Sokrates felsefesi nedir sorusunu yanıtlayabilmek için Sokrates’i daha yakından tanımamız gerekir. Sokrates, MÖ 5. yüzyılda yaşayan bir Yunan filozofuydu. Atina’da yaşamış ve Atina’nın halka açık yerlerinde yaptığı soru-cevap oyunları diyaloğuna ilişkin fikirleri ve bilgi artırıcı öğretim yöntemi ile Batı felsefesi üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. Felsefi olarak “özerk etiğin” kurucusu olarak kabul edilen Sokrates, bu bağlamda sofistlerin retoriği ve diyalektiği ile de ilgilenmiştir. Sokrates’in kendisi hiçbir kitap yazmamıştır. Kişiliği ve düşünme biçimi hakkındaki bugünkü bilgiler; yalnızca Platon, Antisthenes, Öklid, Aristippos, Elisli Phaidon ve Ksenofon dahil olmak üzere öğrencilerinin yazılarından elde edilmektedir. Peki hiç yazılı eser bırakmamış olmasına rağmen tüm felsefe tarihinde böylesine baskın bir figür olan Sokrates felsefesi nedir?
Sokrates’in Yaşamı
Yunan filozof Sokrates, MÖ 469’da doğdu. Heykeltıraş Sophroniskos ve ebe Phainarete’nin oğlu olarak Atina’nın bir kasabası olan Alopeke’de dünyaya gelen Sokrates, çocukken babasının heykeltıraş atölyesinde yardımcı olarak çalıştı ve ilk olarak babasının mesleğini öğrendi. Hayatı ve felsefeye olan ilgisi Kriton ile tanıştıktan sonra ortaya çıktı. Akranı ve aynı zamanda öğretmeni olan Kriton Sokrates’in “bilgi sevgisinin” ortaya çıkmasında kilit bir rol oynadı.
399 yılında Sokrates, “gençleri yoldan çıkarmakla” ve “tanrıtanımazlıkla” suçlandı ve mahkeme tarafından ölüme mahkûm edildi. Ancak ölüm anını beklerken kaçma olanağı olduğu halde kaçmayarak baldıran zehri içti ve intihar etti.
Sokrates basit, sağduyulu bir yaşam sürdü. Neredeyse elli yaşındayken, kendisinden çok daha genç olan Xanthippe ile evlendi. Xanthippe, güçlü bir karaktere sahip bir kadındı. Xanthippe’in en çok üzüldüğü şey, Sokrates’in felsefe yapmasıydı. Aristoteles, Sokrates’in ikinci bir karısı daha olduğunu bildirmektedir. İkinci eş olan Myrto ona iki oğlu, Sophroniskos ve Menexenus’u verdi. Hali hazırda Xanthippe’den Lamprokles adlı bir oğlu daha olan Soktrates’in toplamda üç çocuğu oldu. Sokrates işini bırakıp anne babasının servetini tükettiğinden, açlık onu ve ailesini kemiriyordu. Bu bağlamda en iyi bilinen sözlerinden biri de şuydu: “İhtiyacım olmayan ne kadar da çok şey var!”
Sokrates Felsefesinin Ana Hatları
Sokrates felsefesinden bahsedebilmek için önce onu birkaç ana başlığa ayırmamış gerekiyor.
Maotik (Doğurtma) Yöntem
Sokrates felsefesinde gerçeği bulmayı amaçlayan Sokratik veya elenchus (kanıtlama, çürütme, mahkûm etme sanatı) yöntemine maotik (ebelik sanatı) denir. Bu yöntem 3 aşamadan oluşmaktadır:
- Konuşma: Hesap verebilirlik ve gerçeği ortaya çıkarma,
- Gerçek: Önyargılar, yanlış idealler ve batıl inançlar altında insan zihninde saklı olan gerçeği ortaya çıkarma,
- Sorular: “Sokratik ironi” (örtülü sorgulama), becerikli ve sorgulayıcı sorular, çelişkilerle karşı karşıya kalma, cehalet bilgisi, yeni bilgiyi öğrenmeye hazır olma, doğru ve yanlış bilgiyi ayırma aşamalarını uygulayarak gerçeği ortaya çıkarma.
Böylece Sokrates insanları hayat ve ahlak, iyi ve kötü hakkında düşünmeye zorladı. İnsanların aklı kullanarak gerçek bilgiyi “doğurmasına” yardım etti. İnsan aklına olan güçlü inancıyla Sokrates, belirgin bir rasyonalistti.
