Ahlak felsefesinin üzerinde çok durduğu ve çoğu filozofun farklı görüşler belirtiği en önemli iki kavram, özgürlük ve sorumluluktur. Gündelik hayatta da çoğu konuya malzeme olan bu iki kavram, birbiriyle yakından ilişkilidir. Özgürlük ve sorumluluk arasındaki ilişki için ortaya konulan genel görüşlere geçmeden kısaca her ikisini de tanımlayacak olursak;
- Özgürlük: Herhangi bir konuda, durumda ya da eylemde kişinin hür iradesiyle seçme gücünün olmasıdır.
- Sorumluluk: Kişinin yine herhangi bir konuda, durumda ya da eylemde yapma zorunluluğunu içeren şeylerdir. Yerine getirilmediğinde söz konusu durumun çeşitliliğine göre bazı yaptırımları olabilir.
Çeşitli sorularda irdelenen özgürlük ve sorumluluk kavramları, birbirini destekleyen bir ilişkiye sahiptir ve genellikle ahlaki eylemlerde sıklıkla sorgulanırlar. Çoğu felsefe sisteminde ele alınan ve farklı çıkarımlar yapılabilen özgürlük ve sorumluluk kavramlarına daha yakından bakmak ikili arasındaki ilişkiyi daha net gözler önüne serer.
Özgürlük Nedir?
Özgürlük kavramı, genel olarak ele alındığında iç ve dış özgürlük olarak iki farklı ayrıma sahiptir. Tamamen başına buyruk hareket etmemeyi temel alan özgürlük kavramı, bir durum ya da eylem karşısında sorumlulukları göz önüne alarak hareket etmek ya da etmemek tercihlerini bünyesinde barındırır. Dolayısı ile mutlak bir kavram değildir, çünkü söz konusu durumlara göre bazı etkenlerin çevresinde ilerler.
- İç Özgürlük (Özgür İrade): Kişilerin kendi iradesiyle karar verdiği iyi ve kötü kavramlarını ayırt edebilme durumudur.
- Dış Özgürlük (Eylem): Dış dünya ile bireyin arasında kurduğu ilişkiye dayanan özgürlük türüdür. Kültürel, sosyal, fiziksel ve ekonomik gibi daha pek çok kavramlar yakından ilişkilidir.
Sorumluluk Nedir?
Farklı tanımlama ve görüşlerin yer aldığı sorumluluk kavramı, bir durum karşısında kişiye dayatılan eylem ya da durumlar olarak tanımlanabilir. Genel olarak çeşitli felsefe öğretilerinde sıkça tartışılan sorumluluk kavramı kişinin söz konusu eylemler üzerinde etkili olup olmadığına göre ele alınır.
Herhangi bir kişinin herhangi bir durum ya da eylemden sorumlu olabilmesi hem vicdani hem de akıl açısından yeterli olmasına dayandırılır. Ahlaki değerleri kavrayan, akli sorunları bulunmayan kişilerin hayat akışında özgür olup, özgürlüğün getirdiği sorumlulukları da üstlenmesi beklenir. Bu sebeple vicdani ve ahlaki değerlerden habersiz kişiler yani çocuklar, akıl hastaları ya da hayvanlar gibi canlıların özgür kararlarından sorumlu olmadığı düşünülür.
Özgürlük ve Sorumluluk İlişkisini Ele Alan Felsefi Öğretiler
İnsanların ahlaki eylemlerde bulunurken “Özgür mü, sorumlu mu?” olduğunu da dair farklı görüşleri benimseyen onlarca filozof bu konu hakkında değişik düşünce sistemlerini savunmuştur. Günümüzde de sıkça tartışılan bu konu için ilk olarak ortaya atılan temel öğretilere bir bakmamız gerekirse karşımıza 5 farklı öğreti çıkacaktır.
Fatalizm
Kısaca “kadercilik” olarak da tanımlanabilen Fatalizm öğretisi, hayattaki her durumun evrenin yasalarına bağlı olduğunu savunur. Fatalizm öğretisine göre özgürlük ve sorumluluk kavramları var olan bu evren yasalarının boyunduruğundadır. Her insanın hayat akışındaki senaryosu, kişinin var olduğunda yazılmıştır ve kişi bu senaryodaki rolünü oynar. Özetle insan özgür olmadığı, bir senaryoya göre hareket ettiği için eylemlerinden sorumlu tutulması mümkün değildir.
Determinizm
Determinizm öğretisi “gerekircilik, belirlenircilik” kavramlarıyla tanımlanır. Determinizm öğretisine göre evrende gerçekleşen her olay bilimsel yasalarla belirlenir ve gerçekleşmeleri zorunludur. Bu öğretinin özgürlük ve sorumluluk ilişkisine bakış açısı nedir, diye yönelecek olursak; kişilerin kendi iradesiyle eylemde bulunmadığı, özgür davranamadığı ve kişinin kendi elinde olmayan koşullarla hareket ettiği savunulur. Dolayısı ile özgürlük ve sorumluluk üzerinde kişinin herhangi bir etkisi yoktur. Kişinin özgür iradesi bulunmadığı için yaptığı eylemlerden sorumlu tutulması mümkün değildir.
Otodeterminizm
Determinizm öğretisindeki gibi mutlak bir özgürlüğün olmadığını savunan Otodeterminizm, bazı durumlarda kişinin kendi özgür iradesini kullanabildiğini savunur. Dolayısıyla insan kaderindeki bazı durumları kişi kendisi seçer ve bu seçimin sonuçlarını yaşayabilir. Özgürce yapılan seçimlerin sorumlulukları da yine bireye aittir. Kendini geliştiren, öğrenen birey özgür seçimlerini yapabilir ve sorumluluklarını da alabilir.
Liberteryanizm
Her insanın doğduğu andan itibaren özgür olduğunu savunan öğretilerden biridir. Özgür olarak dünyaya gelen her canlı kendi seçimlerini yapabilir ve bireysel özerklik kişilere aittir. Ancak bu öğretinin en can alıcı kısmı özgür olan bireyin başka bireylerin özgürlüklerine saygı duymak zorunda olmasıdır. Özetle bir bireyin özgürlüğe bakış açısı ilk olarak kendisinin özgür olmasına bağlanmıştır. Ancak bu görüşte ele alınan özgürlük bireyin keyfine göre davranmasını savunmaz. Diğer kişilerin sınırlarına göre çizilen bir görüş olduğu için sorumluluklarda bu noktada başlar.
İndeterminizm
Determinizm öğretisinin karşıtı olarak karşımıza çıkan indeterminizm, insanın tamamen özgür olduğunu savunur. Kadere bağlı yaşamayan birey, aldığı karar ve sorumluluklarını kendisi yönetir. Böylece her insan kendi kaderini kendisi yazar. Kişinin direkt kendi iradesine bırakılan özgürlük kavramı yine karar verme olgusuna dayandırıldığı için yaptığı eylemlerin sonuçlarını düşünmesi sorumluluklarını da yerine getirmesini sağlar.