Sinema

Tarık Akan Filmleri: Damat Ferit’ten Yeşilçam Efsaneleri

Tarık Akan filmleri

Tarık Akan filmleri, sadece kendi içinde değerlendirilecek eğlence araçları olarak görülmemelidir. Rol aldığı en apolitik filmin dahi döneme dair izlerini taşıdığı görülebilir. İlk dönem filmlerinden biri olan “Canım Kardeşim”, Tarık Akan’ın sadece komedi ve aşk filmlerinin jönü olarak değil çok iyi bir dram oyuncusu olduğunu ortaya koymuştur. Film aynı zamanda Tarık Akan’ın ilk sosyal temalı filmi olarak da dikkat çeker. Tarık Akan filmlerini sizin için derlediğimiz bu yazımızda filmleri eşliğinde Tarık Akan’ın kariyerine dair ayrıntılara yer vereceğiz.

Yeşilçam’ın efsane delikanlısı Tarık Akan, gerçek ismiyle Tahsin Tarık Üregül, 120’ye yakın filmde rol aldı. Hayatının her dönemini, yine sinema filmlerini aratmayacak dönüşümlerle ve kahramanca geçirdi. Tarık Akan, filmleriyle uzun bir süre ülkenin popüler kültürünü hareketlendirdi ve Türk Sinemasının yakışıklı yüzü oldu. Ses Dergisinin Sinema Artist yarışmasında birinci olup ilk filmi “Emine” ile beyaz perdeye 1970 yılında adım attı. Sinemayla tanıştığı andan itibaren ilgi odağı oldu ve her filmde popülerliği katlanarak arttı.

Hababam Sınıfı: Nasıl Damat Ferit Oldu?

Hababam Sınıfı
Hababam Sınıfı

Tarık Akan, 1970 yılında birinci olduğu Ses Dergisi yarışmasında tanındıktan sonra ilk filmi “Solan Bir Yaprak Gibi” setinde Ertem Eğilmez ile tanıştı. Bu tanışma, büyük oyuncunun efsaneleşme sürecinin başlangıcı oldu. 1972 yılında Ertem Eğilmez, erken yaşta kaybettiği oğlu Ferit’in adını “Beyoğlu Güzeli” filminde Tarık Akan’a ilk kez verdi. 1974 yılında çekilen Rıfat Ilgaz romanı uyarlaması ilk “Hababam Sınıfı” filminde çapkınlığıyla bilinen “Damat Ferit” lakabını aldı. Damat Ferit, 1970’lerin sonuna kadarki Tarık Akan imajının da bir simgesi haline geldi.

Hababam Sınıfı, Tarık Akan’ın komedi türündeki Filmlerinin en popüler olanıdır. Tam bir yıldızlar geçidi serisi olan filmde, birlikte rol aldığı Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, Halit Akçatepe gibi usta oyuncularla beraber birçok filmde daha seyirciyi güldürdü.

Film, ileri yaşlarına rağmen mezun olamadıkları lisenin son sınıfında, haylazlıkları yüzünden Hababam Sınıfı lakabını alan bir grup öğrencinin, yaramazlıklarını konu alıyor. Başta onları zapt etmeye çalışan Kel Mahmut olmak üzere hocalarıyla aralarındaki çekişmelerin komik hallerini izlediğimiz filmde, kimi zaman gençlere verilen ince mesajlar da gözden kaçmıyor.

Oh Olsun: Romantik Komedi

Oh Olsun
Oh Olsun

1974 yapımı filmin senaryosunu Sadık Şendil yazmıştır. Unutulmaz Ertem Eğilmez filmlerinden olan Oh Olsun, Tarık Akan’ın romantik komedi türündeki en popüler yapımlardan biri. Filmde Tarık Akan’ın başrolü paylaştığı kadın oyuncu ise Hale Soygazi. Filmin çekildiği yıllarda fabrikatör genç ve işçi kız arasında geçen romantik filmler büyük ilgi görüyordu. Tarık Akan bu tür filmlerin değişmeyen yüzü olmayı 70’li yılların sonuna kadar sürdürmüştür.

Üç oğlunu kendi istediği gibi yetiştirdiğini düşünen Fehmi Haznedaroğlu adlı Fabrikatör, oğullarının hiç de düşündüğü gibi olmadığını öğrenir. Fazıl, Ferdi ve Ferit isimli üç oğlunu cezalandırmak için fabrikasında işçi olarak çalıştırmaya karar verir. Oğullardan çapkınlığıyla bilinen Ferit, fabrikada ustabaşı olarak alışan Burhan Usta’nın kızı Alev’e aşık olur. İki aşığın gizlice evlenip çocuk sahibi olmasıyla ortalık karışır. Bu sırada grev başlatan işçilere katılan üç oğul, babaları Fehmi Haznedaroğlu’nun karşısında dimdik duracaktır.

Canım Kardeşim: Dram ve Gerçeklik

Canım Kardeşim
Canım Kardeşim

Canım Kardeşim filmi 1973 yılında yine Sadık Şendil tarafından yazılan bir Ertem Eğilmez filmidir. Film Ertem eğilmez yapımları arasında büyük bir farklılıkla dikkat çekiyor. Öncelikle filmin Tarık Akan’ın dram filmlerinde de başarılı olacağına dair ilk örnek olduğunu belirtelim. Canım Kardeşim, İtalyan yeni gerçeklik akımının özelliklerini taşıyan, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısına ışık tutan bir yapım. Özellikle filmin en büyük taşıyıcısı televizyon sahneleri, İtalyan yeni gerçekçilik akımının öncüsü Bisiklet Hırsızı’nın bisiklet sahnelerine göz kırpıyor. Yine geçimini sağlamak için insanların kanlarını sattığı, işportacılık yaptığı sahneler de Bisiklet Hırsızı filmindeki gibi yoksulluğu gözler önüne seriyor.

Film, Murat(Tarık Akan), kardeşi Kahraman (Kahraman Kıral) ve en yakın arkadaşı Halit (Halit Akçatepe)’in yoksul hayatlarını konu alıyor. Murat ve Kahraman babalarını kaybedip Halit de evden kovulunca beraber yaşamaya başlarlar. Murat ve Halit’in hayattaki en büyük amacı, kendi işlerini kurmaktır. Ancak bir gün Kahraman’ın kanser olduğunu öğrenirler. Doktorun sözlerine göre küçük Kahraman yakında ölecektir. Artık tek hedefleri Kahraman’ı son günlerinde mutlu etmektir. Ancak Kahraman’ın hayatta en çok istediği şey olan televizyonu dahi alacak paraları yoktur. Para kazanmak için denemedikleri yol kalmaz. En sonunda vitrinde duran bir televizyonu çalıp eve getirirler ve Kahraman’ı son anlarında mutlu etmeyi başarırlar.

Maden: Büyük Değişim

Maden
Maden

Tarık Akan, Ertem Eğilmez sinemasının vazgeçilmez jönüdür ve popülaritesi her geçen gün artmaya devam etmektedir. Ancak büyük aktörün hayatına dair farklı planları vardır. Sosyal içerikli, gerçekçi filmler yapmak ve toplumun sesine ses katmak ister. Bu yüzden Ertem Eğilmezden ayrılmaya karar verir. Yeşilçam piyasası içinde bir yıl boyunca hiçbir iş yapamaz ve ticari taksi işletmeye başlar. Tam bu dönemde Yavuz Özkan kaleme aldığı Maden filminin senaryosunu getirir. Filmin çekimi için Cüneyt Arkın da ekibe dahil olur ve yapım şirketi kurarak kaynak aramaya başlarlar. Tarık Akan kendi çabalarıyla bütün sinemaları dolaşıp filmin satışını yapar ve film 1978 yılında vizyona girer. Bu sırada filmi sansüre götürürken İzmit’te hayatının yeni dönemine açılan yola girecektir.

Film, Maden ocağında artan baskı ve kötü koşullara karşı işçileri direnmeye davet eden İlyas (Cüneyt Arkın) ve çağrısına kulak veren Nurettin (Tarık Akan)’in mücadelesini konu alıyor. Mücadeleleri sırasında İlyas’ın başına gelenler işçilerin ikna olmasını sağlar ve grev başlar.

Yol: Başka Bir Yol

Yol
Yol

Yol filmi, Türk Sineması için, Tarık Akan için hatta Yılmaz Güney için bambaşka yolla açmıştır. Tarık Akan, Maden filminin kopyalarını Ankara’ya sansüre götürürken İzmit’te cezaevinde yatan Yılmaz Güney’i ziyaret etti. Maden filmi için Yılmaz Güney’den büyük destek gördü ve bu görüşme yeni bir projenin doğacağı ziyaretlerin başlangıcı oldu. Yol filmi bu ziyaretler sırasında şekillendi ve Yılmaz Güney’in cezaevinde yazdığı senaryo Şerif Gören’in yönetmenliğinde darbe döneminin etkisi altında güçlüklerle çekildi. Fil Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye ödülünü aldı.

Film bayram iznine çıkan beş mahkûmun yolculuklarını konu alır. Beş mahkûm arasından en büyük dikkati Tarık Akan’ın canlandırdığı Seyit Ali’nin öyküsü çeker. Seyit Ali, ailesi tarafından kendisini aldatan karısı Zine’yi öldürüp namusunu temizlemekle görevlendirmiştir. Karısını öldürmek konusunda ikilem yaşayan Seyit Ali, aksine soğuktan donma tehlikesi geçiren Zine’yi kurtarmaya çalışır ve vücudunu sıcak tutmak için kamçılar. Bu kamçılama metaforik bakımdan iki katmanlı bir şekilde kullanılmıştır. Seyit Ali, karısını kurtarmaya çalışmaktadır ama alt metinde bu, kadının toplum karşısındaki yerini acı bir şekilde anlatan cezalandırmayı andırır.

Tarık Akan’ı ölümünün beşinci yılında, yeniden andığımız yazımızda filmleri ve kariyer hikâyesiyle anlatmaya çalıştık. Aralarında henüz izlemediğiniz bir film varsa hiç vakit kaybetmeyin.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir