FelsefeSosyoloji

Epistemoloji Nedir, Epistemolojik İnanç Ne Demektir?

Epistemoloji Nedir

Hayatınızın bir döneminde “Epistemoloji nedir?” sorusu ile karşı karşıya gelmiş olabilirsiniz. Epistemoloji ya da bilgi felsefesi, her türlü bilginin doğası, kapsadığı çerçeve ve geldiği kaynak ile doğrudan ilgilenen felsefe dalıdır.

Epistemolojinin iki amacı vardır: Bir yandan insan bilgisinin doğası, kökeni ve kapsamı netleştirilmeli, diğer yandan bilginin imkânı açıklanmalı ve savunulmalıdır. İlk görev, bilgiye sahip olduğumuzu varsayar; ikinci görev, bilginin olasılığı hakkındaki şüphelere tepki verir.

Epistemoloji Tarihi (Bilgi Felsefesi Nasıl Ortaya Çıktı?)

Epistemoloji Tarihi
Epistemoloji Tarihi

İlk çağlardan itibaren evrenin salt maddesini aramak ve bulmak filozoflar arasında oldukça popülerdi. Thales de bu akım ile birlikte bütün enerjisini metafiziğe aktarmıştı. Metafiziğin belirli bir neden-sonuç ilişkisine bağlı olmaması yüzünden, fikirler akıl ve bilgiye aktarılmaya başlandı. Sonucunda sorgulama fikri ortaya çıktı. Gündelik hayattan, bilimsel konulara kadar bilginin doğruluğu sorgulandı. Bilgi felsefesi böylece hayat buldu.

Bilgi felsefesi olarak da adlandırılan epistemoloji kavramı, felsefe içindeki temel alt dallardan biridir. 19. yüzyılın başlarına kadar epistemolojiden kavramsal olarak bahsetmek mümkün değildir. Ancak geçmişi Platon’un Theaetetus diyaloğuna kadar dayanmaktadır. Diyaloğun 16. Bölümü’nde Sokrates şunları sormaktadır: “Hangi içgörüler güvenilir veya doğru olarak tanımlanabilir? Bunun için hangi kriterler kullanılabilir? Doğru ve haklı görüşler nasıl ortaya çıkıyor, nasıl bu şekilde tanınabilir hale geliyorlar? Bilgi veya kesinlik gibi epistemolojinin temel kavramları nasıl analiz edilmelidir? Hangi dış koşullar, belirli inançların geçerli veya doğru kabul edilmesini sağlar?”. Bu soruların her ne kadar teorik olarak kavramsallaşmış olmasa da epistemoloji ya da bilgi felsefesinin temelini oluşturan tartışmaları başlattığı söylenebilmektedir.

Epistemoloji Platon’un tartıştığı tüm bu soruların yanı sıra gelecek yüzyıllarda şu sorulara da yanıt aramaktadır; 

  • Bilgi nedir?
  • Hangi koşullarda bilgi ortaya çıkar?
  • Doğruluk bilgi için koşul mudur? Eğer koşul ise, neler doğru sınıfındadır?
  • Bilgi göreceli midir yoksa mutlak mıdır?

Epistemoloji Temel Kavramları

Doğruluk

Bilgi, özne ve nesne arasında olan etkileşimden çıkan sonuçtur. Bu etkileşime verilen isim ise bilgi aktı‘dır. Bilinç ile varlığına kavuşan insanın, nesne ile etkileşime geçmesi sayesinde bilgi ortaya çıkar. Bilgi, bilginin geldiği nesne ile eşgüdümlü ve uyumlu olması doğruluktur. Unutmamak gerekir ki felsefe tarihinin en büyük sorularından biri de bilginin imkansızlığıdır. Bilginin mutlaklığı halen daha çağdaş toplumlar için tartışılmaktadır.

Gerçeklik

İnsan bilincinden ya da varlığından somut şekilde, nesnel olarak varlığını sürdürme durumu gerçekliktir. Doğru ve gerçek gündelik dilde eş anlamlı olmasına karşın felsefede iki anlam ayrıdır. Doğru, nesnenin sahip olduğu belirli bir özelliği temsil ederken, gerçek nesnenin mutlak durumunu simgelemektedir. Belirli ya da belirsiz bir nesneyi insanın fark etmemesi ya da algılayamaması, nesnenin varlığını sürdürmesine ya da yok sayılmasına engel değildir.

Epistemoloji ve Mantık İlişkisi

Epistemoloji ve Mantık İlişkisi
Epistemoloji ve Mantık İlişkisi

Evreni ve insanı hem sınırlayan hem de yaşam alanını belirleyen yasalar mevcuttur. İnsan bilincinin çağdaş çağa kadar bütün bilgiyi alabildiği düşünülmemektedir. Mantık bilginin doğruluğu ya da yanlışlığına yoğunlaşmaz. Nesne üzerine oluşan bilgilerin, doğruluğuna ve birbirleri ile olan ilişkisine yoğunlaşır.

Mantık ve epistemoloji arasındaki ilişkinin en net karşılığını “modal mantıkta” görürüz. Modal mantık temelde inanç sistemleri gibi dilsel karşılığı olan ancak duyularla karşılık bulamayan disiplinleri formüle etmede başat bir rol oynamaktadır. Örneğin birçok İslam Felsefecisi mantık ilkelerini kullanarak Tanrı’yı dilsel bağlamda açıklamaya çalışmıştır. Modern mantık geleneğinde ise bu sembollere dönüştürme olarak bile karşımıza çıkmaktadır. Modern mantık bilgisayarın icadının dahi temelini oluşturan bir semboller sistemi geliştirmiştir ve semboller sistemi güncel epistemolojik kavramları anlamada oldukça önemlidir.

Epistemolojik Bilgi Türleri

Epistemolojiye göre, kullandığımız bütün bilgilerin arasında ilişki mevcuttur. Bilgi türlerinin arasında da buna bağlı olarak temel öğeler yer almaktadır. Bilimsel Bilgi, Deney – Dini Bilgi, İman ve İnanç – Felsefi Bilgi, Düşünme ve Sezgi – Teknik Bilgi, Hayal Gücü – Sanatsal Bilgi, Yaratıcı Düşünme – Ampirik Bilgi, Deney, Yarar, Deneyim. Alanlarına göre bilgi türleri de;

  • Ampirik Bilgi
  • Dini Bilgi
  • Sanatsal Bilgi
  • Bilimsel Bilgi
  • Teknik Bilgi
  • Felsefi Bilgi

Epistemolojik Teoriler

Epistemolojik Teoriler
Epistemolojik Teoriler

Epistemolojik teoriler felsefe tarihinde oldukça sık karşımıza çıkan felsefe gelenekleridir. Doğru bilginin mümkün olup olmadığı sorusu içinde yaşadığımız yüzyıl da dahil olmak üzere birçok dönemin en hâkim felsefi sorusudur. Birçok felsefe tarihçisine göre epistemoloji felsefenin ontoloji ile birlikte ana disiplinleridir. Yani bir filozof kendi felsefi sistemini oluşturmaya ilk önce epistemolojiden yahut ontolojiden başlamaktadır. Her ne kadar basit bir soruymuş gibi görünse de “Doğru bilginin mümkün olup olmadığı” sorusu insanın temel yaşam ideolojisini dahi belirlemektedir.

Doğru Bilgi İmkansızdır

Doğru bilginin imkansızlığını savunan görüşler genel anlamda ikiye ayrılmaktadır. Septisizm (şüphecilik) ve sofizm (bilgicilik) olarak adlandırılan bu iki felsefi görüş farklı dönemlerde ortaya çıkmıştır.

Septisizm

Şüphecilik anlamına gelen septisizmin ilk büyük temsilcisi Fransız filozof Rene Descartes’tır. Öyle ki Descartes kendi felsefi sistemini dahi septisizm üzerine inşa etmiştir. Meşhur düsturu “I think therefore I am” (Düşünüyorum, öyleyse varım) da filozofun bu şüpheci epistemolojik yaklaşımını temel almaktadır.

“Düşünüyorum, öyleyse varım” düsturu Descartes’in her şeyden şüphe eden “ben” anlayışını temel alır. Her türlü bilgiden şüphe edilmesi gerektiğini savunan Fransız filozof tek şüphe edilmeyecek şeyin “şüphe eden kendisi” olduğu sonucuna varır ve bundan sonra o meşhur cümle ile kendilik anlayışını ortaya koyar. Tek şüphe etmediğim şey, şüphe eden bendir. Yani “Düşünüyorum, öyleyse varım.”

Sofizm

Antik Yunan’da ortaya çıkan sofizm akımı da doğru bilginin mümkün olmadığını savunan bir felsefe geleneğidir. Para karşılığı bilgi anlatarak şehir şehir gezen sofistlerin en önemli temsilcilerinden Protagoras’a göre “İnsan her şeyin ölçüsüdür”.

Doğru Bilgi Mümkündür

Doğru bilgi mümkündür görüşünü savunan felsefe gelenekleri en genel anlamda modern bilimin de gelişmesine olanak tanımış olan felsefe gelenekleridir. Hepsine ayrı ayrı bir bakış atmamızın mümkün olmadığı bu görüşün temsilcisi olan felsefi geleneklere bakmak mümkün olmasa da ortak bir noktada buluştuklarını söyleyebiliriz. Bu nokta, insanın doğru bilgiyi deney, gözlem ve duyular yardımıyla elde edebileceği düşüncesidir ve bu düşüncenin modern bilimin gelişmesinde temel bir rol oynadığını söylemek mümkündür. “Doğru bilgi mümkündür” görüşünü savunan felsefi gelenekler genel olarak şunlardır:

Epistemoloji Filozofları

Epistemoloji filozoflarını değerlendirirken temel alacağımız faktör, bu filozofların her birinin bilgi üzerine tartışmış veya bilgi teorileri geliştirmiş olmalarıdır. En eski felsefi alt başlık olan epistemoloji elbette birçok filozof tarafından tartışılmış ve geliştirilmiş olsa da bazı filozoflar özellikle tüm felsefi sistemlerini bu alt dal üzerinden inşa ettikleri için epistemoloji filozofları olarak adlandırılmaktadırlar. Bununla birlikte bu filozofların epistemoloji tartışmalarında kilit rol oynadıklarını söylemek de abartı olmayacaktır. İşte o filozoflardan bazıları:

    • Thales
    • Platon
    • Edmund Gettier
    • Michel Foucault

Epistomoloji filozoflarından Platon ve felsefesi hakkında daha fazla bilgi almak için Platon Felsefesi Nedir? Platon’un Felsefi Yaklaşımı Nedir? yazımza göz atabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir