Nazi ideolojisini tüm açıklığı ile gösteren Nazi filmleri, sinematografi ile birleşince hem tarihe tanıklık etmemizi sağlıyor hem de birbirinden olayları gözler önüne seriyor. Bu iki önemli unsur bir araya gelince Nazi filmleri de birçok sinemasever tarafından ilgi ile takip ediliyor. Tabii ki 2. Dünya Savaşı’ndaki o kötü olayları tam olarak anlayamayabiliriz ancak bu filmler en azından o dönemi yaşayanlar için empati kurmamızı sağlıyor. Birbirinden ünlü oyuncuların canlandırdığı ve gerçek hikayelerden oluşan Nazi filmleri listesine hep beraber göz atalım.
Defiance – Direniş
Başrollerinde Daniel Craig ve Jamie Bell’in yer aldığı Direniş filmi, 1941 yılında Nazi askerlerinin binlerce Doğru Avrupa Yahudisi’ni katletmesi ve ardından gelişen olayları anlatıyor. Beyaz Rusya’da yer alan Bielski kardeşlerin ailelerinin de bu olayda katledilir. Üç kardeş olan Tuvia, Zus ve Asael ise katliamdan kurtularak kaçar. Daha sonra küçükken oyun oynadıkları ormanda saklanan bu üç kardeş, ebeveynlerinin intikamını almak için bir yol arar. Artık onların hayatta kalmalarının tek amacı Nazilerden intikam almak ve savaşmaktır. Üç kardeşin mücadelesinin ünü yayıldıkça, Naziler tarafından zulüm gören diğer kişiler de bu mücadeleye katılmak ister. Neredeyse 1200 kişilik Yahudileri sığınaklarda barındırarak direnişlerini büyütürler.
The Imitiation Game – Enigma
Tarihteki ilk hacker olarak bilinen Alan Turing’in hikayesini anlatan Imitiation Game filminin başrolünde ünlü aktör Benedict Cumbercatch ve ünlü aktris Keira Knightley yer alıyor. 1939’da gerçekleşen bir hikâyeyi anlatan filmde, İngiliz istihbarat teşkilatı olan MI6’nın birçok kriptanalistin kırılması imkânsız olarak gördüğü Nazi kodlarını kırmak için matematik mezunu olan Alan Turing’i işe aldığını görüyoruz. İş arkadaşları ve komutanının tüm baskılarına rağmen günümüzdeki bilgisayarın atasını tasarlayan Turing, ekibi ile birlikte Enigma kodlarını deşifre etmek için çalışır. Ayrıca, Alan Turing’in ekibinde Keira Knightley de yer alır. Tüm bu olaylara ek olarak Alan Turing’in cinsel kimliği de ona birçok zorluk yaşatacaktır.
Downfall – Çöküş
Nazi filmli denildiğinde akla gelen ilk filmlerden biri olan Downfall’da Bruno Ganz’ın Adolf Hitler’i mükemmel bir şekilde canlandırdığını görüyoruz. Adolf Hitleri’in Berlin’deki sığınağında saklandığı günleri anlatan bu filmin aynı zamanda Oscar adaylığı da bulunmakta. 1942 yılında 22 yaşındaki Traudl Junge’ın Münih’ten Adolf Hitler’in karargâhı Wolf’s Lair yani Kurt İni’ne götürülmesi ve Adolf Hitler’in sekreteri seçilmesi olayların başlangıcıdır. Aradan geçen üç yıl sonra, Hitler, Alman Şansölyesi’nin altında yer alan sığınağına çekilir. Rus ordusunun adım adım Berlin’i ele geçirmesi ve savaşın kaybedilmesi ile birlikte tüm Naziler artık savaşın sona erdiğini düşünmeye başlar. Gerilim dolu geçen bu anları ise Adolf Hitler’in sekreteri Traudle Junge kaleme alır.
Inglorious Basterds – Soysuzlar Çetesi
Adeta yıldızlar karmasının yer aldığı bir film olan Inglorious Basterds, yönetmenliğini Quentin Tarantino’nun üstlendiği ve Nazilerin acımasızlığını Tarantino tarzı ile gözler önüne seriyor. Başrollerinde Brad Pitt, Melanie Laurent ve Christoph Waltz’ın yer aldığı filmde, Almanya’nın Fransa’yı işgal ettiği ilk yılı görüyoruz. Teğmen Aldo Raine rolü ile karşımıza çıkan Brad Pitt, Naziler için şiddetli intikam planları tasarlar ve bu planları gerçekleştirmek için Yahudilerden oluşan bir ekip toplar. Teğmen Aldo Raine ve ekibi Adolf Hitler’i devirmek için dönemin ünlü Alman aktrisi Bridget von Hammersmark ile iş birliği yapar. Bu ekip ile yolu bir araya gelen bir başka karakterimiz olan Shosanna Dreyfus ise Nazilerden intikamını almak isteyen bir başka kişidir. Albay Hans Landa tarafından katledilen ailesinin intikamını almak isteyen Shosanna, bir sinema salonu işletmektedir. Kendisinden bir Nazi propaganda filminin galasını yapmasını isteyen Nazi askerlerine karşı bir plan yapan Shosanna ve Aldo Raine’in ekibinin planları ile olaylar gerçekleşir. Hem Oscar’da hem de BAFTA’da birçok ödül olan Inglorious Basterds, birçok sinemasever tarafından da başarılı bulunmuştu.
The Pianist – Piyanist
Adrien Brody’nin başrolünde yer aldığı Piyanist filmi, Varşova’da bir adamın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. 2. Dünya Savaşı’nın başlaması ile birlikte Varşova’da gerçekleşen değişim, binlerce insanın olduğu gibi Varşova’da bir radyo istasyonunda piyanistlik yapan Wladyslaw Szpilman’nın da hayatını değiştiriyor. Reinhard Operasyonu nedeni ile ailesinden ayrılan Szpilman, Toplama Kamplarının sona ermesine kadar yaklaşık olarak 5 yıl boyunca Varşova’nın çeşitli bölgelerinde hayatta kalma mücadelesi verir. En iyi yönetmen, en iyi uyarlama ve en iyi aktör alanlarında Oscar ödülü kazanan Piyanist, Nazi filmleri denildiğinde en başarılı filmler arasında yer almakta.
Life is Beautiful – Hayat Güzeldir
Kibar bir İtalyan garson olarak karşımıza çıkan Guido Orefice, bir öğretmen olan Dora ile tanışır ve evlenir. İkilinin Gisoue adında bir oğulları olur. Tüm bu güzel senaryo, Guido ve oğlu Gisoue’nin Naziler tarafından toplama kampına götürülmesi ile bir kabusa dönüşür. Oğlunu tüm bu olayları birer oyun olduğuna ikna eden Guido, mizahı ile birlikte yaşananlara farklı bir açıdan bakılmasını sağlar. Toplama Kampında gerçekleşen olayları mizahi yönden de anlatan bu film, bu yönü ile birçok eleştirmen tarafından da kötü yorumlar almıştır. Ancak, en iyi erkek oyuncu ve yabancı dilde en iyi film olarak iki Oscar kazanan film, kült filmler listesinde de kendisine yer bulmaktadır.
Schindler’s List – Schindler’in Listesi
Steven Spielberg’in başyapıtı olarak adlandırılan Schindler’in Listesi, yüzlerce Yahudi’yi kurtaran bir adamın hikayesine değiniyor. Başrolünde Liam Neeson ve Ralph Fiennes’in olduğu bu film, tüm yaşananları siyah beyaz bir şekilde izleyiciye sunuyor. Nazilerin Yahudiler’e karşı olan tutumlarına kayıtsız kalan ve kendi çıkarını düşünen bir kişi olan Oscar Schindler, daha sonra gördüğü küçük bir kızın cesedi yüzünden tamamen farklı bir bakış açısına sahip olur. Nazilerin Yahudiler’i öldürmeye başladığı zaman ise fabrikasını Yahudi işçilerle donatır ve tüm bu insanların hayatlarını kurtarmaya çalışır.
Operasyon Valkyrie
Yine gerçek bir hikâyeden uyarlanan senaryoda, Adolf Hitler’e yapılan birçok suikast girişiminden sonuncusuna tanıklık ediyoruz. Başrolünde Tom Cruise’un olduğu Valkyrie filminde, aralarında anlaşarak Adolf Hitler’e suikast yapmak isteyen bir grup Alman askerini görüyoruz. Bu grubun amacı aynı zamanda 2. Dünya Savaşı’na son vermek ve bu yönde birtakım görüşmeler de gerçekleştiriyorlar. Valkyrie adı verilen bu operasyonda, Nazi yönetimine karşı bir isyan başlatılmakta ve Albay Stauffenberg bu isyanın başarılı olması için tüm riskleri göze almış durumda.
Fury
İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerini anlatan Fury, 5 kişilik bir gruptan oluşan müfrezenin 300 Nazi askeri ile karşılaşmasını ve tüm zorluklara rağmen savaştıkları 24 saati anlatıyor. 5 askerden oluşan bu küçük grubun komutanını ise ünlü aktör Brad Pitt canlandırıyor. Nazi askerlerinin kuşatması altında kalan grup, aynı zamanda bir diğer Amerikan ordusu ekibine de yardım etmek zorundadır. Bu kanlı ve gerilim dolu filmde Brad Pitt’e yardımcılık eden diğer oyuncular arasında ise Shia LaBeouf ve ve Logan Lerman yer alıyor.
Eğer Nazilerin tarihi hakkında çok daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız Nasyonal Sosyalizm Nedir? başlıklı yazımıza da göz atabilirsiniz.
