Bugüne kadar en sevdiğiniz roman hangisiydi? Belki bir polisiye belki de distopya veya bilim kurgu romanı... Günümüzde birçok roman türü var. Peki, bu romanların temeli nereden geliyor? İlk olarak kim
Sanatın dile yansıması olarak nitelendirebileceğimiz edebiyat, kimi zaman mutluluklarımızı kimi zamansa hüzünlerimizi anlatmamızı sağlayan önemli bir araç oldu. Bizimle birlikte edebiyatın tarihler boyu gelişimini gözlemlemeye hazır mısınız?
1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte birçok alanda değişimler başlamıştır. Tabii ki bu büyük değişimler sırasında Türk roman türlerinde de büyük bir değişim ve gelişim yaşanmıştır. Türk Edebiyatı’nın roman ile
Monografi; bilimsel alanlarda herhangi bir konu, yazar ya da olgu üstüne bir kitap formatında yazılan eserlerdir. Edebiyattaki araştırmacı yazarlar ya da akımlar üstüne yazılan yazılar da bilimsel ve monografi türünde
Bibliyografya kelimesi, Yunan dili kökenli olup dilimize de oradan geçmiştir. Kelime aslen Yunanca kitap anlamına gelmekte olan “biblios” ile yazma anlamına gelen “grapho” kelimelerinden oluşmaktadır. İki kelimenin manası birleştirildiğinde bibliyografya,
Kurtuluş Savaşı, ülkemizi derinden etkilemiş ve etkilerinin bugün bile hala hissedilebileceği bir savaş olmuştur. Savaş sonrası ülkenin durumuna baktığımızda birçok açıdan olduğu gibi sanat açısından da oldukça kısır bir döneme
"William Shakespeare kimdir?" sorusuna verilebilecek en iyi cevap; onun bir şair, oyun yazarı ve oyunculuk işleriyle tanınan en büyük İngiliz oyun yazarlarından biri olduğunu söylemek olacaktır. Şairin bilinen birçok eseri,
Cesur Yeni Dünya, 20. yüzyılın en üretken yazarlarından biri olan Aldous Huxley’in romanıdır. Orijinal adı “Brave New World” olan eser, Huxley tarafından 1931 yılında kaleme alınmaya başlamıştır. Cesur Yeni Dünya,
Hem Türk kültüründe hem de İslam kültüründe savaşların ve kahramanlıkların yeri oldukça ayrıdır. Yaşanan savaşlar sonucunda kazanılanlar, bu uğurda hayatlarını cenk yapmaya adamış kahramanlar tarih boyunca yine hem Türkler için
Edebiyat alanında onlarca farklı anlayış doğmuş ve bu anlayışların bazıları, ekoller aracılığı ile günümüze kadar uzanmışlardır. Türkiye’de 20. yüzyılın başlarında oluşan ve bireyin iç dünyasını esas alan anlayış da örnek
Ahmet Hamdi Tanpınar, Türk edebiyatının en fazla okunan yazar ve şairlerinden biridir. Roman ve şiir dışında bir öğretmen, akademisyen ve edebiyat tarihçidir. Eserleriyle Türk edebiyat dünyasına birçok katkı da bulunmuştur.