Etik
Sokrates’in etiği, eudaemonisme dayanmaktadır. Mutluluğu tüm çabaların amacı ve güdüsü olarak gören etik anlayışı, eudaemonism olarak adlandırılır. Sokrates öncelikle insanın incelenmesi ve onların kendini bilme olasılığı ile ilgileniyordu. Sokrates kendini tanıma (“kendini bil”) ve öz disiplin (“kendini yönet”) çağrısında bulundu. İnsan bilgisinin test edilmesini ve erdemlerin belirlenmesini istedi. Onun için en önemli erdem, ruhun araştırılmasıydı. Çünkü doğru bilginin doğru eyleme yol açtığına inanıyordu. Sokrates neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair çok net, genel geçer ve evrensel tanımlar bulmak istemiş ve bu şekilde “evrensel” kavramını geliştirmiştir.
Daimonionlar
Sokrates için adaletsizlik yapılmaması çok önemliydi. Sokrates, kalbin bu emrini bir tanrı anlayışına kadar götürdü. Sokrates, kendi içinde ilahi bir ses duyduğuna ve bu sesin kendisine doğruyu söylediğine inanıyordu. Bu ilahi sese “daimonion” adını verdi ve bu yüzden o günün çoktanrılı din anlayışını reddetti.
Sokrates, sofistlerin “eristik diyalektiğini” (doğruyu yanlış, yanlışı doğru göstermek) kabul etmedi. Bu nedenle, sofistlerin katı rasyonel yönelimine karşı çıktı ve ebedi, evrensel olarak geçerli etik kurallara veya normlara inandı: insan eylemi.
Bununla birlikte Sokrates, sofistlerden önemli bir noktada daha ayrıldı. Sokrates, kelimenin tam anlamıyla kendisine bir filozof diyordu. Yunanca ’da “filozof” aslında “bilgelik sevgisi” anlamına geliyordu ve filozof da bilgeliği elde etmeye çalışan kişiydi. Sokrates’e göre filozof, anlamadığı çok şey olduğunu fark eden kişiydi. Bu düşünce ona sürekli işkence ediyordu. Bu bağlamdan bakıldığında, sözde bilgileriyle övünen herkesten daha bilge olduğunu kanıtlayan Sokrates, savunmasında, “Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir.” dedi. Sırf bu sebeple bile Sokrates, günümüzde halen felsefenin atası olarak kabul edilmektedir.
Sokrates’in Yargılanması ve Ölümü
399’da MÖ 3. yüzyılda Sokrates, Atinalı 3 adam Meletus, Anykos ve Lykon tarafından tanrıtanımazlık ve gençleri baştan çıkarmakla suçlandı.
Sokrates savunma konuşmasında yargıçlar üzerinde olumlu etki bırakmaktan kaçındı. Suçlu bulduktan sonra merhamet dilenmedi. Çünkü kendi vicdanının yani doğrunun hayatından daha önemli olduğuna inanıyordu. En yakın arkadaşlarının huzurunda, baldıran otundan yapılan bir bardak zehri içerek yaşamına son verdi.
Sokrates neden ölüme mahkûm edilmişti? Tanrıtanımazlık ve gençlerin baştan çıkarılması kesinlikle gerçek nedenler değildi. Sokrates, konuşma sanatı ve özellikle ironi yöntemleri ile Atinalıların düşüncesindeki zayıflıkları defalarca ortaya çıkarmayı başardı. Ayrıca insanlar huzurla yaşasınlar diye kesinlikler icat etmemiş, kimsenin gerçekten bir şey bilemeyeceğini söylemişti. Bu nedenle özellikle toplumdaki güçlü kesim için sinir bozucu birisi haline geldi. Onun felsefi faaliyetleri Sokrates’i sonunda ölüme mahkûm etti.
Sokrates Sonrası Yunan Felsefesi
Sokrates öğretilerini kendisi yazmadığı gibi yazılı bir kaynak da bırakmamıştır. Bu nedenle sadece Ksenophon’un yazıları, Platon’un yazıları ve Aristoteles’in bazı şerhleri onun kişiliği ve düşünce tarzı hakkında bilgi verir. Neredeyse 2400 yıldır Batılı düşünürlere ilham veren şey, her şeyden önce Platon’un onunla ilgili oluşturduğu imajdır.
Bu nedenle Sokrates’in öğretilerinin takipçilerine Sokratik denir. Bunların arasında en önemli 6 filozof bulunmaktadır: Platon, Antisthenes, Alkibiades, Öklid, Phaedon ve Ksenofon. En önemli Sokrates öğrencisi filozofların her biri çok farklı bir felsefi konumu temsil etmesine rağmen, felsefe okulları kurdu ve böylece felsefi düşünce yayılmaya başladı.
Sokrates’in öğrencisi olan Platon hakkında da bilgi edinmek istiyorsanız Platon Felsefesi Nedir? Platon’un Felsefi Yaklaşımı Nedir? adlı yazımızı okuyabilirsiniz.