Ebeveynlik çoğu zaman oldukça zorlu bir süreçtir. Bu dönemde çocuğunuzun duygularını anlamak ve olaylara verdiği tepkisel yaklaşımlarını incelmek, size büyük kolaylık sağlar. Ayrıca çocuğunuzun davranışlarına göre hareket etmek, gelişim süreci üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Bu yazıda “Çocuğunuzu en çok neler üzer?” sorusunu maddeler halinde ele aldık. Detaylı bir şekilde inceleyerek çocuğunuzun duygusal gelişimine katkı sağlayacak püf noktaları içeriğimizde öğrenmeniz mümkündür.
Çocuklarda Üzüntü Duygusunun Gelişimi
Üzüntü duygusu, bebeklikten itibaren birey tarafından hissedilir. Bu temel duygu 3-4 yaşlarından itibaren çocuklarda yoğun bir şekilde yaşanmaya başlar. İlerleyen yaşlarda ise duyguların yönetimi ve dışa vurumu şekillenir.
Üzüntü duygusunun gelişimi çocuklarda oldukça karmaşık bir süreçtir. Çocuğun içerisinde bulunduğu durumun ve yerin şartlarına göre kime ve neye karşı mutsuz hissedeceği şekillenir. Bu süreçte edinilen tecrübe ve çıkarımlar çocuğunuzun ömrü boyunca vereceği kararlarda etkiye sahip olabilmektedir. Dolayısıyla üzüntü duyduğu durumlar hakkında bilgi sahibi olmanız ve bu süreçte ona yardımcı olmanız oldukça önemlidir.
Çocukların Üzülmesine Neden Olan Durum ve Olaylar
Bebeklikle ergenlik arasındaki süreçte yer alan çocukların hayal dünyası diğer yaşlardaki bireylere kıyasla geniştir. Bu durumun nedeni, henüz belirli kanı ve yargılara varmadan dünyayı tanımaya çalışmalarıdır. Çocuğunuzun gelişim sürecinde dünyayla tanışırken karşılaşacağı bazı durumlarda yoğun şekilde kendini mutsuz hissetmesi olasıdır. Dolayısıyla çocuğunuzu üzecek faktörler üzerine bilgi sahibi olmanız ve ona yol göstermeniz gerekir. Çocukların gelişim sürecinde en çok mutsuzluk duyabileceği başlıca durumlar şunlardır:
Çevresel Faktörler
Özellikle anaokulu ve ilkokul çağında olan çocuklarda çevresel faktörler, büyük bir etkiye sahiptir. Diğer çocuklarla ve yaşça büyük insanlarla olan etkileşimlerinde zorbalık ve aşağılanma gibi problemlerle karşılaşmaları üzüntü duygusunu tetikler. Ayrıca bu tip problemlerle karşı karşıya kalan çocuklarda yeme bozuklukları ve içe kapanıklık gibi farklı tepkiler ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda çocuğunuzun süreçle başa çıkmasına yardımcı olabilir veya ortam değişikliği yapabilirsiniz.
Aile İçi İletişim
Çocukların ebeveynleriyle ve diğer aile büyükleriyle olan olumsuz iletişimleri üzüntü duygusuna neden olabilir. Dolayısıyla çocuğunuzla iletişim kurarken hatalarına karşı emir verme ve aşırı öfkeli davranma gibi hareketlerden olabildiğince kaçınmanız gerekir. Bunun yerine, tatlı bir dille hatasını anlatmanız ve ne yapması gerektiğini açıklamanız daha uygun olacaktır.
Doğal Afetler
Sel, deprem ve yangın gibi doğal afetlerin çocukların iç dünyasında tanımlanması oldukça zordur. Özellikle gelişim sürecinin erken evrelerinde çocuğunuzu bu tip durumları içeren haber ve içeriklerden uzak tutmanız gerekir. Doğal afetlerin içinde bulunmanız durumunda ise pedagojik bir destek almanız büyük öneme sahiptir. Böylece çocuğunuzun olaydan asgari düzeyde etkilenmesini ve ileri vadede farklı problemlerle yaşamasının önüne geçebilirsiniz.
Kendini Yeteri Kadar İfade Edememe
Çocukların düşünce ve hayal dünyası tahmin edilemeyecek kadar geniştir. Bununla beraber bu duygu ve düşüncelerin dile getirmek de onlar için bir o kadar önemlidir. Çocuğunuzun fikirlerini yeteri kadar ifade edememesi değersizlik hissi ve üzüntü duygusunu uyandırır. Ayrıca bu durum, ileri yaşlarda ortaya çıkan yoğun yetersizlik hissiyatı gibi problemleri de beraberinde getirebilmektedir.
Boşanma Süreçleri
Ebeveynler arası anlaşmazlıklar bulunması ve boşanma gibi süreçler çocukların psikolojisinde travmatize izler bırakır. Aile içerisindeki bireyleri yeteri kadar görememek ve beraberliğin bulunmaması, özellikle küçük yaştaki çocuklar için mutsuzluk kaynağıdır. Böyle durumlarda bir uzman desteği almanız olayın çocuğunuz üzerinde bırakacağı etkiyi ve üzüntüyü asgari düzeyde tutmanıza yardımcı olur.
Çocuklarda Mutsuzluğun Önüne Nasıl Geçilir?
Çocuğunuzun yaşadığı yoğun üzüntünün kaynağını tespit ettikten sonra belirli adımları izleyerek bu problemi çözüme kavuşturmanız mümkündür. Böylece ileri vadede ortaya çıkabilecek ruhsal rahatsızlıkların da önüne geçebilirsiniz. Ebeveyn olarak çocuğunuzun duyduğu yoğun üzüntüye karşı uygulayabileceğiniz başlıca çözümler şunlardır:
- Onunla daha çok vakit geçirerek rahatsız olduğu noktaları öğrenebilir ve duruma göre harekete geçebilirsiniz.
- Süreci, bir uzmanla beraber yürüterek mutsuzluk problemini sağlıklı yoldan çözüme kavuşturabilirsiniz.
- Çocuğunuzu ilgi duyduğu alanlarda destekleyerek kendine karşı güven kazanmasını sağlayabilir ve yetersizlik hissine bağlı olarak mutsuzluk duymasının önüne geçebilirsiniz.
- Ortaya attığı düşünceleri, yanlış dahi olsa dikkatli bir şekilde dinleyerek kırıcı bir yorumda bulunmadan değerlendirmelisiniz.
Çocuğunuzla daha sağlıklı bir iletişim kurmak ve yoğun üzüntü gibi olumsuz durumlarla karşılaşmamak için bu adımları takip edebilirsiniz. Ayrıca süreç esnasında çözüm bulamadığınız noktalarda pedagoji ve psikoloji gibi alanlardaki uzmanlardan profesyonel bir destek almanız gerektiğini unutmamalısınız.
Merak ediyorsanız “Davranış Problemi Olan Öğrencilere Neler Yapılabilir?” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.