Günümüzde önemi gittikçe artmakta olan halkla ilişkiler kavramı birçok insan için hala yabancı bir kavram olarak yer almakta. Dahası çok az bilenler için de kavrama oldukça sınırlı bir açıdan yaklaşılıyor. Bunun en büyük nedeni çoğumuzun PR dediği halkla ilişkiler işlevinin sadece kurum ve kuruluşlarla alakalı olduğu yanılgısından dolayıdır. Ancak halkla ilişkiler sadece bu tanımlama ile sınırlandırılabilecek bir kavram değildir. Peki, halkla ilişkiler nedir o zaman? Bize öğretildiği anlamı ile halkla ilişkiler kavramı, kurum ve kuruluşların hedef kitlesi ile iletişim kurmak esasıyla başvurduğu kamu yararına dayalı düzenli şekilde yapılan faaliyetlere denir.
Ancak bu tür bir iletişim günümüzde sadece kurum ve kuruluşlarla alakalı değildir. İnternet çağının kurum isimleri yanında bireysel isimleri de öne çıkardığını hepimiz görmekteyiz. Facebook asla sadece Facebook olmadı. Mark Zuckerberg ismi de Facebook denildiğinde akla hep geldi. Aslında bu kadar büyük düşünmeye bile gerek yok. Çevremize karşı kendi bireysel çabalarımız bile sosyal hayatımızda halkla ilişkilerin ne kadar büyük bir yer tuttuğunu açıklar niteliktedir. Bu yüzden artık sadece halkla ilişkiler diyemiyoruz. Kurumsal halkla ilişkiler ve pazarlama odaklı halkla ilişkiler gibi kavramlar ortaya çıkmaya başladı. Tabii biz bu yazımızda bunların hepsine değinmeyeceğiz. Daha çok halkla ilişkiler modelleri üzerinden tarihine ve günümüzde nasıl işlendiğine bakacağız. O zaman nedir bu halkla ilişkiler modelleri?
Halkla İlişkiler Modelleri
Bu zamana kadar gördüğümüz ve bildiğimiz halkla ilişkiler uygulamalarını tek bir çatı altında toplayarak kategorize etmek isteyen Grunig ve Hunt ikilisinin ortaya attığı bir teoridir. Geçmişten günümüze halkla ilişkiler çalışmalarının nasıl yapıldığını ve ne odaklı olarak yapıldığını açıklamaya çalışır. Bu modeller isimleri ile birlikte şu şekildedir:
- Basın Ajans Tanıtım Modeli
- Kamuyu Bilgilendirme Modeli
- İki Yönlü Asimetrik Model
- İki Yönlü Simetrik Model
Grunig ve Hunt’a göre ilk iki model geçmişte daha çok teknik bir şekilde ele alınmış olan halkla ilişkiler çalışmalarını kapsamaktadır. Son iki model de az sonra açıklayacağımız şekliyle günümüzdeki profesyonel halkla ilişkiler çalışmalarını esas alarak kategorize edilmiştir. Şimdi bu modellere ve halkla ilişkilerin tarihine kısaca göz atacağız.
Basın Ajansı Tanıtım Modeli
Basın Ajansı Tanıtım Modeli, tarihte halkla ilişkilerin profesyonel olarak ilk uygulanmaya başladığı dönemleri temsil etmektedir. Bu zamanda halkla ilişkiler daha çok günümüzdeki propaganda modeline benzemekteydi. Tek taraflı bir iletişimin geçerli olduğu bu modelde dinlemek yerine anlatmak daha ön plandadır. Ve anlatılan şeyin de doğruluğu ya da kesinliği önemsenmemektedir. Yani hedef kitleye eksik, yanlış ya da çarpıtılmış bilgiler verebilirsiniz. Bu yüzden çok fazla araştırma yapılmadan ve hedef kitlenin geri dönüşü önemsenmeden tek yönlü bir iletişim izlenir. P.T. Barnum bu modelin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. The Greatest Showman isimli filmde de bu çalışmaları anlatılmaktadır. Günümüzde çok fazla kullanılmasa da spor ve tiyatro gibi alanlarda rastlanabilecek bir halkla ilişkiler modelidir.
Kamuyu Bilgilendirme Modeli
Bu modelde günümüzde daha yakın olan halkla ilişkilerin özünün ortaya çıktığı bir felsefe benimsenmektedir. Kamuyu Bilgilendirme modelinde amaç aslen hedef kitleye her zaman eksiksiz ve doğru bilgilerin aktarılmasında yatar. Bu bilgiler kuruluşun kendisi ile ya da faaliyetleri kapsamında olabilir. Kamuyu Bilgilendirme modelinde araştırma yönteminden yine çok fazla yararlanılmadığı için iletişim hedef kitleye doğru tek yönlü yapılmaktadır. Bu yüzden bu görevi üstlenen halkla ilişkiler görevlisi bir gazeteci gibi davranarak kurumla ilgili bilgileri eksiksiz bir şekilde kamuya sunar. Hedef kitleden geri dönüşler alınmadığı için verilen bilgilerin nasıl karşılık bulduğunu anlamak için genellikle okunabilirlik testleri yapılır.
Ivy Lee bu modelin uygulayıcılarından biri olarak döneminde öne çıkmış bir gazeteci olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden ilk halkla ilişkiler uzmanı ve modern halkla ilişkiler konusunda bir öncü kabul edilmektedir. Bugün kriz yönetimi olarak yaptığımız çoğu çalışma da yine Ivy Lee öncülüğünde yapılmış çalışmalardan gelmektedir. Günümüzde de birçok kurum ve kuruluş bu yöntemi kullanarak hakla ilişkiler çalışmaları yürütmektedir.
İki Yönlü Asimetrik Model
Halkla ilişkilerin daha profesyonel bir çerçeve içerisinde yapılmaya başlandığı dönem İki Yönlü Asimetrik modelin uygulandığı dönem olarak geçer. Bu dönemin genel amacı hedef kitleyi bilimsel açıdan ikna etmektir. Bunun için de sosyal bilimlerden yararlanılır. Diğer iki modele oranla bu modelde hedef kitlenin geri dönüşleri dikkate alınmaya başlamıştır. Yani çift yönlü bir iletişim söz konusudur. Ancak bu iletişimde yine kurum daha ağır basan taraftır. Hedef kitleden gelen geri dönüşler yine modelin amacına uygun olarak ikna amacıyla kullanılır. Yani hedef kitlenin bakış açısının değiştirilmesi için bu tepkiler işe yarar bir veri olarak toplanır. Buradan anlıyoruz ki araştırma bu model için kullanılan bir yöntemdir. Bu araştırmalar sayesinde hedef kitlenin tepkileri ve görüşleri toplanabilmektedir. Günümüzde bu yöntem daha çok rekabet halindeki kurumlar arasında kullanılmaktadır.
Bu modelin en önemli temsilcisi Edward Bernays olarak kabul edilir ve kendisinden halkla ilişkilerin babası olarak bahsedilir. Kendisi aynı zamanda halkla ilişkileri bir meslek tanımı olarak kullanan, ilk halkla ilişkiler kitabını yazan ve üniversitelerde halkla ilişkiler dersleri veren ilk kişidir. Bu kadar iyi bir halkla ilişkilerci olması da genel olarak hedef kitlelerin ne istediğine dair çok iyi analizler yapabilmesinden dolayıdır. Bu analizleri de psikoanaliz ve psikoloji bilimlerine dayanmaktadır.
İki Yönlü Simetrik Model
Asimetrik modelden ayrı olarak İki Yönlü Simetrik modelde ana amaç kurum ve hedef kitle arasındaki iletişimi daha karşılıklı ve eşit hale getirmeye çalışmaktır. Bugün gördüğümüz bütün modern halkla ilişkiler çalışmalarını bu model içerisinde saymak mümkündür. Halkla ilişkiler görevlisi bu model ile birlikte kamu ve kurum arasında bir arabulucu gibi çalışmaktadır. Sosyal bilimler bu bilimde de oldukça fazla bir şekilde kullanılır. Ancak bu diğer modellerde olduğu gibi kamuyu ikna etme amacıyla değil kamu ve kuruluş arasındaki iletişimi geliştirmek amacıyla tercih edilir. Bu yüzden iletişim modeli olarak iki yönlü bir şekilde çalışır. İki Yönlü Asimetrik modelden farklı olarak bu karşılıklı ilişki sonucu kurumlar hedef kitlenin istediği yönde kararlarını ve kampanyalarını değiştirebilirler.
Araştırmaların en temel alındığı model olan İki Yönlü Simetrik model araştırmalar sonucu hedef kitle anlayışını değerlendirerek kurumların politikalarını belirlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu yüzden sosyal sorumluluk anlayışını benimsemiş kurumlar tarafından günümüzde oldukça sık bir şekilde kullanılır. Bu modelin de temsilcisi olan Bernays, kurum ve kamu arasındaki iletişimin her zaman açık, eşit ve karşılıklı anlayış üzerine kurulması gerektiğini savunmuştur.
Eğer iş dünyasının halkla ilişki kurma ve pazarlama stratejileri hakkında bilgi edinmeye devam etmek isterseniz Dark Marketing Nedir? Dark Marketing Örnekleri Nelerdir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.