Ekonomik dengelerin değişmesiyle her geçen gün yeni bir ekonomik terim gündemimizde yer buluyor. Belki bu nedenle, belki de kişisel ilgiler sebebiyle merkantilizm terimini duymuş olabilirsiniz. Biz de meraklıları için “Merkantilizm nedir? Merkantilizm özellikleri nelerdir?” sorularına cevap aradık.
Merkantilizm Nedir?
Merkantilizm terimi ünlü filozof ve ekonomist Adam Smith‘ten gelmektedir. Bu terim, 16. yüzyıldan 18. yüzyılın sonuna kadar etkili olan bir ekonomi politikasına atıfta bulunmaktadır. Bu ekonomi politikası ise prensler ve önde gelen devlet görevlileri tarafından temsil edilmektedir.
Merkantilizm; kapalı bir teorik sistem değil, bir dizi ekonomik politika önlemidir. Bireysel Avrupa ülkeleri, örneğin Almanya’da kameralizm gibi çok farklı merkantilizm çeşitleri geliştirilmiştir. Bu politikaların ortak noktaları, ekonomiye yapılan büyük devlet müdahaleciliğidir.
Devletin merkantilizm çerçevesinde ekonomiye müdahalesi, ithalat yasakları ve koruyucu tarifeler, ayrıcalıklar ve sübvansiyonlar gibi eylemleri içermektedir. Bu açıdan liberal ekonomi ile ters düştüğünü söyleyebilmekteyiz.
Merkantilizmin Tarihsel Arka Planı
Amerika’nın keşfi, Hindistan’a giden deniz yolunun aktif hale getirilmesi tüm dünya tarihinde önemli tarihsel olaylardır. Bu dönemde dünya ticaretinin muazzam genişlemesi gözlemlenmiştir. Avrupa’ya büyük miktarlarda altın ve gümüş akışı yine bu dönemde sağlanmıştır. Ülkeler arası ticaret, sayılı ticaret yoluyla sınırlı kalmamış iyice genişlemiştir.
Avrupa devletlerinin kendi aralarında sömürgeler için verdikleri mücadele de yeni ticaret yollarının keşfedilmesiyle baş göstermiştir. Aynı şekilde devletlerin silahlı kuvvetler için paraya ihtiyacı olduğu görülmüştür. Paraya ihtiyaç duyan devletler, ülke içindeki paranın dışa akışını da engellemeyi hedeflemekteydiler. Bu dönemde merkantilizm, ön plana çıkan bir ekonomi politikalarından biri olmuştur.
Merkantilizm Türleri
Fransa’da Jean Baptiste Colbert (1618-1683) adlı dönemin maliye bakanı, devletin ekonomik süreçlere müdahale ettiği veya tam olarak süreci planladığı bir sistem geliştirmiştir. Bu sistem de bir tür merkantilizm sistemidir. Ancak bazen Jean Baptiste Colbet’e atıfla “kolbertizm” olarak da anılmaktadır.
Her ne kadar merkantilizmi J. B. Colbert sistemleştirmiş olsa da bu ekonomi biçimi uzun süredir mevcuttu. Bu yüzden Colbert onu “icat etmedi”, sadece tutarlı bir şekilde uyguladı denilmektedir. Colbert’ten önce bile, ekonomi giderek devlet tarafından kontrol edilir hale gelmişti. Böylece devlet bütçesine daha fazla gelir akması gerekiyordu.
J. B. Colbert döneminde Fransa’da, ülkede üretilen yüksek kaliteli mallardan mümkün olduğunca çok para kazanmak hedeflenmiştir. Ülke, üretim yapabilir haldeydi. Tam olarak sanayileşmeden bahsedilmese de zanaatkarlar üretimlerini sürdürmekteydi.
Üretimin devam ettiği bu dönemde dışarıdan mal ithaline izin verilmedi. İthalat ciddi gümrük vergilerine tabi tutuldu. Böylece insanlar ülkede üretilen daha ucuz malları satın alma eğilimi gösterdiler. Böylece para da ülkede kaldı.
Fransa, bu dönemde her şeyi üretebilecek ham maddeye sahip değildi. Bu açık da koloniler aracılığıyla kapatıldı. Ucuz hammaddeler, Fransızlara kolonilerden geldi. Böylece ülkede ucuza alınan hammadde ucuza üretildi ve ucuza satıldı.
Merkantilizmin kökeni, mutlakiyetçi Fransa’da ortaya çıksa bile, Prusya ve Avusturya’da da bu politika uygulandı. Burada da finans politikası, tıpkı ekonomi politikası gibi, merkantilizmden etkilenmiştir. Bu ekonomi biçiminin adı ise “kameralistik” idi. Bir merkantilizm türü olan kameralistik ekonomide ise ana hedef tarımdı.
Merkantilizm Neden Uygulanır?
Para, ekonomi politikasının odak noktasıdır ve yalnızca altın ve parayı elden çıkarabilen devlet güçlüdür. Merkantilizmi bir politika olarak benimseyen hükümet eyleminin amacı ise ticaret dengesi oluşturmaktır. Ülkeler böylece, bir yandan kendi ülkesindeki üretim kaynaklarını artırmayı hedefler. Diğer yandan da ucuz ham madde ithal ederek elde edilebilecek aktif bir ticaret dengesi kurma planı vardır.
Tüm farklılıklara rağmen, merkantilist ekonomi politikaları, ekonomiyi bir bütün olarak dengeleme girişimidir. Bu girişim ile devlet ekonomik yönelimlerini ülke içinde tutarak güçlendirmeye çalışır. Merkantilizm ile gelişen dış ticaret politikasının ana hedefleri aşağıdakilere odaklanmıştır:
- Mamul ithalatını en aza indirmek,
- Hammadde ithalatını teşvik etmek,
- Hammadde ihracatını en aza indirmek,
- Bitmiş ürünlerin ihracatını teşvik etmek,
- Yerli girişimciler için ayrıcalıklı muamelede bulunmak.
Yukarıdaki stratejilerin canlı bir örneği, İngiliz tekstil endüstrisinde de gerçekleşmiştir. Dünya devi İngiliz tekstil endüstrisi, Hint tekstil endüstrisinin yıkımıyla birlikte gelişmiştir.
Merkantilizm Özellikleri Nelerdir?
Merkantilizmin doğru biçimde uygulanabilmesi için üretim-tüketim ve ihracat-ithalat dengesini kurmak oldukça önemlidir. Merkantilist politikada ülkelerin ekonomik güçlerini güçlendirmek için yurt dışına çok mal satılmalı ve yurt dışından mümkün olduğunca az mal alınmalıdır. Bu amaca ulaşmak için ithal mallara, yani ülkeye gelen mallara yüksek tarifeler uygulanmaktadır.
Merkantilist ekonomilerde her şeyden önce, ucuz hammaddeler ithal edilmelidir. Bunlar daha sonra üretim tesislerinde pahalı mallara dönüştürülebilmeli ve ardından yurt dışına satılabilmelidir. Bunu gerçekleştirebilmek için de ekonomik politikalar akıllıca uygulanmalıdır.
Merkantilizmde devletler ayrıca aktif bir nüfus politikası izlemeye çalışmışlardır. Büyük bir emek arzının ücretler üzerinde baskı oluşturduğu bilinmektedir. Ayrıca ekonomik talebin de nüfusun büyüklüğüne ve yoğunluğuna bağlı olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle, nüfus artışını teşvik edecek stratejiler geliştirilmiştir.
Geçmiş yıllarda merkantilizm ile nüfus politikası arasındaki uyum anlaşılabilir düzeydeydi. Çünkü tarım ekonomisi ile demografik gelişme arasında çok yakın bir bağlantı vardı. Her ne kadar nüfus artışı teşvik edilse de bunun geçmiş yıllarda olumsuz yansımaları da olmuştur. Örneğin, tahıl kıtlığı, yüksek ekmek fiyatlarına neden olmuştur. Bunun doğrudan bir sonucu olarak da ölüm oranının artmasına ve doğurganlığın azalmasına yol açmıştır.
Merkantilizm uygulamalarında üretim ve tüketim arasındaki dengenin ciddi biçimde dikkate alınması gerekmektedir. Hammadde sağlamak, hammaddeyi işleyecek enerji gücünü istihdam edebilmek ve tüketimi dengede tutmak oldukça önemlidir.
Merkantilizm, bir yandan sömürge sistemi olarak ortaya çıkmışken diğer yandan ulus devletlerin gelişmesiyle şekillenmiştir. Ekonomi tarihi, para politikalarının çevreyle, ekonomik ve politik çıkarlarla bağlantılı olduğunu açıkça göstermektedir.
Ekonomi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız Demografi Nedir ve Demografik Yatırım Nedir? yazımıza göz atabilirsiniz.