Tüketim toplumunun en önemli alışkanlıkları, bilinirlikten ve kitlesel davranışlardan doğmaktadır. Bu noktada markalar, kişisel özellik sağladıkları ürünleri ve imajlarıyla algı yaratmayı amaçlamaktadır. Sonucunda marka bir ürün sunmaktan öteye çıkarak, kullanıcısına yarattığı algıda olan özellikleri de sunmayı vadetmeye başlamıştır. Peki markalaşma nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır? Neden markaları tercih ederiz?
Markalaşma Nedir? Markalaşma Süreci Nasıl İşler?
Markalaşma, küreselleşen ve satışa sunulan bütün ürünler için geçerli olmak üzere, bütün dünyada yayılan bir kavramdır. Markalar bu doğrultuda tüketicilerin sadece ihtiyacı olan ürünü tedarik etmek ile sınırlı kalmaz, aynı zamanda psikolojik ihtiyaçlarını da karşılamayı sağlar.
Bahsedilen psikolojik alışkanlıklar, genellikle markaların yarattığı ihtiyaçlardan doğmuş olup, toplum tarafından normlarla desteklenen sözde ihtiyaçlardır. Kişi, toplum tarafından lüks tüketim olarak atfedilen bir markayı tükettiğinde, kendini kaliteli hayat standartlarına sahip olduğu konusunda şartlandırabilmektedir.
Markaların, markalaşma süreci bulundukları kültüre, zamana ve topluma göre değişiklik gösterebilmektedir. Markaların küreselleşmesinde ki ilk adım adaptasyon ile ortaya çıkar. Belirli bir ürünü, belirli bir yerde satışa çıkartmadan önce mevcut yerin şartlarına uyum sağlayacak şekilde ürünler sunar. Örneğin Burger King, Amerika’da domuz etinden yapılmış köfte menüsünü Türkiye gibi Müslümanlığın yaygın olduğu ülkelerde satışa çıkartmayı tercih etmez.
Mevcut kültür, zaman ve toplum şartlarına uyum sağlanmasının ardından markalar, kendi imajlarını toplumla olan uyumunu ve topluma ışık tutacak noktada empati kurabildiğini ispatlamak için karakteristik özelliklerini ön plana çıkartırlar. Örneğin Apple ürünleri, stabil çalışma anlayışlarıyla ön plana çıkmıştır. Bu da bir nevi güvenilirlik ilkesini marka üzerinde yaratmayı başarmıştır.
Son aşamada ise toplumun mevcut ihtiyaç hiyerarşisini kontrol ederek, kendi ortaya çıkarttığı kalite ve lüks anlayışını yeni bir ihtiyaç olarak yansıtır. Bu noktada her yıl yenilenen cep telefonları, değişen moda akımları, gereksiz gıda tüketimleri gibi bir çok örnek vermek mümkündür.
Markaların Toplum Üzerindeki Etkileri
Markaların tüketici üzerinde olan etkileri, küreselleşen toplum yapısında artık bir kültür gücüne kavuşmuştur. İnsanları eskiden olduğu gibi dış görünüşleriyle, statülerini kıyaslamanın mümkün olmaması yüzünden bireyler kendi dışavurumlarını markalarla ve marka imajlarıyla yansıtmayı amaçlamaktadır. Bireylerin benzer markalar arasında yaptıkları tüketim tercihleri ise, marka işlevlerini anlama şekli ve seviyeleri, markaları seçmekte ve satın alma davranışlarına, faaliyetlerine ve marka yayma faaliyetleriyle etkilenmektedir.
Markaların Kültüre Adaptasyon Süreci
Markaların ilk başta halk arasında güvenilirliğini ve yaptığı işte istikrarlı bir şekilde devam edebildiğini ispatlaması gerekmektedir. Bu noktada markaların güvenilirliğini kazanma şekilleri:
- Reklam ve pazarlama odağında markalaşma süreci,
- Bölgesel öğeler ile marka güvenilirliğini arttırma çabası,
- Satış öncesi ve satış sonrası hizmetleri,
- Ürünlerinin materyal kalitesi,
- Markanın sağladığı ürünün o an yayılacağı toplum yapısında olan ihtiyaç durumu en etkili yöntemlerdir.
Markalaşma ve marka kullanma ihtiyacının tüketim çılgınlığının da bir sonucu olduğu düşünülebilir. Tüketim çılgınlığı hakkında bilinmeyenleri öğrenmek için Tüketim Çılgınlığı ve Lüks Tüketim Anlayışı yazımıza göz atabilirsiniz.