıyla büyük bir başarı kazandı. Ancak 2020’lere geldiğimizde, geçmiş dönemde kazanan başarıların yerini, kendini tekrar eden bir sanatçının yapımları aldı. Bugün Cem Yılmaz’ı ve sanatsal eğiliminde olan değişikliklerini değerlendireceğiz.

Cem Yılmaz ve 2000’li Yıllardaki Sinema Anlayışı

Cem Yılmaz özellikle 2000’li yıllarda oluşturduğu sanat anlayışı ile “Amerikan yapımlarını bir Türk yapsa nasıl yapar?” sorusuna yanıt arıyordu. Gora filmi bu anlamda Cem Yılmaz sinemasının en önemli mihenk taşı. Çünkü klasikleşmiş Amerikan uzaylı temasını uyarlayan Cem, bir Türk’ün uzay macerasına giriştiğinde neler yaşayabileceğini oluşturduğu karakterleri Anadolu kurnazlığıyla harmanlayarak  başararak izleyici ile buluşturdu. Filmde Cem, birçok kült uzaylı filmine gönderme yaparken, inovatif bir anlayışla Türk sinemasında yeni bir akım oluşturmayı başardı. Yaklaşık 2,5 milyon izlenme ile Gora, gişede kaldığı dönemde en çok izlenen Türk filmi olmayı başardı. Ardından yaptığı Arog, Yahşi Batı, Ali Baba ve 7 Cüceler, Arif V 216, Karakomik Filmler ve son olarak Erşan Kuneri, bu bağlamda oluşturduğu diğer yapımlar. Ancak hiçbir filmi, Gora kadar sükse yapmayı başaramamıştır.

Buna ek olarak Doritos ve Opet reklamlarında olan komedi unsurları, Bir Tat Bir Doku gibi stand up gösterileri, onun başarısını daha da arttırmayı başarmıştır. 

Cem Yılmaz Sinemasında Gora Dışındaki Filmler Neden Başarısız?
Gora, yayınlandığı dönemde büyük bir yankı uyandırmış ve neredeyse her kesim izleyiciden beğeni toplamıştı.

Cem Yılmaz Sinemasında Gora Dışındaki Filmler Neden Başarısız?

Cem Yılmaz, Gora filminde oluşturduğu inovatif yapı, diğer filmlerinde Gora’nın devamı niteliğinde izlenebilmekte. Hatta bu bağlamda olan bütün filmlerinde Gora’dan izler bulabilmek de mümkün (Hokkabaz’ı ayrı tutuyorum). Oluşturduğu Arif karakteri, neredeyse bütün filmlerinde küçük değişiklerle bir şekilde kendine yer bulabilmiştir. Bu noktada Cem Yılmaz’ın senaryodan bağımsız oyunculuk anlamında da elinde çok fazla renk olmaması, elini maalesef kısırlaştırmaktadır. Oluşturduğu yapımlarda senaristlik ve yapımcılığı da üstlenen Yılmaz, kendinin başrol olmadığı hiçbir filmde yapımcı olarak yer  almamıştır (Deli Aşk filminin istisnasını eklemek durumundayım, ancak film maalesef çok başarısızdı).

“Cem Yılmaz Sineması, Bir Dönemin Ekmeğini Yemektedir.”

Sinema anlayışında üretken olduğu dönemin ekmeğini sonuna kadar yemekte kararlı olan Yılmaz, spinoff, remake ve remastered gibi kavramları günümüzde fazlasıyla kullanan bir sanatçı. Çünkü günümüzde yaptığı eserlerde, 2000’li yıllarda olan üretkenliğinin meyvelerini toplamaya devam etmektedir. Hazırladığı bütün yapımlarda bir şekilde geçmiş dönemde olan yapımlarında olan senaryoları ve espirileri kullanarak, en azından bilinirliğinden faydalanarak üretim yapmaktadır.

Bu durum maalesef sadece ürettiği filmlerde değil, reklam yapımlarında da geçerliliğini korumaktadır. 2000’lerde oluşturduğu Opet reklamlarının aksine, yeniden anlaştığı Opet ile oluşturduğu reklamları maalesef o dönem yaptığı espirilerin tekrar uyarlanması biçiminde ilerlemektedir.

Cem Yılmaz Neden Aynı Başarıları Tekrarlayamamaktadır?
Cem Yılmaz’ın yakın dönem çalışmalarında Türk tolum ve kültürel yapısından uzaklaştığını görmek mümkün.

Cem Yılmaz Neden Aynı Başarıları Tekrarlayamamaktadır?

Üretim bir sanatçının en önemli yapısıdır. Doğru üretim kalemi olduğu takdirde sanatçı, gelişimini sürdürerek doğru kitlelere ulaşabilir. Cem Yılmaz ise maalesef son dönemde olan üretimsel kısırlığını, gelir kalemini düşünerek hazırladığı Netflix projeleri ile sürdürmektedir. Sosyal medyada aslında yaptığı paylaşımlarda, günümüz Türk toplum ve kültürel yapısından uzaklaşarak, burjuvaziye olan yaklaşımını görebilmek mümkün. Özellikle belirli sanatsal akımlarla ilgilenen Cem Yılmaz, bu noktada yaptığı gelişim ile birçok sanatsal akıma ve esere yakından ilgi duymaktadır. Dolayısıyla, Sivaslı Cem Yılmaz kimliğinden uzaklaşarak burjuvazi Cem Yılmaz kimliğini oluşturmuştur. Anadolu kültürü ile harmanlanarak oluşturduğu çeşitli karakter ve hikayeleri, özellikle 2000’li yılların başında oluşturduğu eserlerle sürdürmüştür. Günümüze geldiğimizde ise o dönemde yayınladığı eserlerdeki profilleri, şakaları ve hikayeleri tekrar yorumlamaktan fazlasını yapamamaktadır.

Örneğin Şahan Gökbakar’ın oluşturduğu Recep İvedik karakteri, Cem Yılmaz’ın sinemasına kıyasla toplum ile bağdaşık bir karakterdir. Recep İvedik serisinin ilk filmi ile son filmi arasında olan karakter, konu ve hikaye farkı, Türkiye’nin siyasi olarak değişim geçirdiği toplum yapısına da ışık tutmaktadır. Recep İvedik 5 ve Recep İvedik 4 filmleri, Türkiye sinema tarihinin en çok gişe yapan ilk iki filmi olmayı başararak, toplamda 14 milyondan fazla kez izlenmeyi başarmıştır.

Komedi filmelerinden hoşlanıyorsanız; İzleyebileceğiniz En İyi Komedi Filmleri yazımıza göz atabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir