Yeşil Yol Film Analizi: Yılların Eskitemediği Bir Uyarlama

Bu yazımızda, tekrar tekrar izlenecek ve her izlendiğinde aynı duyguları bir daha yaşamanızı sağlayacak bir film olan Yeşil Yol film analizi ile karşınızdayız. Yeşil Yol, gerçek hayattan uyarlanan hikayesi ve muhteşem oyunculukları ile tarihin en iyi filmleri arasında yerini almıştır. Film, suç ve dram temalarının yanı sıra duygusal bir konuyu işlemektedir. Filmde, Amerika’nın farklı etnik gruplara sahip olan yapısını ve yer yer bu yapıya karşı verilmiş olan mücadeleyi görebiliyoruz. Amerika’nın bir dönem siyahiler için bir cehennem olduğu hepimizce bilinen bir gerçektir. Öyle ki bu yaşanmışlıklar sinema ve kitaplara konu olmuştur. Yeşil Yol’un hikayesi de bu hazin hikayelerden birinden uyarlanmıştır.

1999 yapımı olan film, Stephen King’in aynı isimli romanından uyarlanmıştır. Filmin yönetmen koltuğunda daha önce Majestic ve Esaretin Bedeli gibi filmlerin de yapımcılığını yapmış olan Frank Darabont yer almaktadır.

Yeşil Yol Konusu

Filmin konusu, 1944 yılında Amerika’da geçen bir olaydan uyarlanmıştır. Bir hapishanede gardiyan olan Paul Edgecomb (Tom Hanks) o sene, asla unutamayacağı John Coffey (Michael Clark Dunkan) ile tanışacaktır. Coffey iki kızı tecavüz edip öldürmekten yargılanmaktadır ve muhtemelen idam cezasına çaptırılacaktır. Ardından Egecomb’un görev yaptığı hapishaneye düşecektir.

Paul uzun yıllardır birçok kişiyi elektrikli sandalyede idam etmiştir ancak bu onun en zor infazı olacaktır. Coffey iri yarı görüntüsünün altında iyiliği, merhameti ve acıları saklayan olağan üstü güçlere sahip olan biridir. Coffey’nin kalbi de en az kendisi kadar kocamandır. Paul da onu tanıdıkça nasıl harika bir kişiliğe sahip olduğunu görecektir. Hatta ona kaçması için bir şans bile verecektir.

Yeşil Yol Oyuncuları

Yeşil Yol, konusuyla olduğu kadar muhteşem kadrosu ile de izleyicilerin büyük ilgisini çekmiş ve adeta büyülemiştir. Amerika’da yayınlandıktan sonra gişede 100 milyon dolarlık gişe rekoruna imzan atan film, birçok dalda ödüle layık gösterilmiştir.

“Lütfen ışığı kapatma patron!” repliği ile hafızalara kazınan ve 8 yıl önce vefat eden Michael Clarke Duncan ile yıldız oyuncu Tom Hanks, filmin başrol oyuncuları arasında yerini almıştır. Bu isimlerin dışında filmde izleyenlerin büyük duygular yaşamasına neden olan diğer oyuncular da şu isimlerdir:

• David Morse (Brutus ‘Brutal’ Howell)
• Bonnie Hunt (Jan Edgecomb)
• Gary Sinise (Burt Hammersmith)
• James Cromwell (Warden Hal Moores)
• Micahael Jeter (Edward Delacroix)
• Doug Hutchison (Percy Wetmore)

Filmin IMDb puanı 8.6’dır. Yine IMDb tarafından oluşturulan TOP250 listesinde 29. sırada yer almaktadır.

Yeşil Yol Film Analizi ve Yorumu

Filmin uyarlandığı olay, 1944 senesinde Amerika’da yaşanan Goerge Stinney adlı siyahi bir çocuğun üzerine atılan cinayet suçlaması ile başlar. George, 7 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanır. Öylesine yapılan bir mahkeme sonucunda George, idama mahkum edilir. Çünkü, özellikle o dönemde bir siyahinin her türlü suçu işleyebileceğine inanılmaktadır. Bir siyahinin daha dünyadan eksilmesi onlar için hiçbir anlam ifade etmez. Bu durum, insanın kanını donduracak kadar korkunçtur aslında.

Yeşil Yol da, yine Stephen King’in kitabından uyarlanan ve Darabont’un yönettiği Esaretin Bedeli gibi kült filmler arasında yerini almış durumdadır. İzlediğimiz “Yeşil Yol” filminin uyarlandığı kitap Stephen King tarafından olayın üzerinden 50 yıl geçtikten sonra kaleme alınmıştır.

Stephen King’in uyarlaması gerçek olaydan biraz farklı olsa da bıraktığı acı aynıdır. Canına kastedilen iki çocuk ve sadece ten rengi farklı olduğu için suçu kanıtlanmadan idam edilen masum bir insan.

Hikaye, en azılı suçluların tutulduğu Cold Mountain hapishanesinde gardiyan olan Paul’un bu hapishanede yaşadıklarını anlatması ile başlar. Paul gardiyan olarak parmaklıklar ardında her türden insanla karşılaşmıştır. Onlardan biri de John Coffey olacaktır. İki çocuğa tecavüz edip öldürdüğü gerekçesiyle idama mahkum edilen John, haksız yere suçlanmıştır. Koca cüssesinin altında aslında pamuk gibi bir kalbi vardır. John ve Paul’un birlikte göründüğü sahneler izleyiciyi en çok etkileyen sahneler olmaktadır.

Parmaklıklar Ardındaki Her İnsan Kötü müdür?

Dışarıdaki her insanın iyi olmaması gibi, parmaklıklar ardındaki her insan da kötü değildir. Buna en iyi örnek de Cold Mountain’a torpille giren gardiyan Percy Wetmore’dur. John Coffey ne kadar iyiyse, Percy Wetmore da o kadar kötüdür. İnsanlara eziyet etmekten zevk alan, hayattaki tek amacı daha fazla yükselmek olan bir insandır. Bu iki karakterin karşıtlığı, filmde çok iyi bir şekilde işlenmektedir. Bu karşıtlıklar gardiyanlar arasında da görülmektedir. Paul ile Percy arasındaki gerilim de izleyiciye filme çeken detaylardan oluyor.

Gardiyan Paul, ölümün yeşil yolunda yürüyecek olan John Coffey’e son zamanlarında yapması gerekeni yapar. Ona son günlerinde insan gibi davranır.  John’un ne kadar özel bir insan olduğunu hissetmesi için elinden geleni yapar. Ancak bu zamana kadar John fazlasıyla incinmiştir.

Dünyanın ikiyüzlülüğünü ve hayatın acımasızlığını o kadar iyi yansıtıyor ki izleyen herkes onda kendinden bir parça buluyor. Filmde herkes, John Coffey’nin isyan ettiği sahnede adaletsizliğe, ırkçılığa ve uygarlığın uydurduğu o bozuk düzene isyan ediyor. Aynı zamanda bu düzene uyum sağlamaya çalışan insanların içindeki acılara, ayrımcılığa ve yalnızlığa karşı bağırıyor.

Filmdeki her replik o kadar edebi ve hayatın içinde ki, izlerken baştan sona kalite kokan bir roman okuyormuş gibi sürüklüyor sizi. Bu yönüyle de benzerlerinden ayrılıp, yılların eskitemediği bir uyarlamaya dönüşüyor.

Yeşil Yol özet olarak, adaletsizliğin ve ırkçılığın ele alındığı en iyi hikayelerden biri olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor. Bizi hayatın gerçeklerini sorgulamaya teşvik ediyor. Özellikle de bu dünyada sadece kötülerin parmaklıklar ardında olmadığını bizlere hatırlatan film, aldığı bütün güzel sıfatları ve yorumları hak ediyor. Filmi hala izlememiş olanlar varsa bu yazıyı okuduktan sonra eminim içinizde filmi izleme konusunda bir istek uyanmıştır. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler dileriz.