Felsefe

Felsefi Düşüncede Olması Gereken Nitelikler

Felsefi Düşüncede Olması Gereken Nitelikler

Felsefi düşüncede olması gereken nitelikler,  bu sorgulama ve düşünme eyleminin ortaya çıkışından bu yana aynıdır. Felsefe, bir anlama çabasıdır ve belli nitelik ve ilkeleri vardır. İnsanlar, doğayı ve toplumu bu özellikler çerçevesinde anlamaya çalışırlar ve çevrelerine anlam katarlar. 

Felsefi düşüncede olması gereken nitelikler, felsefi sorgunun temelini oluşturur.  Nitelikler, bir araya gelerek düşüncenin gerçekleşmesini sağlar. Felsefi düşüncenin yapısını ve temelini anlamak için öncelikle niteliklerini bilmek gerekir. Yani felsefenin temeli daha iyi anlaşılırsa düşünmenin mantığı da iyi kavranabilir. 

Felsefi düşünce, araştırmaya ve sorgulamaya dayalı düşünme ve eleştirme davranışıdır. Başka bir deyişle felsefi düşünceyle  insanlar, konuları zihinlerinde mantık çerçeveleri içerisinde eleştirel süzgecinden geçirir. Her konuyu olduğu gibi kabul eden, kendini sorgulamayan, kendisine sunulanla yetinenler için bu düşünceden bahsedemeyiz. Felsefi düşünce zihnin sorgulamasını gerektiren bir süreçtir.

Felsefe, insan yaşamının, zihnin varlığının, bilgisinin anlamı hakkındaki sorulara cevap vermeye ve aynı zamanda bunlardan kaynaklanan problemlere değinir. Bu anlamda insanlar, çeşitli süreçlerden geçerek ve farklı birikimlerini bir araya getirerek ortaya bir düşünce sunarlar.

Felsefi düşüncenin çeşitli temelleri vardır. Yazımızın devamında niteliklerine ve anlamlarına değineceğiz.

Felsefi Düşüncenin Nitelikleri Nelerdir?

Felsefi Düşüncede Olması Gereken Nitelikler
Felsefi düşünce temel bazı özellikleri gerektirir.

Felsefi düşüncenin nitelikleri oldukça farklı alanlarda çeşitli şekilde incelenebilir. Bu anlamda bir düşünürün edinmesi gereken nitelikler doğru düşünme süreci için önemlidir. Felsefi düşüncede olması gereken nitelikler hakkında detaylı bilgiyi aşağıdaki başlıklarda görebilirsiniz. 

Merak Duygusu

Merak etmek, insanın temel duygularından biridir. Doğduğumuz andan itibaren yapımız gereği etrafımızda olan biteni merak eder ve anlamaya çalışırız. Merak sayesinde de belirli bilgilere ya da varsayımlara ulaşırız. Bir hakikati aramak ve sorgulamak için önce insanın kendini ve etrafındakileri sorgulaması gerekir. Öğrenme isteği, meraktan kaynaklanır. Felsefi sorular, cevaplardan çok daha önemlidir ve bu sebeple insanın merakı önemli yer tutar.

Eleştiri

Eleştiri, genel anlamda negatif olarak algılansa da felsefede eleştirmek konuyu derinlemesine sorgulamaktır. Bu sayede doğru ve yanlışı birbirinden ayırt edilebilir, o konunun özüne inilebilir. Felsefe, geçmişten günümüze gelen bilgileri eleştirmeyi gerektirir. İnsanın aklına yatmayan düşünceleri eleştirmesi önemlidir. 

Şüphecilik

İnsanlar, ilk defa karşılaştıkları şeylere karşı şüphe duyarlar. Şüphe genellikle güvenimizi etkiler. Felsefenin temeli olan şüphecilik, her şeyi sunulduğu gibi kabul etmemeyi gerektirir. Felsefede hakikate ulaşmak için bir bilgiyi şüpheyle sorgulamak ve olduğu gibi almamak önemlidir. Yine bu terim, felsefede olumsuz bir durumu ifade etmez. Aksine felsefenin özünde olduğu gibi her şeyin sorgulanması gerektiğini bizlere hatırlatır.

Tutarlılık

Düşünce anlamında matematik, fizik gibi bilimler tutarlı olmasıyla bilinir. Formüllerin, sayıların ve sonuçların tutarlı olması, bizi doğruya ulaştırır. Felsefe, mantığa dayanır. Bu sebeple mantığa aykırı ya da çelişen düşünceler öne sürülmemelidir. Mantık ilkeleri çerçevesinde düşünce ve şüpheler tutarlı olmalıdır. 

Kümülatif Düşünme

Felsefi düşüncenin diğer özelliği, kümülatif düşünmedir. Kümülatif sözcüğü bilgilerin birikerek daha büyük bir oluşuma dönüşmesidir. Felsefede de bu terim önemlidir çünkü  ilk ortaya çıkışından bu yana pek çok düşünür kendinden önce gelenlerin öne sürdüklerinin üzerine eklemeler ya da değişimler yapmışlardır. İnsanlar, kendilerinden önce var olan düşünürlerin öne sürdükleri fikirleri inceleyerek onları eleştirmeli ya da sorgulamalıdır.

Felsefenin ilk dönemlerinden bu yana filozoflar, felsefi düşünceyle ilgili sorulara farklı cevaplar vermiştir. Felsefi düşüncede sentez,  fikirlerin etkileşimli olması ve bu etkileşimle ilerleyebilmesi anlamına gelir. Filozofların birbirleriyle etkileşimi de ortak bilgiye katkıda bulunur ve bu bilgi sürecini daha da geniş hale getirir.

Felsefi Düşünce Rasyonel Midir?

Felsefi Düşüncede Olması Gereken Nitelikler
Felsefi düşünce akıl yürütmelere dayanır.

Felsefi düşünce rasyonel midir?” aslında felsefenin temelini oluşturan bir diğer sorudur. Felsefi düşüncenin doğası gereği, rasyonel olup olmadığı sorusu  felsefi sorgulamayı destekleyen epistemik temellerin ve metodolojik ilkelerin detaylı bir şekilde araştırılması anlamına gelir. Özünde bu sorgulama süreci, problem ya da argümanların değerlendirilmesi ve anlam arayışıyla  karakterize edilen bir disiplindir.

Felsefi düşünce, temelinde gerçekliğe dair iddiaları sorgulama amacı taşır. Bununla birlikte sorgulama ve düşünce süreci de akla dayanır. Bu bağlamda rasyonalite felsefi araştırmanın üzerine inşa edildiği bir kavramdır. Rasyonel düşünce sayesinde; mantık, tümdengelim, tümevarım gibi akıl yürütmenin ve eleştirel analizin kullanılması amaçlanır.

Felsefi sorgulamanın merkezinde mantığın doğru biçimde kullanılması önemlidir. Düşünürler, mantıksal olarak tutarlı ve etik olarak kabul edilebilir önermeler oluşturmak için mantık kurallarına bağlı kalarak argümanlarını yapılandırır. 

Felsefi düşünce rasyonel olmakla birlikte bu süreç içerisinde şüphecilik de içerir. Düşünürler ortaya koyduklarını ve varsayımlarını sorgularlar. Bu rasyonel şüphecilik olarak adlandırılan süreç sayesinde ortaya konulan bilgi, mantığa dayansa da bu süreç içerisinde pek çok şüpheyle yaklaşılması gereken durumlar da vardır.

Felsefi düşünce sürecinde rasyonellik yaratıcılığın önüne geçmek demek değildir. Filozoflar, mantık çerçevesinde farklı ve yaratıcı düşünceler de öne sürerler. Felsefe ucu bucağı olmayan bir süreç olduğu için de sadece mantığa bağlı kalındığında farklı sorulara cevaplar bulunamayabilir.

Felsefi Düşünce Evrensel midir?

Felsefi düşünce, temelinde evrensel olarak kabul edilir. Kültürel, coğrafi ve zamansal sınırlara sahip olmayan bir süreçtir. Varoluş, bilgi, etik ve gerçeklik geçmişten bu yana tüm insanları ilgilendiren temel sorunlardır.

Felsefenin evrensel olduğunu farklı örneklerle açıklayabiliriz: 

