YouTube

Gürcistan Gezi Rehberi

Gürcistan Gezi Rehberi

Karadağ’ın ardından güzergahımız Gürcistan oldu. Bu yola ilk çıktığımızda kendimize Türkiye’den daha yaşanabilir bir ülke arıyorduk. Ancak ilk rotamız Karadağ’da maalesef beklentilerimizi karşılayamadık. Ardından Gürcistan’a geldik ve öykümüz yeni bir yol hikayesinden devam etmeye başladı. İşte kendi deneyimlerimizle hazırladığımız Gürcistan gezi rehberi…

Gürcistan’a Nasıl Geldik?

Siz hiç kendinizi ait olmadığınız bir toplumda hissettiniz mi? Ben bu hislerimi her zaman babamın Gürcistan göçmeni olması ile bağdaştırmıştım. Belki de kendimi özel ve farklı hissetme ihtiyacımın sonucuydu. Bu yüzden de her tatil sezonunda bir şekilde Gürcistan’a rotamı çevirmeye çalıştım.

Hatice ile aslında Karadağ’dan önce yurtdışına çıkmak için belirlediğimiz ilk rota bu yüzden Gürcistan olmuştu. Ancak kader bizi önce Karadağ’a, ardından da gidemediğimiz Tayland biletlerinin faturalarını ödemeye doğru yönlendirdi. Karadağ’da bir ay kalmamızın ardından ayrılma kararı verdik ve öncelikli rotayı Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu ekseninden uzaklaşmaya ayırmıştık. Tayland’a gidelim ve unutulmaz bir Güney Asya macerası yaşayalım dedik. Biletleri aldık, araştırmaya başladık. Cahillik olacak ya, karantina sürecini hesaba katmadık. Böylece Tayland’a gitmeden biletlerimiz yandı. Biz de olan biletlerimiz üzerinden yeni bir rota oluşturarak başka bir ülkeye gidelim dedik. Ukrayna, Belarus, Ermenistan, Azerbaycan, Sırbistan ve Gürcistan arasında tercih yapmamız gerekiyordu ve duygusallığımın esiri olarak Gürcistan’ı tercih ettim. Sonunda atalarım olan Acara Türklerinin topraklarına tekrar ayak bastım.

Gürcistan’ın Kültürel Yapısı

Dış hatlardan giriş yaparken, birçok farklı pasaporta sahip kişi bizimle birlikte ülkeye giriş yaptı. Ancak değeri maalesef mevcut politikalar yüzünden yok olma noktasına gelmiş Türk pasaportu ile giriş kapısında yoğun sorgulara maruz kaldık. Bu tür küçük nüanslar seyahatimizin hemen her anında bizi yalnız bırakmadı. Girdikten sonra ise daha önce Batum’da iki kez yaşamama rağmen gördüğüm Gürcistan manzarasına yine şaşırmayı başardım. Batum için Trabzon’un bir ilçesine benzediğini iddia ediyordum ama asıl bomba Tiflis içinmiş. Burası bildiğiniz Rize’nin replikası!

Tiflis insanı, A’dan Z’ye tamamen bir Karadeniz insanı. Aynı gerginlik, aynı tutarsızlık, aynı işgüzarlık ve aynı dini ideolojiler. Karadeniz dediğinizde aklınıza ne geliyorsa, Gürcistan ve Tiflis için de gelmeli. Ama küçük bir farkla: Burası genel kültür seviyesi gerçekten çok yüksek olan bir topluma sahip. Sinema, sanat, edebiyat, müzik ve bilim anlamında gerçekten oldukça güçlü birikimleri var. Fakat bu genel kültür seviyelerini, Karadeniz insanında görmeye alışık olduğumuz pratik zekanın yoksunluğuyla hiç ediyorlar. Yani Karadeniz’in sahip olmadığı genel kültür yapısına karşın, Gürcüler de pratik zekâ yoksunluğu yaşıyorlar maalesef.

Aslında Gürcü ırkı, Abhaz ve Lazlarla aynı kültürel kökene sahip. Bu kültürel yapının en büyük sorunu ise, bağımsızlığını hiçbir zaman alamamış olmasıdır. Geçmişte Persler, Moğollar, Osmanlı ve Sovyet Rusya’nın egemenliği altına yaşadılar. Şu anda ise Amerikan sömürgesi ve Rus ambargosu arasında ekonomik krizlerle boğuşuyorlar.

Biraz daha günlük yapıyı ele alırsak eğer, Avrupa Birliği adaylığı sürecinde olan bir Gürcistan profili karşımıza çıkıyor. Ancak bunun bir Nato adımı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Temmuz’un ilk haftasında yapılan Onur Yürüyüşü için önce kilise bu yürüyüşe karşı durmak için çağrı yapmış, ardından da Onur Yürüyüşüne büyük bir homofobik saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırılarda bir gazeteci öldürülmüş, onlarca kişi de yaralanmıştı. Tiflis belediye başkanı eski Milan’lı futbolcu Kaladze, yaşananlardan Onur Yürüyüşüne katılan kişileri sorumlu tutmuştu. Tanıdık geldi mi?

Gürcistan sokaklarında ise durum oldukça enteresan. Gürcüce ana dil olmasına karşın, Rusça ve İngilizce bilen insanlara denk gelmeniz oldukça kolay. 2. ve 3. dil öğrenme anlamında oldukça pratikler. Fakat beni asıl şaşırtan, Türkçe konuştuğumuzu duyan herkes, bize Türk müsünüz diye doğrudan sormaları ve bildikleri kadarıyla Türkçe konuşmaya çalışmaları… Türkleri burada gerçekten çok seviyorlar.

Gürcistan Yaşamak İçin Uygun mu?

Gürcistan'da yaşamak
Gürcistan’da yaşamak, sanat ve mimari konularına meraklıysanız sizin için büyük bir keyif olabilir.

Gürcistan gördüğüm en fakir ülkelerden birisi. Daha önce Batum ve Tiflis’te bulunma şansı olan biri olarak, iç kısımlarda durumun daha kötü olduğunu biliyorum. Öncelikli olarak mimariden söz etmek gerekirse, birçok medeniyetin izlerini her ayrıntıda görebilmek mümkündü. Eğer daha önce Türkiye’den dışarıya çıkmadıysanız, Tiflis’e geldiğinizde ilk etapta kendinizi farklı bir gezegendeymiş gibi hissedeceksiniz. Çünkü buranın mimari yapıları, kesinlikle Türkiye’de eşine benzerine rastlayamayacağınız türden. Bazilika stilinin izlerini taşıyan klasik kubbe kiliseler, Orta Çağ Gürcü mimarisinin en güzel örnekleri kaleler ve surlar, kendinizi özgür hissedebileceğiniz Fransızvari geniş bulvarlar… Gürcü mimarisinin sunduğu tüm yapılara hayran kalacağınızın garantisini verebilirim.

Gürcü toplumunun işsizlikle gelişen ekonomik buhranlarının yansımasını, metrekare başına düşen sokak müzisyeni yoğunluğundan anlayabilirsiniz. Akhisar’da büyümüş biri olarak, Tarık Abi sokak müzisyenliği adına tanıyabildiğim tek insandı. Oysa ki Gürcistan’da onlarca hatta abartısız yüzlerce Tarık Abi vardı. Bu da bir sürü mikro çapta festival anlamını taşıyordu. Nirvana, Alice in Chains, Soundgarden gibi grunge denildiğinde akla gelen grupların şarkılarını repertuarda sık görebilmek mümkün. Tiflis caddelerinde grunge’ın depresif havasından istemsizce nasibinizi alabilirsiniz. Bunun yanı sıra Beatles, Queen, Led Zeppelin gibi klasiklerin herkes tarafından bilinen şarkıları da daima sokakların playlistinde yerini almakta. Anlayacağınız Tiflis’in sokaklarında her köşe başında amatör bir rock konseriyle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek.

Türk Lirasına Karşı Gürcü Larisi

Türk lirası karşısında her para biriminin kursal anlamda kendini arşa çıkmasının ardından, Gürcistan’ın para birimi olan larinin de değerini önemli ölçüde arttırdığını biliyoruz. Öyle ki şu an itibariyle 1 Gürcü larisi 2,74 (2 lira 74 kuruşa) tekabül etmekte. Liranın hızla düşüşe geçen bu grafiğinin olumsuz etkilerini Türk lirası kazananlar olarak en keskin şekilde hissediyoruz. Ancak ülkede larinin yanı sıra dolar da etkin bir şekilde kullanılmakta. Nitekim şu anda konakladığımız evin kira bedelini dolar üzerinden ödüyoruz.

Bu arada paralardan söz açılmışken Tiflis şehrinin başlı başına büyük bir exchange bürosu olduğunu söylemekte fayda var. Keza bu kadar çok exchange bürosunu daha önce bir arada görmemiştim. Turizmde aynı klasmanda düşündüğümüzde, İstanbul’da dahi bu kadar exchange bürosu gördüğümü hatırlamıyorum. Tiflis’te bu durumun olmasının nedenini; Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan gibi ülkelerin uğramadan edemediği komşusu ve Arap ülkelerinin gözde seyahat rotası olmasına bağlıyorum.

Gürcistan Araba Fiyatları

Gürcistan araba fiyatları, Türkiye ile kıyaslandığında oldukça düşük bir marjda. Bunun sebebi araçlardan alınan vergilerin düşüklüğü ve ikinci el araç ihracatının Gürcistan’da devlet destekli olarak sürdürülmesinden kaynaklanmaktadır. Almanya ve Japonya merkezli ithal edilen araçlar, Gürcü pazarı başta olmak üzere, tüm Kafkas bölgesine buradan dağıtılmaktadır. Bu durum da Türkiye’de alışık olmadığımız araç fiyatlarının burada gözükmesine neden olmakta. Örnek vermek gerekirse 2013 model Porsche Panarama Gürcistan’da 30.000 $’a alıcı bulurken, aynı araç Türkiye’de 850.000 Türk lirasından satılmaktadır. Bunu da günlük kur üzerinden dolara çevirirsek 100.000 $ yapmakta. Daha düşük segmentte bir araca bakarsak eğer; Hyundai Elantra 2013 model Gürcistan’da 4000 $ iken, Türkiye’de aynı araç 15.000 $ (140.000 ₺) üzerinden satılıyor.

Bu arada en çok merak edilen konulardan birisi: Gürcistan’dan araba alarak Türkiye’de kullanmak mümkün mü? Güncel bilgilere göre Gürcistan’dan aldığınız arabayı 24 aya kadar kullanabilirsiniz. Bunu son zamanlarda birçok Türk uyguluyor. Ancak Türkiye konsolosluğunun yaptığı düzenlemelerle birlikte, bu ancak 6 aylık yurt dışı oturum izni olan kişiler için geçerli olan bir düzenlemeye dönüştü. Yani Gürcistan’dan araba alarak, Türkiye’ye gelmeniz için oturum izni olayını da çözmeniz gerekmektedir. Ayrıca getirilen aracı, araç sahibinin birinci derece akrabaları dışında kimse kullanamaz.

Gürcülerin bu kadar ucuz fiyata arabaya ve yakıta sahip olması, sahip oldukları fakirlikleri maalesef gizlememektedir. Ülkenin başkentinde neredeyse her 5 araçtan 2’si kazalı. Ayrıca birçok arabanın da kaportası çıkartılmış şekilde sürüldüğünü göreceksiniz. O kadar fazla kaza oluyor ki, Gürcüler yaptıkları kazanın ardından tekrar kaportayı düzeltme gayretine girmiyorlar. Tabi, trafikte olan gereksiz agresifliklerini de eklemekte fayda var. Samsun trafiğini deneyimleyen bilir, Karadeniz’in en sert araç sürüş dinamiğine sahiptir ve şoförlerin tamamı agresiftir. Ancak Gürcistan’da durum çok daha sert. Adamlar bomboş yolda kornoya basan mı ararsın, ara gazı vererek mahalleyi inleten mi? Yani bu magandalık sadece trafikte değil, yaya olarak da rast gelebileceğiniz bir durumda. Sokakta size omuz atanlar, bağıra bağıra konuşanlar, sokakta sizi görüp sigara isteyenler, dik dik bakanlar…

Gürcistan’a Gelmeye Değer mi?

Gürcistan gelmeye değer mi
Tiflis, kültürel bir tatil planlıyorsanız tam size göre. Ancak hayatınızı burada kurmak için biraz daha düşünmeniz gerekebilir.

Gürcistan’dan ne beklediğinize göre bu sorunun cevabı değişir. Amacınız fütursuzca bir casino ise Batum sizin için oldukça verimli. Sanatsal ve kültürel anlamda doyurucu bir tatil arayışındaysanız, Tiflis tam da size göre. Ancak amacınız refah ortamında uzun vadede yaşayabileceğiniz bir ülke bulmak ise, Gürcistan sizin için pek de iyi bir seçenek olmayabilir. Geniş bulvarlarda yürürken, mimari dehaların yapısını incelerken Tiflis gerçekten eşsiz bir şehir. Ama toplumun mevcut durumu, sosyoekonomik meseleler ve gündelik yaşam göz önüne alındığında bu güzellikler nötrlenebiliyor. Benim görüşüm Kafkaslarda bir seyahat rotası oluşturma niyetindeyseniz, Gürcistan sizin için mutlaka bir durak olmalı. Ancak yaşama anlamında en azından 2 hafta deneyimlemenizi, şehrin ve ülkenin nabzını tutmanızı tavsiye ederim.

Bir diğer durağımız olan Karadağ’daki maceralarımızı keşfetmek için Karadağ’da Yaşamak ve İş Kurmak yazımıza göz atabilirsiniz.

Shares:

2 Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir