David Copperfield, Charles Dickens tarafından yazılmış bir romandır. Romanın içeriğinde David Copperfield’in hayatı doğumundan yetişkinliğine kadar detaylı bir şekilde anlatılıyor. Çocukluk yıllarında hayatında neler yaşadığı ve annesinin vefatından sonra başına gelenler kitabın içeriğinde mevcuttur. Romanda David, insanlarla ilgili birçok zorlukla karşılaştığından kaynaklı kendi özünü bulmaya çalışır. Bu nedenle hayatında birçok yeni ve önemli insanlarla tanışarak onlarla etkileşim kurma çabası devam eder. Yaşadığı zorlu hayatta birçok güçlüğe karşı gösterdiği duruşla hikayesini gözler önüne sunar. İnsanların hayatlarında birçok zorluk ve karışıklık olduğu halde bu sorunları nasıl aşmaları gerektiğini yansıtan David Copperfield kitap özeti, konusu ve incelemesi aşağıda yer alıyor.
David Copperfield Kitabının Konusu
David Copperfield romanın konusunu merak edenler için otobiyografik bir eser olduğunu söylememiz mümkündür. Kitapta David Copperfield’ın hayatı çeşitli konulardan ele alınır. Doğumundan önce hayatı, babasının ölümüyle talihsiz bir şekilde başlayacaktır. Annesi ve dadısıyla mutlu bir hayat kurmaya çalışırken annesinin evlendiği Mr. Murdstone tarafından zorluklar onu beklemektedir.
David, Mr. Murdstone tarafından yatılı bir okula gönderilir ve hayatına devam eder. Annesinin trajik ölümünden sonra çeşitli işlerle ilgilenen eden David, yeni insanlarla tanışır. Okulundan ayrılmak zorunda kaldığında halasının yardımı dokunacaktır ve eğitimine tekrar dönerek kendine birçok şey katar. Eğitimini tamamladığında avukat olur ve daha sonrasında hayatının farklı dönemlerinde yaşadığı aşk ilişkilerindeki gelişmelerini de anlatmaktadır. Kitabın sonunda David, Agnes Wickfield ile evlenerek mutlu bir hayat yaşar.
David Copperfield Kitap Özeti
David Copperfield’ın hayatı doğumundan itibaren olumsuz olaylarla başladı. 1800 yılında hamile kalan annesi, kocasının İskoçya’daki vefatıyla sarsıldı. Bu trajik ölümden sonra yalnız kalan annesine ev konusunda yardımcı olan Bayan Pegotty, David’e dadılık yapacaktır. David’in doğumunu bekleyen annesi, doğurduğu gün halası Trotwood tarafından ziyaret edildi. Trotwood, David’in babası ve annesinin evliliğine baştan beri karşı olduğu için isteksiz bir şekilde bebeği almaya geldi. Ancak erkek bir çocuğun doğduğunu öğrendiğinde çocuğu almaktan vazgeçti. Erkeklerden oldukça fazla nefret eden halanın bu kararı üzerine David’in annesi, bebeği ve dadı Pegotty ile yeni bir hayata başlama kararı aldı.
David’in Annesinin Evliliği ve Sonrasında Gerçekleşenler
Yıllar geçti ve David büyümeye başladı. Okula başlayan David, hayatına mutlu ve huzurlu bir şekilde devam ediyordu. Bir gün annesi Edward Murdstone adlı bir adamla eve geldi ve evlenmek istediğini çocuğuna söyledi. Ancak David, adama karşı ön yargılı olduğundan ona karşı bir türlü ısınamıyordu. Aynı şekilde Bayan Pegotty de onunla aynı hislere sahipti ve annesinin bu adamla evlenmesini istemedi.
Evlenme kararında istekli olan annesi, evliliğini gerçekleştirdi ve aynı evde yaşamaya başladılar. Murdstone, zaman geçtikçe gerçek yüzünü göstermeye başlayarak David’i evinde istemediğini eşiyle paylaştı. Murdstone ve annesi onu Londra’da bir yatılı okula gönderdi. Aynı zamanda Pegotty’nin de evden gitmesini isteyen Murdstone, eşinin ısrarı üzerine bu karardan vazgeçti.
David’in Londra’daki Yatılı Okula Geçişi
David, Londra’da Salem Yurdu’nda kaldığı sürede Steerforth adında biriyle tanıştı ve arkadaşlık etmeye başladı. Yurda alışmasında Steerforth’un da etkisi oldu. Salem Yurdu’ndaki ilk yılını tamamladığında dadısının memleketi Yarmouth’a gitmek için yola çıktı. Yarmouth’a geldiğinde yeni dostluklar ve hobiler onu bekliyordu. Burada kaldığı süre boyunca Bayan Pegotty’nin ailesiyle iyi anlaştı ve yeni dostluklar edindi.
David’in Evine Geri Dönüşü
Yarmouth’da yeterince vakit geçirdikten sonra eve dönmek için yola çıkan David, vardığında bir kardeşi olduğunu öğrendi. Kardeşiyle bol bol vakit geçirerek ona sevgisini yansıtmaya çalışan David, bir yandan annesinin hastalığını da öğrendi. Annesinin çok hasta olduğunu fark ettiğinde okula gitmeden bir gün önce annesinin vefatıyla karşı karşıya kaldı. Annesinin ölümünden sonra Murdstone, David’in okula gitmesine izin vermedi ve onu çalıştırmak istedi. David, Murdstone’un kararına karşı gelemediği için çalışmayı kabul etti ve onun arkadaşının yanında çalışmaya başladı.
Çalışmaya başladıktan sonra patronunun hapse girmesiyle karşılaşan David, ne yapacağını bilemez hale geldi. Bu nedenle halasının yanına gitmeye karar verdi ve onunla yaşamaya başladı. David’in halası, ona okula gitmesi için destek verdi ve okulun yakınında evi olan bir arkadaşının evine taşındı. Halasının arkadaşı, bir avukattı ve onunla yaşamaya başlayan David, avukatın kızı olan Agnes’den etkilendi. İlerleyen zamanlarda avukat, sarhoşluk nedeniyle işlerinde sıkıntılar yaşamaya başladı. Avukatın yardımcısı da onu dolandırarak işlerini daha da sıkıntıya soktu.
David’in Avukat Oluşu ve İş Hayatı
David okulunu bitirerek avukat oldu ve bir büroda işe başladı, böylece farklı bir avukatla çalışmaya devam etti. David ve avukat çok iyi anlaşıyordu. Artık işini ve hayatını yoluna koymuştu. Çalıştığı avukatın kızı Dora, David’e aşık oldu yani hisleri karşılıklıydı. Bu durumdan haberdar olan Dora’nın babası David’i suçladı ve kalp krizi geçirerek öldü. David, Dora’ya sahip çıkarak onunla evlendi. Ancak Dora, bir yıl sonra hastalığı nedeniyle vefat etti.
Dora’nın vefatıyla derinden sarsılan David, boşluğa düştü ve halasının yanına döndü. Eskiden hoşlandığı Agnes’ın da sorunları olduğunu fark etti ve ona işlerinde yardımcı oldu. Agnes’ın sarhoş avukat babasının iyileşmesine yardımcı olan David, Agnes’a açıldı ve hislerini dile getirdi. David Copperfield kitabı özetinin sonunda David ve Agnes birbirlerini çok severek evlendiler ve mutlu bir gelecek onları bekliyordu.
David Copperfield Kitabının Ana Fikri
David Copperfield kitap özetinden sonra kitabın ana fikrine yoğunlaştığınızda insan hayatındaki zorluklarla başa çıkmak için verilen mücadeleyi görebilirsiniz. Eserde; insanların yaşam mücadelesi, yeni keşifler, aşk ve arkadaşlık ilişkilerine karşı gösterdikleri direnç belirgin bir şekilde ortaya çıkar. İnsanlar, hayatta kalmak için mücadele ederken içlerindeki dayanıklılığı kullanarak yeni deneyimlerin peşinden koşarlar.
David Copperfield romanında da görüldüğü gibi insanlar, hayatlarındaki diğer insanlarla bağlar kurar ve bu ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu anlarlar. Aynı zamanda kitap, zorluklarla nasıl başa çıkılabileceğini de göstererek insanların dayanma gücünü yansıtır.
David Copperfield Kitabının Analizi ve İncelemesi
David Copperfield kitabının analizini yaptığımızda, İngiliz edebiyatının önemli eserlerinden biri olduğunu görüyoruz. 19. yüzyılın kayda değer bir eseri olan bu roman, insan yaşamını gerçekçi ve doğal bir şekilde okuyuculara aktarır. Charles Dickens’ın kaleme aldığı bu romanda, David’in hayatındaki zorluklar ve insan ilişkileri, çeşitli semboller ve metaforlar aracılığıyla vurgulanır:
- David Copperfield kitap incelemesine göre okuyucular insanların yaşamın zorluklarına karşı sergilediği mücadeleyi ve dayanıklılığı gözlemleyebilir. Kitap, insan ilişkilerinin önemini, Charles Dickens’ın anlatımıyla en samimi şekilde yansıtır. David’in hayatını takip eden okuyucular, hayatta kalma mücadelesini derinden anlamaya başlar.
- Genel olarak David Copperfield’ı okuyanlar; hayatın zorluklarını, farklı keşifleri, aşk ve arkadaşlık ilişkilerini mücadelenin içinde değerlendireceklerdir.
- David Copperfield, hayatındaki zorluklara rağmen mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyerek her olumsuzluğun sonunda yeni bir hayata atılabilmiştir. Bu yüzden hayat mücadelesi okurlara güç verir.
Okuyucular, bu romanda hayatın gerçekleriyle doğal bir şekilde karşılaşırlar. Bu nedenle David Copperfield romanı, okuyucular tarafından oldukça ilgi çekicidir.
Godot’yu Beklerken konusu için yazımıza göz atabilirsiniz.