Psikoloji

Stockholm Sendromu Nedir? Tarihteki Yeri

stockholm sendromu nedir

Dönem dönem “Stockholm sendromu nedir?” sorusu birçoğumuz tarafından merak edilir. Kaçırılan kurbanların veya rehin alma durumlarının, kaçıranlarla oluşturabileceği ilişkiyi tanımlamak için sıklıkla halk tarafından kullanılır. Adını elli yıl önce İsveç’in başkentinde gerçekleşen başarısız bir banka soygunundan sonra alındığını çoğumuz bilmez.

İlk olarak, bir banka hırsızlığının meydana geldiği alandan ününü alan hastalık “Norrmalmstorg sendromu” olarak adlandırıldı. O zamandan beri Patricia Hearst’ün kaçırılması da dahil olmak üzere dünya çapındaki rehine alma olaylarıyla ilişkisi olduğu söylenir. İşte Stockholm sendromu hikayesi aslında budur. 

Stockholm Sendromunun Tarihteki Yeri

stockholm sendromunun tarihteki yeri
Stockholm sendromu, kurbanların kendilerini kaçıran kişilerle yakınlık kurması olarak tanımlanır.

“Stockholm sendromu nedir?” sorusunun yanıtı şudur: Rehineler zaman zaman onları kaçıranlara ve esir tutanlara sempati duyar. Uzmanlar bunu çoğu zaman bir hastalık teşhisi olarak görmez. Bazı rehinelerin esir tutulmaya ve kötü muameleye maruz kalmaya tahammül etmek için kullandıkları psikolojik bir başa çıkma stratejisi olarak görür. “Stockholm sendromu ismi nereden gelir?” diye soranlar için, ilk olarak şunu söyleyelim: Bu hastalıkta aslında esirlerle onları kaçıranlar arasında kaçırma ve rehin alma gibi durumlarda oluşabilecek ilişkiler konuları işlenir. 

Bu psikolojik hastalığın ismini nereden aldığı bazen merak konusu olabilir. Kriminolog ve psikiyatrist Nils Bejerot’a göre bu ifadeyi herkes ilk kez Ağustos 1973’te İsveç’in başkentinde bir banka soygunu sonucunda kullandı. Bejerot bu durumu ilk olarak “Norrmalmstorg sendromu” olarak adlandırdı. Nedeniyse bazı rehinelerin kendilerini esir tutanların yanında polise karşı çıkan hareketlerde bulunuyor olmalarıydı. Sonrasındaysa bu fenomen küresel ölçekte Stockholm sendromu olarak bilindi. Hatta Bejerot’un kızı Susanne, vefat eden babasının uydurduğu bu ismin tüm dünyada bu kadar tanınacağını hiç düşünmediğini bile söyledi. 

Stockholm Sendromu Nasıl Anlaşılır? 

stockholm sendromu nasıl anlaşılır
Stockholm sendromu, umutsuz ve değersiz hissetme, kendine zarar verme gibi belirtilerle ortaya çıkar.

Yazıda geçen fenomeni anlamak için Stockholm Sendromu örnekleri iyi birer yardımcı olabilirler. Medya sektörünün önemli ismi William Randolph Hearst’ün torunu Patricia Hearst’ün 1974 yılında SLA tarafından kaçırılmıştır. Birkaç ay tutuklu kaldıktan sonra Hearst, SLA’ya bağlılık yemini etmiş ve onlarla birlikte bir banka soygununa katılmıştır. Bunun üzerine Hearst, çok şaşırtıcı şeyler söylemiştir. Esir tutulduğundan, beyninin yıkandığını ve tutsakların kendilerini kaçıranlara karşı şefkatli hale geldiği bir durum olan Stockholm sendromuna yakalandığını iddia etmiştir.

Yazıda geçen fenomeni anlamak için çeşitli semptomlar bize yardımcı olabilir. Bu psikolojik durumun kesin belirtileri yoktur. Ancak özellikle aile içi istismar vakalarında dikkat edilmesi gereken birkaç semptomu şöyle sıralayabiliriz:

  • Umutsuz ve depresif hissetmek: Çoğu psikolojik hastalığın temelinde yatan depresyon hali
  • Kendine zarar verme eylemleri: Bireyin fiziksel olarak kendini yaralaması
  • İnsanların ilişkinizi anlamadığı hissi: Toplum tarafından kabul edilmeyen ilişki sonucu umutsuz hissetme
  • Sana zarar verdiğine inandığın biri için sürekli diğerlerine karşı çıkma arzusu

Eğer bu maddelerde bahsi geçen herhangi bir durum size rahatsızlık veriyorsa, tedavi yöntemlerini araştırmaya vakit ayırabilirsiniz.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Böyle bir hastalıktan muzdarip biri varsa “Stockholm Sendromu nasıl tedavi edilir?” sorusunu sorması kaçınılmazdır. Bu travmatik olayı yaşayan bir kişinin bir psikologdan yardım alması gerekir ve bu zor bir duruma dönüşür çünkü çoğu insan psikoloğa uğramak istemez. Stockholm sendromu olayı kapsamında, kişiler çoğunlukla tedaviye ihtiyaç duymadıklarını, bunun bir başa çıkma yöntemi olduğunu düşünürler. Bu da işleri daha da karmaşık hale getirebilir. 

Günlük hayatında zorluk yaşayan ya da istismarcı bir ilişkiyi bırakmakta zorlanan bir tanıdığınız varsa, onlar için profesyonel yardım istemek iyi bir fikir olabilir. İhtiyacınız olduğunda ailenizden veya arkadaşlarınızdan yardım istemek harika bir fikirdir. Ancak en doğrusu istismar konusunda uzmanlaşmış bir travma terapistine gitmek olacaktır.

İçeriğimizi beğendiyseniz “Fonolojik Bozukluk Nedir? Belirtileri ve Tedavisi” yazımız da ilginizi çekecektir!

Shares:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir