Bu zamana kadar Joker karakteri beyaz perdede birçok şekilde birçok oyuncu tarafından canlandırıldı. Batman karakterini seven her insanın Joker karakterine de değer vermediğini düşünmek anlamsız olur. Bu yüzden izleyiciler de “Joker filmleri hangi sırayla izlenmeli?” diye merak ediyor olabilir. Rol aldığı filmlere baktığımızda Joker’in direkt olarak başrol olduğu sadece bir film var. Ancak bunun dışında da rol olarak yer aldığı filmleri de Joker filmleri olarak değerlendirebiliriz. Bu yüzden Joker filmleri kronolojik sıralaması olarak bir liste hazırladık. Bu listeye göre sırayla izleyebilir ya da karışık olarak da seçebilirsiniz.
Bazı karakterler başrol olarak anılmasa bile hikayedeki rolleri yüzünden ya da başrole olan etkileri yüzünden en az başrol kadar değer görürler. Bu yüzden onları yardımcı rolde değerlendirmek de haksızlık olur. Ancak senaryolarda bu tür karakterler kullanmak oldukça zordur. Çünkü hem oyuncunun iyi olması hem de senaryo içerisinde güzel bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Çizgi roman filmlerine baktığımızda Joker karakterinin bu anlamda Batman filmlerine büyük bir katkı yaptığını görüyoruz. Hatta bazı filmlerde başrol Batman karakterinin bile önüne geçerek kendisini göstermektedir. Bunu Google’da Joker filmleri hangi sırayla izlenmeli diye yapılan birçok arama olmasından dolayı görebiliyoruz. Yukarıda da söylediğimiz gibi bunun, hikayeyle olduğu kadar karakteri oynayan oyuncuyla da oldukça yakın bir ilişkisi vardır.
Batman – 1966
Joker’in beyaz perdede ilk olarak gözüktüğü film olan Batman, oldukça eski olmasından dolayı izlenmesi tercih edilmeyen ama yine Joker karakterinin yeri sebebiyle listemizde olması gereken bir film. 1966 yılında 20th Century Fox yapımı olarak çıkan filmin başrollerinde Batman ve Robin karakterleri ile Adam West ve Burt Ward yer alıyor. Günümüzde internet memeleri olarak kullanılsa da zamanında çizgi roman filmlerinin nasıl çekildiğine dair bir fikir edinmek için bile izlenebilir. Filmin konusu da dünyayı ele geçirmek için birleşen ve Batman’in dört kötü düşmanı olan Joker, Penguin, Catwoman ve Riddler’ın planlarını anlatıyor. Filmde Joker karakterini ise Cesar Romero canlandırdı.
Batman – 1989
Joker ve Batman karakterlerinin birlikte ciddi bir şekilde beyaz perdeye aktarıldığı ilk film birçokları için 1989’da çıkan Batman filmidir. Ünlü yönetmen Tim Burton’ın yönettiği filmde, Batman karakterini Michael Keaton canlandırırken Joker karakterini ise Jack Nicholson canlandırmaktadır. Jack Nicholson’ın canlandırdığı Joker karakteri bugün bile bazı hayranlar tarafından en iyi Joker performanslarından biri olarak değerlendiriliyor. Film, Joker karakterinin çizgi romanlardakine benzer bir çıkış hikayesi sunmasıyla da oldukça beğenilmiştir. Amacı da Batman ve Joker karakterlerinin nasıl ortaya çıktığını anlatmaktır.
Batman: Mask of the Phantasm – 1993
Bazı insanlar için Batman animasyonlarının en iyisi olarak kabul edilen Mask of the Phantasm, 1993 yılında çıkan bir Batman animasyon filmidir. DVD olarak çıkması planlanan ama son anda salonlarda gösterime girmesi sebebiyle finansal anlamda çok başarılı olamasa da sonradan DVD satışlarından büyük başarı elde etmiştir. Aslen Adventures of Batman and Robin animasyonunun bir uyarlaması olan filmde seslendirmeler ve yazarlar da aynı şekilde filme dahil oldular. Batman karakterini Kevin Conroy, Joker karakterini çok sevilen Mark Hamill seslendirdi. Bugün hala Joker seslendirmesi konusunda en sevilen isim birçok hayran için Mark Hamill olarak yer almaktadır.
Batman: Dead End – 2003
Batman: Dead End aslında saydığımız önceki filmler gibi Joker’in içerisinde önemli bir yer tuttuğu bir film değil. Ancak yine de ilginç hikayesi ve Joker’in de buna dahil oluşu yüzünden listemize almak istediğimiz bir film. Joker’in, Arkham Asylum’dan kaçması ve Batman’in de onu yakalamak için peşinde düşmesi sonucu birbirleriyle kapıştıkları bir sırada olaya uzay sinemasının ikonik iki karakteri Alien ve Predator türlerinin karışmasından ötürü oldukça değişik bir konuya sahip. Clark Bartram’ın Batman’i, Andrew Koenig’in de Joker’i canlandırdığı film farklı bir Joker görmek açısından şans verilebilecek bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
Batman: The Dark Knight – 2008
Christopher Nolan’ın Batman üçlemesinin belki de en çok sevilen filminin The Dark Knight olmasının tek bir sebebi var: Joker. Heath Ledger’ın oynadığı Joker karakterinin anarşi felsefesi üzerine kurulmuş olan film birçok hayran için de en iyi çizgi roman filmi konumunda yer alıyor. Çekimlerin tamamlanması sonrası 22 Ocak 2008’de birçok ilacı bir arada tüketmesi sebebiyle evinde ölü bulunan Heath Ledger da filmin çizgi roman severler açısından bu kadar çok değer görmesine sebep oldu. Akademi Ödülleri’nde Joker rolüyle kendisine En İyi Yardımcı Oyuncu ödülü de kazandırmış olan film oldukça büyük bir gişe başarısı da elde etti.
Suicide Squad – 2016
Suicide Squad, DC’nin Marvel gibi bir sinematik evren kurma planlının bir parçası. Film bu açıdan birçok kötü karakteri bir araya topladığı için hayranlar tarafından ilgi görse de asıl merak edilen Jared Leto’nun canlandıracağı Joker karakteri oldu hep. Jack Nicholson’dan sonra bu kadar iyi bir Joker göremeyecekleri konusunda Heath Ledger ile yanılan sevenler, aynı konuda Jared Leto ile de yanılacaklarını düşünüyorlardı. Ancak senaryo ve kesilen sahneler sonucu Joker karakterinin çok ön plana çıkmaması sebebiyle kesin konuşmak zor bir hale geldi. Beğenecek olursanız devam filmi Birds of Prey’i de izlemenizi tavsiye ederiz.
Batman: The Killing Joke – 2016
Tekrar bir animasyon filmi ile karşınızdayız. Batman ve Joker ile ilgili en ünlü çizgi romanlardan bir tanesi The Killing Joke olarak karşımıza çıkar. Joker’in nasıl ortaya çıktığını ve Batman ile ilişkisini oldukça çarpıcı bir şekilde anlatan çizgi romanın bu uyarlaması da Joker karakteri için mutlaka izlenmesi gereken bir animasyon film. Hem çizgi romanın uyarlaması olması hem de seslendirme için Kevin Conroy ve Mark Hamill’in Batman ve Joker rolleri için geri dönmesi hayranları oldukça heyecanlandırmıştı. Ancak filmin ilk yarısında çizgi romanda olmayan bazı sahnelerin eklenmesi birçok hayran tarafından olumsuz bir şekilde karşılandı. Yine de izlenmesi ya da okunması gereken seriler olduğu gerçeği asla değişmeyecek.
The Lego Batman Movie – 2017
Batman ve Joker filmlerinin karanlık havasından sıkılmışsanız bu komedi animasyon filmine kesinlikle bir şans vermeniz gerekir. Lego filmlerinin oldukça eğlenceli bir şekilde kullanılan komedi unsurlarının Batman hikayesine entegre edilişi gerçek anlamda başarılı bir animasyon film çıkmasına sebep olmuş. Batman ve Joker arasındaki ilişkiyi de komik bir şekilde ele alması bu yüzden de izlenmesini eğlenceli kılıyor. Batman’i Will Arnett’ın, Joker’i de Zach Galifianakis’in seslendirdiği animasyon film Lego film uyarlamalarından ikincisidir.
Joker – 2019
2019 yılında DC sinematik evreninin bir parçası olmaktan çıkmış olan Joker filmi, sinema tarihinde bu karakteri başrolüne alarak beyaz perdeye çıkan ilk Joker filmi olma özelliğine sahip. Bu yüzden bir çizgi roman filmi olarak değil bir psikolojik gerilim filmi olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Çünkü Joker karakterinin nasıl bir karakter olduğunu ancak bu şekilde anlayabiliyorsunuz. Karakteri oynayacak Joaquin Phoneix’in yine bir Heath Ledger kadar başarılı olacağı düşünülmese de film birçok açıdan eleştirmenler tarafından olumlu yorumlar aldı. Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanması da bu yorumları doğrular niteliktedir.
Eğer DC sinematik evreninin karakterlerini izlemekten keyif alıyorsanız Superman Filmleri Hangi Sırayla İzlenmeli? başlıklı yazımıza da göz atmalısınız.