  • Örneğin, Antik Yunan çağında yaşayan insanlar, doğa olaylarını ve çevrelerinde olup biteni anlamak için belirli düşünce süreçlerinden geçmişlerdir. Bu süreç içerisinde doğada olan olayları gözlemleyerek akıllarına yatan, mantık çerçevesinde açıklamalarda bulunmaya çalışmışlardır. Bu sayede bugün mitoloji olarak adlandırdığımız ve evrenin oluşumundan doğada olan olaylara dair pek çok anlatıya sahibiz. 
  • Günümüzde Antik Çağ’da yaşamış düşünürler ve insanlar gibi pek çok şeyi sorgulamaktayız. Dünyanın her bir yanında 7’den 70’e yaş fark etmeksizin insanlar her saniye bir olay üzerine düşünür. Bunu, bilinçli olarak yapmasak da; bir sorunu anlama, onun ortaya çıkma temellerini arama gibi düşünme süreçlerimizle aslında felsefi düşünmeyi gerçekleştiriyoruz.
  • Düşünme ve sorgulama eylemi olmasa insanlar, çokluktan ziyade tek duruma sahip olurdu. Düşünme sayesinde insanlar ve toplumlar, farklı inançlara, kültürlere, tarihlere sahiptir. Eğer herkes, aynı düşünseydi ve bu düşünme eylemi evrensel olmasaydı yaşam çok sıkıcı olabilirdi.
  • Düşünme eylemi, evrensel olsa da herkes aynı şekilde düşünmez. Örneğin; Türkiye’de bulunan bireylerle  Asya’da bulunan insanların felsefi düşünceleri birbirinden ayrılır. Dünyanın her yerinde evreni ve doğayı algılama süreci farklıdır. İnsanlar, kendi toplumlarına göre şekillenerek bu bilgileri öne sürerler. 
  • İnsanların bulunduğu kültür, bilgi birikimi ve içinde yaşadığı toplum pek çok farklı açıdan düşüncelerini etkiler. Kültür; bir topluluğun inançlarını, normlarını, geleneklerini ve yaşam biçimini içerir. Bu faktörler, insanların düşüncelerini ve önceliklerini şekillendirir. Örneğin, bir toplumun dini inançları veya ahlaki değerleri, bireylerin ahlaki ve felsefi düşüncelerini büyük ölçüde etkileyebilir. 
  • Bireyin bilgi düzeyi ve eğitim seviyesi, onun entelektüel yeteneklerini şekillendirir. İnsanların farklı eğitim ve bilgi düzeyleri, analitik düşünme becerilerini ve mantıksal süreçlerini kullanma yeteneklerini etkiler. İnsanların düşüncelerini ve dillerini ifade etme biçimleri, kültürel ve sosyal durumlardan etkilenir. Dil, düşünceleri aktarmak ve anlamak için kullanılan bir araçtır. Bu, her bireyin entelektüel ifadesini belirler. Farklı diller ve ifadeler, çeşitli entelektüel yorumların temelini oluşturur.
  • Bireylerin içinde yaşadıkları sosyal çevre, onların entelektüel bakış açılarını büyük ölçüde etkiler. Farklı sosyal durumlar, insanların düşünme biçimlerini ve değerlerini şekillendirir. Bir kişinin karşılaştığı sosyal eşitsizlikler, bireyin politik veya felsefi düşüncesini büyük ölçüde etkileyebilir. 

Kısacası, felsefi düşünce eylemi evrenseldir ve bu eylem sayesinde insanlar, her türlü olaya anlam yükler. Farklı kültüre ve topluma ait insanlar, çeşitli şekilde düşünür. Tek bir felsefi doğru yoktur ya da bizim tek doğru olarak adlandırabileceğimiz durumlar, başka toplumda yaşayan bireyler için bir yanlış olabilir. Evrensel olan süreç içerisinde tek bir doğrudan bahsedilemez.

Felsefede endüksiyon nedir? Yazımıza göz atarak bilgi alabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Felsefi Düşünce Sistemli midir?

Felsefi düşünme, sistemli ve tutarlı düşünme biçimi olarak karşımıza çıkar. Düşüncelerini sistemli şekilde öne süren düşünürler, farklı fikirlerle bağlantılı eylemler gerçekleştirir. Bu bağlantılar içinde düşüncelerini öne süren kişiler, kendine ait bir sistem inşa eder ve bir açıklama modeli oluşturur. Bu sayede sistematik şekilde tutarlı düşünme eylemi gerçekleşir.

Felsefi Düşüncenin Özellikleri Nelerdir?

Felsefi düşünce, eleştiriye ve sorgulamaya dayanan bir süreçtir. Her şey, olduğu gibi kabul edildiğinde felsefe diye bir süreç var olmaz. Düşünce üretmek ve sorgulamak, insanı insan yapan özelliklerdendir. Bunlar olmasa dünya tekdüze durumda olurdu ve bu zamana kadar gelen farklılıklar olmazdı.

Filozoflarda Bulunması Gereken Nitelikler Nelerdir?

Filozoflarda belirli nitelikler bulunur. Bu nitelikler arasında bulunan; sorgulama, düşünme, eleştirme gibi özellikler ön plandadır. Doğası gereği sorgulayan insan, mantık çerçevesinde kendilerince problemlere çözüm ararlar. Bu sayede kendinden önce gelenlerin fikirlerini ele alarak onları eleştirir ya da üzerine düşünürler.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir