Edebiyat

Jack London Kitapları: Bir Oturuşta Bitirebileceğiniz 9 Kitap

Jack London Kitapları: Bir Oturuşta Bitirebileceğiniz 9 Kitap

Amerikalı yazar Jack London, bizzat yaşadıklarını romanlarında hep yoğunlaştırarak anlatmasıyla tanınan müthiş bir sanatçıdır. Yazar, fakir bir geçmişe sahiptir. Fabrikaların yanı sıra gazetelerde ve hatta gemilerde bir fok avcısı olarak dahi çalışmıştır. Sonunda uzun çabaları ve müthiş dehası sayesinde dünyaca ünlü bir edebiyatçı olmayı başarmıştır. Jack London’ın fakir bir geçmişe sahip olması ve ailenin geçim yükünü çok erken yaşlarda sırtlanmış olması yazarlık kariyerinde geç tanınmasına yol açtı. Okul ve iş yaşamını aynı anda yürütmeye çalışan yazarın tek bir günde 18-22 saat bile çalıştığı oluyordu. Edebiyat tutkunu olan herkesin okuması gereken Jack London kitapları içinde en iyi 9 kitabı sizlerle buluşturuyoruz.

Martin Eden

Martin Eden
Martin Eden

Martin Eden, şeytani bir çeteyle olan bir kavgada bir yabancıya yardım eden bir işçi ve denizcidir. Fiziksel güç ile çalışmaya alışmış birisi olan Eden basit bir geçmişe sahip bir adamdır. Martin’in yardım ettiği Arthur, daha yüksek zümrelerden gelen bir adamdır. Martin, teşekkür olarak Arthur tarafından akşam yemeğine davet edilir. Orada Martin, Arthur’un kız kardeşi Ruth ile tanışır ve hemen ona aşık olur ve Ruth da aşkına karşılık verir. Fakat bu iki aşık arasındaki sınıfsal fark, azımsanmayacak denli büyüktür.

Martin basit bir eğitim almış olmasına rağmen, edebiyat ve kitaplara olan tutkusunu erken keşfetmiştir. Bu yüzden Ruth ile bir araya gelebilmek ve daha iyi paralar kazanan tüm o yüksek zümre insanlarına her şeyin sadece bir irade meselesi olduğunu göstermek için yazar olmaya karar verir.

Jack London, Martin Eden’ı 1907 yılında yazmıştır ve romanın devamı ise 1908’de yayımlanmıştır. Aslında Jack London, Martin Eden’ın kitapta yaşadığı birçok olayı kendi hayatında deneyimlemişti. Bir fabrika işçisi ve denizciyken tanınmış bir yazara dönüşmesi Martin Eden romanını Jack London’ın adeta bir otobiyografisi haline getirmektedir.

Beyaz Diş

Beyaz Diş
Beyaz Diş

Jack London, 1902’nin sonunda mali olarak sıkıntı yaşadığı dönemlerde bir kısa öykü yazmak için çalışmalarına başlamıştı. Jack London bu kısa öyküyü: “Önceki başarılı hayvan hikayelerinden konu ve yaklaşım açısından çok farklı bir hayvan hikayesi” olarak tanımlamaktadır.

Kısa öykü olarak tasarlanmış olsa da bir roman olan Beyaz Diş, annesi yarı kurt, yarı köpek, babası safkan bir kurt olan bir hayvanı anlatan epik bir kitaptır. Kızılderililerle birlikte büyüyen Beyaz Diş, bir gün vahşi köpek dövüşleri yapan bir adama birkaç şişe viski karşılığında satılır. Sonrasında bu adam tarafından acımasız yarışmalara katılmaya zorlanır.

Bu kitap da Martin Eden gibi Jack London’ın kendi hayatı ile benzerlik göstermektedir. Örneğin Beyaz Diş’in kurtarıcısı, jeolog Weedon Scott, Jack’in bir zamanlar Alaska’da tanıştığı bir rahiptir.

Deniz Kurdu

Deniz Kurdu
Deniz Kurdu

Deniz Kurdu Jack London’ın en çok satan ikinci kitabıdır. 40.000 kopyadan oluşan ilk baskı, yayınlandığı ilk yılda tükenmeyi başarmıştır.  Jack London’ın 1904 romanındaki ana karakterlerinden biri, Hayalet adlı gemide istemeye istemeye kalmak zorunda olan, zengin ve ara sıra yazarlık yapan Humphrey van Weyden’dir. Bir mürettebat üyesinin kaybolması sonucu Weyden, edilen tüm itirazları görmezden gelerek, yeni kabin görevlisi olarak çalışmaya başlar. 35 yıllık yaşamında asla geçim kaygısı duymamış, yumuşak elleri tek bir günlük yoğun çalışmaya maruz kalmamış bir adam, bir denizci ve bir proleter olarak hayatı deneyimlemeye başlar.

Bir Alkoliğin Anıları

Bir Alkoliğin Anıları
Bir Alkoliğin Anıları

Alkol bağımlılığı Jack London’ın yaşamını biçimlendiren bir olgudur. İlk kez alkol içtikten otuz yıl sonra, artan alkol bağımlılığını “Bir Alkoliğin Anıları” kitabında anlatan yazar, alkolle çocukluk yıllarında nasıl daha sık karşılaştığını anlatmaktadır.

Kızıl Veba

Kızıl Veba
Kızıl Veba

Jack London, bu görkemli distopik romanında, 21. yüzyılın başında neredeyse tüm insanlığı yok eden acımasız bir veba salgının gidişatını anlatmaktadır. Kitapta hayatta kalan birkaç kişiden birisi güçlü bir dille insanlığın dramatik yok oluşu hakkında konuşmaktadır.

Bir Kuzey Macerası

Bir Kuzey Macerası
Bir Kuzey Macerası

Jack London’ın en masalsı atmosferi olan bu uzun öyküsünde Naass adlı bir adamın evlendiği gün karısının bir deniz yaratığı tarafından kaçırılması ve sonrasında gelişen olaylar anlatılmaktadır. Naass’ın karısını kaçıran bu yaratık sarı saçlara ve 2 metreye varan boya sahip bir adamdır ve Yunan Tanrıları’nı çağrıştırmaktadır. İntikamını alıp karısını bulmaya yemin eden Naass, zorlu ve maceralarla dolu bir serüvene atılacaktır.

Demir Ökçe

Demir Ökçe
Demir Ökçe

1908 yılında yayımlanan Demir Ökçe, Jack London’ın distopya türünde yazmış olduğu bir romandır. II. Dünya Savaşı öncesi, henüz faşizm ve ırkçılık böylesine yükselişe geçmemişken yazılan bu kitap, London’ın ne denli öngörüsü yüksek bir yazar olduğunun da kanıtı niteliğindedir. İşçi sınıfı ve proletaryanın burjuva sınıfına karşı ayaklanıp ekonomik düzeni değiştirmeyi amaçladıkları bu kitap ile Jack London, sosyalist siyasi düşünceye de temel oluşturabilecek bir esere imza atmıştır.

Yabanın Çağrısı

Yabanın Çağrısı
Yabanın Çağrısı

1903 yılında yayımlandığı ilk günden itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde uzun süre en çok satan kitap olan Yabanın Çağrısı, Jack London’ın yine bir hayvanı baş karakter olarak atadığı bir romandır. Evcil ve şehir yaşamına uyumlu bir köpek olan Buck St. Bernard cinsi dev ama gayet uysal bir köpektir. Olayların gelişmesi ile birlikte Buck kendini bir anda gerçek yaşam alanında yani doğada bulur. Doğaya adapte olma hususunda büyük zorluklar yaşayan Buck’ı birçok macera da beklemektedir.

Adem’den Önce

Adem’den Önce
Adem’den Önce

Jack London’ı tüm dünyanın Darvinci olarak kabul etmesine sebep olan Adem’den Önce, bir dergide parça parça yayınlanmış bir kitaptır. “Mağara İnsanları” olarak tanımlanan bir topluluğun içinde yaşayan bir adam, kitabın baş karakteridir ve anlatıcıdır. Üçüncü şahıs anlatımına da baş karakter ile yer verilen kitapta yerleşik hayata geçiş öncesi insanlığın durumu hakkında analizler ve vurgular yapılmaktadır. Bu süreçte evrim teorisinden de fazlaca faydalanan London, “Ateş İnsanları” ve “Ağaç İnsanları” adını verdiği toplulukları da bu kitap içerisinde tahlil etmektedir.

Jack London, üretken hayatında yüzlerce eser yazmayı başarmıştır. Üstelik bunu yoğun maddi zorluklar çekerek ve ağır işlerde çalışarak yapmış olması birçok insan tarafından “deha” olarak kabul edilmesini sağlar. Edebi arşivine baktığımızda hemen hemen her kitabının kendi kişisel hayatından figürler barındırdığını görürüz. Bu da eserlerini daha fazla ilgi çekici yapan bir unsurdur. Çünkü Jack London, müthiş yazarlık kariyerinin yanı sıra acılarla dolu 40 yıllık yaşamı ile de oldukça ilgi uyandırmaktadır.

Eğer ünlü yazarların başarılı eserleri hakkında bilgi edinmeye devam etmek istiyorsanız Roald Dahl Kitapları ve Öyküleri başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir